Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/812
KARAR NO: 2023/985
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/606
KARAR NO: 2022/1071
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı … Tic. Ltd. Şti.’nden Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı olduğunu, davalı … Tic. Ltd. Şti. ile diğer davalı satıcı … İnşaat & .. Proje Ortaklığı arasında 27/03/2013 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, … Mah., … Ada, … Parselde kayıtlı … Blok … numaralı bağımsız bölüm taşınmazın arsa maliki TOKİ tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti.’ne satıldığını, satış bedeli olan 3.071.939,00-TL.’nin alıcı tarafından TOKİ hesabına yatırıldığını, KDV ve diğer vergi ve masrafların ödemelerinin atiye bırakıldığını, taşınmaz teslim tarihinin 30/09/2015 tarihi olmasına rağmen tapuda davalı … Tic. Ltd. Şti. adına tescil işleminin yapılmadığını, KDV ve diğer ödemelerin müvekkili tarafından karşılanabileceği hususunda davalı … Tic. Ltd. Şti. ile TOKİ’ye bildirimde bulunduklarını ancak yinede tapuda tescil işlemini yaptıramadıklarını, bu nedenle dava konusu taşınmazın TOKİ üzerindeki tapu kaydının iptali ile müvekkili lehine ilk sıra haciz şerhli olarak davalı … Tic. Ltd. Şti. adına tesciline, KDV bedeli ile devir, harç ve masraflarının müvekkili tarafından yatırılması halinde alacak olarak tapuya şerhine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı T.C.Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; anılan sözleşmede satıcının kendi edimini taahhüt ettiği gibi üçüncü kişi konumunda bulunan idarenin de tapu devri yapacağına dair taahhütte bulunduğunu, müvekkilinin …’ya karşı bir edim borcunun bulunmadığını ve işbu davada davalı olarak pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, mülkiyeti davalıya ait olan taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğunu, ana sözleşme gereğince yüklenici satıcıya karşı müvekkili idarenin edim borcu bulunması ve anılan yüklenicinin müvekkiline karşı sorumlulukları yerine getirmiş olması nedeniyle mahkemece tescil kararı verilmesi halinde hak ve nesafet kuralları gereğince bu kararın gereğinin davalı idare tarafından yerine getirileceğini, davacının tüm taleplere rağmen üçüncü kişi … Oto’ya tapu devri yapılmadığı iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın alacaklı olduğu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında beyanda bulunulduğunu, davanın açılmasına idarece sebebiyet verilmediğinden idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini, davacı tarafın yetkilendirilmesi suretiyle adına dava açtığı …’nun proje kapsamındaki diğer konut alıcıları gibi taahhütlerini yerine getirdiği ölçüde konutu teslim alma ve tapuyu talep etme hakkına sahip olduğunu belirtmiştir. Davalı … İnşaat-… Proje Ortaklığı adına ortaklığı oluşturan şirketler vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa projede yer alan … Blok … nolu bağımsız bölümün satın alınması maksadıyla diğer davalı … Ticaret Ltd. Şti. ile … İnşaat&… Proje Ortaklığı arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, projenin inşaatı aşamasında diğer davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin borçlu olduğu bir kısım icra müdürlüklerinden bu şirketin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacağı üzerine haciz konulduğuna ve haczin tapu kaydına şerhine ilişkin icra dosyalarından haciz müzekkereleri/haciz ihbarnameleri ulaştığı bilgisinin alındığını, İİK’nin 91. maddesi gereği tapu siciline haczin tatbik edilmesini ancak tapu kaydına haciz konulmasını isteyen icra müdürlüğünün isteyebileceğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne sunulan taleplerin reddedildiğini, davalı … şirketinin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklarını farklı kişilere devir ve temlik ettiğini, davacı tarafça davalı şirkete Bakırköy … Noterliği aracılığı ile 09/12/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, müvekkili ortaklık tarafından İstanbul … Noterliği aracılığı ile 15/12/2015 tarihinde cevap verildiğini ve kendilerine borçlunun yükümlülüğünde olan KDV’nin ödeneceği banka hesap bilgilerinin verildiğini, işbu dava açıldıktan üç gün sonra 21/12/2015 