Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/279 E. 2023/338 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/279
KARAR NO: 2023/338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/835
ARA KARAR TARİHİ: 28/12/2022
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Konkordatonun tasdiki istemli yapılan yargılamada davacılar vekili tarafından sunulan 24/11/2022 havale tarihli dilekçe ile; Mahkemece verilen 04.11.2022 tarihli ara kararı ile davacı şirketin işletmesinin bulunduğu tüm merkez ve şubelerindeki maddi varlıkların ve davacı şirkete ve davacı gerçek kişiye ait malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti konusunda bilirkişilerden rapor alınması için konkordato komiser heyetinin görevlendirildiğini, mülkiyeti davacı şirket … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne ait …, …,… plakalı araçlar, konkordato geçici mühlet kararı tarihi olan 21.10.2022 tarihinden önce satış ve üretimi arttırmaya sebep olacağı düşüncesiyle ortak ticari hedeflere ulaşmak, … bağlantıları kurmak sağlamak amacıyla şirket menfaatlerine aykırı olmayacak şekilde belli mesafelere ulaşımı hızlandırmak amacıyla için sadece varış yerine gidip dönmek üzere belirli 3. şahısların kullanımına verilmiş olup, ayni yada şahsi hak iddiasında bulunabilecekleri herhangi bir sözleşme düzenlenmediğini, ancak bu kişiler bu araçların verilme amaçlarına aykırı olarak araçları iade etmedikleri gibi, keyfiyeten ellerinde tutmakta, kendilerine araçların davacı şirkete teslimi için yapılan tüm çağrıları kuvvetle muhtemel olarak konkordato geçici mühletinin derhal kaldırılmasını sağlamak amacıyla bazı alacaklılar ile birlikte hareket ederek davacı şirketin konkordato sürecine zarar verme, akamete uğratma kastı ile hareket etmekte, hukuka aykırı olarak araçları teslim etmekten bu sebeplerle imtina ettiklerini, her ne kadar bu araçlar davacı şirket adına kayıtlı olsalar da, zilyetlik izah etmeye çalıştıkları sebeplerle davacı şirkete kasten devrolunmadığını, araçların haber alınarak tespiti ile çekici ile çektirilmesi araçların sürekli yer değiştirmesi sebebiyle mümkün olamadığını, ortada ceza hukuku anlamında bir suç henüz oluşmadığı için kollukta herhangi bir işlem yapamadığını, mülkiyeti davacı şirkete ait olan … plakalı araç alacaklı … Bankasına rehinli, … plakalı araç alacaklı … Bankasına rehinli, … plakalı araç alacaklı … Bankasına rehinli olduğunu, dolayısıyla davacı şirketin alacaklılara rehinli olan bu araçların bulunamamasından herhangi bir ekonomik fayda sağlaması mümkün olmadığı gibi, hem davacı şirketin hemde diğer alacaklıların zararına bir durum doğurduğunu, bu nedenlerle … plakalı araç, … plakalı araç, … plakalı araçların davacı şirketin zilyetliğini ve bilirkişi incelemesine hazır edilmesini sağlamak için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 287/1. maddesi uyarınca tedbiren yakalama şerhi konulması talep edilmiştir. Mahkemenin 01/12/2022 tarihli ara kararı ile; Davacılar vekilinin ek ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile … plakalı … marka, … plakalı … marka, … plakalı … marka araçların kayıtlarına yakalama şerhi koyulmasına, ancak araçların zilyetliğinin davacı şirkete devri konusunda araçları elinde bulunduranların savunması alındıktan sonra karar verilmesine karar verilmiştir. Müdahiller …, …, … vekili tarafından sunulan 26/12/2022 havale tarihli dilekçesi ile; asli müdahillerin kendilerine ait araçlar için tedbir istemli Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde mülkiyet tespit ve tescil davası açtıklarını, mahkemece …, … ve … plakalı araçların ara karar ile Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı ara kararı ile zilyetliğinin tedbiren müdahillere bırakıldığını ve araçların taraflarına teslimine karar verildiğini, bu nedenlerle mahkemenin 01/12/2022 tarihli ara kararı ile plakalar üzerindeki yakalama kararının kaldırılarak ilgili makamlara bilgi verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, müdahiller vekilinin talebi hakkında konkordato komiser heyeti tarafından görüş alınmasına karar verildiği, konkordato komiser heyetinin 27/12/2022 havale tarihli görüş raporunda; araçların değer tespiti bilirkişi tarafından araçların mahallinde incelenmesi sureti ile yapıldığını, değer tespiti için araç kayıtlarına işlenen yakalama şerhinin dayanağının kalmadığını, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dosyasında verilen 26/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı çerçevesinde zilyetliği …, … ve ….’e bırakılarak araçların kendilerine teslimine karar verildiği görüldüğünden yakalama şerhinin kaldırılmasının uygun olduğu bildirilmiştir. Mahkemenin 28/12/2022 tarihli ara kararı ile; “Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasında 26/12/2022 tarihinde verilen 26/12/2022 tarihli ara karar uyarınca …, …, … plaka sayılı araçların zilyetliklerinin ve kullanımlarının davacılara bırakılmasına ve teslimine yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiği, karardaki davalı tarafın Mahkememiz bu dava dosyasında konkordato talep eden davacı olduğu, kararın infazının yapılabilmesi, konkordato komiser heyetinin görüşü doğrultusunda ve konkordato komiser heyetinin rapor ekinde araçlara ait değer tespitinin yapılması nedeni ile Mahkememizin 01/12/2022 tarihli yakalama kararının Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasında 26/12/2022 tarihinde verilen 26/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı kaldırılıncaya kadar şimdilik kaldırılmasına, ilerleyen aşamalarda Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin alınan teminat konusunda karar verilinceye kadar şimdilik ek teminat alınmasına yer olmadığına, konkordato komiser heyetine Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının kanun yolu süreci bakımından safahatının takibi açısından görev verilmesine karar verilmiştir. Aynı zamanda borçluların mal varlığının tespiti ve korunması bakımından yakalamaya konu olan menkullerin sicil kayıtlarına konkordato davası yönünden konkordato şerhinin işlenmesine ve alacaklıların haklarının da korunması amacıyla Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasının ara kararı doğrultusunda araçların talep edenler olan …, … ve …’e yed-i emin olarak teslimine, konkordato komiser heyeti tarafından yed-i eminliğin hukuki ve cezai sonuçlarının hatırlatılarak bu hususların tutanağa bağlanmasına ” karar verilmiştir. Verilen karar konkordato talep edenler vekilince istinaf edilmiş olup istinaf nedenleri olarak; Öncelikle yakalama kararının dayanağı dava dilekçesinde iddia edildiği gibi dava konusu 3 aracın şatış işlemlerine hazırlık olarak değil Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/835 E.sayılı dosyasında verilen 04.11.2022 tarihli arakararın hüküm kısmı 1.madde 1.paragrafı gereğince davacı şirketin işletmesinin bulunduğu tüm merkez ve şubelerindeki maddi varlıkların ve davacı şirkete ve davacı gerçek kişiye ait malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti amacıyla bilirkişi raporu hazırlanması için olduğunu, söz konusu bu araçların kaydında rehinleri olması sebebiyle bu davanın olası aleyhe sonuçlarından hukuken ve madden etkilenecekleri ve zarara uğrayacaklarını, söz konusu araçların rehin borçlarının konkordato mühlet kararı öncesine dayanması sebebiyle hukuken yasa gereği mümkün olmamakla beraber, komiserler heyeti onayı olmadan davalı şirketin hiç bir alacaklıya veya 3. şahsa ödeme yapma imkanı olmadığını, kaldı ki rehin hakkı yada araçların kaydı üzerinde rehin ,haciz vb bir kısıtlama varsa zaten araç mülkiyetinin devri imkanı noterlikçe yapılabilmesi kanunen mümkün olmadığından mülkiyetin tespiti talepli açılan Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/12/2022 tarihli tedbir kararı usul ve hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki söz konusu araçlar kanunun aradığı şekil şartı gerçekleştirilerek resmi satışlarla müvekkil şirkete satış yoluyla devir edilmiş olup, müvekkil şirketin mülkiyetinde olduğunu, davacıların dosyaya sözde kuvvetli delil olarak dava dilekçesi ile sundukları banka dekontları açıklamasız olup sadece para transferlerini gösterir belgeler olduğunu, inanç sözleşmesi, kanunlarımızda düzenlenmemekle beraber 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, her ne kadar davacılar tarafından Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili davası açılmasında konkordato mühlet kararı bulunsa da hukuken bir engel olmasa da bu dosyada hem mülkiyetin devrine ilişkin hem de araçların zilyetliğinin tedbir kararı ile davacılara dosya üzerinden verilmesi ile hukuki bir garabet oluşturduğunu, İK 287/1. fıkrada, 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere, mahkemenin, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı belirtilmiş olup bu hükmün lafzından da anlaşılacağı üzere, malvarlığının muhafazası için alınabilecek tedbirler sınırlı olmadığını, konkordato talebi üzerine kanunda öngörülmeyen ancak mahkemece verilebilecek ihtiyati tedbirlerin amacı, konkordato talep eden borçlunun malvarlığı veya işletmesinin bütünlüğünün korunması ve konkordatonun amacına ulaşmasının sağlanması olduğunu, 7101 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılan İflasın ertelenmesi taleplerinde, maddi hukuka İlişkin tedbirlere karar verilemeyeceği kabul edilmekteyse de Konkordatoda, maddi hukuka müdahale edebileceğine ilişkin düzenlemeler kanun koyucu tarafından düzenlendiğini, istinaf konusu ara karar ile, bir kısım müdahele edenlerin kullanımına teslim edilen bu araçların bu kişilerin idaresinde ölümlü ve yaralanmalı bir kazaya karıştığında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve. 6098 sayılı Borçlar Kanunu hükümleri gereği müvekkil şirket araç işleteni sıfatıyla kusursuz sorumluluktan kurtulma imkanı olmayacağını, araç davacıların sevk ve idaresinde muayene ve motorlu taşıtlar vergisinden doğan