Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/2858 E. 2021/1508 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2858
KARAR NO: 2021/1508
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2019/472 Esas 2020/214 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 26/02/2020 tarihli ve 2019/472E. 2020/214K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/09/2018 tarihinde müvekkilinin … plakalı 0 km 2018 model … marka kamyonet cinsi aracı davalı şirketten aldığını, aracın deposunda çok az miktarda mevcut olan mazot ile 22/09/2018 tarihinde trafiğe çıktığını ve davalı şirketin çok yakınında bulunan … Ltd. Şti.’den 66,67 litrelik Motorin Exellium mazot aldığını ancak İzmit istikametine doğru giderken aracın 111.km de iken yolda arızalanarak durduğunu, aracın çekici ile alınarak yetkili servis olan … Oto’ya götürüldüğünü, … Oto tarafından hazırlanan 24/09/2018 tarihli müşteri istek formu ve … İş Emri numaralı yapılan işler başlıklı yazıda aracın çekici ile geldiği ve çalışmadığının tespit edildiğini, çalışmayan aracın test cihazına bağlanarak yapılan kontrolünde yakıt basıncının düşük olduğunun, yakıtın kontrolünde ise içinde su olduğunun yani aracın yakıttaki su nedeniyle arızalandığının tespit edildiğini, Türktak Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilen … A.Ş.’nin … Dolum tesislerinde biri aracın deposundan diğeri … Petrol Bayi pompasından alınan iki adet akaryakıt numunesinin TS900-1 EN ISO 3170 standartına uygun analizlerinin yapıldığını, 25/09/2018 tarihinde … A.Ş. tarafından yapılan Excellium Eorudiesel Analiz Raporunda, … Petrol Bayiliğinden alınan … sayılı numunenin teknik düzenlemede yer alan özelliklere uygun olduğunun tespit edildiğini, … plakalı araçtan alınan … numaralı numunenin teknik düzenlemede yer alan özelliklere uygun olmadığının tespit edildiğini, akredite laboratuvarda yapılan testlerde aracın yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normal miktarından 70 katı fazla su olduğunun tespit edildiğini, Kocaeli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/69 D.İş sayılı delil tespiti davasında alınan bilirkişi raporunda araçta oluşan arızanın nedeninin yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normalin 70 katı kadar fazla olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketten İstanbul … Noterliği’nin 25/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ayıplı aracın ayıpsız misliyle değişiminin talep edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, arabuluculuk faaliyetlerinde de anlaşılamadığını, davalı taraf hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının müvekkiline ayıplı ürün sattığını iddia ve beyan ederek ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, tespit olunacak araç bedeli üzerinden dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizinin davalıdan tahsiline, davaya konu aracın misli bulunmazsa İİK’nın 24.maddesi gereğince işlem yapılmasına, dava konusu aracın tamirat süresince oluşan kamyonet kirası bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 100,00.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, satın alınan araçlar için yapılan masraflar ile müvekkilinin ayıplı maldan doğan doğrudan zararları ile diğer zararlarının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 23.557,60.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Kocaeli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama giderleri ve işbu davada yapılan yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay İçtihatlarına göre delil tespiti üzerine alınan raporun, rapora itiraz edilmiş olması sebebi ile hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, rapora müvekkili şirketçe itiraz edildiğini, davanın eksik harçla açıldığını, esasa girilmeksizin usulden reddedilmesinin gerektiğini, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek bir sorun bulunmadığını, davacı tarafın aracı kullanmaya devam etmekte olduğunu, araçtan faydalanmamanın söz konusu olmadığını, davacı yanın şikayetlerinin gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu aracın 22/09/2018 tarihinde trafiğe çıktığını, 09/11/2018 tarihindeki son servis kaydına göre toplam 808 km yol katettiğini, davaya konu araçta kullanılması gereken ve üreticinin belirlediği yakıt tipinin yakıt deposu kapağında yazdığını ve kullanma kılavuzunda belirtildiğini, üreticinin belirlediği yakıt dışında, farklı özellikler içeren yakıtların kullanılması durumunda motor ve donanımlarda maliyeti yüksek hasarlar oluşmasının oldukça büyük olasılık olduğunu, araçta farklı yakıt ile yapılan sürüş şartlarına, süresine ve kat edilen mesafeye göre değişen oluşumların hemen veya bir süre sonra ortaya çıkabildiğini, davacıya konu hakkında bilgilendirme yapıldığını, yapılan ve yapılacak işlerin ve olası onarım ihtiyaçları konusunda açıklamalarda bulunulduğunu, onay alınarak onarıma geçildiğini, teşhis ve tespitler doğrultusunda yakıt pompasının, yüksek basınç pompasının, enjektörlerin değiştirildiğini, yakıt