Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/3490 E. 2020/656 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/3490
KARAR NO: 2020/656
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI: 2017/717 Esas, 2018/1254 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 27/11/2018 tarihli ve 2017/717 Esas, 2018/1254 Karar sayılı dosyasında verilen karar; istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 06/12/2010 tarihli “alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi” imzalandığını, davalı şirketin bu sözleşme ile davacıya toplamda 22.310 $ USD’yi ödemeyi taahhüt ettiğnii, ödemelerin sözleşmede belirtilen taksitler halinde yapılması konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalı şirketin sözleşmede belirtilen ilk 6 taksitin tamamı olan 372 $x6=2.232 $ ve 02/01/2012 tarihinde de 100 $ karşılığı olarak 188,89 TL ödeme yaptığını, kalan bakiye olan 19.878 $’ın ise ödenmediğini, davalı şirketin ödemeleri yapmaması üzerine davacı tarafından ilk olarak Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın yetki itirazı üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçluya yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davalının borcundan kalan 17.878$ karşılığı olan 70.169,34 TL.lik kısım için açılan icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle, dava konusu alacağın hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, her ne kadar sözleşme başlığında Alacağın Temliki dense de alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin söz konusu olduğunu, davalı şirketin alacağın temlik edildiği yeni alacaklı olmayıp davacı tarafın tasfiye halinde … A.Ş.ndeki alacağını ödemekle yükümlü olan ve borcu devralmış olan yeni borçlu olduğunu, dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcu devrlan yeni borçlunun eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve defi’leri alacaklıya karşı ileri sürebileceğini, bu çerçevede dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş.nin tasfiye sürecinin devam ettiğini ve kar ve zarar hesabı sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceğinin ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, tasfiye sürecinin devam ediyor olması nedeniyle katılım hesabı sahibi davacının alacağının henüz muaccel hale gelmediğini, dava konusu alacağın takip ve dava tarihi itibarı ile talep edilebilir olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20.den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde sayılan haller nazarında dava mutlak nitelikte ticari davalardan olmadığı gibi davacının da tacir sıfatı bulunmamaktadır. Taraflar arasında imza edilen 06/12/2010 tarihli temlik sözleşmesine konu edilen alacağın borçlusu, tasfiye halindeki … A.Ş. ise bu davada taraf olmadığı gibi, davacının da tacir sıfatı taşımadığı, uyuşmazlığın ticari dava olmayıp, 6098 sayılı TBK’nın 183 vd. maddeleri hükümlerine göre çözüleceği dolayısıyla yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesi görevine girdiği (emsal için bknz. Yargıtay 11. H.D 2017/1069 E. 2018/5194 K. Sayılı ilamı ve İstanbul BAM 16. H.D 2018/2997 E. 2018/2194 K. Sayılı ilamı) görev hususu resen takdir edileceğinden mahkememizin uyuşmazlığı çözmekte görevsiz olduğundan mahkemenin görevsizliği nedeni ile HMK 114/1c ve 115/2 Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ihtilaf konusu sözleşme ve iş bu sözleşmenin ifası tacir olan müvekkilin ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari iş niteliğinde olup, bu çerçevede; TTK ’nun 19. maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan bir iş/sözleşme diğer taraf için de ticari iş sayılacağından, iş bu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme, TTK ’nun 4. ve 5. maddeleri gereğince ticaret mahkemesi olduğundan, kararının bozularak kaldırılmasına ve İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, gerektirici nedenlere ve delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul yönünden hukuka uygun karara ilişkin; davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken harçlar alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 10/12/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.