Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/603 E. 2023/614 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/603
KARAR NO: 2023/614
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/120
DAVA TARİHİ: 16/02/2023
ARA KARAR TARİHİ: 27/02/2023, 03/03/2023
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ilaç alım satımından kaynaklı ticari ilişki olup, davalının 2.203.312,70 TL olan müvekkili alacaklarını ödemediğini, davalı hakkında konkordato kararı verilmesi halinde alacaklarına kavuşabileceklerini ancak alacaklılar tarafından cebri icra tehdidi yöneltilmesi halinde borçlunun borçlarının tamamını ödeme imkanının bulunmadığını ve bu durumda müvekkilinin alacağını sırasıyla rehinli alacaklar, eşya ve taşınmazın aynından doğan kamu alacakları, işçi alacakları için ödeme yapıldıktan sonra alabileceğini, ve bu alacaklara işleyecek faizlerle birlikte alacağını alamama ihtimali bulunduğunu, mali durumunun bozulması nedeniyle alacaklılarına ödeme yapmakta zorlanan davalı şirketin ödemelerini tatil etme durumuna geldiğini, davalı şirket hakkında konkordato kararı verilmesi halinde tüm borçlarını ödeyebileceğini belirterek, davalı borçlu hakkında konkordato işlemlerine başlanarak, konkordato kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 27/02/2023 tarihli tensip ara kararıyla; “… Ticaret Anonim Şirketi’nin geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek olan hak ediş bedellerinin SGK tarafından kendi alacaklarına takas-mahsup edilmesinin tedbiren önlenmesine ve SGK ile arasında yapılan sözleşmelerin SGK tarafından feshinin ve SGK’nın … Sağlık Hizmetleri Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin faaliyetinin durdurulmasına yönelik işlemlerinin tedbiren önlenmesine (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 2022/358-443 E.K. sayılı, 2022/43-38 E.K. sayılı, 2022/1657-1317 E.K. sayılı ilamları bu yöndedir)” karar verilmiştir. Davalı vekili 03/03/2023 tarihli dilekçesinde özetle; mahkemece 27/02/2023 tarihinde SGK’ya yönelik tedbir kararları verilmişse de işbu kararların uygulanabilirliğine yönelik karar mevcut olmadığından SGK’nın ekranları açarak hizmet sağlamadığını, SGK tarafından süresi devam eden sözleşme devam ettirilerek … sistemleri açılarak hizmet alımı yapılamadığını ve tedbirin mahiyeti gereği uygulanabilirliğinin söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin bir sağlık işletmesi olduğunu, cirosunun önemli bir kısmının SGK’lı hastalardan sağlandığını, şirketin SGK ile akdetmiş olduğu sözleşmelerin iptali yada sözleşme iptal edilmeksizin şirketin faaliyetinin önlenmesine yönelik işlemlerin yapılması halinde konkordatonun başarı ihtimalini etkileyeceğini, yine bu sözleşmeler kapsamında şirketin elde edeceği gelir üzerinden SGK tarafından şirketin ceza veya borçlarına ilişkin hakedişlerinden kesinti yapılmasının İİK 294 hükmüne aykırılık teşkil edeceğini ve alacaklılar arasında eşitsizlik yaratacağını, bu durumda konkordatonun amacı ile aykırı düşmeyecek olan, borçlu şirketin geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek olan hakediş bedellerinin SGK tarafından kendi alacaklarına takas mahsup edilmemesi ve müvekkili ile SGK arasında yapılan sözleşmelerin SGK tarafından feshinin ve SGK’nın şirketin faaliyetinin durdurulmasına yönelik işlemlerinin tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek SGK’nın yeni hazırladığı özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesini … Sağlık Hizmetleri Ve Ticaret Anonim Şirketi ile imzalamaktan kaçınmasının ve … sistemini kapatmasının tedbiren önlenmesine, … Ticaret Anonim Şirketi SGK Ekranlarının (… Sisteminin) derhal açılmasına yönelik ek tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 03/03/2023 tarihli ara kararıyla; “1-Davalı vekilinin talebinin kabulü ile SGK’nun yeni hazırladığı özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesini …Ticaret Anonim Şirketi ile imzalamaktan kaçınmasının ve … Sistemi’ni kapatmasının tedbiren önlenmesine, … Anonim Şirketi’nin SGK ekranlarının (… Sistemi’nin) açılmasına” karar verilmiştir. Alacaklı SGK vekili tarafından 27/02/2023 ve 