Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/269 E. 2023/375 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/269
KARAR NO: 2023/375
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/44
DAVA TARİHİ: 19/01/2023
ARA KARAR TARİHİ: 23/01/2023
DAVA: Konkordato Tasdiki
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ambulans ve sağlık hizmet araçları ile acil yardım, ambulans, mobil sağlık ve iş güvenliği hizmeti verdiğini, hizmet kalitesini düşürmeden sektörde yurt içi faaliyetlerini başarı ile tamamladığını, son dönemlerde kendini hissettiren küresel kriz ve kurdaki dalgalanmalardan dolayı hammadde maliyetlerinin yükselmesi ve genel tahsilat sıkıntısı ile ödeme yükümlülüklerinin ifasında bazı aksamalar meydana geldiğini, şirketin nakit akışının girdiği bu olumsuz döngüden çıkması, borçların projede belirtilen oran ve vadelerde alacaklılar arasında adil bir denge çerçevesinde tasfiyesinin sağlanması ve şirketin faaliyetlerine devamının mümkün hale gelmesi için yönetim kurulu tarafından makul ve gerçekleştirilebilir bir planlama yapıldığını, konkordato talebinin kabul edilmesi halinde şirketlere ortak olma görüşmeleri devam eden ortak adayları ile sürecin başarılı sonuçlanabileceğini ve sıcak para girişi sağlanacağını, müvekkilinin sektördeki faaliyetlerine devam ederek borçlarını belli bir vadede tasfiye edeceğini, müvekkili şirketin havalimanı işletmecisi … Anonim Şirketi ile akdettiği sözleşmelere istinaden İstanbul Havalimanında sağlık ünitesi işleterek havalimanı personeline iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet verdiğini, müvekkili şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi ve bu kapsamda konkordatoyu başarıya ulaştırabilmesi için … Anonim Şirketi ile akdedilen sözleşmelerin yürürlükte kalması gerektiğini ancak müvekkili ile … Anonim Şirketi arasındaki sözleşmede konkordato ilan edilmesi haklı nedenle fesih sebebi olarak düzenlendiği için bu konuda alınan hukuki mütalaayı dava dilekçesi ekinde sunduklarını belirterek müvekkilinin faaliyetlerine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İİK. 287. ve devamı maddeleri gereğince 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, müvekkili şirketin cirosunun %100’ü … Anonim Şirketi ile akdedilen sözleşmelere istinaden elde edildiğinden ve bu sözleşmelerin feshi halinde konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali ortadan kalkacağından … Anonim Şirketinin müvekkili şirket ile olan sözleşmeleri feshetmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, bu kapsamda yine müvekkilinin … Anonim Şirketi ve diğer kamu kuruluşları nezdinde doğmuş ve doğacak hak, alacak ve istihkaklarının üzerine haciz konulmamasına, konulmuş olanların kaldırılmasına, … Anonim Şirketi ve diğer kamu kuruluşları tarafından kendi alacakları gerekçe gösterilerek müvekkilinin hakediş ve alacakları üzerine blokaj konulmasının önlenmesine, … Anonim Şirketinin müvekkili ile yapmış olduğu sözleşmelerin feshedilmesinin ve kurum sistemlerinde müvekkiline ilişkin ekranların kapatılmasının, giriş-çıkış kartlarının iptalinin tedbiren önlenmesine, borçları veya kestiği/keseceği cezaları gerekçe göstererek yeni sözleşme yapmaktan kaçınmasının önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerekli görülmesi halinde geçici mühletin 2 ay daha uzatılmasını ve akabinde 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verilmesini ve yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Geçici mühlet ve tedbir kararı; Mahkemenin 23/01/2023 tarihli kararı ile; “İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … Anonim Şirketi hakkında İİK. 288. maddesi yollamasıyla İİK. 287. maddesi gereğince 23/01/2023 tarihi saat 14:00’dan itibaren 3 ay süre ile geçici mühlet verilmesine, Alacaklı olduğu belirtilen … Anonim Şirketi ile konkordato talep eden