Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/652 E. 2023/571 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/652
KARAR NO: 2023/571
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
ESAS NO: 2017/645
KARAR NO: 2019/293
DAVA: İtirazın İptali (Sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak)
DAVA TARİHİ: 19/07/2017
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Müvekkili sigorta şirketine 10.09.2015-10.09.2016 tarihleri arasında … poliçe numarası … Mah. … Cad. No: … Nusaybin- Mardin adresinde bulunan … İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti ne ait konutun şirketleri nezdinde sigortalı olduğunu, iş bu taşınmazın bulunduğu binanın bodrum katında 01.11.2015 tarihinde büyük bir patlama meydana geldiğini, Söz konusu patlamanın sigortalı evin büyük hasar görmesine neden olduğunu, sigorta şirketlerince işyerinde meydana gelen hasar karşılığı olarak sigortalılarına 20.956,35 TL ödeme yapıldığını, işbu hasarın oluşmasında gerek T.C Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı talebi ile düzenlenen Bilirkişi Raporu’nda gerekse sonradan düzenlenen Ekspertiz Raporu’nda işyerinin bodrum katında bulunan ve davalı şirkete ait olan … marka tüplerden sızan gazların patlaması sonucu oluşturduğunun açıkça belirtildiğini, Davalı aleyhine Diyarbakır … İcra Müdürlüğü’nün … E numaralı dosyasından alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini ancak davalı şirketin yetki, borç, faiz ve tüm ferilere itiraz ederek takibin durduğunu, daha sonra yetkili icra müdürlüğü olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına tevzi edildiğini, davalıya yeniden ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrine de borçlu tarafından borca ve faize itiraz edildiğini, ödeme emrine itirazda her ne kadar borçlu sıfatına itiraz edilmekte ise de, … Genel Müdürlüğünden kast edilenin … A.Ş. olduğunun açıkça anlaşılacağını, ayrıca … markası tüm Türkiye’de bilinen bir marka olup, iştigal alanı olarak bu konuda faaliyet gösteren başkaca bir şirket bulunmadığını, Davalının itirazını haksız ve kötü niyetle yapmış olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 si oranın icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olayın LPG tüplerinden kaynaklandığının ve olaya kanşan tüplerde imalat hatası veya ayıp olduğunu gösteren dolayısıyla davalı şirkete sorumluluk veya kusur atfedilecek her hangi bir delil veya tespit bulunmadığını, bilirkişinin elektrik-elektronik alanında uzman olduğunu, LPG konusunda ise uzman olmadığını, bilirkişinin uzmanlığı olmadığı bir konuda doğal olarak sadece tahminlerde bulunmuş olduğunu ve tahminlerin de bilimsellikten uzak olduğunun gayet açık bulunduğunu, olayın 2015 Kasım ayanda meydana geldiğini, Yaptıkları araştırmada Kasım ayında gün içinde en yüksek sıcaklığın 20-22 derece civarında olduğunu ve bahsi geçen tüplerin bodrum katında güneş ışınlarından da uzak olduğu göz önüne alınırsa “bodrum katta gündüz vaktinde güneş ışınlarıyla ısınan iç duvarların etkisiyle bodrum katın sıcaklık derecesinin yükseldiği” tespitinin bile oldukça isabetsiz olduğunu ve tahminden öteye gitmediğini, tahmininin bile yanlış ve hatalı olduğunun açık olduğunu, sigortalıya ödeme yapılmasının dayanağı olan 7 Mart 2016 tarihli Ekspertiz Raporu’nda her hangi bir yeni tespit olmayıp bahsedilen yangın raporu ve LPG konusunda uzman olmayan elektrik bilirkişisinin tahminlerine dayalı olarak sunduğu raporun dikkate alındığını, olaya tüplerin neden olup olmadığını ve tüplerde imalat hatası veya ayıp olup olmadığının belli olmadığını, davalı şirkete kusur veya sorumluluk atfedilemeyeceğini tüm kusur ve sorumluluğunun dava dışı sigortalıda olduğunu, Davacının dava dilekçesinde belirttiği alacak miktarına itiraz ettiklerini, yapılan ödemenin kusura ilişkin her hangi bir somut veri olmadan infilak ekspertiz raporunda adeta %100 oranında müvekkili şirket kusurluymuş gibi taraflarından ödenmesine dair ibarelerin bulunmasının kabulünün de hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir. Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24.810-TL asıl alacak ve 785,08-TL faiz olmak üzere toplam 25.595,08-TL alacacağın tahsili amacıyla 11/07/2016 tarihinde örnek 1 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davacı … Sigorta A.Şirketine 10.09.2015-10.09.2016 tarihleri arasında … Poliçesi ile sigortalanmış olan ve … Mah. … Cad. No: … Nusaybin-Mardin adresinde faaliyet gösteren dava dışı sigortalı olan … markette 03.11.2015 günü saat 09:00 sıralarında patlamaya bağlı alevli yangın olayının meydana geldiği , gaz patlamasına bağlı meydana gelen yangının çıkış yeri ve çıkış sebebiyle ilgili yangın başlangıcı bodrum katta olup, bodrum katta LPG tüpleri dışında yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı başkaca bir cisim bulunmadığı ve açık ateş kaynağının olmadığı dikkate alındığında, patlamaya bağlı yangın olayının LPG tüplerinden sızan gazın patlamasıyla birlikte yangına dönüştüğü, Davacı taraf bu davayı sigortalısının kanuni halefi sıfatıyla açmış olup, TTK md 1472 düzenlemesine göre, sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçmiştir. sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak da tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal edecektir. Bu düzenleme çerçevesinde sigortacının kanuni halef sıfatını kazanabilmesi için, öncelikli olarak geçerli bir sigorta ilişkisi çerçevesinde sigortalısına sigorta tazminatı ödemiş olması gerekmektedir. Davacı … Sigorta tarafından 20.965,35 TL berdel sigortalısına ödediği hususu sabit ve kadri maruf olup ,ibraz edilen bilirkişi raporu uyarınca tüplerin uygun olmayan koşullarda bulunduran dava dışı sigortalı … firmasının olayın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu ve meydana gelen patlama dolayısıyla davalının ödemesi gereken tazminat miktarı, 0,50×22.633,31-TL =11.316,66-TL olduğu anlaşılmış, davaya konu alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır” gerekçesi ile davanın kabulü ile takibin takip koşuları ile devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; olayın LPG tüplerinden kaynaklandığı ve olaya karışan tüplerde imalat hatası veya ayıp olduğunu gösteren dolayısıyla da müvekkil şirkete sorumluluk veya kusur atfedilecek herhangi bir delil veya tespit bulunmamaktadır.”Türk Hukukunda imalatçının sorumluluğuna ilişkin özel bir sorumluluk düzenlenmemiştir. Ancak bu konuda Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinin uygulanacağı kabul edilmektedir. Yapımcı imal ettiği maldaki ayıplardan ve bu nedenle verdiği zararlardan herkese karşı sorumludur.” Borçlar Kanununun ilgili maddesi dikkate alındığında davacı ve dava dışı sigortalının doğan zararı ile müvekkil şirket eylemleri arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı takdirde müvekkil şirketin sorumlu tutulması mümkün değildir. Bilirkişiler 12.12.2018 tarihli raporlarında kusuru değerlendirirken müvekkil şirket tüplerinde imalat hatası olup olmadığını ürünlerin ayıplı olup olmadığı hususunda hiçbir değerlendirme yapmamış olup sadece tüplerin olay yerinde bulunmasını kusur atfetmek için yeterli bulmuşlardır. Kusurun belirlenmesinde bu şekilde bir yaklaşıma katılmamız mümkün değildir. Daha önce de defaatle belirttiğimiz üzere müvekkil şirketin sorumluluğu kusursuz sorumluluk değil kusur sorumluluğudur ve sadece tüplerin orada bulunmasıyla kusur atfedilmesini hiçbir hukuk sistemi kabul etmez. Kaldı ki; Meydana gelen olay yerinde yani markette LPG mevzuatına aykırı şekilde 35 adet 12 kg’lik mutfak tüpü ile 30 adet 2 kg’lik tüp bulundurulması dahi tek başına dava dışı sigortalının %100 oranında kusurunun bulunduğunu ispat etmeye yetecek niteliktedir. Ayrıca, özel yasa olan 5307 Sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu’nun 4. Bölüm 8. maddesinde Tüplü LPG kullanıcılarının uymaları gereken yükümlülükler belirlenmiş ve “Tüplü LPG kullanıcıları, Türk Standartları Enstitüsü tarafından yayınlanan kullanma kurallarına ilişkin standart ile dağıtım şirketi ve bayisi tarafından kendisine bildirilen usul ve esaslara uygun şekilde davranmakla yükümlüdür.” demek suretiyle tüketicinin Türk Standartları Sıvılaştırılmış Petrol Gazları kullanım