Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/797 E. 2023/1021 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/797
KARAR NO: 2023/1021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1083
KARAR NO: 2020/539
TARİHİ: 11/09/2020
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 21/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının inşaat ve beton sektöründe faaliyet gösterdiğini, 2017 ve 2018 yılını kapsayan karşılaşılan ekonomik dalgalanmalar ve döviz artışlarının iktisadi sıkıntı yarattığını, tüm sektörlerin nakit temin etmekte zorlandığını, sektör itibariyle alımların döviz bazında olması nedeniyle döviz olarak kredi kullandığını, kurlardaki ve faizdeki olağandışı dalgalanmalar ve artışların meydana gelmesi ve ülke ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin neticesinde şirketlerin alacaklarını tahsil edememesi veya geç tahsil etmesi buna bağlı diğer borçların temerrüde düşmesi, stabil olmayan piyasa koşulları müvekkilini finansal açıdan zor durumda bıraktığını belirterek İİK 285 vd. maddeleri gereğince konkordato taleplerinin kabulü ile öncelikle davacılar lehine 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanunu’nun 287 ve 294. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde de konkordato tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… tasdik durumunda iflas halinde alacaklıların eline geçecek olan miktardan daha çoğunun geçeceği(İİK.nun 305/1-a), teklifin kaynaklarla orantılı olduğu, (İİK.nun 305/1-b), borçlunun dürüst olduğu, komiser talimatlarına uyduğu, alacaklıları zarar uğratma davranışı içinde olmadığı (İİK.nun 292/1-c), adi alacaklar yönünden teklifin (alacakların 2/3ü alcaklı sayısının ¼ ünden fazla oranda) nitelikli çoğunluk tarafından kabul edildiği (İİK.nun 302,305/1-c), projenin inandırıcılığı ve ciddiyetini koruduğu, tasdik harcının yatırıldığı (305/1-e), imtiyazlı alacaklısı olmadığından teminat şartının söz konusu olmadığı (305/1-d), komiserlerin karar vermeden evvel mahkemede dinlendiği(İİK.nun 304/1), böylece konkordatonun tasdiki koşullarının tümü oluştuğu anlaşılmış, konkordatonun tasdiki talebi kabul edilmiştir. İİK.nun 305/2 maddesine göre mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeleri yapabilir. Davacı şirket, revize projesine göre tasdik kararı verilmesini talep etmiştir. Her ne kadar alacaklılar toplantısında revize proje oylanmış ve alacaklılarca yeterli çoğunlukta kabul oyu verilmiş ise de, mahkememizce verilecek tasdik kararı red oyu veren alacaklılar için de yasa gereği bağlayıcı olacaktır. İlk proje, tasdikten itibaren 9 ay ödemesiz, sonrasında 3 yıla yayılan eşit taksitlerle ödemeyi; revize proje ise 2 yıl ödemesiz, sonrasında 4 yıla yayılan eşit taksitlerle ödemeyi öngörülmektedir. Dava tarihi olan 19/09/2018 tarihinden bu yana (2 yıldır) alacağına kavuşmayı bekleyen alacaklıların, revize projeye göre tasdikten itibaren 3 yıl daha hem de ek faiz getirisi de olmadan alacağına kavuşmasını beklemesini istemek, konkordato kurumunun amacıyla bağdaşmaz Konkordato borçlunun nefes alıp toparlanması için, hem borçluyu hem alacaklıyı koruyan bir kurum olarak düzenlenmiştir. 5 yıl boyunca ödeme yapmayacak şekilde borçlunun her türlü takipten korunarak himaye edilmesi, alacaklıların ağır şekilde aleyhine bir durum yaratır. Yürürlükten kaldırılan iflas erteleme kurumunda dahi uzatma kararlarıyla birlikte tedbirlerin 5 yıla yayılması kötüye kullanılmış, umulan fayda alınamamıştır. Bu nedenle her ne kadar komiser heyeti, davacı şirketin mali yapısı, pandemi süreci, inşaat sektöründeki durgunluk dikkate alınarak, ilk projeye göre ödemenin mümkün olamayabileceğini, revize projenin uygulanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu görüş olarak belirtmişse de, İİK.nun 305/2 maddesi uyarınca kimi müdahillerin talepleri ve resen görülen müdahale gerekliliği sebebiyle mahkememizce ilk projeye göre (9 ay geri ödemesiz, 2 yıl içinde ödeme şeklinde) tasdik kararı verilmesi uygun görülmüş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Mahkememizin 