Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/790 E. 2023/762 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/790
KARAR NO: 2023/762
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/79 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 09/02/2023
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 10/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili tarafından düzenlenen dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş. ve ana yüklenici … A.Ş. E-5 yolu üzeri 8.km Ulaş Köyü Çorlu/Tekirdağ riziko adresinde gerçekleştirdiği proje bakımından davacı şirket tarafından 05.02.2019-05.04.2020 tarihleri arasında … numaralı montaj all risks sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, 10.03.2019 tarihinde davalıya ait vince yüklenen … atık işleme makinesi kabini, kabin genişliği ve kasa iç genişliği aynı olmasından dolayı kasa kapağının tek tarafı kapatılamadığını, vinç operatörü … tarafından bu haliyle taşınan kabin bunker kapısının önüne geldiğinde vincin yanaşması sırasında kabin kayarak vincin üzerinde yatılı bir şekilde tek taraflı olarak yere düştüğünü, bu olay sonucunda kabinin dış gövdesi ve içerisinde yer alan ekipmanlarda maddi hasar meydana geldiğini, hasar gören … atık işleme makinesi kabininde meydana gelen hasar giderim bedeli, gümrük, nakliyat masrafları toplamı 128.127,17 USD olarak tespit edildiğini, tespit edilen tutar davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısı ana yüklenici … A.Ş.’ye ödendiğini, davalının meyana gelen zarardan sorumlu olduğunu, ödemenin rücuen tazmini amacıyla Çorlu İcra Müdürlüğü’nün … İcra sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, muaccel olmuş olan alacağın teminat altına alınması için, davalının mal varlığı üzerinde alacak miktarını karşılayacak ölçüde ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini, davanın kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve davalının mal varlığı üzerinde alacak miktarını karşılayacak ölçüde ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Davalı vekili tarafından düzenlenen cevap dilekçesinde özetle; vinç çalışma tutanağında da görüleceği üzere dava dışı sigortalı şirket yetkilisi bahse konu emtianın taşınması aşamasında davalı şirketin taşımasından kaynaklı zararlardan davalının mesul olmayacağını kabul ile davalının vinç operatöründen bu hizmeti aldığını, … adlı bu yetkilinin talimatı ile davalının çalışanı tüm sorumluluklardan ari şekilde bu emtianın taşınmasını sağlandığını, davalının basiretli bir tacir gibi sorumluluğa ilişkin şartlı bir muafiyetle bu hizmeti verdiğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece 09.02.2023 tarihli ara karar ile “… ihtiyati haciz isteminde bulunan taraf alacağın varlığını yaklaşık olarak ispatlaması gerekmekte olup talep dilekçesi ekinde sunulan delillerden eşyanın zarar görmesinin sebebinin davalının eylemlerinden kaynaklandığı, zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumluluk mevcut ise ne miktarda sorumlu olunduğu hususlarında yaklaşık kanaatin oluşmaması, alacağın varlığının yargılama neticesinde ortaya çıkacağı, İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesindeki yasal unsurların oluşmadığı kanaatine varıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine” dair karar verilmiştir. Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu hasarın meydana gelmesinde davalının hem kusursuz sorumluluğu hem de özen sorumluluğu (adam çalıştıranın sorumluluğu) gereği kusursuz sorumluluğu bulunduğu ve bu bakımdan davaya konu hasarın bir bakıma haksız fiil olduğu göz önünde bulundurulduğunda hasarın zararın meydana geldiği ve zararın gerçekleştiği tarih itibariyle doğduğu, davalı şirketin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, dosyadaki deliller ile yaklaşık ispatın sağlandığı, tazminata konu alacağın günümüz şartları göz önünde bulundurulduğunda kolay şekilde tahsil veya temin edilecek bir alacak olmadığı, bu nedenle borçlunun mal varlığı üzerinde haciz konulmaması halinde davaya konu hakkın zedelenmesi ve hatta tamamen yok olma tehlikesi beraberinde getireceği belirtmiştir. Talep İİK’nin 257 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi talebidir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İİK’nin 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Madde de, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nin 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delileri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Somut olayda, sigorta poliçesi teminatı kapsamında meydana geldiği iddia olunan zararın tazmini talep edilmiştir. Dosyaya sunulan deliller incelendiğinde; – Saha operatörü, dava dışı sigortalı firma yetkilisi ve operatör … tarafından düzenlenen 10.03.2019 tarihli tutanakta; kabinin vince yüklendiği ve kabinin genişliği ile kasa iç genişliğinin aynı olmasından dolayı kasa kapağının tek tarafının kapatılamadığı ve taşımanın başladığı ancak bunker kapısından önünün eğimli olması nedeniyle vinç yanaşırken kabinin kaymak suretiyle vincin üzerinden yatık bir şekilde tek taraflı olarak yere kaydığı ve olaydan dolayı kabinin dış gövdesi ve içindeki ekipmanlarda maddi hasar oluştuğu, herhangi bir yaralama ve dava dışı sigortanın çalışmasını engelleyecek olay olmadığı belirtilmiştir.-… numaralı dava dışı sigortalı ile davalı arasında düzenlenen Montaj All Riks Sigorta Poliçesi’nde enkaz kaldırma ve montaj işlerinin teminat kapsamına alındığı düzenlenmiştir. -Çorlu … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasında, davacı tarafça davalı aleyhine uyuşmazlığa ilişkin hasar nedeniyle 768.425 TL asıl alacak, 26.273,82 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 794.698,82 TL alacağın tazminat talepli (örnek no:7) takip başlatılmıştır. – 01.04.2019 tarihli Montaj … Sigorta Poliçesi Hasar Ekspertiz Raporunda; … vinç firmasına ait vinç operatörü konteyneri sağlam bir şekilde bağlayıp emniyeti almadan ve konteyner kamyon kasasına sığmadığı için kamyon kasasının sağ taraf kapağını kapamadan, yan olarak eğimli rampaya girmesi sonucu konteyner kabinin kamyon kasasından kayarak düşmüş olduğu yerinde yapılan incelemeler ve beyan edilen fotoğraflarla anlaşıldığı belirtilmiştir. -10.03.2019 tarih ve … numaralı … Çalışma Tutanağı’nda, firma adı Mitek olarak belirtilerek bir günlük çalışma ve toplam çalışılan saatin 08:00-16:30 arasında, yapılan işin çelik montajı, operatörün … olarak belirtilen iş bu tutanakta kiraya veren kısmında davalı firmanın unvanının, işi yaptıran firmanın temsilcisinin adı ve soyadı kısmında ise … yazılı olduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlığa konu davada … atık işleme makinesi kabininde meydana gelen hasara ilişkin yukarıda yer alan bilgi ve belgeler sunulmuş ise de, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği bedelin davalının kusuruna karşılık gelen miktar uyarınca tazmininin gerekeceği açıktır. Bu aşamada dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde tarafların kusur durum ve oranının belirlenemediği ve tarafların sunduğu/sunacağı tüm delillerinin incelenip değerlendirilmesi gerektiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. İş bu nedenle, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 492,00 TL başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10.05.2023