Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1563
KARAR NO: 2021/2256
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2019
NUMARASI: 2017/816 Esas 2019/278 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 11/03/2019 tarihli ve 2017/816 Esas 2019/278 Karar sayılı dosyasında verilen karar; istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … Ltd. Şti.’nin, … bünyesinde yer aldığını, 01/04/2016 tarihinde davalı … Ltd. Şti.’den 127.000,00 TL bedelle 2016 model sıfır kilometre … minibüs satın aldığını, 1 ay sonra aracın motor check ikaz lambasının yanmaya başladığını, aracın davalı şirkete defaten teslim edilmesine rağmen yapılan müdahale sonucu rapor verilmediğini, davalı şirketin aracı servise götürdüğünde partikül temizliğinin yapılacağının beyan edildiğini, oysa ki bu işlemin araç 150-200 bin kilometrede yapılması gereken bir işlem olduğunu, sıfır kilometre bir araca yapılmasının ve motor check ikaz lambasının yanmasının hayatın olağan koşullarına aykırı olduğunu, aracın sürekli olarak arızalanması ve arızanın yetkili servislerce giderilmemesinin de davalı şirketin kusuru olduğunu belirterek, satıcıya karşı açılan bu davada, ayıpsız yeni aracın ikamesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araçta herhangi bir ayıp olmadığını, aksi halde dahi davacının onarım seçimlik hakkını kullandığını, bu sebeple ayıpsız misli ile değişim talep edilemeyeceğini, kaldı ki davacının aracı sorunsuz şekilde kullanmaya devam ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının servise başvuruları sonucu tüm şikayetlerinin giderildiğini, son olarak egzoz, gaz sıcaklık sensörü, partikül sensörü ve sensör parçalarının yenileri ile değiştirilerek aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, davacının ücretsiz onarım seçimlik hakkını kullanması sebebiyle davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, “Açılan davanın KABULÜNE, ayıplı olduğu anlaşılan … minibüs … tek katlı … tipi minibüsün ayıpsız olan yenisi ile değiştirilmesine, davalıların ifada müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna” hükmetmiştir. Davalılar vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … A.Ş istinaf dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçelerini aynen tekrar ederek ayıp iddiasını kabul etmediklerini, aksi halde dahi davacının onarım seçimlik hakkını kullandığını, yapılan onarımlar neticesinde araçtan beklenen faydanın azalmadığını, misli ile değişim kararının edimler arasında nispetsizlik sonucu doğurduğunu savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçelerini aynen tekrar ederek ayıp iddiasını kabul etmediklerini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında aracın kullanılmaya devam edilip edilmediği, davacının davaya konu ayıbın oluşmasında kullanım hatası bulunup bulunmadığını, araç üzerinde inceleme yapılarak tespit edilmediği, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğunu savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında satışı gerçekleştirilen ticari aracın ayıplı olması (6098 sayılı TBK’nın 219.maddesi) ve ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkının (TBK 227/4 maddesi) kullanılması istemine yöneliktir. Eldeki davada 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 6098 sayılı TBK’nun 223. maddesinde ( 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198. maddesi) öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Uyuşmazlığın çözümü için davaya konu araçta ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliği, davacının onarım seçimlik hakkını kullanıp kullanmadığı ve aracın misli ile değişim şartları oluşup oluşmadığının tespiti gerekmektedir. Dosyada mevcut İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim görevlilerince düzenlenmiş 24/01/2018 havale tarihli, itirazlar üzerine yine aynı heyetten alınan 19/04/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporu ile Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim görevlilerince düzenlenmiş 21/09/2018 havale tarihli heyet raporlarında; “Dava konusu aracın servis kayıtları incelendiğinde 08/08/2016 tarihinde 14.148 km’de iken 20/02/2017 tarihinde 34.706 km’de iken ve 24/04/2017 tarihinde 48.448 km’de iken emisyon azaltım sistemine bağlı arızalar nedeniyle servis başvuru yaptığı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen servis girişlerinde emisyon azaltım sistemi ile ilgili olan Nox sensörü, DPF fark basınç sensörü, egzos gaz sıcaklık ve basınç sensörlerinin değiştirildiği ilgili servis evraklarından anlaşılmaktadır. 01/08/2018 tarihinde 56.534 km’de iken tarafımızca yapılan teknik incelemede emisyon azaltım sistemi ile ilgili arızanın devam ettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle emisyon azaltım sistemi üzerindeki arızanın tekrarlı servis girişleri ile halihazırda çözülememiş olduğu ve 08/08/2016 tarihindeki ilk servis girişinden itibaren aracın arızasının sürdüğü kanaati oluşmuştur. Meydana gelen emisyon azaltım sistemi arızasının niteliği ve davacı tarafın periyodik bakım amaçlı servis girişleri beraber değerlendirildiğinde arızanın servis eksikliğinden ve kullanımdan kaynaklanmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir. 31/03/2016 tarihinde sıfır km olarak satın alınmış davaya konu aracın 08/08/2016 tarihinde 14.148 km de iken bahse konu motor arızası ile servis girişi yaptığı dava dosyasına sunulan evraklardan anlaşılmaktadır. Oldukça kısa kullanım mesafesinde ortaya çıktığı görülen arızanın aracın satın alınması esnasında mevcut olan ve makul gözlem ile anlaşılmayacak imalat kaynaklı bir ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaati takdir edilmiştir. Sonuç; Davacı …’e … marka, minibüs … tek katlı tipi, 2016 model aracın motor arızasının, dosyaya ibraz edilen evraklar ve yapılan teknik inceleme neticesinde tekrarlı servis girişleri ile halihazırda çözülememiş olduğu, servis eksikliğinden ve kullanımdan kaynaklanmasının mümkün olmadığı ve aracın satın alınması esnasında makul gözlem ile anlaşılamayacak nitelikte imalat kaynaklı bir ayıp olduğu ve dolayısıyla davaya konu aracın ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Alanında uzman iki ayrı heyetten alınan birbiri ile uyumlu denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporları uyarınca davaya konu aracın üretim hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu, ayıbın ortaya çıkmasında kullanım hatasından bahsedilemeyeceği, araç üzerinde keşfen yapılan 01/08/2018 tarihli denetimde aracın 56.534 km’de olup arızalı parçaların değiştirilmesine karşın ayıp halinin halen devam ettiği, o halde giderilmeyen ayıp yönünden davacının onarım hakkını kullandığından bahsedilemeyeceği, ithalatçı garantili ve bayi çıkışlı 0 km araç satın alan davacının olağan sebep ve süreler dışında servise başvuru zorunluluğu doğuran ve halen giderilemeyen arızalar sebebiyle araçtan beklenen faydanın görülmediği, aracın arıza serüveni dikkate alındığında bu haliyle davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanım şartının oluştuğu, hüküm altına alınan seçimlik hakkın taraflar arasında nispetsizlik sonucu doğurmayıp ,objektif kriterlerin sağlandığı anlaşılmakla davanın kabulü kararında bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin HMK m.353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A.Davalı … A.Ş nin istinaf talebi yönünden; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalılardan … A.Şnin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2. Alınması gerekli 8.675,37 TL istinaf harcından, yatırılan 2.168,84 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 6.506,53 TL harcın davalılardan tahsiline, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, B.Davalı … nin istinaf talebi yönünden; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalılardan …nin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2. Alınması gerekli 8.675,37 TL istinaf harcından, yatırılan 2.168,84 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 6.506,53 TL harcın davalılardan tahsiline, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, Dair, gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtayın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere HMK 361/1 maddesi gereğince temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi. 25/11/2021