03/03/2023 tarihli kararlara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf dilekçelerinde özetle; Taraflar arasında hali hazırda imzalanmış olan bir sözleşme bulunmadığını, mevcut olmayan sözleşmenin feshinden söz edilemeyeceğine göre bu yönde verilmiş tedbir kararının uygulanabilirliği bulunmadığını, borçluların ekranının komiser raporunda da belirtildiği üzere yeni sözleşmeyi kurumla aralarında imzalamamış olmaları nedeni ile kapatıldığını, talep konusunda idari yargının görevli olduğunu, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, kararın hatalı olduğunu ve tereddüt oluştuğunu beyan ederek kararların kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, İİK 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Mahkemece, davalı şirket yararına verilen tedbir kararına karşı, alacaklı SGK tarafından istinaf istinaf yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın, “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341/1 maddesi; “İlk Derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmü yer almaktadır. İİK’nun 7101 sayılı kanun ile değişik “Geçici mühlet” başlıklı 287/1 maddesinde; “Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.” 287/son maddesinde; “Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. İİK’nun 293. maddesinin gerekçesi ise; “Konkordato hakkındaki kapsamlı kanun yolu denetimi konkordatonun tasdiki aşamasında kabul edilmekte; mühlet aşamasında kanun yolu denetimi sınırlandırılmaktadır. 287 nci maddenin son fıkrası hükmüne göre geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi, 293 üncü maddeye göre de kesin mühlet talebinin kabulü ile kesin mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı da kanun yoluna başvurulamayacaktır. Kesin mühlet talebinin reddi kararlarına karşı ise kural olarak sadece istinaf yolu öngörülmüştür. İstisna olarak mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflasına da karar verdiği hallerde bu kararlara karşı hem istinaf hem de temyiz kanun yollarına başvurulabilmesini öngören 164 üncü madde hükmü uygulanacaktır.” denilerek açıklanmıştır. Somut dosya yönünden inceleme yapıldığında; davacı ve davalının talebi ihtiyati tedbir mahiyetinde olup, 6100 sayılı HMK’nın 341/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir isteminin reddi kararları ile tedbir talebinin kabulü halinde itiraz sonucu verilen kararlara karşı istinaf yolu açıktır. Ancak eldeki dosyada konkordato geçici mühlet sürecinde olan borçlu tarafından, konkordato dosyası kapsamında geçici mühlet tedbiri talep edildiğinden, alacaklılar yönünden İİK’nun 287/son maddesi uyarınca istinaf yolu kapalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 12/01/2011 tarihinde kabul edilerek 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe girmişir. 7101 sayılı kanunun 15.maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 287/son maddesi ise 28/02/2018 tarihinde kabul edilerek 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, hukuk davalarındaki yargılama usulünü düzenleyen genel bir kanun iken, 7101 sayılı yasa ile değişik 2004 sayılı İİK’nın 287/son maddesi konkordato geçici mühlet sürecine ilişkin getirilen özel bir düzenlemedir. Bu durumda HMK’nın 341/1 maddesinin lafzı ile bağlı kalıp buna göre yorum yapılarak sonraki değişikliği yok saymak suretiyle adi konkordato talebi sırasında tedbir talebinin kabulüne yönelik kararlarda, istinaf kanun yolunun açık olduğu sonucuna ulaşmak hukuken mümkün değildir. Ayrıca özel kanun – genel kanun, önceki kanun – sonraki kanun ilişkisi gereğince de uygulanması gereken düzenleme İİK’nun 287/son maddesidir. Bu durumda, davalı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir. Açıklanan nedenlerle alacaklı SGK vekilinin istinaf başvurusunun İİK 287/son, HMK’nın 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Alacaklı SGK vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 287/son ve HMK’nın 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılaması için alacaklı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın alacaklıya ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/04/2023