arasında akdedilen 01/06/2021 tarihli protokole konu olan 10/09/2018 tarihli sözleşmenin 20.2.maddesinde düzenlenen “Hizmet Alan Tarafından Nedensiz Fesih” maddesinin uygulanmasının tedbiren önlenmesine, … Anonim Şirketi sistemlerinde konkordato talep edene ilişkin ekranların kapatılmasının ve giriş-çıkış kartlarının iptalinin tedbiren önlenmesine, Geçici mühlet tarihinden (23/01/2023 günü saat 14:00) sonra … Anonim Şirketi ve diğer kamu kuruluşlarının kendi alacaklarını gerekçe göstererek konkordato talep edenin hakediş ve alacakları üzerine blokaj konulmasının ve takas- mahsup edilmesinin tedbiren önlenmesine, Konkordatonun tasdikine karar verilmemiş olduğundan … Anonim Şirketi ve diğer kamu kuruluşları nezdinde doğmuş ve doğacak hak, alacak ve istihkaklarının üzerine konulmuş olan hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine, … Anonim Şirketinin, borçları veya kestiği/ keseceği cezaları gerekçe göstererek yeni sözleşme yapmaktan kaçınmasının önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine” karar verilmiştir. Tedbir kararına karşı alacaklı … Anonim Şirketi vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesinde; mahkemece verilen ihtiyati tedbirin yalnızca 10/09/2018 tarihli Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmet Alım Sözleşmesinin 20.2.maddesi uyarınca nedensiz fesih yoluyla sona erdirilmesi halini kapsadığını, kararın lafzına göre ihtiyati tedbirin sözleşmenin sadece nedensiz fesih yoluyla sona erdirilmesi halinde uygulanabileceğini, sözleşmenin geçici mühlet süresi öncesinde tarafların yazılı mutabakatı sonucu ikale yoluyla sona erdirilmesi yahut sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi halinin tedbir kapsamında olmadığını, sözleşme taraflarca ikale yoluyla sona erdirilmiş olduğundan söz konusu ihtiyati tedbir kararının konusuz kaldığını, bu kapsamda sözleşmenin geçici mühlet süresinin başlangıcı öncesinde tarafların yazılı mutabakatı sonucu ikale yoluyla sona erdirilmesinin veya sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesinin mümkün olduğu konusunda tavzih talebinde bulunduklarını, aynı cümlenin devamında bahsedilen davacının kullanımındaki ekranların kapatılmasına ve davacı personelinin giriş-çıkış kartlarının iptalinin tedbiren önlenmesine ilişkin hükmün ise sadece sözleşmenin 20.2. madde uyarınca nedensiz fesih ile sona erdirilmesi şartına bağlanması gerekirken genel bir ifade ile yazıldığından hangi durumda geçerli olacağına dair soru işaretleri bulunduğunu, kararın hukuka aykırılığına dair açıklamaları saklı kalmak üzere hükmün açık ve uygulanabilir olmadığını, bu nedenle ifade edilen tedbirlerin, yalnızca sözleşmenin 20.2. maddesi uyarınca nedensiz fesih ile sona erdirilmesi durumunda uygulanabilecek tedbirler olduğu konusunda tavzih talebinde bulunduklarını belirterek neticeten konkordato talebine istinaden geçici mühlet kararıyla birlikte müvekkili şirket aleyhine verilen ve esasen konusuz kalmış olan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Tedbirin kaldırılması ara kararı;Mahkemece 31/01/2023 tarihli ara karar ile; tedbir kararında belirtilen 01/06/2021 tarihli protokole konu olan 10/09/2018 tarihli sözleşmenin, geçici mühlet ve tedbir kararından önce sona erdirilmiş olduğu alacaklı vekili tarafından sunulan “10 Eylül 2018 tarihli Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmet Alım Sözleşmesine ilişkin Fesih ve İbra Protokolü” başlıklı sözleşmeden anlaşıldığı gerekçesiyle, “Alacaklı olduğu belirtilen … Anonim Şirketi ile konkordato talep eden arasında akdedilen 01/06/2021 tarihli protokole konu olan 10/09/2018 tarihli sözleşmenin 20.2.maddesinde düzenlenen “Hizmet Alan Tarafından Nedensiz Fesih” maddesinin UYGULANMASININ TEDBİREN ÖNLENMESİNE, … Anonim Şirketi sistemlerinde konkordato talep edene ilişkin ekranların kapatılmasının ve giriş-çıkış