Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/469 E. 2020/872 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/469
KARAR NO: 2020/872
KARAR TARİHİ: 25/12/2020
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI: 2015/635 Esas 2017/1526 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2015/635 E. 2017/1526 K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun bankalarında 05/05/2000 tarihinde bireysel kredi kullandığı, kredi borcunu ödememesi nedeniyle 09/04/2014 tarihinde aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, bu nedenle davalının yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 03/01/2001 tarihinde alacaklının gönderdiği ihtranme ile müvekkilinin bankaya olan borcunun muaccel hale geldiğini, sonrasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, bana rağmen yeniden takibe başlanıldığını, takibin zamanaşımına uğradığını, alacağın ortadan kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 1.575,00 TL işlemiş faizi 18.503,00 TL, %5 BSMV 925,00 olmak üzere toplam 21.003,00 TL alacak üzerinden takibin devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %86,40 temerrüt faizi işletilmesine ve Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (21.003,00-TL) %20’si tutarında olmak üzere 4.200,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin bankacılık işlemi olup TTK 4.maddesi gereği ticari iş niteliğinde olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan %165 akdi faiz oranı ve temerrüt faiz oranı gözetilmeksizin bilirkişi raporunda tespit edilen faiz oranları uygulanarak hesaplama yapılması ve hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılan takibe yönelik itirazın İİK 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı talebine yöneliktir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada taraflar arasındaki temel ilişki, kullanılan bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kredi başvurusu onay kısmında banka görevlisince “şubemizde tüketici kredisi kullanmak isteyen …’e 2 milyar TL 18 ay vadeli 3.60 faizli olarak verilmesi uygun görülmüştür” notu birlikte değerlendirildiğinde kredi kullanan davalı tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esasının görülmüş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla; kamu düzenine ilişkin görev yönüyle yapılan inceleme neticesinde sair istinaf istemleri gözetilmeksizin ilk derece mahkemesi kararının HMK 353-1-a-3maddesi gereği kaldırılarak dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli ve 2015/635 E. 2017/1526 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere mahkemesine iadesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,25/12/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.