Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/1812 E. 2021/2593 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1812
KARAR NO: 2021/2593
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI: 2018/105 Esas – 2019/587 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 19/06/2019 tarihli ve 2018/105 Esas – 2019/587 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle, Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların öz kardeş olduğunu, davacının babasının işyerinden ayrılmak zorunda bırakıldığını, davalının oluru ile birlikte girdikleri üniversite kantini, kafeterya işinde ekonomik sıkıntılar yaşadığını, icra takipleri ile karşılaştığını, icra takiplerinden zarar görmemek adına davalıya bedelsiz olarak babalarından kendisine kalan evini ve … marka aracını devrettiğini, babaları …’ın mamelekinin davalı tarafından kontrolsüz ve usulsüz kullanılması nedeniyle aralarında sorunların büyüdüğünü, bunun kontrol altına alınması amacıyla Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/3121 E. Sayılı dosyası ile babalarının vesayet altına alındığını, bunun üzerine davalının elinde bulunan senetleri üçüncü kişiler vasıtasıyla icra takibine konu edeceğini söylediğini, bunun önlenmesi için bahse konu senetlerden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitini ve senetlerin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın ikame edilme amacının yalnızca müvekkili ile davacı arasında bulunan husumetten ibaret olduğunu, amaçlananın müvekkilinin huzursuz edilmesini sağlamaya yönelik olduğunu, müvekkilinin her daim iyiniyetini koruduğunu, bahse konu … marka aracın müvekkili tarafından noterlik satış sözleşmesi ile ücreti mukabilinde kardeşine devredildiğini, senetlerin miktarlarının belirli olduğunu, 100.000,00 USD meblağlı olduklarını, davacının düşük miktarda harç ödemek için dava değerini 20.000,00 TL olarak gösterdiğini, gerçekten borçlu olunmadığının tespitini talep edecek bir şahsın borç miktarını eksik göstermesinin mümkün olamayacağını, borçlunun el yazısını ve imzasını içeren senetlerin borcuna ilişkin olduğunu, aile fertlerinin anlatımları dinlendiğinde haklılığının ortaya çıkacağını, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan ve her halükarda haksız ve hukuki yarardan yoksun olması sebebiyle reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “.. Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/3121 E. Sayılı dosyası ve yapılan açıklamalar gözetildiğinde; davalıya usulüne uygun olarak davacının bildirmiş olduğu miktarın kabul edileceği ihtar edilmiş. Kesin süreye rağmen davalı yanca beyanda dahi bulunulmamıştır. HMK md. 216 gereği belgenin aslını elinde bulunduran taraf, üçüncü kişi veya resmi makamlar, istenmesi halinde bunu mahkemeye vermek zorundadır. Davalının 20.000,00 TL lik senetten kaynaklı alacağı olduğuna dair her hangi bir delil sunmamış olması, davalının senetlerin kendinde olduğunu ikrar etmesi, mahkemece istenmesine rağmen dosyaya ibraz etmemesi, ispat yükünü üzerine almış olması nedenleriyle mahkemece davaya konu keşidecisi …, lehtarı … olan 20.000,00 TL bedelli senetten kaynaklı olarak davacının borçlu olmadığına hükmedilerek “.. gerekçesi ile.. “…1-Davanın kabulu ile; Davaya konu keşidecisi … lehtarı … olan 20,000 TL lik senetten kaynaklı olarak davacının borçlu olmadığının tespitine, ..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı, haksız ve kötüniyetli olarak iş bu davayı ikame ettiğini ve yerel mahkeme tarafından hukuka aykırı olarak kabul edildiğini, zira taraflar arasında mevcut olan husumetin, Bakırköy 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/312 E. sayılı dosyası ile de aşikar olduğunu, davacının davayı ikame etmesine dayanak olarak senetlerin icra takibine konu edileceğine dair aldığı duyumlardan bahsetmiş ancak bu durumu ispata yetebilecek herhangi bir delil, emare sunmamasına rağmen yerel mahkemenin davacının davasını hukuka aykırı olarak kabul ettiğini, davacının menfi tespit talep etmiş olduğu senetlerin miktarları belirli olmasına rağmen davacının kötüniyetli olarak düşük miktarda harç ödemek maksadıyla senetlerin miktarını beyan etmeksizin harca esas değeri 20.000 TL gösterdiğini, mahkeme kararının ortadan kaldırılarak haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72 maddesine dayalı menfi tespit istemidir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş kararı davalı taraf istinaf istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davalı, davacının kendisine 100.000 usd bedelli senet verdiğini davayı eksik miktar ve harçla açtığını ve ispatlamadığını ileri sürmektedir. Davacı dava dilekçesi ekinde davalıya verdiği senede ilişkin bir örnek sunmamış senedin davalıda olduğunu beyan etmiştir. Mahkeme davalı vekiline elindeki senedi ibraz için HMK 220 maddesine göre süre verilmiş, sunmadığı takdirde ise; HMK 220/3 maddesine göre davacı beyanlarını kabul edeceğini ihtar etmiştir. Davalı davacıdan sadır senedi sunmamıştır. Yargıtay 13 HD nin 2017/4733E-7543 K sayılı ve Yargıtay 15 HD nin 2016/6518E-1692 K sayılı içtihatları gereğince, kesin süre verilmesine rağmen davalının elindeki belgeyi sunmaması halinde, HMK 220/2maddesi gereğince mahkemece resen yemin teklif edilerek, bundan sonra 220/3 maddeye göre hüküm kurulması gerektiğinden eksik incelemeye dayalı karar kaldırılmalıdır. Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353-.1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca BAKIRKÖY 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2019 tarih ve 2018/105 Esas – 2019/587 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Yukarıda belirtilen kapsamda deliller toplanarak esas yönden yargılama yapılması hususunda dosyanın kararı veren BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 2. Davalının yatırdığı 1.366,20 TL istinaf karar harcının iadesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4. Davacının istinaf masraflarının yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 23/12/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.