Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/371 E. 2023/389 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/371
KARAR NO: 2023/389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/367 Esas
KARAR NO: 2022/811
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işveren banka nezdinde 08/08/2011 tarihinden iş akdinin haksız olarak sonlandırıldığını, müvekkilinin davalı işveren bankada son olarak Erbil Şube Müdürlüğü Ticari Pazarlama Biriminde Uzman unvanı ile çalışmasını sürdürdüğünü ve bu çalışması karşılığı ortalama 4.510,00-USD net ücret geliri elde ettiğini, müvekkilinin çalışmasını sürdürdüğü sırada 02/03/2016 tarihli iç yazışma ile kendisinden Genel Müdürlük Dış İşlemler Müdürlüğünde uzman olarak çalışmasının istenildiğini ve 07/03/2016 tarihinde göreve başlamasının istenildiğini, bankanın çalışma şartlarında esaslı değişiklik anlamındaki bu teklifinin davacı değerlendirmesi için gerekli yasal süre olan 6 iş gününü dahi kendisine sunmadığını, söz konusu görev değişikliği nedeniyle sosyal ve ekonomik hakları ile profesyonel ünvanı hakkında ise herhangi bir terfi verilmediğini, aksine İnsan Kaynakları tarafından aylık 2.400-TL brüt ücret ile işe devam edeceğinin kendisine bildirildiğini, müvekkilinin çalışma şartlarındaki değişiklik, tayin ve ücretin yaklaşık 5 kat düşürülmesi yönündeki teklife karşı olumsuz cevap verdiğini, bunun üzerine bankanın İnsan Kaynakları ve Organizasyon Müdürlüğünün 16/03/2016 tarihli yazısında davacı müvekkilinin görev yeri değişikliğini kabul etmemesinin yeni görev yerinde süresinde işbaşı yapmaması mevcut görev yerinde görevine ısrarla devam etmesini neden göstererek 4857 sayılı konunun 17. ve 18. maddeleri gereğince ve işletmesel gerekçelere dayanarak geçerli nedenlerle feshedildiğini bildirdiğini, iş akdinin feshi ile birlikte müvekkilinin işçilikten doğan fazla sürelere çalışma, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin tarafına ödenmediğini ve işbu davanın açılma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı bankanın bankanın İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 E sayılı dosyasından 16/11/2017 tarihinde iflasına karar verildiğini, her ne kadar iflas açılan şirketin davalısı ve davacısı olduğu, hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından 10 sonra devam olunacağı düzenlenmiş ise de huzurda görülen dacanın iş davası olması münasebetiyle acele hallerden olduğu sabit olduğundan yargılamanın durmaksızın devam etmesi gerektiğini, müvekkilinin işçilikten doğan fazla sürelerle çalışma, fazla mesai ücret alacakları ile hafta tatil ücretleri ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin kendisine ödenmediğinden taraflarınca davanın açılması zaruriyetinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle 100,00-TL fazla sürelerle ve fazla çalışma ücretinin, 10,00-TL hafta tatil ücretinin, 10,00-TL ulusal bayram ve genel tatil ücretinin bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/41 E. Sayılı dosyasının 16/11/2017 tarihinde yapılan duruşmasında … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin İstanbul … İcra ve İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, İİK’nun 195 maddesi uyarınca müflisin borçlarının iflasın açıldığı gün muaccel hale gelip İİK’nun 219 maddesi uyarınca masaya kaydedildiğinden tüm alacakların iflas tarihine göre hesaplanması gerektiğini, iflas tarihinden sonra yapılan haiz hesaplamalarının geçerli olmadığını, faizin İİK’nun 195 maddesi uyarınca iflas tariline kadar işletilebileceğini, iflas tarihinden sonra İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz uygulanacağını, davanın İİK’nun 235 maddesi uyarınca kayıt kabul davasına dönüşmüş olup, harçlar, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin maktu olduğunu, ayrıca davanın açılmasına iflas idaresi sebebiyet vermediğinden davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini, diğer taraftan davacının müflis bankadan herhangi bir alacağının bulunmadığını, işbu davanın gerek usul