Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/749 E. 2023/1128 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/749
KARAR NO: 2023/1128
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1064
KARAR NO: 2022/828
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka tarafından dava dışı kredili müşterisi … San. Ve Tic. A.Ş ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden krediler kullandırıldığını, müteveffa …’in ise söz konusu risklerin teminatını oluşturmak üzere … San. Ve Tic. A.Ş adına müvekkili banka lehine ipotek veren olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bankanın söz konusu kredi ilişkisinin 01/11/2016 itibari ile işlemiş faiz ve masraflar hariç olmak üzere 165.597762,00 TL kredi alacakları bulunduğunu, belirtilen kredi alacaklarının teminatı teşkil etmek üzere mülkiyeti …’e ait iken …’in vefatı sebebiyle mirasçılarından müflis …’e miras yoluyla intikal eden … Mah. … Ada … Parsel, İstiklal … Mah. … Ada … Parsel, … Mah. … Ada .. Parsel, … Mah. … Ada … Parsel ve … Mah. … Ada … Parsel üzerine müvekkili banka lehine ipotek bulunduğunu, ipotekli taşınmazların miras yoluyla davalı müflisle birlikte mirasçılara intikal ettiğinden müflis …’in belirtilen ipotekler sebebiyle bankaya karşı hukuken ipotek limiti ile sınırlı olarak bankanın yukarıda belirtilen alacağından sorumlu bulunduğunu, davalı borçlunun iflasına karar verilmiş olup halihazırda tasfiye işlemlerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesindeki iflas idaresi tarafından .. sayılı do.üzerinden yürütüldüğünü, iflas müdürlüğüne alacağın kayıt ve kabulü zımmında 03/06/2016 tarihinde ekli dilekçe ile başvuru yapıldığını, iş bu taleplerinin iflas idaresinin 13/10/2016 tarihli kararıyla reddedildiğini beyanla fazlaya dair tüm talep dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile birlikte iflas idaresince reddedilen müvekkili bankanın müflis firmadan alacaklı olduğu işleyecek faiz ve yapılabilecek masraflar hariç ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 01/11/2016 tarihi itibari ile 165.597.762,00 TL’ye ulaşan alacağın işleyecek faizi ile birlikte iflas masasına kayıt ve kabulünü, huzurdaki dava neticesinde tespit edilecek alacağa iflas masasına kayıt ve kabulden sonra İİK madde 196 mucibinde faiz işletilmesine, İİK 235/1-297 maddeleri gereğince alacaklılar toplantısına alacaklarının tamamı nispetinde katılmalarını, tüm yargılama, harç, masraf ve giderin davalı tarafa tahmilini, lehlerine ücreti vekalet takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Mülga 4389 Sayılı Kanun’un 17.maddesi gereği Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF – Fon) Yönetim Kurulu’nun 20/12/2000 tarihli ve 36 sayılı kararına istinaden … hakkında İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/4 Esas sayılı dosyası ile şahsi iflas davası açıldığını, mahkemenin 31/12/2008 tarih ve 2008/814 Karar sayılı kararı ile davalı …’in Mülga 4389 Sayılı Kanun’un 17.maddesi gereğince şahsi iflasına, iflasın 31/12/2008 günü açılmasına karar verilmiş olup iflas tasfiye işlemlerinin ilk olarak İstanbul 1. İflas Müdürlüğü’nün 2009/1 Sayılı dosyası ile yürütülmeye başlandığını, iş bu davanın davacı lehine kurulan ipotekle yüklü …’e ait taşınmazların, …’in vefatı neticesinde mirasçılara intikal edeceğinden bahisle ipoteklerin teminatını oluşturduğu borç tutarının müflis mirasçı …’in iflas masasına kaydı amacıyla açıldığını, ancak müflis …’in babası muris …’in bırakmış olduğu iki adet vasiyetname söz konusu olup bu vasiyetnamelerin Isparta … Noterliğince düzenlenen 03/12/2010 tarih … yevmiye sayılı ve Beyoğlu …Noterliğince düzenlenen 07/04/2015 tarih … yevmiye sayılı vasiyetnameler olduğunu, bu vasiyetnameler ile yapılan tasarruf neticesinde müflis …’in mirastan ıskat edilmiş durumda olduğunu, masa menfaati gözetmek amacıyla söz konusu vasiyetnamelerin iptali, iptalin mümkün olmaması halinde ise Beyoğlu … Noterliği’nce düzenlenen 07/04/2015 tarih ve … yevmiye sayılı vasiyetname ile yapılan mirastan ıskat tasarrufunun …’e ait mahfuz payı aşan kısmının tenkisine karar verilmesi talepli davanın Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/512 Esas sayılı dosyası üzerinden açılmış olup henüz ön inceleme aşamasında olduğunu, bu nedenle mevcut durum itibariyle mirasçılık sıfatının yokluğu nedeniyle ipotek borcundan sorumluluğu bulunmayan müflis … bakımından söz konusu davanın taraf sıfatı yokluğu gerekçesi ile reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca sunulan kredi risk hareket bilgilerine ilişkin ekstreden kredi konusu borcun asıl borçlu … San. Tic. A.