Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/461 E. 2023/467 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/461
KARAR NO: 2023/467
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS : 2022/1007
ARA KARAR TARİHLERİ: 28/11/2022, 20/12/2022, 31/01/2023
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri uyarınca öncelikle tedbir kararı ile geçici ve kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 28/11/2022 tarihli ara kararı ile geçici mühlet verilerek tedbirlere hükmedilmiş, 12.maddesinde “ı)Borçluların, borçlu oldukların banka hesaplarına geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek olan hakediş bedelleri ve alacakları konusunda alacaklı bankaların kendi alacakları yönünden mahsup işlemi yapmalarının ÖNLENMESİNE,hesabın konkordato projesi ve konkordato komiseri denetiminde KULLANILMASINA, (Takas ile ilgili olarak 12 nci maddenin (c) bendinin uygulanacağının belirtilmesine) i)Alacaklı olsun veya olmasın BANKALARIN mühlet kararını gerekçe göstererek borçluların hesabında bulunan paraların üzerine bloke konulmasının ÖNLENMESİNE, hesabın konkordato projesi ve konkordato komiseri denetiminde KULLANILMASINA, (Takas ile ilgili olarak 12 nci maddenin (c) bendinin uygulanacağının belirtilmesine)” kararı verilmiştir. Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili sunmuş olduğu 05/12/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Genel kredi sözleşmesindeki hükümlerden, bazı mahkeme kararlarından ve uzman mütalaasından hareketle, müvekkili bankanın davacıların müvekkili banka nezdindeki hesapları üzerinde kredi sözleşmelerinden kaynaklanan rehin hakkı bulunduğu dikkate alınarak, rehin hakkının kullanılmasına engel bir tedbir kararı bulunmadığı yönünde tedbir kararının açıklanmasına, dilekçeleri ekinde sundukları mütalaa da dikkate alınarak 28/11/2022 tarihli tedbir kararının bankaya temlik edilen kıymetli evraklardan tahsil edilen tutarları kapsamadığının açıkça belirtilmesine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemenin 20/12/2022 tarihli ara kararıyla; “1-Alacaklı vekilinin rehin hakkının kullanılmasına engel bir tedbir kararı bulunmadığı yönünde tedbir kararının açıklanmasına ilişkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alacaklı vekilinin 28/11/2022 tarihli tedbir kararının bankaya temlik edilen kıymetli evraklardan tahsil edilen tutarları kapsamadığının açıkça belirtilmesi yönündeki talebi hakkında; A-Geçici mühlet tarihi olan 28/11/2022 tarihinden önce tahsil edilen çeklerin konkordatodan önce doğmuş olan alacakla takas edilebileceğine, B-Geçici mühlet tarihi olan 28/11/2022 tarihinden sonra tahsil edilen / edilecek olan çeklerin konkordatodan önce doğmuş olan alacakla takas edilemeyeceğine” karar verilmiştir. Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili sunmuş olduğu 28/12/2022 tarihli dilekçesi ile; Mahkemece verilen 20/12/2022 tarihli ara karar hakkında bu kararların temlik cirosu ile teslim edilen çekleri kapsamadığı yönünde açık karar verilmesini ve neticede davacı tarafından dava tarihinden önce müvekkili bankaya temlik cirosu ile teslim edilen, müvekkili bankanın yetkili hamili olduğu, bir başka deyişle mülkiyet hakkı müvekkili bankaya ait olan çeklerden gelen tahsilatların tedbir kapsamı dışında olduğu yönünde açıkça karar verilmesini, müvekkili bankanın alacaklarının mahsubu-depo edilmesi sonrası çek bedellerinden kalacak tutarların, dava tarihinden önce işlenmiş hacizlerin müvekkili bankaca kaldırılmak sureti ile davacıya ödenip ödenmeyeceği hususlarında tedbir kararının açıklanmasına karar verilmesini talep etmiş, Mahkemenin 31/01/2023 tarihli ara kararıyla; “Mahkememizce 20/12/2022 tarihli ara karar ile, talep eden alacaklının talebi hakkında karar verildiğinden, talep eden alacaklı vekilinin 28/12/2022 tarihli talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı … Bankası A.Ş. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından dava tarihinden önce bedeli tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkili Bankaya ciro ve teslim edilen çekler yönünden verilen tedbir kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirket tarafından bedeli tahsil edildiğinde kredi borcundan düşülmesi amacı ile müvekkili Bankaya ciro ve teslim edilen çeklerde son ve yetkili hamil müvekkil Banka olduğundan verilen tedbir kararının kaldırılarak müvekkili Bankanın hamili olduğu çeklerden yapılacak tahsilatların mahsubuna hukuken bir engel olmadığına karar verilmesini gerektiğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğu çekler üzerinde davacının hukuken bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, yine, 3. kişilerin maddi hukuktan kaynaklanan haklarını kısıtlar nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğini beyan ederek Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1007 E. sayılı dosyasından verilen 28/11/2022 tarihli tedbir kararı ile haklarında verilen 20/12/2022 ve 31/01/2023 tarihli kararların kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Mahkemece, davacı şirket yararına kesin olarak verilen tedbir kararına karşı, alacaklı … Bankası Anonim Şirketi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın, “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341/1 maddesi; “İlk Derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmü yer almaktadır. İİK’nun 7101 sayılı kanun ile değişik “Geçici mühlet” başlıklı 287/1 maddesinde; “Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.” 287/son maddesinde; “Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.İİK’nun 293. maddesinin gerekçesi ise; “Konkordato hakkındaki kapsamlı kanun yolu denetimi konkordatonun tasdiki aşamasında kabul edilmekte; mühlet aşamasında kanun yolu denetimi sınırlandırılmaktadır. 287 nci maddenin son fıkrası hükmüne göre geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi, 293 üncü maddeye göre de kesin mühlet talebinin kabulü ile kesin mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı da kanun yoluna başvurulamayacaktır. Kesin mühlet talebinin reddi kararlarına karşı ise kural olarak sadece istinaf yolu öngörülmüştür. İstisna olarak mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflasına da karar verdiği hallerde bu kararlara karşı hem istinaf hem de temyiz kanun yollarına başvurulabilmesini öngören 164 üncü madde hükmü uygulanacaktır.” denilerek açıklanmıştır. Somut dosya yönünden inceleme yapıldığında; davacının talebi tedbir mahiyetinde olup, 6100 sayılı HMK’nın 341/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir isteminin reddi kararları ile tedbir talebinin kabulü halinde itiraz sonucu verilen kararlara karşı istinaf yolu açıktır. Ancak eldeki dosyada konkordato geçici mühlet sürecinde olan borçlu tarafından, konkordato dosyası kapsamında geçici mühlet tedbiri talep edildiğinden, alacaklılar yönünden İİK’nun 287/son maddesi uyarınca istinaf yolu kapalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 12/01/2011 tarihinde kabul edilerek 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe girmişir. 7101 sayılı kanunun 15.maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 287/son maddesi ise 28/02/2018 tarihinde kabul edilerek 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, hukuk davalarındaki yargılama usulünü düzenleyen genel bir kanun iken, 7101 sayılı yasa ile değişik 2004 sayılı İİK’nın 287/son maddesi konkordato geçici mühlet sürecine ilişkin getirilen özel bir düzenlemedir. Bu durumda HMK’nın 341/1 maddesinin lafzı ile bağlı kalıp buna göre yorum yapılarak sonraki değişikliği yok saymak suretiyle adi konkordato talebi sırasında tedbir talebinin kabulüne yönelik kararlarda, istinaf kanun yolunun açık olduğu sonucuna ulaşmak hukuken mümkün değildir. Ayrıca özel kanun – genel kanun, önceki kanun – sonraki kanun ilişkisi gereğince de uygulanması gereken düzenleme İİK’nın 287/son maddesidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir.Açıklanan nedenlerle alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 287/son, HMK’nın 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 287/son ve HMK’nın 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Alacaklı tarafından yatırılan başvuru harcının Hazineye irat kaydına, karar harcının ilk derece mahkemesince alacaklıya iadesine, 3-İstinaf yargılaması için alacaklı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın alacaklıya ilk derece mahkemesince iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/03/2023