gerek esas yönünden hukuka aykırı olarak ikame edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, müvekkili bankanın harçtan muaf olduğuna, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, iş bu davanın idari yargının görev alanında bulunduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nun 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından, 6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Verilen karar davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 2021/416 E. 2021/417 K. 15/04/2021 tarihli kararı ile ” …Yasal düzenlemeler ile bankanın iflası halinde yürütülecek prosedür açısından Fon’a bir kısım yetkiler verilmiş ise de, özünde tasfiye işlemleri İİK hükümleri gereğince yapılmakta olup, Fon’un yanında İflas Dairesinin de bir kısım yetkileri devam etmektedir. İİK 235.maddesinde sıra cetveline itiraz davasının iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde açılacağı açıkça düzenlemiş ve Uyuşmazlık Mahkemesinin emsal kararları ile yargı yolu görev uyuşmazlığında adli yargının görevli olduğuna karar verilmiştir. Bu hususlar dikkate alınarak somut uyuşmazlık adli yargının görev alanına girdiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin yargı yolu dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi yönündeki kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine” karar verilmiştir.Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda mahkemece, ” …Davacının müflis banka bünyesinde 08/08/2011-16/03/2016 tarihleri arasında toplam 4 yıl 7 ay 8 gün süre ile çalışmasının bulunduğu, iş bu davanın müflis bankanın Erbil Şubesindeki fazla mesai ücreti, hafta sonu tatili ücreti ve Ugbt ücretinin kayıt ve kabulü talebine ilişkin olduğu, her ne kadar davacı tarafça hafta tatil ücreti ve Ugbt ücreti talebinde bulunulmuşsa da tanık anlatımı ve bilirkişi raporuna göre davacının cuma-cumartesi günleri şubeye gelmediği, bu sebeple davacının hafta tatili ücretine ilişkin talebinin yerinde olmadığı, yine tanık anlatımına göre davacının tatil günlerinde de çalışmasının söz konusu olmaması nedeniyle Ugbt ücretine ilişkin talebinin de yerinde olmadığı, bilirkişi ek raporuna göre davacının Erbil Şubesinde çalıştığı dönemde ( 2013 yılı Kasım ayı ila 16/03/2016 tarihleri arasında ) davacı lehine hesaplanan fazla mesai ücretinin 21.313,85 TL olduğu, yerleşik Yargıtay İçtihatları doğrultusunda hesaplanan fazla mesai ücretinden % 20 oranında takdiri indirim yapılarak 17.051,08 TL’nin müflisin iflas masasına kayıt ve kabulünün gerektiği ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 17.051,08 TL’nin müflis … Bankası A.Ş’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ait genel müdürlükteki çalışmalarına ait giriş-çıkış kayıtları ile genel müdürlük ve Erbil Şube çalışmalarını gösteren bilgisayar log kayıtları dikkate alınmadan müvekkilin yalnızca Erbil Şubesi”ndeki çalışmaları ve buradaki çalışmasına ilişkin tanık anlatımı nazara alınarak karar verilmiş olması hatalı olduğunu, tanık anlatımı ile birlikte, dava dosyasında mevcut olan genel müdürlük giriş çıkış kayıtları ile bilgisayar log kayıtları gibi yazılı delillerin varlığı birlikte değerlendirildiğinde alacak miktarında hakimin takdiri indirim hakkı bulunmadığını,. ilk derece mahkemesince dava dosyasında mevcut olan tanık ifadesi eksik ve hatalı olarak değerlendirildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarına itibar edilerek verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, yönetim ve denetimi Fona intikal eden, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107/son maddesi gereğince faaliyet izni kaldırılarak ardından iflasına karar verilen müflis bankadan olan alacak talebinin, iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/14 Esas sayılı dosyasından 16/11/2017 tarihinde müflis … Bankası A.