10/09/2020 tarihli kararı ile belirtilen bir kısım ipotekli taşınmazın, komiser denetimi ve onayı ile satışına/devrine izin verilmiş olup, kararla birlikte komiserlerin görevlerine son verilmiş olacağından bu devir işlemlerinin atanan kayyım denetimi ve gözetiminde icrasına karar verilmiştir. (..AŞ vekilinin 04/09/2020 tarihli 6. celsedeki itirazlarına kısaca değinilecek olursa, alacaklı alacağının 165.646 Euro olduğunu ancak hatalı olarak 29.547 TL olarak kabul edildiğini ve ödeme tablosunda taksitlendirildiğini ileri sürmüş, bu hususta resen komiserlere inceleme yaptırılmış, borçlunun defterinde kayıtlı olan tutar daha az olmasına rağmen borçlunun kabulünde olduğu üzere tarafların mutabakatı karşısında, alacak tutarı 955.670,15 TL olarak kabul edilmiş, ödeme tablosundaki hata düzeltilmiştir. Alacaklının tasdik oylamasında zaten konkordato teklifine “kabul” oyu verdiği anlaşıldığından düzeltilen bu durumun tasdik nisabına etkisi olmadığı anlaşılmıştır.) Adi alacaklılar yönünden tasdik edilen proje ilk proje olup 9 ay ödemesiz, üçer aylık taksitlerle 3 yıl içinde ödenmesidir. Nitekim kararın eki sayılan ödeme tablosunda da 9 ay ödemesiz üçer aylık taksitlerle üç yıl içinde ödenecek şekilde takvim oluşturulmuştur. Ancak sehven kısa kararın 1/a bendi yazdırılırken “9 ay geri ödemesiz üçer aylık taksitlerle (2)iki yıl içinde” denmiş olup, bu durum duruşmadan sonra fark edilmekle, üç yerine iki yazılmış olması maddi hata niteliğinde olduğundan ve gerekçeli karar tebliğe çıkmadığından, karar, kararımızın eki sayılan ödeme tablosuna da uygun olacak şekilde düzeltilmiştir.” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1-Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; adi alacakların ödenmesine ilişkin kısım yönünden konkordatonun tasdikine ilişkin kısmın istinaf edildiği, bu bölümde kabul edilen ödeme ve vadenin kaldırılması gerektiği, alacaklar toplantısında onaylanan konkordatonun tasdik tarihinden itibaren 2 yıl ödemesiz dönemden sonra her yıl borcunun %25’inin 3’er aylık vadelerle 4 yıllık sürede tamamen ödenmesi, yıllık ödenecek tutarın her yılın 30 Ocak, 8 Nisan, 30 Temmuz, 30 Ekim tarihlerinde 3’er aylık vadelerle ödenmesi olarak sunulan revize projenin tasdikine ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 2-Alacaklı … İnş… Şti. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; … İnş… Şti. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece tasdikten itibaren 9 ay ödemesiz sonrasında 3 yıla yayılan 3’er aylık aralıklarla ödenecek taksitlerle borcun ödenmesine yönelik tablo kabul edilmiş ise de 2018 yılından bu yana alacaklı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığı ve bu nedenle ödeme planı kabul edilebilir olmadığı, davacı firmaya farklı tarihlerde inşaat malzemesi satıldığı ve alacaklı şirketin sattığı mala karşılık dosyaya sunulan çeklerle ödeme yapıldığı fakat bu çeklerin hepsinin karşılıksız çıktığı, mahkemenin kararında belirtildiği gibi ödemenin kabul edilmesi halinde gerek konkordato konusundaki mevzuata ve gerekse hakkaniyete aykırı sonuçların doğacağı, alacaklı firmanın ödeme planını görüşüldüğü toplantılara davet edilmediği, söz sahibi olmadığı ve oylamaya katılmadığı, mahkemece bu hususlar incelenmeden karar verildiği belirtilerek verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 3-Alacaklı … bank A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; … bank A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucunda davanın kabulüne ve konkordatonun tasdikine karar verildiği, konkordato tasdikini isteyen davacının maddi durumunun ne olduğuna dair dosyada kesin ve inandırıcı bir veri bulunmadığı, bankanın alacağına ilişkin borçlunun bir itirazı bulunmamasına rağmen yasaya aykırı olarak alacağın daha az gösterilerek hatalı karar tesis edildiği belirtilmiş ve mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. (… bank A.Ş. vekili Av. … tarafından Uyap sisteminden gönderilen 07.10.2021 tarihli dilekçe ile yapılan istinaf başvurusundan feragat edildiği belirtilmiştir.)
