Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/1834 E. 2021/2284 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1834
KARAR NO: 2021/2284
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2019
NUMARASI: 2018/300 Esas 2019/558 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 27/05/2019 tarihli ve 2018/300 Esas – 2019/558 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacı ve davalılarca vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının sitenin içerisinde bulunan dükkanı kiraladığını, iş yerinde 23-24 /09/2017 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, giriş kapısının sert bir cisimle kırılıp açılarak iş yerinde bulunan tüm malların çalındığıni, güvenlik şirketinin ayıplı hizmet verdiği, yaşanılan hırsızlık sebebiyle oluşan zarardan davalıların sorumlu bulunduğunu belirsiz alacak davası olarak 60.000 TL zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kiracısı olduğu, iş yerinde 23-24 /09/2017 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, giriş kapısının sert bir cisimle kırılıp açılarak iş yerinde bulunan tüm malların çalındığını, güvenlik şirketinin ayıplı hizmet vermediğini, davacının da kiralandığı toplam 66 adet dükkana güvenlik hizmetinin verilmediğini, site yönetiminin dükkanlara yönelik böyle bir taahhüdü bulunmadığını, dükkanların sitenin dışında olduğunu, bu dükkanlara giriş çıkışlarının kontrol altına alınmasının mümkün olmadığını, davacının da iddia ettiği gibi ödenen aidatın içinde güvenlik hizmetinin bulunmadığını, davalıların sorumluluğu bulunmadığından dolayı haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; “..Davacıya ait iş yerinde 23-24/09/2017 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği,söz konusu işyerinin … Sitesi içerisinde yer aldığı ,… ile … A.Ş. arasında 17/02/2016 tarihinde güvenlik sözleşmesi akdedildiği, yerinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu uyarınca da; … Ltd. Şti.’nin güvenlik sözleşmesinin tarafı olmaması ,sözleşmesel yükümlülüğünün bulunmaması sebebi ile kusurunun bulunmadığı, … A.Ş yönünden, güvenlik sözleşmesinin yüklenicisi olması hasebi ile meydana gelen olayda yukarıda rapor içeriğinde sebepleri belirtilmek sureti ile %40 oranında kusurlu olduğu, … Sitesi Yönetimi yönünden, … Sitesinin güveliğinin tam ve muhkem olarak alınmadığı anlaşıldığından, meydana gelen olayda yukarıda rapor i.çeriğinde sebepleri belirtilmek sureti ile %30 oranında kusurlu olduğu, davacı … yönünden, çok kısa sürede dükkan kapısının açıldığı, tespite göre de kapı kilidinin kolayca açılabilen, güvenlik standardı zayıf nitelikte olduğu, içinde değerli emtianın bulunduğu kapısının sağlam olmadığı, daha sağlam kapı kilit mekanizmalarının kullanılabileceği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özen yükümlülüğüne de uymayarak, dükkan kapısı direk caddeye açılmasına rağmen, daha muhkem ve güvenli hale getirilmediği anlaşıldığından, meydana gelen olayda %30 oranında kusurlu olduğu, bilirkişi heyet raporu Hakimliğimizce de denetime elverişli olup ,kusur raporu olayın oluşuna uygun bulunmakla ,çalındığı iddia edilen emtianın hırsızlık tarihine göre, tutarının 98.466,47 TL olduğu ve piyasa koşullarında tespit edilen fiyatların kadri maruf olduğu,kusur durumuna ve oranına göre ;29.539,941 TL’nin davalı …’nden,39.386,588 TL’nin davalı … A.Ş’den ve her iki kalem ödemenin de ;olay tarihi olan 24/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın sorumluluğunun bulunmadığı” gerekçesi ile “1-Açılan davanın kısmen kabulüne, a-29.539,941 TL’nin davalı …’nden
b-39.386,588 TL’nin davalı … A.Ş’den olay tarihi olan 24/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, bilirkişiler raporunda, dükkan kapısının dışarı açılmamasını davacının kusuru olarak görmüş iseler de, davacının bu dükkanı kiraladığında orijinal kapısının bu şekilde olduğunu, dükkanların dış görünümlerinde harici bir değişiklik görüntü değişikliği yapılması site yönetim planına aykırı olduğu gibi site yönetimin oluru alınmasının mutlak zorunluluk olduğunu, davacının kapıyı açık bırakarak hırsızlara davetiye çıkartması gibi bir durumun da söz konusu olmadığını dükkan kapısı üzerine ayrıca asma ek kilit dahi taktırmış olduğu halde hırsızlık olayı gerçekleşmiş olduğundan davacıya kusur atfedilmiş olmasının kabul etmediklerini verilen