tarihinde davacı tarafından müvekkili ortaklık hesabına ödeme yapıldığının tespit edildiğini, dava tarihi itibariyle teslim için gerekli şartların gerçekleşmediğini, tapu devrinin yapılmamasında davalının kusurunun bulunmadığını belirterek müvekkili ortaklığın harç, yargılama gideri ile ücreti vekaletten sorumlu tutulmamasını talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin piyasada bulunan çek ve senetlerinin ödenmemesi sebebiyle müvekkilinin cebri icra ile karşı karşıya kaldığını, şirket adına satış vaadi sözleşmesi ile alınan ilgili taşınmaz hakkında alacaklılar tarafından İİK 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve diğer davalılar tarafından bu işlemlerin geliş sırasına göre kayıt altına alındığını, proje tamamlanıp teslim aşaması geldiği zaman yüklenici tarafından talep edilen KDV bedelinin temin edilmeye çalışıldığını, bu aşamada huzurdaki davanın davacı tarafından açıldığını, davacının asıl amacının dava konusu taşınmazın müvekkili şirket adına tescili değil kendisinin ilk sıraya geçmesi olduğunu, davacının TMK’nin 2. maddesi kapsamında iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, her ne kadar KDV ödemesi için verilen süre içerisinde ödeme gerçekleşmemiş ise de proje aşamasında taşınmazın bedelini eksiksiz ödeyen davalının KDV bedelini ödenmesini makul sürede beklemenin iyiniyet kuralları gereği olduğunu, davacının “ilk sıradan” haciz şerhi işletilmesi ve KDV bedeli, devir harç ve masrafların öncelikli alacak olarak tapuya şerh edilmesi talebinin reddine, davanın ilgili kurumlara ihbarına ve reddine karar verilmesini istemiştir. Asli Müdahil … vekili 05/04/2016 havale tarihli dilekçesiyle 26/11/2016 tarihli dilekçesinde özetle; davacının tescilini talep ettiği 53 nolu taşınmazın 30/12/2013 tarihinde müvekkili …’a temlik edildiğini, söz konusu taşınmazın ve taşınmazın tüm haklarının müdahale talebinde bulunan müvekkiline geçtiğini, temliknamenin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek asli müdahale suretiyle açmış oldukları davanın kabulü ile 53 nolu bağımsız bölümün TOKİ adına olan tapu kaydının iptaline ve adı geçen taşınmazın asli müdahil olan müvekkili … adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Asli Müdahil … vekilinin müdahale dilekçesinde özetle; dava dışı … borçlu … Tic. Ltd. Şti aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile bonoya dayalı alacağı tahsil amacıyla Kambiyo senetlerin özgü haciz yoluyla takip başlatmış ve takip İİK 78. madde gereğince kesinleşmiş olduğunu, müvekkilin, Bakırköy … Noterliği’nin 22 Ağustos 2017 tarih ve … yev. nolu temliknamesi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu alacağın 100.000,00 TL’lik kısmını temlik aldığını, Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğü … Mah. … Ada, … Parselde kayıtlı(… blok) … nolu bağımsız bölümün tapu iptali ve tesciline dair verilecek esas hakkındaki kararla birlikte faiz ve masraflar hariç 100.000,00- TL tutarındaki müvekkilinin alacağının tapuya şerhine Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğü … Mah. … Ada, … Parselde kayıtlı (… blok) … nolu bağımsız bölümün tapu iptali ve tesciline dair verilecek esas hakkındaki kararla birlikte müvekkilinin alacağı 100.000,00-TL tutarında taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına, Her türlü yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asli müdahilin davası yönünden davalı konumunda olan …, …İnşaat-… Proje Ortaklığı adına ortaklığı oluşturan şirketler, … Tic. Ltd. Şti. vekilleri ve feri müdahiller vekilleri asli müdahale davasının reddine karar verilmesini istemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”…’ın açmış olduğu davada borçlu adına taşınmazın tescil şartları oluştuğundan tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, ancak davacının alacağının ilk sırada tapu kaydına işlenmesi ile ödenen KDV, tapu devir , harç ve masraf bedellerinin öncelikli olarak tapuya şerhine ilişkin talepleri takip hukukunu ilgilendirdiğinden, bu hususta tescil kararının kesinleşmesi halinde icra aşamasında takip hukukuna ilişkin talepler konusunda icra müdürlüğü ve icra hukuk mahkemesince karar verilmesi mümkün olduğundan bu talepler konusunda