deposu/hattının temizliği/boşaltımı gibi işlemlerin yapıldığını ve özel test cihazları ile elektronik yönetim sistemleri ile sorgulandığını, herhangi bir veri sapması kaydının alınmaması sonrasında test cihazı bağlı bir şekilde test sürüşünün gerçekleştirildiğini ve aracın bu sürüş testi sonucunda başka bir onarın ihtiyacı gerektirmediği sonucuna ulaşıldığını, araçta farklı yakıt ile yapılan sürüş şartlarına, süresine ve kat edilen mesafeye göre değişen oluşumların hemen veya bir süre sonra ortaya çıkabileceğinin teknik kuralı hatırlatılarak aracın kullanıma sunulduğunu, davaya konu aracın yakıt aldıktan sonra motorunun durduğunu ve arıza yaptığını, sistemin bunu kaydettiğini, aracın satıldıktan sonra alıcısına teslimi sırasında yakıt deposunda su bulunmamaktadır şeklinde yer verilen iddiayı doğrulayacak bir dayanağın söz konusu olmadığını, aracın yakıt aldığı zamana dek herhangi bir yakıt uyarısı vermediğini, davaya konu aracın davacı tarafından teslim alınana dek hiç sorun yaşamamış olması karşısında yakıt alındıktan 110 km sonra arıza vermesi, bir daha çalışmamasının, sorunun davacı tarafından araç teslimi sonrası almış olduğu yakıttan kaynaklı olduğunu terreddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya koyduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, araçta ayıp olmadığını, bunun uzman bilirkişilerce incelenerek tespit edileceğini, faiz talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “..dava konusu aracın ruhsat kaydında kullanım amacının hususi (yük nakli) olduğu, araç faturasının da davacı şahıs adına bulunduğu ve aracın ticari ve mesleki amaçlı olarak kullanıldığına dair delil ve belge de bulunmadığı, bu hali ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşıldığından davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Açıklanan tüm bu nedenlerle, somut uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği ile 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan” .. gerekçesi ile;
“HÜKÜM:1-Mahkememizin görevsizliği ile 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE, 2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, 3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, ..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tüketici olmayan davacının adeta tüketici imiş gibi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan yararlanması, davacının tüketici mevzuatı ile ilgili gösterdiği Yargıtay kararlarının davaya uygulanmasının hiçbir surette mümkün olamayacağını, davacı tarafın da söz konusu uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu kanaatinde bulunduğunu ticari davalara ilişkin olarak dava öncesi zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ve dava öncesinde arabuluculuk süreci yürütüldüğünü, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla aracın yenisi ile değiştirilmesi olmadığı takdirde zararın tazmini istemidir. Mahkemece aracın hususi kaydı nedeni ile tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davacının öne alım talebi ile dosya incelenmiştir. Dava dilekçesi ekinde yer alan Kocaeli 3.sulh hukuk mahkemesince davacı tarafça verilen 5.10.2018 tarihli ve 23.10 2018 tarihli dilekçelerine ve tespit talep dilekçesi üzere tanzim edilen raporda davacının Aksaray / Ortaköy de tüp bayiliği işi ile uğraştığı alım satıma konu kamyonetin tüp dağıtım işinde kullanılacağı ve BU İŞTE KULLANILMAK üzere satın alındığı kendi beyanları ile sabittir. Kamyonetin açık kasa 3 ton yük kapasiteli olduğu ticari nitelikte hususi araç vasfının bulunduğu anlaşılmıştır. Şu halde Yarğıtay 13 HD nin 2016/22097 E. 2019/7896K. sayılı kararında; “….Somut olayda satış sözleşmesine konu alan aracın trafik kaydı ve satış sözleşmesi incelendiğinde; her ne kadar aracın hususi kullanım amaçlı kamyonet olduğu yazılı ise de tacir olan davacının beyanına göre araç iş yerinde kullanılmak amacıyla satın alınmış olup kullanım amacının yük nakli olduğu ve davalı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere aracın iş yerinde kullanıldığı sabittir. Ayrıca davacı, dava konusu aracı araç malikinden satın almış olup galerici sadece satışa aracılık etmiştir. Bu durumda davacı tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece davaya “Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla” bakıldığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.”şeklindedir. Bu itibarla; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne HMK 353-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam edilerek esasa yönelik hüküm kurulması için mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin’nin 26/02/2020 tarihli ve 2019/472E. 2020/214K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda esas yönden yargılamaya devam edilmesi hususunda dosyanın kararı veren İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, 5.Davalının yatırdığı 54.40 TL istinaf karar harcının iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,09/09/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.