Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/266 E. 2020/319 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/266
KARAR NO: 2020/319
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2017
NUMARASI: 2015/28 Esas, 2017/724 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ:16/11/2020
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 18/05/2017 tarihli ve 2015/28 2017/724 sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı ile 01/11/2013 tarihinde Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi akdettiğini, sözleşmenin ücret ve ödeme başlıklı 6.maddesi gereğince firmanın vermiş olduğu hizmetten dolayı hak edeceği Danışmanlık Hizmet bedelinin müşterinin ihtiyacının herhangi bir banka/kurum ve kuruluş aracılığıyla gerçekleştirilmesiyle birlikte 25.000 TL ya da elde edilen nakdi kazanç olan 200.000 TL.nin %12.5’i olan 25.000 TL şeklinde olduğu konusunda anlaştıklarını, davacının davalıya sunmuş olduğu hizmet üzerine davalının 22/11/2013 tarihinde …tan 190.000 TL konut kredisi, … Bankasından da 10.000 TL ihtiyaç kredisi kullandığını, davacının sözleşme çerçevesinde toplam 200.000 TL.nin %12.5’i olan 25.000 TL ücrete hak kazanmasına rağmen davalı tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığını, 06/08/2014 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 26/08/2014 tarihinde itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, belirli ve likit alacak olması nedeniyle borçlunun itirazı kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile aynı konuda takibe geçildiğini ve davalı tarafından takibe süresinde itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davacı yanın süresi içinde itirazın iptali davası açmayıp yasanın dolanması suretiyle yeni bir takip yaptığını, bu nedenle zamanaşımı ve mükerrerlik idiaları açısından davanın reddine karar verilmesini, davacının 01/11/2013 tarihli danışmanlık sözleşmesi ile davalıya ne gibi bir danışmanlık hizmeti verdiğini somutlaştıramamasına rağmen ücret talep etmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bankalarda kredi başvurularının krediyi çekecek kişi tarafından yapıldığını ve bankaların krediyi çekecek kişinin kredi notuna göre kredi limiti belirlediklerini, davacının dava dilekçesinde kredi alma sürecinde nasıl bir danışmanlık hizmeti verdiğini açıklayamamış olmasına rağmen davalının başvurusu ile çekilmiş bir krediden danışmanlık ücreti talep etmesinin ticari teamüllere ve hakkaniyete aykırı olduğunu, alacağın varlığına hükmedilecek olsa dahi, davaya konu fatura ve alacak iddiası bakımından İİK.67 maddesindeki şartların oluşmadığını, talep edilen bedelin talep edilebilirliği ve geçerliliğinin yargılamayı gerektirdiğini, İİK.nun 67/11.maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesinin bir diğer şartının da borçlunun haksız olması gerektiğini, davalının ise talep ve itirazlarında haklı olduğunu, dolayısı ile aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, oluşmuş likit bir alacak veya ihtilafsız belirlenebilir bir borç bulunmadığını, davalı ile davacı arasında herhangi bir hizmet alımı gerçekleşmediğini, bu nedenlerle davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının davasının kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 24.993,75 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, karar süresinde davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı vekiliistinaf dilekçesinde özetle; Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile aynı konuda takibe geçtiğini, takibe itirazla birlikte takibin durduğunu, davacının yasal suresi içerisinde itirazın iptali davası açmayıp yasanın dolanması sureti ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Es. sayılı dosyası ile yeni bir takip yaptığını, takibe itiraz neticesinde huzurdaki davayı açtığını, bu sebeple zaman aşımı ve mükerrerlik yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu iddiaların değerlendirmeye bile alınmayarak eksik inceleme yapıldığını,davacı tarafın danışmanlık sözleşmesi ile davalıya hizmet verdiğini ispatlayamadığını,alacağın likit olmadığını,icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiğini belirterek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; davalı ile aktedilen danışmanlık sözleşmesi kapsamında bankadan konut kredisi almasını sağladıklarından bahisle ödenmeyen danışmanlık ücretinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı talebine ilşkindir. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış,bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda ; davacı şirketin davalı ile 01/11/2013 tarihinde Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzaladığı, sözleşmenin ücret ve ödeme başlıklı 6.maddesi gereğince firmanın vermiş olduğu hizmetten dolayı hak edeceği Danışmanlık Hizmet bedelinin müşterinin ihtiyacının herhangi bir banka/kurum ve kuruluş aracılığıyla gerçekleştirilmesiyle birlikte 25.000 TL ya da elde edilen nakdi kazanç olan 200.000 TL.nin %12.5’i olan 25.000 TL şeklinde olacağı konusunda anlaştıkları, her ne kadar davalı sözleşme gereği davacının herhangi bir edimde bulunmadığı iddia olunmuş ise de; … A.Ş. Bakırköy Şubesi nezdinde açılan konut finansmanı kredisi evrakları incelendiğinde, alım-satım sözleşmesinde yer alan alıcı şahidi …’ın taraflar arasında Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi akdedildiği tarihte, danışman firmanın %50 ortağı, şirket müdürü ve imza yetkilisi olduğu, taraflar arasında sözleşme gereği gerekli bağ ve bağlantının bulunduğu ve bahse konu krediden kaynaklı 24.993,75 TL alacağının oluştuğu, davacının alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, davalının 24.993,75 TL davacıya borçlu olduğunun sabit olduğu davalının bahse konu sözleşmenin kanuna ve emredici hukuk kurallarına aykırı olduğu iddiasının ise dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı gerekçeleriyle kısmen kabulü ile davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu yasal şartların oluştuğuna kanaat getirilerek asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair verilen kararın; toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya münderacatı değerlendirildiğinde, yanlar arasındaki uyuşmazlığın doğru olarak nitelendirildiği, usule- maddi hukuka ilişkin kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, mükerrerlik ve zamanaşımı iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmakla; dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, gerektirici nedenlere ve delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve esas yönünden hukuka uygun karara ilişkin; davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken 1.707,32 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılmış olan 427,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.279,42 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 10/11/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.