mahkememizce karar verilemeyeceğinden buna ilişkin talebin usulden reddine, asli müdahil …’ın açtığı davanın ise, temlik sözleşmesinin muvazaa sebebiyle geçersiz olması gerekçesiyle reddine, asıl davada davacı tarafça talep edilmediğinden ayrıca davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden davalılar …ve … İnşaat-… Proje Ortaklığı’nın yargılama gideri ve ücreti vekaletten sorumlu tutulmamasına, ancak davalı … Tic. Ltd. Şirketi davanın açılmasına sebebiyet vermiş olmakla davacının yapmış olduğu yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1-Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; taleplerden bir kısmının takip hukukuna ilişkin olduğu belirtilerek usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, talebin kabul edilmemesi halinde davadan beklenen hukuki yararın sağlanamayacağının açık olduğu ve İİK 94/2 maddesi kapsamında alacakların öncelikle tescilinin hüküm sonucuna uygun mahiyette olduğu, KDV bedelinin davacı tarafından yatırıldığı, taşınmazın aynına doğrudan bağlı olan bu bedelin taşınmazın aynının tapuya tesciliyle birlikte öncelikli olarak tapuya şerh edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 2-Asli Müdahil … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, fer’i müdahillik taleplerinin bulunmadığı, takip tarihi ve haciz tarihi itibarı ile alacaklının alacağının davacının alacağından önce olduğu, asli müdahale talebinde bulunulması rağmen bu talebin değerlendirilmediği, 100.000,00 TL alacağının bulunmasına rağmen harcın tamamlatılması için davacıya süre verilmediği, ayrıca asli müdahillik talebinin değerlendirilmediği ve davacının davasının reddi ile … yönünden davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. 3- İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı … Şti.’nin Yenibosna Vergi Dairesi’ne 14.03.2017 tarihi itibariyle toplam 323.348,49 TL vergi borcu bulunduğunu, ödevlinin … Şti. ve … Proje Ortaklığından gayrimenkul almak için ödediği alacağı üzerine vergi borçlarını yapılandırmadan önce 24.03.2016 tarih ve 6246 sayılı haciz bildirimi ile haciz şerhi konulduğu belirtilmiştir. 4-Asli Müdahil … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; asli müdahilin …’dan alacaklı olduğu, borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı ile takip başlatıldığı, temlik sözleşmesi incelendiğinde asli müdahilin tek amacının alacağına kavuşmak olduğu ve iyiniyetle hareket ettiği, muvazaa yönündeki tespitin dosya kapsamına uygun olmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 94/2 maddesi uyarınca açılan tapu iptal ve tescil davasıdır.Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/377 değişik iş sayılı dosyasında İİK’nin 257 maddesi gereğince davacının 2.517.259 TL alacağının tahsilinin ifası için borçluların borcu yetecek miktardaki menkul gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair 18.12.2013 tarihinde karar verildiği, takbis veritabanında yapılan sorgulama sonucunda tespit edilen taşınmazların haciz konulması kararı verildiğini belirtir müzekkerelerin icra müdürlüğünce gönderildiği, iş bu dosyada 16.12.2015 tarihli İİK 94 maddesi uyarınca davacının Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tapu ve tescil davası açmak üzere yetki verildiğine dair düzenlenen yetki belgesi mahkemeye ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Yargılamanın yapıldığı Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 23.05.2017 tarih ve 2015/567 Esas 2017/237 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair karar verilmiş olup iş bu kararın 10.07.2017 tarihinde kesinleşmesi ile uyuşmazlığa konu mahkeme dosyasının Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/637 Esas sırasına kaydının yapıldığı ve yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Görev yönünden inceleme: Davacı tarafça, İİK’nin 94/2. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi istemiyle iş bu dava açılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK’nın 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK’nin 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK’nin 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. 