Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/650 E. 2023/690 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/650
KARAR NO: 2023/690
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/823
KARAR NO: 2022/862
KARAR TARİHİ: 19/12/2022
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletmesinin davacı şirket tarafından yürütüldüğünü, davalıya ait araçların muhtelif tarihlerde ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapmış olup ücretlerin tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe girişildiğini ancak davalının yetkiye, borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibi ile davacı şirketin talep ettiği asıl alacağın içinde yer alan gecikme cezalarının 7144 Sayılı Kanun’un 18. maddesiyle 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün hizmetleri hakkında kanunun 30. maddesinin 5. fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle 10 katından 4 katına indirildiğini, davalının takip tarihindeki adresinin Konya ili sınırlarında olması nedeniyle Cihanbeyli İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğu yönündeki yetki itirazının yerinde olmadığını, davalının yetki itirazının reddine, itirazın iptali ile takibin 7144 Sayılı Kanun’un 18. maddesi ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında geçiş ücretine uygulanan on katı tutarın dört katına indirilmesi ile avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler uyarınca faizin değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak devamına, davalıya ait araçların borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ikametgahı Cihanbeyli olup, yetkili mahkemenin Cihanbeyli Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mahkemesi olduğunu, davalının tır çekici ve dorselerinin … bankası ve PTT’den HGS.li olup hem dorseler hemde çekicilerde bakiye azalmasında otomatik olarak hesaptan para yüklemesi yapıldığını, davalının tır ve dorselerinin kaçış geçişinin olmadığını, takip ve cezaların fahiş olduğunu, konu yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı istenmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, bu nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, olmaz ise davanın esastan reddine, davacı tarafın %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Davacı tarafından işletilen köprü ve otoyollardan davalıya ait araçlar ile 06.09.2016 / 08.11.2017 tarih aralığında olmak üzere muhtelif tarihlerdeki toplamda 192 ihlalli geçiş yapıldığı, bu hususun dosyaya sunulan geçiş kayıtları ve fotoğraflar ile sabit olduğu, yapılan ihlalli geçişe ilişkin normal geçiş ücretinin 9.193.20 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça geçiş ücretinin ödendiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile değiştirilmiş olan; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine ücretin dört katı tutarında ceza uygulanabileceği, ihlalli geçiş ücretinin dört katı olmak üzere 36.772,00 TL ceza ödeneceği, buna göre davacının toplamda 45.966,00 TL talep edebileceği, ayrıca davalıya takip öncesi ihlalli geçişlere ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmaması, TBK madde 117 uyarınca da borç ihtarında bulunulduğuna dair herhangi bir bildirim veya ihtarname bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin ve buna bağlı olarak KDV talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmekle davanın kısmen kabulüne, buna göre itirazın 45.966,00 TL üzerinden kısmen iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağın belirlenebilir olması nedeniyle İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin, araç sürücüsüne/sahibine bildirim yapma yükümlülüğü olmadığı, buna rağmen mahkemece işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı, ihlalli geçiş tarihinden itibaren 15 günlük sürede herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğü olmaksızın provizyon tarihi olan 15 günlük süre sonu itibariyle temerrüt tarihinin başladığı ve talep edilen faiz+KDV’nin kanuna uygun olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava otoyol geçiş ücretinden kaynaklı davalıya ait aracın ihlalli geçişlerine ilişkin geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müd. … sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine 100.657,20 TL (geçiş ücreti ve gecikme cezası) 7.240,85 TL işlemiş