Kuralları TS/2179’a uymak zorunda olduğunu açıkça bildirilmiştir. Ayrıca, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 106. Maddesi Parlayıcı ve Patlayıcı Gazlar’ı düzenlemekte olup, söz konusu maddede basınçlı gaz tüplerinin depolanmasında hangi önlemlerin alınması gerektiği belirtilmiştir. Yönetmelik’in 106. (a) bendinde “Dolu tüpler sıcaklık değişmelerine, güneşin dik ışınlarına, radyasyon ısısına, soğuğa ve neme karşı korunmuş olacaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Yönetmelik’in 106. (d) bendinde açıkça “Tüplerin depolandığı yerlerin uygun havalandırma tertibatı olacak ve bu yerlerin yeteri kadar kapısı bulunacaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Yönetmelik’in 110. Maddesinde açıkça “İşyeri veya topluma açık her türlü binada zemin seviyesinin altında kalan tam bodrum katlarında LPG tüpü bulundurulmayacaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Yine Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Dağıtım Şirketleri ile Yetkili Bayilerin ve Tüketicilerin Uymaları Gereken Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ’in (TRKGM-2000/5) (“Tebliğ”) 18. Maddesinde de tüketicilerin can ve mal ehliyeti için uymaları gereken hususlar düzenlenmiştir. Tebliğ’in 18. (i) bendinde açıkça “Yakıcı cihaz, az havalanan küçük hacimli bir yerde bulunuyorsa burası sık sık havalandırılmalıdır. Ayrıca tüp hiçbir zaman çevre konutun altında bulunan zeminden havalandırılmayan mahallerde bulundurulmamalıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında dava dışı sigortalının Yönetmelik ve Tebliğ hükümlerine de açıkça aykırı davrandığı ve tüm kusurun dava dışı sigortalıda olduğu noktasında tereddüte mahal bulunmamaktadır.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, sigortalı konutta, konutun altında bulunan markette meydana gelen yangından kaynaklanan hasar nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin hasardan sorumlu olduğu edilen davalıdan 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 24.810,00 TL asıl alacak, 785,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.595,08 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, takibin dayanağının 01/11/2015 tarihinde sigortalı konutun altındaki marketin bodrum katında bulunan borçlunun markasını taşıyan tüplerin infilak etmesi neticesinde sigortalı konutta meydana gelen zarar için ödenen tazminat olarak belirtildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine davalının süresinde itiraz ettiği, davacı alacaklı tarafından yasal bir yıllık süresi içerisinde İİK 67. Maddesi gereği itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, dava dışı sigortalı … Gıda İnş.Ltd.şti mülkiyetinde bulunan konutun, davacı sigorta şirketi nezdinde, 10/09/2015-2016 döneminde Evim Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, poliçede yangın teminatının bulunduğu, 01/11/2015 günü sigortalı konutun alt katında meydana gelen patlama sonucu çıkan yangında uğranılan hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına, 23/03/2016 tarihinde 20.956,00 TL ödeme yapıldığı, ödenen hasar bedelinin, yangına sebebiyet verdiği iddiası ile alt kattaki markettin deposunda bulunan tüplerin üreticisi davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Nusaybin İtfaiye Müdürlüğünce düzenlenen Yangın Raporunda; “… Market alışveriş merkezinde çıkan yangında 3 katlı olan market; bodrum katı, giriş katı ve birinci katı tüm market alev aldığından ve tamamen yandığından dolayı içindeki malzemeler, markaları ve kaç tane oldukları ve market evrakları tamamen yandıklarından tespit edilemediğini. Yangının çıkış nedenini her yer yandığından tespit edemedikleri”yönünde görüş belirtilmiştir. Bomba Uzmanı Tarafından Düzenlenen 02.11.2015 Tarihli Tutanakta ise, Zemin kısmında yapılan incelemeler neticesinde bomba patlaması sonrası fiziki sonuçların olmadığının gözlendiğini, bombaya ait her hangi bir bulgu ve emareye rastlanılmadığının bildirildiği,dava dışı sigortalı tarafından işletilen marketin bodrum katında, her hangi bir doğal havalandırma bulunmadığı, bodrum katta LPG tüplerinin itfaiyeciler tarafından dışarıya çıkarıldığı tüpün … marka olduğu … Market Gıda San. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenen … sıra ve 20.09.2015 tarihli fatura olduğu, fatura içeriğinde 35 adet 12’lik mutfak tüpü ile 30 adet 2’lik Kamp tüpü bilgisinin yer aldığı görülmüştür. Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aldırılan ve Elektrik-Elektronik Mühendisi … tarafından düzenlenen 16.11.2015 Tarihli Bilirkişi Raporunda; “09.11.2015 tarihinde Nusaybin Emniyet Müdürlüğü’nde olay gününe ait Mobese kayıtlarını incelediğini, videoda şiddetli bir patlamanın olduğunun anlaşıldığını, ayrıca olay gününe ait tüm fotoğrafları incelediğini,teknik olarak böyle bir patlamanın trafodan veya jeneratör kaynaklı olabi­leceği ihtimali göz önünde bulundurularak tekrar fotoğrafları ve videoyu izlediğini, ancak olay ma­halline yakın her hangi bir trafonun olmadığının fotoğraflardan anlaşıldığını. 02.11.2015 tarihli olay yeri krokisinde gösterilen bodrum katın her hangi bir havalandırmasının olmadığı ve Bodrum katta gündüz vaktinde güneş ışınlarıyla ısınan iç duvarların etkisiyle bodrum katın sıcaklık derecesinin yükseldiğini,oradaki tüplerin piminden tüp içindeki etan.propan, bütan vb. gazların dengesini sağlamak için odada zamanla sızıp bu uçucu gazların dolmaya başladığını,gazların basit şekilde tutuşmasından kaynaklı patlama meydana geldiğinin tahmin edildiğini. İşyerinde elektrik panolarında bulunması muhtemel olan röle, sigorta vb. cihazlardan çıkabilecek şerareden alev alma ihtimali ile birlikte işyerinde her hangi bir çalışan veya müşterinin çakmak çakması veya sigara iz­maritinden de alev alabileceği ihtimallerinin söz konusu olduğunu, Sonuç olarak 01.11.2015 tari­hinde … isimli süper markette meydana gelen patlamanın direk olarak her hangi bir elektrik akşamından kaynaklandığının söylenemeyeceğini.. ” kanati bildirilmiştir. Mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdi ile taraf iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, kusur ve tazminat hesabının yapılmasına karar verildiği, Sigorta Hukukçusu Bilirkişi … , İnşaat Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. …, Yüksek Makina Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … ve Yangın Patlayıcı Mad. Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 12/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ”Bahse konu patlamaya bağlı yangın olayının dava dışı … Marketin bulunduğu binanın bodrum katında depolanan ev tipi 12 LPG tüplerinden ortama sızan gazın her hangi bir açık ateş kaynağı, statik elektriklenme ile reaksiyona girerek parlama ve gaz patlaması şeklinde tezahür ettiği, gaz patlamasının alevli yangına dönüşmesiyle birlikte gerek bina gerekse marketteki ürünlerde ağır derecede hasara sebebiyet verdiği, Bahse konu gaz patlamasına bağlı meydana gelen yangının çıkış yeri ve çıkış sebebiyle ilgili çeşitli iddialar yer almış olsa da; yangın başlangıcı bodrum katta olup, bodrum katta LPG tüpleri dışında yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı başkaca bir cisim bulunmadığı ve açık ateş kaynağının olmadığı dikkate alındığında, patlamaya bağlı yangın olayının LPG tüplerinden sızan gazın patlamasıyla birlikte yangına dönüştüğü, Dava konusu 1 numaralı dairede patlama ve yangın sonucu meydana gelen hasarın onarımı için ortak mahaller ve enkaz kaldırma masrafı ve (KDV dahil) 22.633,31 TL olduğu, Somut olayın oluş biçimi irdelendiğinde;… Markette meydana gelen patlama (infilak) bağlı alevli yangının bodrum katta stoklanan 12 LPG tüplerinin her hangi birisinden ortama sızan gazın her hangi bir statik elektrik yada küçük bir kıvılcımdan dolayı gaz patlaması şeklinde tezahür ettiği kanaati ağırlık kazanmaktadır. Zira bahse konu depoda her hangi bir pencere, menfez ve doğal havalandırma sistemi olmadığı, ortama sızan gazı algılayabilecek her hangi bir gaz algılama detektörü vb. tedbir alınmadığı değerlendirilmektedir. 