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Davacı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil numarası ile kayıtlı … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin konkordato talebinin kısmen kabulü ile, adi alacaklılar yönünden İİK’nin 305,305/2 md. uyarınca revize öncesi tasdikten itibaren 9 (dokuz) ay ödemesiz, sonrasında üçer aylık taksitlerle 3 (üç) yıl içinde ödeneceğine dair ilk projesine göre Konkordatonun tasdikine, imtiyazlı alacaklar yönünden konkordatonun tasdikine dair karar verilmiş bir iş bu karara yönelik davacı ve bir kısım alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucunda, 30.03.2022 tarih ve 2021/1225 E. 2022/378 K. sayılı ilamı ile eksikliği tespit edilen belgeler belirtilerek dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine dair karar verilmiştir.Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. 2004 sayılı İİK’nin 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154. maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir. Konkordato projesinde, davacı şirketin ana faaliyet 5 adet hazır beton santrali, 44 adet trans mikser, 13 adet mobile pompa ve 14 adet hidrolik dağıtıcı ile hazır beton imalatı konusunda öncü ve entegre tesise sahip olduğu şirkete ait 31.08.2018 verileri nazara alındığında, şirketin varlıklarının borçlarını karşılamaya yettiği, ticari defter kayıtlarına göre varlıklarının borçlarından 19.754.687,33 TL daha fazla olduğu ve şirketin varlıklarının muhtemel satış değeri ile çıkartılan bilançoda özvarlıklarının (+) 27.438.032,48 TL tespit edildiği ve bu durumda borca batık olmadığı, şirketin merkez adresinin Samandıra-Sancaktepe/İstanbul olduğu belirtilmiştir.Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nin 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154. maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nin 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletname ile (Kartal … Noterliği 20.12.2019 tarih ve … yevmiye numaralı) borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket yanında gerçek kişiler (…, …, …, …, …, …, … yönünden) yönünden konkordatonun tasdiki talepli açılan iş bu davada, mahkemece 18.12.2018 tarihli celse de verilen 1 nolu ara kararı ile gerçek kişiler yönünden dosyanın tefrikine, kesin mühlete geçilip geçilmeyeceğinin yeni esas alan dosya üzerinden değerlendirilmesine dair karar verilmiştir. 13.03.2020 Tarihli Kesin Mühlet Konkordato Komiser Heyeti Tasdik Şartlarına İlişkin Nihai Raporda Özetle; davacı şirket tarafından sunulan son revize projede, tenzilat konkordatosu teklifinin bulunmadığı, vade konkordatosu teklifi ile tüm alacaklılara 2 yıl ödemesiz dönemden sonra, tasdik tarihinden başlamak üzere 4 yıl vadede yıllık ödemesi planlanan borç tutarını için aylık vadelerle 4 yıl içinde tamamının ödenmesini talep edildiği, teklif edilen vadenin kısa olması nedeniyle indirim teklif edilmediği, alacaklara ilk 2 yıl borç ödemesi yapılmayarak işletme sermayesinin birikiminin sağlanacağı, şirket aktifinde kayıtlı taşınmazın ve araçların satışı yapılmak suretiyle borç ödemede kullanılacağının belirtildiği ve şirketin ticari faaliyetlerinin kesintisiz olarak devam ettiği, alacaklar oylamasında kabul edilen revize konkordato teklifinin şirketin mal varlığıyla orantılı olduğu, şirketin 31.12.2019 tarihi itibari ile kaydi değerlere göre varlığının (+) 17.796.630, 13 TL olduğu, ancak TTK 376/3 çerçevesinde rayiç değerlere göre şirketin borcu batık durumda olmadığı ve özkaynaklarının (+) 20.117.920 ,20 TL olduğu, şirketin yargılama giderleri dışında 255.341,39 TL tasdik harcı yatırması gerektiği alacaklar tarafından şirketin revize konkordato projesinin kabulü konusunda hem teminatsız alacaklılar hem de teminatlı alacaklılar yönünden ayrı ayrı kanuni hesaplarının sağlanması ve şirketin konkordato kaynaklarının borçlarını teklife uygun olarak ödenmesine olanak sağlayacak şekilde olması çerçevesinde şirketin konkordato talebinin tasdikinin mümkün olacağı belirtilmiştir. 