kararın kaldırılmasını yahut düzeltilerek davanın tam kabulünü talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı tarafından ibraz edilen faturaların hırsızlık tarihinin 1 yıl öncesine ait olduğunu, faturalarda yer alan davacı adreslerinin de farklı olduğunu, bu duruma rağmen yerel mahkeme tarafından hiç bir araştırma yapılmaksızın ibraz edilen tüm faturalar davacı lehine kabul edildiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmayarak hırsızlığı karşı yeterli önlemi almadığını, belirlenen kusur oranı hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin diğer davalı güvenlik şirketini sözleşmesel yükümlülüğü bulunmamasına rağmen denetlemekte olup , bu nedenle olaya dair kusuru bulunmedığını, Yerel mahkeme tarafından davalı … şirketi açısından güvenlik sözleşmesinin tarafı olmaması, sözleşmesel yükümlülüğünün bulunmaması sebebi ile kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, hükmün hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sitenin yapısı ve dükkanların konumu dikkate alındığında her bir dükkanın kendi bireysel güvenlik önlemini alması gerektiği kendisine hatırlatılan davacının hiçbir önlem almadığını, Binlerce liralık ürün koyduğunu iddia ettiği dükkanı kilitli cam bir kapıdan ibaret olarak bırakan, dükkanın girişini 10 dakika bile sürmeyen bir zaman diliminde soyulmasını önleyecek şekilde başkaca ve sağlam bir mekanizma ile kapatmayan davacının burada asli kusurlu olduğunu, davacıyı haklı göstermek adına eksik inceleme ve değerlendirme sonucu tanzim edilen bilirkişi raporun hükme esas alınarak rapor doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, gerek çalındığı iddia edilen emteanın varlığı gerekse de bunların değerleri noktasında davacının herhangi bir delil sunamamış olmasına rağmen davacı taleplerinin aynen kabul edilmesinin kabul edilir yanı olmadığını, mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen usul ve yasaya aykırı kararın ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd.Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … Ltd.Şti.’nin davaya konu hırsızlık olayında sorumluluğunun olmadığı gerekçesi ile davanın bu şirket yönünden esastan reddine karar verildiğini, ancak lehlerine ücreti vekalet takdir edilmemesi sebebiyle istinaf yolu ile tetkik olunarak kararın bu yönden kaldırılmasını ve yeniden karar verilmek üzere esas Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemidir. İstanbul ili, … caddesi, No:… Dükkan … sayılı iş yerinde 23/09/2017 tarihinde saat 21:15- 24/09/2017 tarih saat 11:00 arasında meydana gelen hırsızlık olayından dolayı davalıların vermiş olduğu güvenlik hizmetinin ayıplı olmasından doğan maddi zararın davalılardan alınmasına ilişkindir. Mahkemece ,dava ve ıslah dilekçesi nazara alınarak güvenlik şirketi ve site yönetim hakkında hüküm kurulmuş kararı taraflar istinaf kanun yoluna taşımışlardır. Davacı yan; eldeki davayı Tüketici Mahkemesin’de açmış görevsizlik kararı üzerine dava Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine bu mahkemede davaya devam edilmiştir. … Şirketi istinafı bakımından, hakkında davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilen davalı … Şirketi vekili lehine vekalet üçreti takdir edilmemesine ilişkin istinaf talebinin hükümde vekalet ücretine yer verilmemiş olması nedeniyle yerinde olduğu görülmüştür. Diğer davalılar; davacının dükkanını basitçe kilit altına aldığından bahisle kusurlu olduğunu ,ayrıca çalınan malların dükkanda bulunduğunun anlaşılamadığını ve davacının olaydan bir yıl önceye ait faturalarının bu dükkanı adres olarak göstermediğini zararın bu miktar olduğunun anlaşılamadığını ileri sürmüş iseler de, 04.10.2018 tarihinde olay mahallinde yapılan keşifte; bilirkişi heyeti “… hırsızlık yapılan E 4-5 sayılı yerdeki dükkanın, başka iş yerine dönüştüğü, müştekinin yanındaki dükkana taşındığı, taşındığı dükkanın içinden hırsızlık yapılan dükkan ile aynı yapıda olduğu, dükkanın … Sitesinin … Caddesi tarafında bulunduğu, Site etrafında 3 güvenlik noktası bulunduğu, … Caddesi tarafında güvenlik noktası bulunmadığı, dükkanın her iki yanında güvenlik kameraları olduğu, … Caddesi tarafında Sitenin ana giriş kapısının önünde ana giriş noktasının bulunduğu ve bu noktada güvenlik kamera görüntülerinin de izlendiği, bu noktanın … Caddesi tarafında bulunan hırsızlık yapılan dükkana görmese de uzaklığının 135 metre olduğu, keşif esnasında olay esnasında görevli olan … A.