Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/1227 E. 2021/991 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1227
KARAR NO : 2021/991
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2019
NUMARASI : 2017/1149E. 2019/95K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 30/01/2019 tarihli ve 2017/1149E. 2019/95K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun süreli alım-satım ilişkisi bulunduğunu, davacının bir kısım emtiayı davalıya satıp teslim etmesine rağmen satım bedeli olan 27.132,33-TL’nin ödenmemesi üzerine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının vadesi gelen borcu ödediğini, ancak talep edilen 26.710,56-TL alacağın henüz vadesinin gelmemiş olması nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini, takip tarihi itibariyle davacının muaccel alacağının bulunmadığını, takip dayanağı olan faturanın 90 gün vadeli olarak düzenlendiğini, vade tarihinin 15.01.2018 tarihinde dolduğunu ve ana para masrafların ve eklerinin ödendiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.İlk derece mahkemesince; “1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 26.710,56-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9.00 oranında yasal faiz uygulanarak takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-16.01.2018 tarihinde davalı tarafından yapılan 26.710,56-TL ödemenin icra müdürlüğü’nce infazda dikkate alınmasına, 3-Hükmedilen alacağın %20’i olan 5.342,00-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu borcun 90 gün vadeli olduğunu, borç henüz muaccel hale gelmeden başlatılan takibin devamına ilişkin karar hatalı olduğunu, borcun icra dosyasına ödenmiş olmasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı yan davalı kurumu temerrüde düşürmek için herhangi bir ihbar veya ihtarda bulunmadığını , usul ve yasaya aykırı verilen kabul kararının ortadan kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış aktinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemidir. Kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Satım sözleşmesinde satılanın sözleşmeye uygun şekilde alıcıya teslim edildiğininde davalının bir itirazı da bulunmamaktadır. Davalı yan, takip tarihi itibariyle alacağın muaccel hale gelmediğini, emtianın 90 gün vadeli alınması nedeniyle alacağın 15.01.2018 tarihinde muaccel hale geleceğini savunmuştur. TBK.’nın 209. Ve 234 devamı maddeleri gereğince satım sözleşmesi anda ifa edilecek sözleşmelerdendir. TBK.’nın 234. maddesine göre aksine sözleşme yoksa satılan alıcının zilyetliğine girince satış bedeli muaccel olur.Takibe konu 11.09.2017 tarihli … nolu fatura içeriği emtianın davalıya teslim edildiği sabittir.Davalı vekili, taraflar arasındaki satım konusunda 90 günlük bir vadenin öngörüldüğünü savunmaktadır. Bilirkişi tarafından yapılan incelemeye göre,takibe konu 11.09.2017 tarihli … nolu fatura içeriği emtianın , 04.03.2017 tarihli fiyat teklifinde bildirilen malzemeler ile 12.07.2016 tarihli teklif mektubunda bildirilen malzemeler, ile örtüşmediği, ilk 12.7.2016 tarihli teklif mektubunda belirtilen emtianın Braun .. heamosselect m.05 1. Medikal marka cihaz satışına ilişkin olduğu,90 gün vadenin konulduğu, 4.3.2017 tarihli teklif mektubundaki malzemelerinde benzer cihaz ve malzemeye ilişkin olduğu, oysa 11.9.2017 tarihli faturanın … adet, 600 … 20 adet isimli tıbbi malzemeye ilişkin olduğu, davalı tarafından faturaya konu emtianında vadeli satışına ilişkin teklif mektubu veya bir sözleşme sunulmadığı anlaşılmakla emtianın teslim edildiği tarihi itibariyle davacı alacağı muaccel hale gelmiş olduğu anlaşılmıştır.Ancak davalı tarafça, 16.01.2018 tarihinde dava sonrası ödeme yapılmış olduğundan yapılan ödemenin infazda dikkate alınması gerekeceğinden davacının asıl alacağa yönelik talebinin kabulü ile davalının itirazının 26.710,56-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden yasal faiz yürütülmesine dair yerel mahkeme kararı yerindedir.Davalı vekili inkar tazminatı verilemeyeceğini ileri sürmüş ise de; İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Bu genel açıklama doğrultusunda, icra dosyasına davadan sonra 16.1.2018 tarihinde yapılan ödeme sonuca etkili değildir.Şu halde İlk derece mahkemesince verilen istinaf incelemesine konu kararda; toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya münderacatı değerlendirildiğinde, yanlar arasındaki uyuşmazlığın doğru olarak nitelendirildiği, usule- maddi hukuka ilişkin kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği anlaşılmakla; dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, gerektirici nedenlere ve delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve esas yönünden hukuka uygun karara ilişkin; davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3. Alınması gereken 1.824,59 Tl harçtan davalının yatırdığı,121 ,30 TL harcın mahsubuna, bakiye 1.703.29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 25/05/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.