Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/3265 E. 2020/788 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/3265
KARAR NO : 2020/788
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2020
NUMARASI : 2018/136 Esas 2020/209 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2020 tarihli ve 2018/136 Esas 2020/209 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacılar tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten AfyonKarahisar ili Köprülü Köyü Ömer Gecek Havzası Kütahya yolu 6. km hudutları içerisinde bulunan …Tic.A.Ş.’den yaptıkları devren mülklerden, 1 adet davacı …, 13 adet davacı … adına toplam 148.023,98 TL’ye satın aldıklarını, davalı kurumdan satın alınan devren mülklerin 11 adedinin tapusunu aldıklarını, geriye kalan 3 adet devre mülklerinin parasını ödedikleri halde tapularını alamadıklarını, davalı şirketin tapuların mülkünü en geç 31/12/2013 tarihinde teslim edeceklerini, ancak halen tapuları vermeyerek sözleşme kurallarına uyulmadığından bu alışverişten feragat ettiklerini, aldıkları tapular için ödemiş oldukları 7.100,00 TL ile birlikte 148.023,89 TL’nin taraflarına iadesi ile aldıkları tapuların ve sözleşmelerin iptal edilmesini ve dava masraflarının davalı kuruma yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirket ile birden fazla hisseli gayrimenkul satışına ilişkin sözleşme akdedildiğini, sözleşmeler gereği bazı dönemlere ilişkin hisse tapularının davacıya teslim edildiğini, taraflar arasındaki ilişkide Tüketici Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olacağını, müvekkili şirketin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer Ankara’da olduğu için davaya bakmakla yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, davacılar ile farklı sözleşmeler imzalandığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, aynı zamanda davacıların taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacılar ile davalı müvekkili arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmeleri gereği müvekkil şirketin edimlerini yerine getirdiğini, bu bağlamda davacıya 11 adet hissenin tapusunun devredildiğini, davacının müvekkil şirkete ait turizm kompleksinde konaklamış olması gözetildiğinde cayma haklarının bulunmadığını, davacılara devir ve teslimi sağlanan taşınmazlar karşısında mahkeme tarafından davanın kabulü cihetine gidilmesi halinde söz konusu tapuların da davacı adına iptali ile müvekkil şirket adına tesciline karar verilmesinin gerektiğini, aksi halde davacının sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olacağını, dava dilekçesinde 148.923,98 TL ödeme yaptığını iddia etmiş ise de müvekkili şirkete bu miktar kadar ödemesinin söz konusu olmadığını, davacının birden fazla hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile birden fazla hisse ve dönem almış olması karşısında, müvekkili şirket tarafından bazı hisseler ve dönemlerin davacıya bedelsiz olarak verildiğini beyanla usuli itirazlar gözetilerek davanın usulden reddini, usulden itirazlar yerinde görülmez ise esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince,Açılan davada HMK’ nun 114/1-ç maddesinde düzenlenen yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine, HMK.’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca müracaat halinde yetkili ve görevli Afyonkarahisar Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine karar verilmiştir. Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul BAM 37.HD sinin 05/02/2018 tarihinde 2017/2856 E. 2018/126 K. sayılı ilamı ile yargı yeri olarak Gebze ATM seminin belirlenmesi üzerine davanın Gebze ATM de karar verilmesi, ikametgah adreslerinin Gebze olması gönünde bulundurularak, kararın kaldırılmasını ve davanın Gebze ATM görülmesini talep etmiştir. Davalı istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacılar … ve … ile davalı müvekkil şirket arasında müvekkil şirkete ait Afyonkarahisar ili Köprülü Köyü, Ömer Gecek Havzası Kütahya Yolu 6. km hudutları içerisinde … Ada … Parsel üzerinde bulunan tesisten, … adına 1 adet … adına 13 adet olmak üzere toplam 14 adet devremülkü 148.023,98 TL ‘ye satın aldıklarını, devremülklerin 11 tanesinin tapusunu aldıklarını kalan 3 tanesinin paraları ödendiği halde tapu devrinin gerçekleşmediğini belirterek tapular için ödenen 7.100,00 TL ile birlikte 148.023,89 TL nin taraflarına iadesine, tapuların ve sözleşmelerin iptaline karar verilmesi talep edilmiş olup söz konusu devremülkleri satın alırken kiralamak(ticari) amaçla aldıklarını beyan ettiklerini, davacıların süresinde istinaf kanun yoluna başvurmadıklarını, müvekkil şirketin merkezi Ankara olduğundan yetkili mahkemenin Ankara olduğunu, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;Dava,davalıdan yatırım amaçlı satın alınan devremülklerin birkısmının tapusu erilmesine rağmen 3 adedinin tapusunun verilmediğinden bahisle tamamı yönünden sözleşmeden dönülerek bedelinin iadesi talebinden ibarettir.Mahkemece yetkisizlik rararı verilmiştir.Taraflar arasındaki devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır.Her ne kadar; 20. Hukuk Daresi’ncede iştirak edilen Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı,dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer verildiğinden tapu kayıtlarına göre taşınmazın Yalova İli, yargı çevresine bağlı Termal İlçesi’nde bulunduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıkların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözülmesi hususunda kesin yetki söz konusu olduğundan yetkisizlik kararı yerindedir. Ayrıca; tapusu teslim edilmeyen taşınmazlar yönünden yetkisizlik kararı verilemez ise de; yanlar arasında tek bir sözleşme satın alınan taşınmazlara yönünden davanın birlikte görülmesi, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve usul ekonomisi açısından gerekli olmakla bu anlamda da bir isabetsizlik görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince verilen istinaf incelemesine konu kararda; toplanan deliller, dosyadaki belgelere, gerektirici nedenlere ve yetki hususunun değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul hukuka uygun karara ilişkin; davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacıların istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına,3.Harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 22/12/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.