Ş.nin ayrıldığı, başka güvenlik şirketinin hizmet verdiği anlaşılmıştır. Çalınan emtianın hasar ve mali yönünden irdelenmesi: 04.10.2018 tarihinde yapılan keşifte davacı tarafın ibraz etmiş olduğu mağazadan çalınan modeller, irsaliyedeki model kodları ile bizzat keşif sırasında incelendiğinde, hemen hepsinin katma değeri yüksek bayan pantolonu, abiye, elbise, tunik, ikili takımlar, feraceli bayan elbise modelleri olduğu tarafımızca değerlendirilmiştir. Ancak, davacı tarafa mağaza açılışı öncesi stok listesi sorulduğunda, davacının modelleri diğer mağazasından getirdiği ve stok listesi tutmadığı davacı tarafından beyan edilmiştir. Bu nedenle beyan edilen malların ilgili mağazaya giriş yaptığına dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Davacı tarafın beyanına istinaden dosyadaki irsaliyeler incelendiğinde mağaza açılış tarihinden önce ve mağaza açılış tarihini kapsayan 20 adet irsaliyede yer alan tüm malların değerinin KDV dahil 99.616,41 TL (doksandokuz bin altıyüzonaltı Lira kırkbir kuruş) olduğu hesaplanmıştır. Hırsızlık esnasında bırakılan 8 adet ürünün dosyadaki irsaliyelerdeki toplam tutarı 1.149,94TL (bin yüzkırkdokuz Lira doksandört kuruş) düşüldüğünde çalındığı beyan edilen malların toplam tutarının 98.466447 TL (doksansekiz bin dörtyüzaltmışaltı Lira kırkyedi kuruş) olduğu hesaplanmıştır.” şeklinde mütalaa da bulunmuştur. … A.Ş. ile …nin arasında 17.02.2016 tarihinde imzalanan Koruma ve Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin;
3. maddesinde; “İşbu Sözleşmenin konusu, Yüklenici tarafından İşverene ait … Mah. … Cad. No:.. İç Kapı No:… Beylikdüzü/ İstanbul adresinde yer alan İş yerindeki menkul veya gayrimenkul ile burada bulunan kişilerin koruma ve güvenliğinin sağlanması hakkında tarafların bak ve sorumlulukları ile uyuşmazlıkların çözüm yollarını göstermekten ibarettir. ” şeklinde ; 4. Maddesinde, Yüklenici, özcl güvenlik hizmetlerinin 5188 sayılı Yasaya dayanarak yürütülebilmesi amacıyla İşveren ile mutabık kalınan hizmet noktalarında, yine İşverenle mutabık kalınan sayılarda kesintisiz hizmet verecektir. Hizmet genel olarak giriş kapılarında “nokta görevi”, genel alanlarda ise “devriye hizmeti” şeklinde olacaktır. Ayrıca personel arasındaki iletişim el telsizleri ile sağlanacaktır. Telsizler yüklenici firma tarafından temin edilecektir. Personele ayrıca jop, kelepçe, düdük el detektörü gibi teçhizatla donatılacaktır. Projeye 1 adet bekçi tur kalemi tahsis edilecektir.” “Yüklenici, işbu sözleşme konusu hizmetleri mesleğin kurallarına ve yürürlükteki 5188 sayılı kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak vermeyi kabul ve taahhüt eder. 5. Maddesinde; İşveren kendi inisiyatifine bağlı olarak Yüklenici hizmetini kontrol edebilecektir. Bu şekilde yapılan kontroller sonucunda bir tutanak düzenlenerek saptanan eksiklikler Yükleniciye rapor edilecektir. Ayrıca: Yüklenici bünyesinde bulunan denetim müdürleri ayda en az dört kez habersiz, denetim yapmakla yükümlüdür. Buna ilişkin tutanaklar Yüklenicinin şirketinde özel bir dosyada muhafaza edilecek olup, işverence her denelim sonunda rapor olarak sunulacaktır. 5.maddesinde; Yüklenici, yıl boyunca kesintisiz, olmak üzere sürekli olarak koruma ve güvenliği sağlamayı. ilgili yasa hükümleri çerçevesinde personelini gerekli teçhizatla donatılmış şekilde denetim ve takibi altında kendi nam ve hesabına işverenin hizmetinde çalıştırmayı kabul ve taahhüt eder.” hükümleri mevcuttur. Bu hükümler çerçevesinde davalıların dükkanların güvenliğinden her iki davalının birlikte sorumlu olduğu, meydana gelen olayda taraflara atfedilen kusur oranlarının iç ilişkide önemli olduğu davacıya karşı TBK 163 maddesine göre müşterek müteselsil sorumluluğun devam ettiği anlaşılmıştır. Davacı kendine verilen kusura itiraz etmiş ise de, Bilirkişi raporunda; “… dahilindeki … Caddesi tarafındaki Ed-5 sayılı … isimli işyerinde hırsızlık meydana geldiği, ve Olay Yeri İnceleme Raporunda, işyeri giriş alüminyum kapısının açık, kilit dilinin dışta olduğu, kapı üzerinde kanırtma izlerinin bulunduğunun görüldüğü, CD izlendiğinde de, … beyaz renkli minibüs iş yerinin önüne yanaştığı kamera açısının çapraz olması ve hirsizlik vaktinin gece olması nedeni