Ş tarafından ödenip ödenmediğine dair bilgi edinilmediğini, davacının 03/06/2016 tarihli alacak kaydı talep dilekçesinde 141.288.624,77 TL olduğunu iddia ettiği bakiye alacağının dava dilekçesinde belirttiği üzere 01/11/2016 tarihi itibariyle nasıl 165.597.762,00 TL’ye ulaştığının anlaşılamadığını, dava dilekçesi ve eklerinde görüleceği üzere dava konusu alacak tutarına ilişkin herhangi bir hesaplama tablosu da sunulmadığından asıl borç tutarının ne kadar olduğu ve kredi borçlusu… San. Tic. AŞ’nin varsa ödemiş olduğu tutarların davacı tarafa açıklatılmasını ve açıklama sonucuna göre beyan ve itiraz haklarının saklı tutulmasını, açıklanan nedenlerle öncelikle davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, aksi halde davacı vekilinin hukuki dayanaktan yoksun davanın esas yönünden reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …davacı lehine ipotek veren …’in mirasçısı müflis … Isparta … Noterliği’nin 03/12/2010 tarih … yevmiye sayılı ve Beyoğlu … Noterliği’nin 07/04/2015 tarih … yevmiye nolu vasiyetnameleri ile mirastan ıskat edilmiş olduğu, davalı tarafça vasiyetnamenin iptali talebi ile açılan Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/512 Esas sayılı dosyasında davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın bozulması üzerine Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/353 Esas 2019/607 Karar sayılı dosyasında direnme kararı verildiği ve direnme kararı onanarak mahkemece verilen karar 14/10/2021 tarihinde kesinleştiği, davanın mirasçı sıfatıyla davalıya yöneltildiği, şahsi iflasına karar verilen müflis …’in Beyoğlu … Noterliği’nin 07/04/2015 tarih … yevmiye nolu vasiyetnamesi ile mirasçılıktan çıkarıldığı, bu haliyle davalının pasif husumetinin bulunmadığı” gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. Dosya kapsamına göre, davacı banka tarafından dava dışı … San. Tic. A.Ş ile imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden müteveffa …’in banka lehine ipotek verdiği, ipotek veren …’in vefatı sebebiyle mirasçılarından müflis …’e miras yoluyla intikal eden taşınmazlar yönünden banka lehine ipotek bulunduğundan alacağın kayıt ve kabulü talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere davanın, mirasçı sıfatıyla davalıya yöneltildiği ancak şahsi iflasına karar verilen müflis …’in Beyoğlu … Noterliği’nin 07/04/2015 tarih … yevmiye nolu vasiyetnamesi ile mirasçılıktan çıkarıldığı, davalı tarafça vasiyetnamenin iptali talebi ile açılan Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/512 Esas sayılı dosyasında açılan davanın ” davayı açan iflas idaresinin, vasiyetçinin mirasçısı veya vasiyet alacaklısı olmadığına göre vasiyetnamelerin iptalini istemeye hak ve yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle vasiyetnamelerin iptaline yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, davacının terditli talebi olan muris … tarafından Beyoğlu …. Noterliğine düzenlettirilen 07.04.2015 tarihli ve … yevmiye sayılı vasiyetname ile yapılan tasarrufun mirasçı …’e ait mahfuz hisseyi aşan kısmının tenkisine yönelik talebi yönünden; TMK’nın 562. maddesinde iflas idaresinin veya mirasçının alacaklılarının tenkis davası açmasının, mirasçıya yapılacak ihtara rağmen mirasçının dava açmaması koşuluna bağlı olduğu, bu maddede öngörülen ihtarın dava şartı niteliğinde bulunduğu, davacı taraf usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş bir ihtarın varlığını ileri sürmediğine göre tenkis davası yönünden yasada öngörülen dava şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesince bozulması üzerine yerel mahkemece direnme kararı verildiği ve direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/10/2021 tarih 2020/14-540 Esas 2021/1223 Karar sayılı ilamı ile onanması ile kesinleştiği, bu haliyle müflis …’in mirasçılık sıfatı bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/07/2023