Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/659 E. 2023/1065 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/659
KARAR NO: 2023/1065
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2022
ESAS NO: 2020/99
KARAR NO: 2022/713
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Kooperatif)
DAVA TARİHİ: 15/12/2014
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı Kağıthane … ada, … parsel, 5107 m2 lik taşınmazın kooperatife ait iken tasfiye memurlarınca parselin … hissesinin alıcı ile anlaşarak Genel Kuruldan karar almadan muvazalı olarak davalı kooperatife devir edilmesi sebebiyle davalı adına olan hissenin iptali ile müvekkili kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ettiklerini, …’ün de aynı hisseyi 26/02/2001 tarihinde … yevmiye ile kurucusu ve temsilcisi olduğu davalı kooperatife devrettiğini, tasfiye yönetim kurulu üyelerinin gayrimenkul satışını Kooperatif Genel Kurulu’ndan izin ve yetki almadan devrettiğini, satış bedelinin kooperatif hesaplarına intikal ettirilmediğini, bu şekilde kooperatif kanunu hükümlerine aykırı ve usulsüz devir yapıldığını, bu kanunsuz muvazaalı işlemi gizlemek için 2003 yılından 2013 yılına kadar genel kurul yapmadıklarını, 2013 yılında bazı kooperatif üyelerinin kooperatif yeni kanununa göre adaptasyon yapılmaması sebebi ile kooperatifin feshinin yapılacağını öğrenince zorlama ile genel kurul yaptıklarını, yeni yönetim kurulu seçildiğini, tapu işlemlerinin nasıl yapılacağının tapudan öğrenileceği sırada … hissenin …’e devrine ait hiçbir belge bulamadıklarını, eski yönetim kurulunun müvekkile yeni yönetime hiçbir defter, evrak, para devretmediğini, ayrıca arsa satışından alınan paranın kooperatif hesaplarına alınmadığının tespit edildiğini, bu kanunsuz işlemleri yapan yöneticiler ve … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, açıklanan bu nedenlerle; önceden Kağıthane … Ada … Parsel’in davalı üzerinde bulunan … hisse üzerine Medeni Kanunun 1010. Maddesi uyarınca davalıdır şerhi konması ile tapu dairesine bildirilmesini, müvekkil kooperatife ait bulunan Kağıthane … Ada … Parselin … hissesine ilişkin 26/02/1998 tarih ve 740 sayılı satış işlemi …’e yönetim kurulu üyeleri ile el birliği ederek, düşük değerle, genel kuruldan yetki alınmadan devir edildiğini, …’ün aynı hisseyi temsilcisi bulunduğu … Yapı Kooperatifine devir ettiği 4.6.2001 Tarih 2441 sayılı devir işlemi Kooperatifler Kanunu 42, Ve 81. Maddesinde yer alan kooperatif genel kurulundan satış kararı alınmadan yapıldığı için geçersiz bulunduğundarı ve işlem kooperatifi zarara uğratmak için muvazaalı olarak yapıldığından ayrıca bu hisse alınan borç için devir edilmiş olup, bu sebeple muvazaalı bir işlemle devredilmiştir. Kooperatlfi zorara uğratan ve karşı tarafla anlaşılarak yapılan bu hisse devri muvazaalı ve kanunsuz olduğundan bu sebeple davalı kooperatif adına olan … hissenin iptali ile müvekkil kooperatif adına tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Dava Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2015 tarihli 2014/1632 E. 2015/920 K. sayılı kararı ile; davanın muvazaaya dayalı tapu iptal tescil davası olup, davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30/10/2019 tarihli 2019/1943 E. 2019/10013 K. sayılı ilamı ile; “.. kooperatife ait gayrımenkulün başka bir kooperatife devrine ilişkin uyuşmazlığın Kooperatifler Hukukuna göre çözümleneceği, Kooperatifler Kanunu 99. maddesine göre de bu davaların ticari dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyan İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2022 tarihli 2020/99 E. 2022/713 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiştir.Emsal mahiyette Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01/11/2022 tarihli 2022/3039 E. 2022/5071 K. sayılı ilamında; “Davacı vekili; müvekkilleri ile S.S. Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği arasında danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerinin sözleşme gereği üzerlerine düşen tüm hak ve yükümlülükleri yerine getirdiklerini, ücretlere hak kazandıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkillerinin sözleşmeden doğan alacaklarının ödemediğini belirterek sözleşmeden doğan alacaklarının tam ve kesin olarak tespitine, belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin alacağın doğduğu tarihten itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davayı ıslah ederek eksik harcı ikmal etmiştir… 6100 Sayılı HMK’nın 373/4 maddesi; “Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir” hükmünü, geçici 3/2 maddesi; “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 Sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427. ve 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez” hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2022 tarihli 2020/99 E. 2022/713 K. sayılı kararında istinaf yasa yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de; 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi; “(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez. (3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” Aynı Yasanın 373/4. fıkrası ise “…Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir…” şeklindedir. Somut olayda, yerel mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyularak yargılama yapılıp yeniden karar verildiğinden, HMK’nın 373/4. maddesi gereğince, mahkemece verilen bu hüküm istinaf kanun yoluna değil, temyiz kanun yoluna tabi olacaktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 373/4 madde ve fıkrasının amir hükmü gereği bozma üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararlara karşı, hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabilecek olup, temyiz incelemesini yapma görev ve yetkisi Yargıtay’ın ilgili hukuk dairesine aittir. İlk derece mahkemesinin istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtmesi, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, yukarıda yer verilen emsal nitelikte Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01/11/2022 tarihli 2022/3039 E. 2022/5071 K. Sayılı ilamı da nazara alınarak, daha önce dosya incelemesinin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce yapılmış olması nedeniyle Yargıtay’a gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarı açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 373/4.maddesi dikkate alınarak Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Dosyanın 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklik öncesi 1086 sayılı HUMK’nda düzenlenen temyize ilişkin hükümlere göre işlem yapılması için ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 3-Dairemiz esasının bu şekilde kapatılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/07/2023