ile araç plakasının görünmediği araçta toplamda üç erkek şahsın indiği yaklaşık olarak 5 dakika içerisinde iş yerine girildiği ve iş yerinden eşyaların … marka araca yüklendiği gece olması nedeni ile şüpheli şahısların yüzleri net gözükmediği, bu durumda dükkanın kapısı direk dışarıya açılması ve kapıyı direk olarak gören güvenlik kulübesinin olmaması nedeniyle, devriye hizmetlerin ifası sırasında boşluklar oluşabileceği düşüncesiyle dükkan kapısının daha muhkem hala getirilmesi gerektiği, Olay Yeri İnceleme Raporuna göre, çok kısa sürede dükkan kapısmın açıldığı, tespite göre de kapı kilidinin kolayca açılabilen, güvenlik standardı zayıf nitelikte olduğu, içinde değerli emtianın bulunduğu kapısının sağlam olmadığı, daba sağlam kapı kilit mekanizmalarının kullanabileceği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özen yükümlülüğüne de uymayarak, dükkan kapısı direk caddeye açılmasına rağmen, daha muhkem ve güvenli hale getirilmediği anlaşıldığından, meydana gelen olayda; % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu” tespiti isabetlidir. Davacının dükkanının soyulması ile zarara uğradığı açık olup miktarının tespiti TBK’nın 50 maddesine göre,”.. uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zarar miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmüne göre kusuru kadar düşülmekle tazminat kararı isabetlidir. Bu itibarla, davalılar(… ve … A.Ş’) ve davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, … Şirketinin istinafının kabulü ile kararın HMK 353-1-b-2 maddesi gereğince düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A. Davacının ve davalıların İstinaf Başvurusu Yönünden; 1.Davacı ve diğer davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/ 1.b.1 maddesi gereğince reddine 2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca karşı taraf lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davacının yatırdığı 44.40 TL istinaf karar harcının mahsubuna,bakiye14.90TL harcın davacıdan alınarak gelir kaydına, 4.Davalı güvenlik şirketinin yatırdığı 673TL nin ve Davalının site yönetiminin yatırdığı 1.177,09TL nin mahsubuna bakiye 2.858,28 TL istinaf karar harcının davalılardan müşterek müteselsil tahsili ile hazineye gelir kaydına, B. Davalı … ŞT’nin İstinaf Başvurusu Yönünden; 1.Davalılardan … istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m.353/1-b-2 gereği BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 27/05/2019 tarihli ve 2018/300 Esas – 2019/558 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca karşı taraf lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Bu davalının yatırdığı 44.40TL istinaf karar harcının iadesine, C.Davanın Esası Yönünden; Açılan davanın KISMEN KABULÜNE, 1-… Ltd. Şti. hakkında açılan davanın husumetten REDDİNE, 2-68.926,52 TL’nin davalı … A.Ş’den ve …nden olay tarihi olan 24/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müşterek müteselsil tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Alınması gereken 4.708,37 TL karar harcından, 1.681,57 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye nispi peşin harç ilavesi ile 3.071,20 TL harcın davalılardan müşterek müteselsil tahsili ile hazineye gelir kaydına, Önceki hükümle yazılan harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz geri istenmesine, 4- Kabul edilen kısım üzerinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 9.760,45 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (… ve … A.Ş’) alınarak davacıya verilmesine, E-Red edilen 29.539,95 TL üzerinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak her iki (… ve … A.Ş’) davalıya birlikte verilmesine, 2-… Ltd. Şti. hakkında hesaplanan 5.100,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine 3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 1.951,50 TL yargılama giderinin red-kabul oranına göre hesap edilen 1.366,05 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp (dava red edilen … Ltd. Şti. hariç) davacıya verilmesine, 4-Davalı … ŞT’nin yaptığı 47.90TL masrafın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 5-Diğer davalıların masrafı olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 6- Kullanılmayan gider avanslarının iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 25/11/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.