Ş’nin iflasına karar verildiği, davacı tarafça işçilikten doğan fazla sürelerle çalışma, fazla mesai ücret alacakları ile hafta tatil ücretleri ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin kendisine ödenmediğinden bahisle şimdilik 100,00-TL fazla sürelerle ve fazla çalışma ücretinin, 10,00-TL hafta tatil ücretinin, 10,00-TL ulusal bayram ve genel tatil ücretinin bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi talebi ile İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesinin 2017/1122 esas sayılı dosyasından alacak davası açıldığı, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, iş bu dava açıldıktan sonra davacı tarafça aynı alacak kalemlerine ilişkin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … İflas dosyası üzerinden 2461 kayıt numarası ile 303.240,92 TL alacak kaydı yaptırıldığı, iflas idaresince kayıtlı alacak ile ilgili açılmış dava mevcut olduğundan, işbu dava neticesinde verilecek kesinleşmiş mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmesi halinde karar doğrultusunda işlem yapılmak üzere, alacağın tamamı olan 303.240,92 TL’nin nizalı olarak sıra cetveline işlenmesine karar verilmiştir. Davacı tanığı … talimat mahkemesi kanalı ile alınan beyanında özetle: “Tasfiye halindeki davalı bankada müdür yardımcısı olarak 2007 -2016 yılları arasında sırası ile Genel Müdürlükte, Gebze Şubesinde, Pendik şubesinde ve Erbil şubesinde çalıştım, … ile Dış İşlerde beraber çalışmıştık, ben Erbil Şubesine müdür yardımcısı olarak 2012 nisan ayında çalışmaya başlamıştım, o ise 2013 kasım ayı gibi Erbil Şubesinde pazarlamacı olarak çalışmaya başladı, ben brüt olarak 7.300 dolar almakta iken davacı 4.900-5000 dolar civarı kadar brüt maaş almaktaydı, Irak Merkez Bankasına göre sabah 8.00 ile 14:30 arasıdır, Türk Bankalarında uygulanan sistem ile ilk önce çalışmaya devam ediyorduk, şube açık oluyordu, sonrasında Irak Merkez Bankası 14:30 da kapatmamızı söyledi, ramazan aylarında mesai saat 12:00 da kapanıyordu, bu söylediklerim resmi olarak kapanma saatleridir, ben ve davacının da içinde bulunduğu diğer Türk çalışanlar çoğu zaman mesai sınırlaması olmaksızın akşam saatlerine kadar (akşam ortalama 18:00-19:00 a) çalışıyorduk, Irak’ta hafta sonu cuma ve cumartesi günüdür, pazar haftanın ilk günüdür, cuma günü Genel Müdürlükle problem olmaması açısından gerek benim gerekse davacının çalıştığı günler olmuştur, ancak davacı genel olarak cuma-cumartesi günü şubeye gelmemekte idi, Irakta yaklaşık 25-30 günden aşağı olmamak üzere resmi iş günü olarak tatil günü vardı, Genel Müdürlüğün ihtiyacı olduğu zamanlarda tatil günlerinde bankaya davacının gitmişliği vardır ancak ekseriyetle tatil günlerinde çalışmıyorduk, ulusal bayram ve tatil günlerinde ırak mevzuatına göre hareket ediyorduk, Irakta tatil günleri hatırladığım kadarıyla, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Christmas yılbaşı tatıil, devlet başkanının doğum günü, Nevruz bayramı, hava sıcaklının 50 dereceyi bulduğu günler ve de onlara özel milli bayramlarıdır.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan kök ve ek raporda özetle; ” Dosyada mevcut SGK kayıtlarında davacının 08.08.2011-16.03.2016 tarihleri arasında … Bankası A.Ş.unvanlı davalı işyerinde hizmet kaydının bulunduğu tespit edildiği, buna göre; davacının 08.08.2011-16.03.2016 tarihleri arasında müflis banka bünyesinde çalıştığı, hizmet süresinin 4 Yıl 7 Ay 8 Gün olduğu kanaati ile hesaplama yapıldığı, davacı vekili, davacının davalı işveren bankada son olarak Erbil Şube Müdürlüğü Ticari Pazarlama Biriminde “Uzman” unvanı ile çalışmasını sürdürdüğünü ve bu çalışması karşılığı aylık ortalama 4.510,00 USD net ücret geliri elde ettiğini iddia ettiği, davalı vekilinin ücrete dair beyanı bulunmadığı, tanık … davacının 4.900-5000 dolar civarı kadar brüt maaş aldığını beyan ettiği, dosya kapsamında emsal ücret bilgisi bulunmadığı, ücret bordrolarında davacının en son brüt ücretinin 1.647,00 TL olduğu görüldüğü, davacı vekili tarafından dosyaya davacıya ait dolar hesabı ekstreleri sunulmuş olup, hesap hareketlerinde her ne kadar davacıya dolar cinsinden değişken miktarlarda ödemeler yapılmışsa da bu ödemelerin maaş adına olduğu ve davalı banka