Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/2014 E. 2022/633 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2014
KARAR NO: 2022/633
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2018/230E.- 2019/426K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 25/06/2019 tarihli ve 2018/230E.- 2019/426K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Bankası-Mecidiyeköy şubesine, davacının şirketinin iş takibini yapan …’in bankacılık işlemleri için gittiğini, içinde 17.000,00 USD ve şirket ortaklarına ait banka hesap defterlerinin olduğu zarfı güvenliğin başında durduğu masaya bıraktığını, bankada işlem yaparken zarfın yerinde olmadığını görmesi ile çalındığının anlaşıldığını, şikayet üzerine izlenen kameralarda zarfın üçüncü kişilerce çalınarak götürüldüğünün tespit edildiğini şirket çalışanı …’in ilgili şikayetleri yaptığını, olayın banka içinde gerçekleşmesi ve davalı bankanın güvenlik tedbirlerini almaması nedeniyle şimdilik 1.000,00USD maddi zararın fiili ödeme tarihindeki satış kuru karşılığında en yüksek faizi ile tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bankanın güvenlik tedbirlerini yeterince aldığı, bankanın kusur ve sorumluluğu olmadığını, zarf içinde paranın ispatlanması gerektiğini, davacının işlemlerini yürüten …’in elindeki içerisinde para olan zarfı masa üzerinde açıkta bırakması nedeniyle kendi gözetiminden ayırdığı için ağır kusurlu olduğu, davalı bankanın kusur sorumluluğu ve ihmali bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı …’in banka müşterisi olmadığını bankadaki hesap sahibi olan … A.Ş. ve davacının işlemlerini yürüten …’e davanın ihbar edilmesini, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “…Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, davalı bankanın güvenlik tedbirleri yönünden ihmal ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutularak zararın tazmini istemine ilişkindir. Celp edilen soruşturma dosyası, celp edilen banka kamera kayıtları, yaptırılan ayrıntılı, fotoğraflı bilirkişi incelemesi sonucunda davalı bankanın 09/05/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı anında gerek banka içi gerekse banka dışında güvenlik kameraları ile takip yapıldığı, banka girişinde silahlı güvenlik görevlisi olduğu ve olay anında güvenlik görevlisinin dikkati dağıtılarak hırsızlık olayının gerçekleştirildiği, bankanın tüm gerekli ve önemli güvenlik önlemlerini almış olması nedeniyle zarardan sorumlu tutulamayacağı, hırsızlık olayının meydana gelmesi sırasında davacının işini takip eden çalışanın 17.000 USD gibi yüksek miktarda bir meblağı ve zarfı numaratör masasının üzerinde bırakarak ceketindeki lekeyi çıkarmak için müşteri bekleme yerlerine geçmesi ve 4-5 dakika boyunca zarfın bu şekilde önlem alınmadan özensiz olarak terkedilmesi çalışanın ihmal ve ağır kusuru olup davalı bankanın bu kusurdan sorumlu olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine,” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin kararında “banka girişinde silahlı güvenlik görevlisi olduğu ve olay anında güvenlik görevlisinin dikkati dağıtılarak hırsızlık olayının gerçekleştirildiğine” dair görüş ile olayda bir güvenlik zafiyeti bulunduğu hususuna açıkça yer vermesine rağmen “bankanın tüm gerekli ve önemli güvenlik önlemlerini almış olduğundan bahisle, davalı bankanın bu kusurdan sorumlu olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş” şeklinde çelişkili açıklama ile hüküm tesis edildiğini, karara dayanak olan bilirkişi raporunda, olayın meydana geliş şeklini, dosyada mevcut delilleri yeterli bir şekilde incelemeden karar verildiğini, toplanan delillere göre bir güvenlik zafiyeti bulunduğunu, basiretli tacir gibi davranması gereken bankaların objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğunu, zarfın çalındığı hususu ortaya çıktığında savcılığın ilgili bankadan ısrarla kamera kayıtlarını istemesine rağmen bankanın kamera kayıtlarını göndermediğini, savcılık kanalıyla Davalı Bankaya gönderilen müzekkerelerin semeresiz kaldığını, karara dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda yer alan, “banka içine bırakılan zarf içerisindeki para ve miktarının ispatlanması gerekir” şeklindeki açıklamanın da hatalı olduğunu, davacının banka işlerini takip eden …’in … Zincirlikuyu Ticari Şube Müdürlüğü’nden davacı adına 17.000,00 USD. çektiğine dair dekont ve bankaya yazılı talimat yazısının dosyaya sunulduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacının yetkili temsilcisinin banka işlemi için davalı bankanın Mecidiyeköy Şubesinde bulunduğu sırada parasının çalınması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın temelini TBK’nın 114/ son maddesi