6102 sayılı TTK.m.4/1 “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK’da düzenlenen hususlar ile Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.” Devam eden TTK.m.5/1 “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü düzenlenmiştir.İİK 94. maddesi ”Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir. Borçlunun zilyed bulunduğu bir taşınmaz üzerindeki fevkalade zamanaşımı ile iktisabını istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyedliğin başkasına devrine mani olacak tedbirleri alır ve alacaklıya bir ay içinde taşınmazın borçlusu adına tescili için dava açması yetkisini verir. Mahkemenin tescil kararı ile taşınmaz bu alacaklı lehine mahcuz sayılır.” hükmünü içermektedir.Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11.03.2010 tarih ve 2010/1370 E. 2010/1388 K. sayılı ilamında ”… Yüklenici … adına yetki belgesine dayanılarak davayı açan … yüklenici …den alacaklı olan kişidir. Dava İİK’nın 94/II. maddesine dayanılarak açılmıştır. Bu nitelikteki davaların genel mahkemede görülmesi gerekir. Taraflar arasında 4077 Sayılı Kanun’dan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, süresinde başvuru halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında inceleme yapılıp hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” belirtilmiştir. Aynı zamanda Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/8380 E. 2016/15167 K. sayılı ilamı da benzer mahiyettedir. 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesinde; asliye hukuk mahkemelerinin görevi üst başlığı ile birinci fıkrasında, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; İcra Müdürlüğü’nce, davacıya İİK’nin 94. maddesi uyarınca borçlunun iktisap ettiği ve henüz tescil ettirmediği mülkiyet hakkının borçlu namına tescili için dava açmak üzere İİK’nin 94. maddesi uyarınca yetki verilmiştir. Davacı vekilince icra dairesi tarafından verilen iş bu yetkiye dayanılarak, istinafa konu edilen dava açılmıştır. Davalı borçlu … Şti. ile davalılardan … Proje arasında maliki davalılardan T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ait olan taşınmazda (… Ada … parsel) yer alan … numaralı bağımsız bölümle ilgili olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, iş bu sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin davalı TOKİ hesabına peşin olarak yatırıldığı, sözleşmede bir edilen teslim tarihi üzerinden 2,5 ay geçmesine karşılık davalı … Şti. adına tapuda tescilin yapılmadığı ve davacının işbu davalı aleyhine kambiyo senedinden kaynaklı alacağın tahsilini talep Bakırköy … İcra Dairesi … Esas sayılı takip dosyasında İİK 94. maddesi uyarınca düzenlenen 16.12.2015 tarihli yetki belgesi dayanak kılınarak iş bu dava açıldığı dosyada yer alan bilgi ve belgelerden tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı yukarıda yer alan bilgiler ışığında değerlendirildiğinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1- c bendinde mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Mahkemenin görevi taraflar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından ve yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gerektiğinden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası ile ilgili karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, somut uyuşmazlıkta görevli mahkeme Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemeleri olup, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmış olması nedeniyle, taraf vekillerinin sair istinaf sebepleri şimdilik incelenmeksizin, asli müdahil …’ın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.3 bendi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Tarafların sair istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmeksizin, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2022/606 Esas, 2022/1071 Karar sayılı ve 24/11/2022 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine iadesine,3-Harçlar Kanunu gereğince taraflarca ayrı ayrı yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde taraflara İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince davacı Vergi Dairesi harçtan muaf olması nedeniyle bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.a.3 362/1.c ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/06/2023