15.06.2020 tarihli Kesin Mühlet Konkordato Komiser Heyeti Tasdik Şartlarına Ait Nihai Son Raporda Özetle; şirketin faaliyetlerine kesintisiz devam ettiği, adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu anlaşıldığı, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, 09.12.2019 tarihinde yapılan alacaklar toplantısında ve iltihak süresi içinde davacı şirketin kaydedilmiş olan adi alacaklı sayısının 207 olup toplam adi alacak miktarının 93.047.866, 17 TL olduğu, toplantıda 119 adi alacaklının % 57,48 oran ile kabul oyu verdiği ve toplam alacak olan 93.047.866,17 TL den 54.803.146,79 TL’lik kısmının %58,89 ile kabul ettiği ve böylece İİK’nin 302 maddesinde düzenlenen kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını aşan bir çoğunluk ile konkordato revize projesinin kabul edildiği, konkordato kapsamındaki borç tutarının toplam 93.047.866,17 TL, rehinli borç tutarının 39.046.670,09 TL olduğu, komiser heyeti tarafından davacı şirket tarafından sunulan gerek ilk proje ve gerekse revize projeye göre taksitlendirme tabloları yapıldığı ve projelerden hangisinin tasdikine karar verileceği ya da değiştirilebileceği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve tespitinde bulunulmuştur. Yargılama aşamasında alacaklılardan … ve …tarafından ”taahhütnamedir” başlıklı belge sunulmuş olup işte bu belgede, davacı şirket lehine ipotek tespit edilen taşınmazların ipotek alacaklısı tarafından satış işlemi ile alınması sonucunda ipotekli taşınmaz değerinde davacı şirket nezdinde doğacak tüm alacaklardan feragat edildiği belirtilmiştir. 02.09.2020 tarihli Kesin Mühlet Konkordato Komiser Heyeti Tasdik Şartlarına Ait Nihai Son Rapor-2 de Özetle; teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olduğu, konkordato projesinin İİK 302 maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği de alacaklı tutarı olan 1.099.137,67 TL’nn tamamı bunun ödendiği ve İİK’nin 05/1.d. maddesinde belirtilen şartın gerçekleştiği, toplam 255.341,39 TL tutarındaki tasdik harcının da ödendiği, ilk projede borçların konkordatonun tasdikinden itibaren 9 ay ödemesiz ilk yıl toplam borcun %30 olmak üzere 3 er aylık taksitlerle, 2. Yıl toplam borcun %30 olmak üzere 3 er aylık taksitlerle, 3. yıl toplam borcun %40 olmak üzere 3 er aylık taksitlerle faizsiz olarak ödemeyi teklif etti ve yargılama sırasında bu defa tasdik kararının den itibaren 2 yıl ödemesiz 4 yılda 3’er aylık taksitlerle faiz ödemenin teklif edildiği ve her iki projeye göre de taksitlendirme tablosunun oluşturulduğu ve nihai kararın mahkemede olduğu görüşünde bulunulmuştur. İstinaf yoluna başvuran alacaklıların, istinaf başvurularının süresinde olup olmadığına ve istinaf hakları olup olmadığına ilişkin inceleme; 15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemesi ile itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “… Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. …, Doç. Dr. … Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. Konkordato tasdik kararı Ticaret Sicili Gazetesi’nde 28/10/2020, Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında 05/12/2022 tarihinde yayınlanmış ve davacı ve konkordatoya itiraz eden alacaklı vekillerince yasal süresinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı istinafı yönünden inceleme: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının gerek ilk sunduğu proje ve gerekse revize projesi karşılaştırılmış ve davacının sunduğu ilk projeye göre tasdik kararı verilmesinin uygun olduğu belirtilerek hüküm tesis edilmiştir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. Konkordatonun amacı borçluyu borçlarından ve eğer iflas şartlarını taşıyorsa muhtemel bir iflastan kurtarmak, alacaklıların da belirli bir vadede ve/veya indirimle alacaklarını tahsil etmelerini sağlamaktır. Konkordato süreci alacaklılar arasında eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülür. Konkordatoda alacaklılar arasında herhangi bir ayırım yapılmaksızın benzer durumda bulunan bütün alacaklıları kapsayan adil ve dengeli bir ödeme planının ortaya konulması ve alacaklıların tatmin edilmesinde de aynı ilkelerin gözetilmesi gerekir. Konkordato prosedürü içinde alacaklılar arasındaki eşitliğin sağlanması, borçlunun konkordato mühletinde (geçici ve/veya kesin mühlet) kural olarak konkordatoya tabi alacakları ödememesi ile mümkündür. Konkordato projesi, alacaklıların Kanun’da yazılı oranda kabulü ve mahkemece tasdiki halinde bunu kabul etmemiş olan alacaklılar için de mecburiyet kazanacak olup, konkordato mühleti içerisinde eşitliğin mutlaka gözetilmesi gerekecektir ki bu da ancak konkordatoya tabi alacakların kural olarak ödenmemesi yolu ile mümkün olabilecektir. Mühlet içinde alacakların ödenmemesi gereği, konkordatonun amacı ve doğası ile yakından ilgilidir. İİK’nin 305. maddesinde mahkemenin konkordato projesini yetersiz bulması halinde kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebileceği belirtilmiştir. İİK’nin 305. madde gerekçesinde ”… mahkeme, borçlunun sunduğu, hatta alacaklılarında kabul ettiği bir projede, özellikle konkordatoyu kabul etmeyen alacaklıların menfaati gerektiriyorsa re’sen veya talep üzerine düzeltme yapılmasını isteyebilir; mahkemenin düzeltme yapılmasını isterken komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü alması uygun olur.” belirtilmektedir.Maddenin önceki şeklinde ”hakim, konkordato teklifini yetersiz bulunması halinde resen veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeyi yapabilir” hükmü yer almakta iken, 7101 s.K. M.33 uyarınca 305. maddede yapılan değişiklik ile mahkeme artık bizzat değişiklik yapamayacaktır. Kanunun yeni düzenlemesi kapsamında mahkeme artık bizzat değişiklik yapamayacak, değişiklik yapılmasını isteyebilecektir, bu nedenle artık önceki tartışmalarının bir önemi kalmamıştır. (bkz. Do. Dr. M. Serhat Sarısözen, Konkordato, Yetkin yayınları, s:389) Dosya kapsamında yapılan incelemede 13.03.2020 tarihli konkordato komiser heyeti tarafından düzenlenen raporda da belirtmiş olduğu üzere alacaklar toplantısında, davacı şirketin sunduğu revize konkordato projesi görüşülüp kabul edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ise, davacının sunduğu ilk proje ve revize proje karşılaştırılarak ilk projeye göre yani alacaklılar toplantısında görüşülmeyen (9 ay geri ödemesiz 2 yıl içinde ödeme şeklinde) proje uyarınca davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş ise de; kararın İİK’nin 305/son maddesine aykırılık teşkil ettiği açıktır.İş bu nedenle, davalı alacaklılar tarafından ileri sürülen istinaf talepleri bu aşamada incelenmeksizin, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1083 Esas, 2020/539 Karar sayılı ve 11/09/2020 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine iadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/06/2023