yükümlülükler ve zamanında yapılmayan işlemler sonucu uygulanacak vergi ve trafik cezaları müvekkil şirketin sorumluluğunda olmaya devam edeceğini, trafik cezalarında plakaya kesilen geçiş ve her türlü cezalar ve gecikme cezaları müvekkil şirketin sorumluluğunda olmaya devam edeceğini, 5237 say.TCK kapsamında araçla birlikte aracın müsaderesini gerektiren bir suça karışılması halinde araç müsadere edilebileceğini, araçların trafik ve kasko poliçeleri süresi bittiğinde aracın sigorta poliçelerini yaptırma zorunluluğu rizikolardan dolayı müvekkil şirketin sorumluluğunda olmaya devam edeceğini ileri sürmüştür. Somut olayda; konkordato talep eden şirket aleyhine açılan ve mülkiyeti kendisine ait olan …,… plakalı araçların mülkiyet tespit ve tescil istemli Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasından verilen 26/12/2022 tarihli ara karar ile araçların, dava sonuçlanıncaya kadar zilyetliklerinin ve kullanımlarının işbu dosyada müdahil olan davacılara tedbiren bırakılmasına karar verilmesi üzerine mahkemece, konkordato komiser heyetinin ” araçların değer tespiti bilirkişi tarafından araçların mahallinde incelenmesi sureti ile yapıldığı, değer tespiti için araç kayıtlarına işlenen yakalama şerhinin dayanağının kalmadığı” görüşü üzerine Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasından 26/12/2022 tarihinde verilen 26/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı kaldırılıncaya kadar şimdilik 01/12/2022 tarihli ara kararı ile araç kayıtları üzerine konulan yakalama şerhlerinin kaldırılmasına, borçluların mal varlığının tespiti ve korunması bakımından yakalamaya konu olan menkullerin sicil kayıtlarına konkordato davası yönünden konkordato şerhinin işlenmesine, araçların talep edenler olan …, … ve …’e yed-i emin olarak teslimine karar verilmiş olup konkordato talep edenlerce, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararını kaldıracak şekilde araçların zilyetliklerinin kendilerine bırakılması talep edilmiştir. Görüldüğü üzere somut olayda uyuşmazlık, tedbir talep edilen araçların mülkiyetinin tespitinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasından verilen 26/12/2022 tarihli ara karar ile araçların, dava sonuçlanıncaya kadar zilyetliklerinin ve kullanımlarının işbu dosyada müdahil olan davacılara tedbiren bırakılmasına karar verilmiş ise de araçların mülkiyetinin halen davacı şirket üzerinde olduğu ve mülkiyete ilişkin uyuşmazlığın devam ettiği görülmüştür. İİK 287/1 bendinde, konkordato talebi üzerine mahkemenin, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. O halde; söz konusu taşıtların halen talep eden borçlu şirketin mal varlığı üzerinde gözüktüğü, araçların mülkiyetine ilişkin verilmiş bir mahkeme kararı olmadığı dikkate alınarak İİK 287/1 fıkrası uyarınca konkordato talebi üzerine mahkemenin, borçlunun mal varlığının muhafazası için gerekli gördüğü tedbirleri alması gerektiği, bu nedenle borçlunun mal varlığının muhafazası için tedbir talep edilen araçların talep eden şirkete teslimi ve zilyetliklerin borçlu şirket üzerinde bırakılması zorunluluk olduğundan borçlu şirketin tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Ancak, talep eden borçlu şirket vekili, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararını kaldıracak şekilde tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de mahkemenin, başka bir mahkemede verilen tedbir kararını kaldıracak şekilde karar vermesi hukuken mümkün değildir. Ancak aynı konuda birbirinden farklı verilen tedbir kararın uygulanmasında ilk olarak ihtilaf görülse de mülkiyet tespiti istemli açılan davada verilen tedbir kararı HMK 389. vd. maddelerinden kaynaklanan genel nitelikli tedbir kararıdır. Oysa konkordato yargılamasında verilen tedbir kararı İİK 287. Maddesinde düzenlenen özel nitelikle tedbir kararı olduğu gibi sonradan verilen karar olduğundan öncelikle uygulanması gerektiğinden bu hususta da bir ihtilaf yada uyuşmazlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece, İİK 287/1 fıkrası uyarınca talep eden borçlu şirketin ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddine dair karar verilmesi hatalı olduğundan, talep eden vekilinin istinaf isteminin bu nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;1-Talep eden borçlu şirket vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2022/835 Esas ve 28/12/2022 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Talep eden borçlu şirket vekilin tedbir talebinin KABULÜ ile, mülkiyeti borçlu şirkete ait olan … plakalı … marka, … plakalı … marka, … plakalı … marka araçların şirkete teslimi ve zilyetliklerin borçlu şirket üzerinde bırakılmasına,3-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan, başvuru harcının Hazineye irat kaydına, istinaf karar harcının (maktu) talep halinde davacıya iadesine, (Harç iadesi işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine) 5-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/03/2023