tarafından yapıldığına dair açık ve somut bilgiler bulunmadığı, nitekim davalı banka tarafından sunulmuş olan TR hesap hareketlerinde davacıya değişken tutarlarda maaş ödemesi adı altında ödemelerin yapıldığı tespit edildiği, davacıya yapılan 02.03.2016 tarihli görev değişikliği yazısında aylık brüt 2.400 TL ücretle Genel Müdürlük Dış İşlemler Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılacağı belirtildiği, ancak davacı esaslı değişiklik sebebiyle teklifi kabul etmediği 04.03.2016 tarihli yazısında Erbil Şube’de 4.510 USD aylık net ücret alırken ücret alacağının düşürülmesi, hak kaybına uğraması vb. sebeplerle görev değişikliğini kabul etmediğini bildirdiği, mevcut tüm bu tespit ve değerlendirmeler altında davacının tanık beyanıyla da uyumlu olan ücret beyanı dikkate alınarak en son net ücretinin 4.510 USD olduğu kanaatine varıldığı, fesih tarihi itibariyle Merkez Bankası döviz kurları dikkate alındığında davacının en son net ücreti = 4.510×2,9181 = 13.160,63 TL olup bu durumda en son brüt ücret = 19.840,37 TL olduğu, Dosya kapsamında, davalı işyerinin turnike kayıtları ile davacının ücret bordroları ve hesap hareketleri bulunduğu, turnike kayıtlarında davacının imzası bulunmamakla birlikte, davalı banka tarafından tek taraflı olarak hazırlanmış olması nazara alındığında yapılacak hesaplamalarda dikkate alınmadığı, dinlenilen davacı tanığının davacının iddiasıyla kısmen örtüşen somut ve hesap edilebilir beyanlarından, davacının davalı işyerinde sürekli olarak haftanın 5 günü 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştığı, Yargıtay uygulamaları gereği davacının günlük 1,5 saatlik ara dinlenmesi kullandığı, ara dinlenme süreleri düşüldüğünde haftalık çalışma süresinin 5×9,5 = 47,5 saat olduğu bu durumda davacının haftalık 47,5-45 = 2,5 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varıldığı, buna göre fazla çalışma ücretinin 21.313,85 TL olarak hesaplandığı, Yine mevcut tanık beyanı dikkate alındığında davacının hafta tatili olan Cuma ve Cumartesi ile ulusal ve genel bayram tatil günleri çalışmadığı kanaati ile bu alacak kalemlerinde hesaplama yapılmadığı ” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafça işçilikten doğan fazla sürelerle çalışma, fazla mesai ücret alacakları ile hafta tatil ücretleri ve ulusal bayram ve genel tatil ücretleri olarak toplam 303.240,92 TL TL alacağın müflis şirket masasına kaydı talep edildiği, iflas idaresince kayıtlı alacak ile ilgili açılmış işbu dava mevcut olduğundan verilecek kesinleşmiş mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmesi halinde karar doğrultusunda işlem yapılmak üzere alacağın tamamının nizalı olarak kaydına karar verildiği, talep edilen alacak kapsamında yapılan hesaplama neticesinde fazla mesai mesai ücreti yönünden hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişisinin kök ve ek raporu raporu denetime açık, kapsamlı hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu, davacının çalıştığı tüm süre için hergün fazla çalışma yaptığı kabul edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup bir işçinin bu kadar uzun süre içinde sürekli çalışması mümkün olmadığı, hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle çalışılamayan dönemler olması kaçınılmaz olduğu gözetilerek emsal Yargıtay kararları uyarınca hesaplanan fazla mesai ücretinden %20 oranında takdiri indirim yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak hafta sonu ile ulusal ve genel bayram tatil ücreti talebi yönünden dosyaya ibraz edilen giriş-çıkış kayıtları ile bilgisayar log kayıtları dikkate alınmadan sadece tanık beyanına itibar edilerek bu alacak kalemleri yönünden eksik inceleme karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/367 E. 2022/811 K. Sayılı 09/11/2022 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davalı 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 140. maddesi gereğince harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 6-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2023