oluşturmaktadır. Davacı ihbar olunan … A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi ve ortağı sıfatı ile bu davayı açmıştır. Zararın davalının gerekli ve yeterli güvenlik önlemini almamasından kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Olay haksız fiil olmakla birlikte, aynı zamanda suç sayılan bir eyleme dayandığından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/71701 (CBS Sorusturma Dosyası) sayılı soruşturma dosyasının akıbeti olayın aydınlatılması bakımından önemlidir. Müzakereler sırasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/71701 (CBS Sorusturma Dosyası)na müzekkere yazılmış herhangi bir ceza davası açılmadığı evrakın faillerin bulunması için daimi aramaya alındığı anlaşılmıştır. Bu durumda TBK’nın 74 maddesine göre hukuk mahkemesi kendi topladığı delillerle sonucu gidecektir. Davacı çalışanın banka şubesinde yedinde getirdiğini iddia ettiği zarfı nasıl çaldırdığına dair şube içi görüntülerin bilirkişiye inceletildiği, tanzim edilen raporda, “…CD İZLEME: … ( Inolu) elinde sarı bir zarfla banka kapsından içeri girer, doğrudan zarfı numaratör altındaki bir zarf genişliğinde görünen ekli masanın üzerine bırakmasıyla birlikte ( 2nolu) güvenlik görevlisi ile selamlaşıp el sıkışır, masa üzerindeki kolonyayı kullanmaya başlar, içeriyi gözler, kolonyayı bırakıp tam zarfını aldığı sırada sağ omzuna baktığı ve görevliye de sorduğu esnada bankaya birinin giriş yaparak yanından bakarak geçtiği, sırtı banka içine yüzü dişarıya dönük şekilde baktığı ve güvenli görevlisinin de eliyle leke olan kısma dokunduğu anda bir banka çalışanın da orda görüldüğü, akabinde şahsın ceketini çıkarmak üzere elindeki zarfı tekrar aynı yere biraktıktan sonra ceketini çıkartıp müşterilerin oturduğu oturakların yanına geldiği, bu arada zarfı bıraktığı yerde kaldığı, banka görevlisinin ıslak mendil gibi bir şeyler verdiği ve de sonrasında tekrar cep telefonuyla ilgilendiği, banka güvenlik görevlisinin oturduğu yerdeki masa üzerinde cep telefonuyla yoğun meşgul olduğu, 16:34:20 sıralarında iki şahsın peş peşe bankaya girdiği, uzun boylu koyu kıyafetli spor kıyafetli (4 nolu) şahsın önde, hemen arkasında beyaz gömlekli siyah sırt çantalı şahsın içeriye girdiği (3 nolu), 4 nolu şahsın doğrudan banka görevlisine bir şeyler sormaya başladığı, cebinden cep telefonu çıkardığı gibi (1nolu-…) şahsa iyice yaklaşıp baktığı ve banka görevlisine iyice yönünü banka içine doğru bakmasını sağladığı sırada 3 nolu şahsın zarfı hemen alıp ön tarafına gizlemek suretiyle dışarıya yöneldiği, arkasından 4 nolu şahsın durmasızın dışarıya çıkıp farklı yönlere doğru gittikleri, bu arada banka görevlisinin cep telefonuyla meşguliyetinin devam ettiği, 1 nolu şahsın ise ceketini temizledikten sonra işlem yapmak üzere banko önüne , geldiği, 1-2 defa kapı tarafına baktığı, bir süre sonra zarfın olduğu yere yönelip zarfını aramaya başladığı, banka görevlisinin zarfın alındığının farkında olmadığı için ayağa kalkıp kişiyle masa ve numaratör çevresini kontrol ettikleri, sonra kamera odasına yöneldikleri, banka çalışanlarının bir anda olaya odaklandıklarını gösteren 59 adet gürüntü ekte sunulmuştur.” şeklinde tespit yapıldığı ve olayda tüm kusurun davacının çalışanında olduğu mütalaa edilmiştir. Seçilen bilirkişi trafik kazalarına sebebiyet veren teknik sorunlar, adli trafik, adli görüntü incelemeleri, adli ses incelemeleri alanında yetkin olup bankanın kamera kayıtları incelenmiştir. Oysa, uyuşmazlık konusu olayda tarafların kusur durumlarının tespiti özel ve teknik bilgi gerektiren bir husustur. 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesi uyarınca; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ayrıca, davacı tarafından çalındığı iddia edilen paranın miktarı da taraflar arasında çekişmeli olduğuna göre, mahkemece çalınan paranın miktarına ilişkin davacı delilleri toplanıp, konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2014/2382 E. – 2014/4786 K. – Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2010/4710 E. – 2011/5899 K. – Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2007/1289 E. – 2008/2691 K. ) Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasına oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 25/06/2019 tarihli ve 2018/230E.- 2019/426K. kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda deliller toplanarak esas yönden yargılama yapılması hususunda dosyanın kararı veren İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, 5.Davacının yatırdığı 44.40 TL istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talep halinde davacıya iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 24/03/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.