2kg’lık tüpün gaz kaçırma ihtimali yok yalnız tüpün başlığı takılırken aşırı derecede sıkıştırılmış ise conta ezilmiştir bu nedenle de gaz kaçırabilir, başlık takılı değilse gaz kaçırma ihtimali yoktur. Kurulumuzun Yangın Uzmanı Üyesi tarafından yapılan açıklamalara göre LPG tüplerinin depolama koşulları ile ilgili olarak LPG depolanacak binaların;müstakil ve tek katlı olması,depoların döşeme hizasında ve bölme duvarlarının tabana yakın kısımlarında açılıp kapanabilen havalandırma menfezleri bulundurulması, depoların döşemeleri tabii veya tesviye zemin seviyesinden aşağıda olamaz. Döşemenin doldurulmuş durumda olması ve havalandırılması gerektiği tespit olunmakla dava konusu yangın olayının meydana geldiği binada yukarıdaki önlemlerin alınmadığı binanın çok katlı olduğu, tüplerin depolandığı mahalde herhangi bir havalandırma menfezinin bulunmadığı ve tüplerin bodrum katta depolandığı tespit olunduğundan, tüpleri bu şekilde uygun olmayan koşullarda bulunduran dava dışı sigortalı … firmasının olayın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda meydana gelen patlamadolayısıyla davalının ödemesi gereken tazminat miktarı, 0,50 x 22.633,31 TL= 11.316,66 TL olarak saptanmıştır.Davalı yanın sorumluluğu tespit olunan 11.316,66 TL Asıl Alacak, 358,10 TL faiz yönünden takibe yaptığı itirazın haksızlığı tespit edilmiştir.” şeklinde mütalaa olunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davalının ödemesi gereken tazminat miktarının 11.316,66TL olduğu kanaatine varılmış ise de; çelişkiye düşülerek davanın kısmen kabulüne değil, tam kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, dosya kapsamındaki tüm raporlardan sigortalı konutun alt katında bulunan ve yine sigortalıya ait marketin depo kısmında her hangi bir pencere, menfez ve doğal havalandırma sistemi olmaması, ortama sızan gazı algılayabilecek her hangi bir gaz algılama detektörü vb. tedbir alınmaması sebebi ile depoda bulunan tüplerden ortama sızan gazın her hangi bir açık ateş kaynağı, statik elektriklenme ile reaksiyona girerek parlama ve gaz patlaması şeklinde tezahür ettiği, gaz patlamasının alevli yangına dönüşmesiyle birlikte hasarın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda 2kg’lık tüpün gaz kaçırma ihtimali olmadığı, yalnız tüpün başlığı takılırken aşırı derecede sıkıştırılmış ise contanın ezilebileceği ve bu nedenle de gaz kaçırabileceği, başlık takılı değilse gaz kaçırma ihtimali olmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamından; olayın tüplerin veya vanalarının imalat hatasından veya arızalarından kaynaklı bir gaz kaçağından veya tüplerin ana gövdelerindeki yarılma/yırtılma nedeniyle meydana geldiği, tüplerde üretim/imalat hatasının bulunduğu yönünde bir delil ve tespit mevcut değildir. Bu durumda, sigortalıya ait depoda bulunan tüplerde herhangi bir imalat hatasının bulunmadığı, başlık takılı değilse gaz kaçırma ihtimallerinin bulunmadığı, yangının uygun olmayan depolama şartları neticesinde meydana geldiği, davalı … A.Ş.’nin her hangi bir kusurunun tespit edilmemiş ve delillendirilmemiş olduğu, bu nedenle kendisine sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b.2 bendi gereğince hükmün düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/645 Esas, 2019/293 Karar ve 19/03/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, YENİDEN HÜKÜM KURULARAK; 2-Davanın REDDİNE, a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90 TL maktu karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 249,79-TL harçtan mahsubu ile bakiye 69,89 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,c-Davalı tarafından yapılan 91,27 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden;1-Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 121,30 TL başvurma harcının Hazineye irat kaydına, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli olan 179,90 TL maktu karar harcının davalı tarafça yatırılan 357,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 178,00 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine,3-Davalı tarafından sarfedilen 301,20 TL istinaf harcı ile istinaf yargılama aşamasında tebligat posta masrafından oluşan 168,73 TL masraf olmak üzere toplam 469,93-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/04/2023