faiz ve 1.303,35 TL KDV olmak üzere toplam 109.201,40 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde sunmuş olduğu ödeme emrine itiraz dilekçesinde, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, davalının ikametgahı Cihanbeyli olduğu ve Cihanbeyli Asliye Hukuk (Asliye Ticaret sıfatıyla) Mahkemeleri’nin yetkili olduğu, icra takibinde yetkiye yönelik itirazların da yapıldığı belirtilmiş ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının yetkiye yönelik ilk itirazı yerinde görülerek ”mahkememizin yetkisizliğine, davada yetkili mahkemenin Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine” dair karar verilmiş ve iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda 2021/534 E. 2021/1146 K. sayılı ilam ile ”… Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; işletmesi davacıya ait otoyol ve köprülerin kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasında yetkili mahkeme; HMK’nin 6 maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinin bulunduğu Cihanbeyli asliye ticaret mahkemesi, TBK’nin 89. maddesi uyarınca davacının yerleşim yerinin bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetilerek HMK 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin bulunduğu icra dairesidir. Taraflar arasında sözleşme (hizmet); davacının işlettiği, 3. Köprü ve bağlantılı otoyoldan geçilmesine ilişkindir. O halde sözleşmenin ifa yeri davacının hizmet aldığı köprü ve otoyol gişelerin bulunduğu yargı çevresidir. İhlalli geçişlere ilişkin kayıtlar incelendiğinde akdin ifa yeri hizmetin verildiği yer İstanbul yargı alanı içerisinde olduğundan, davalının yetkiye itirazı yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle, mahkemenin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken mahkemenin yetkisizliğine kararı verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı nalaşılmakla; davacının istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.a.3 bendi uyarınca sair itirazlar incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” dair karar verilmiştir.Mahkemece yukarıda belirtilen dairemizin kaldırma kararı sonrasında bilirkişi …’tan kök ve ek raporlar alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 05/06/2022 tarihli raporda özetle: CD içinde yer alan ve 49 adet aracın, 06.09.2016 / 08.11.2017 tarih aralığında olmak üzere muhtelif tarihlerdeki toplamda 192 adet geçişe ait geçiş ücretleri toplamının 9.193.20 TL olduğu ve 4 katı cezası olan 36.772,00 TL ile birlikte toplamda 45.966,00 TL davacı alacağı olarak tespit edildiği, davacının davalıdan, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 11.12.2017 tarih … E. sayılı takip dosyasından talep edebilecek alacak 45.966,00 TL olabileceği, davacı şirketin İcra takibinde her ne kadar ihlalli geçiş ücreti ve on katı tutarında cezası ile birlikte işlemiş faiz ve faizin KDV’si olarak toplamda 109.201,40 TL alacak üzerinden icra takibi yapılmış ise de, yasada yapılan değişiklik üzerine gecikme cezasının geçiş ücretinin 4 katı olarak uygulanacağı şeklindeki değişiklik sonrasında, İtirazın iptali talepli huzurdaki davada işbu değişiklik esas alınmak suretiyle itirazın geçiş ücreti ve 4 katı tutarında ceza bedeli ve işlemiş faiz ve faizin %18 KDV toplamı olarak 54.323,00 TL yönünden itirazın iptalinin talep ve dava edildiği, 25.05.2018 tarih 30431 Sayılı RG Yayımlanarak Yürürlüğe güren 7144 sayılı bazı kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’un 18 ve 19 maddeleri gereğince İhlalli geçiş ücretinin 4 katı tutarında Ceza talep edebileceğinin yasa ile belirlenmesi ile yasa hükmüne uygun olarak tespit edilen 45.966,00 TL (geçiş ücreti + para cezası) talep edebileceği, asıl alacak yönünden talebin yerinde olduğu, tarafların tacir olduğu, köprü ve otoyol geçiş ücretlerinin geçiş tarihini izleyen 15 gün içinde ödenmemesi halinde, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza ödeneği yasa gereği olduğu, takip öncesi işlemiş faiz ve işbu faiz üzerinden talep edilen KDV’nin yerinde olmadığı, İhlalli geçiş ücreti ve 4 katı ceza tutarları ile ilgili olarak takip öncesi işlemiş faiz talebinin dayanağına ilişkin her hangi bir somut tespit yapılmamış olduğu, ayrıca TBK 117. maddesi anlamında Takip öncesi davacı tarafından davalı şirkete her hangi bir ihtarda bulunulmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının takip 11.12.2017 tarihinden itibaren 45.966,00 TL asıl alacak için 3095 sayılı yasaya uygun olarak faiz talep edilebileceği, ancak davacının ayrıca temerrüt faizi ve faiz üzerinden %18 KDV olmak üzere 8.357,00 TL (Faiz+KDV)‘nin de talep edilebileceği hususunun mahkemece de benimsenmesi halinde, işbu tutarın da davacı alacağı olarak kabul edilmesinin mahkemenin takdirlerinde olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen düzenlenen 15/11/2022 tarihli ek raporda ise; Davacı yanın itirazlarına konu temerrüt faizi, işlemiş faizi ve %18 KDV ile ilgili olarak kök raporda detaylı yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler hususundaki görüş ve kanaatini tekraren mahkemenin takdirlerinde olduğu, dosyaya celp edilen … Bankası A.Ş. ve … Bankası A.Ş. tarafından gönderilen bilgiler doğrultusunda kök raporda yer verilen ilgi plakalı araçların ihlalli geçişlerinden kaynaklı normal geçiş ve 4 katı ceza miktarı toplam 45.966,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte talep edilebileceği belirtilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda ise, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası verilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir.) 3. fıkrasında “Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idarî para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.”, 5. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiş, ikinci ve üçüncü cümleler yürürlükten kaldırılmıştır.)6. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.” 7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen 9. fıkrada “Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları Bakanlık tarafından işletilen otoyolları ve erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için; beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları ise Bakanlık tarafından 3996 sayılı Kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için de uygulanır.”, 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 19. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen Geçici 3. maddesinde “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır. İşlemiş faiz+KDV yönünden inceleme ve değerlendirme: Davacı şirket tarafından geçiş ücretlerinin ve ceza bedellerinin tahsili noktasında uygulanması gereken yasal düzenleme, yasanın 30. maddesinin 5, 6 ve 7. fıkralarıdır. Zira 3. fıkrada düzenlenen tebliğ hükmünün, maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları yönünden geçerli olduğu açıkça düzenlenmiş olup, idari para cezalarının ise Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından verileceği belirtilmiştir. Davacı şirket tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri ve cezalar ise bu kapsamda olmadığından, yasal düzenleme ile tebliğ zorunluluğunun olmadığı ve geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ödenmesi gerektiği açıktır. Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için ihlalli geçişin, geçiş anında muhataba bildirilmesi gerekmektedir.Davacı tarafından ihlalli geçiş esnasında bu bildirimlerin basılarak davalıya ait araç sürücülerine teslim edildiğinin ispatlanması gerekmektedir. OSG cihazı/ HGS etiketi bulunduğu sabit olan davalı araçlarının, gişelerden geçiş yaptığı esnada geçiş ücretlerinin bakiye olmaması yada başka bir nedenle tahsil edilemediğinin, nakit/kart ile ödeme yapılmadığının ve ödeme yapmaksızın geçiş yapılması sebebiyle 15 gün içerisinde cezasız ödeme yapma imkanına sahip olduklarının, davalı tarafça bilindiği ancak ödeme yapılmadığı yönündeki davacı iddiası ile geçiş ücretleri ve cezaların muaccel olduğu tarihin bu şekilde belirlenmesi mümkündür.Davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçeleri ve istinaf yasa yolu başvuru dilekçesinde, davacı şirketin araç sahibi/sürücüsüne bildirim yapma yükümlülüğü bulunmadığı belirtildiğinden uyuşmazlığa konu dosyada bildirim yapma yükümlülüğünün yerine getirilmediği nazara alınarak inceleme yapıldığında, mahkemece takip öncesi işlemiş ve faiz talebi ve KDV’nin yerinde olmadığı yönündeki tespitin yerinde olduğu anlaşılmıştır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 492,00 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 179,90 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/05/2023