kartlarının iptalinin tedbiren önlenmesine dair 23/01/2023 tarihli karara itirazın kabulü ile bu yöndeki tedbirin kaldırılmasına, bu yöndeki tedbirin kaldırıldığına dair işbu kararın borçlu ve alacaklı vekillerine ve komiser heyetine ayrı ayrı tebliğine, Alacaklı vekili … Anonim Şirketi ile bağlantılı her türlü tedbirin kaldırılmasına talep ettiğinden mahkememizce 23/01/2023 tarihinde “geçici mühlet tarihinden (23/01/2023 günü saat 14:00) sonra … Anonim Şirketi ve diğer kamu kuruluşlarının kendi alacaklarını gerekçe göstererek konkordato talep edenin hakediş ve alacakları üzerine blokaj konulmasının ve takas-mahsup edilmesinin tedbiren önlenmesine” şeklinde verilen tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 31/01/2023 tarihli talep dilekçesi; Mahkemece tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de alacaklı vekili tarafından sunulan fesih ve ibranemedeki imzaların davacı müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ve fesih iradelerinin bulunmadığını, feshin geçersizliğine ilişkin dava ikame edileceğini, işbu dava süresince davacı konkordato talep eden şirketin varlığının korunarak davanın amacına ulaşabilmesi, hem şirketin hem alacaklıların menfaati için fesihin geçersizliği ortaya çıkıncaya kadar “davacı şirketin varlığını yitirmemesi adına sözleşmelerin ayakta duruduğuna ve personelin giriş-çıkış yapabilmesine ilişkin” tebir kararı verilmesini talep etmiştir.Talebin değerlendirilmesi kararı;Mahkemece 01/02/2023 tarihli ara karar ile; “Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, geçici mühlet tarihinden önce sona erdirildiğine, fesih konusunda mutabakata varıldığına dair yaklaşık ispata elverişli protokol örneğinin alacaklı tarafından sunulmuş olması karşısında yeniden tedbir kararı verilmesi talebinin reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili tarafından sunulan 02/02/2023 tarihli talep dilekçesi; Mahkemece gerçekliği teyit edilmeyen belgeye istinaden, taraflarına tebliğ edilmeden, komiser heyetinin görüşü alınmadan, HMK’nın 394/4 madde hükmüne aykırı olarak duruşma açıkmaksızın dosya üzerinden karar verildiğini, şirket yetkilisi tarafından herhangi bir fesih protokolü imzalanmadığını, mahkemece belge aslı istenerek imza incelemesi yapılması gerektiğini, İstanbul Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı Grafoloji Ve Sahtecilik Uzmanından alınan imza inceleme raporunda da ibra ve fesih protokolündeki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini belirterek, tedbirin kaldırılması yönünde tesis edilen kararından dönülmesini ve tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Talebin değerlendirilmesi kararı;Mahkemece 07/02/2023 tarihli ara karar ile; “Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, geçici mühlet tarihinden önce sona erdirildiğine, fesih konusunda mutabakata varıldığına dair yaklaşık ispata elverişli protokol örneğinin alacaklı tarafından sunulmuş olması karşısında yeniden tedbir kararı verilmesi talebinin reddine” karar verilmiştir. İstinaf Sebepleri Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece gerçekliği teyit edilmeyen belgeye istinaden, taraflarına tebliğ edilmesi bir yana komiser heyetinin görüşü dahi alınmadan, HMK’nın 394/4 madde hükmü gereği “duruşmalı değerlendirme” yapılması gerekirken dosya üzerinden hukuki dinlenilme hakları ihlal edilerek, eksik incelemeyle karar verildiğini, tedbire hükmedilmemesi halinde müvekkili şirketin ticari faaliyeti sona erecek olup iflas edeceğini, hizmet alan … tarafından “ikale yoluyla sözleşmenin feshedildiği” iddia edilerek fesih ve ibra protokolü imzalandığı belirtilmekte ise de şirket yetkilisi tarafından herhangi bir fesih protokolü imzalanmadığını, mahkemece belge aslı istenerek imza incelemesi yapılması gerektiğini, İstanbul Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı Grafoloji Ve Sahtecilik Uzmanından alınan imza inceleme raporunda da ibra ve fesih protokolündeki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini belirterek, tedbirin kaldırılması yönünde tesis edilen kararından dönülmesini, 23/01/2023 tarihinde verilen tebdir kararına aynen hükmedilmesini, hizmet alan … Anonim Şirketi tarafından 26/01/2023 ve 30/01/2023 tarihli yazılar ile çıkartılan nedensiz feshin önlenmesi yönündeki tedbirin muaraza çıkartılmak suretiyle ihlal edildiği, muaraza konusu sözleşmenin, sözleşme feshi tedbiren durdurulduğundan yürürlülükte ve bağlayıcı olduğu yönünde karar verilmesi, imza incelemesi yaptırılarak sahte imza ile mahkemeyi yanıltan … hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etmiştir. Değerlendirme Ve Gerekçe İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, borçlu şirket hakkında geçici ve kesin mühlet verilerek nihayetinde konkordatonun tasdik edilmesi istemine ilişkindir.Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. Konkordatonun amacı borçluyu borçlarından ve eğer iflas şartlarını taşıyorsa muhtemel bir iflastan kurtarmak, alacaklıların da belirli bir vadede ve/veya indirimle alacaklarını tahsil etmelerini sağlamaktır. Konkordato süreci alacaklılar arasında eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülür. Konkordatoda alacaklılar arasında herhangi bir ayırım yapılmaksızın benzer durumda bulunan bütün alacaklıları kapsayan adil ve dengeli bir ödeme planının ortaya konulması ve alacaklıların tatmin edilmesinde de aynı ilkelerin gözetilmesi gerekir. İİK’nın “Geçici mühlet” başlığını taşıyan 287.maddesi uyarınca, konkordato talebi üzerine mahkeme, 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacaktır.Bu bağlamda İİK’nın 294.maddesinde mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmayacağı belirtilmiştir.İİK’nın 296. maddesinde; “Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esastır. Bu sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. (Ek cümle:9/6/2021-7327/4 md.) Bu fıkra kapsamında geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimler karşılıklı olarak ifa edilir. Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen aşırı külfetli sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Yasal düzenleme uyarınca borçlunun taraf olduğu ve işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde, borçlunun konkordato talebinde bulunmasının haklı fesih sebebi sayılacağına ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı, borçlunun konkordatoya başvurması gerekçesiyle sözleşmenin sona erdirilemeyeceği ifade edilmiştir. Davacı şirket, İstanbul Havalimanında acil yardım, ambulans, mobil sağlık ve iş güvenliği hizmetleri alanında faaliyette bulunmaktadır. Konkordato kaynakları incelendiğinde toplam 22.178.446,74 TL kaynağın 8.312.763,05 TL’lik kısmını faaliyetin devamı ile öngörülen kar oluşturmaktadır. Davacının faaliyet konusu İstanbul Havalimanındaki sağlık ve iş güvenliği hizmeti olduğu için, … A.Ş. ile akdedilen hizmet sözleşmesinin devam etmesiyle 8.312.763,05 TL’lik kaynağın yaratılabileceği açıktır. Alacaklı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin “10/09/2018 Tarihli Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimi Hizmet Alım Sözleşmesine İlişkin Fesih Ve İbra Protokolü” uyarınca ikale yoluyla, geçici mühlet tarihinden önce sona erdirildiğini ileri sürmüş, ilgili protokolü ibraz etmiştir. Bila tarihli protokolün 2.maddesinde “Taraflar, sözleşmenin aşağıda belirtilen hüküm ve şartlar çerçevesinde 31/12/2022 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere feshedildiğini, bu tarihe kadar yürürlükte kalacağını ve taraflar arasında sözleşme konusu hukuki ilişkinin söz konusu tarihe kadar sözleşme hükümlerine göre yürütülmeye devam edeceğini kabul ve beyan eder.” hükmü yer almakta olup protokol, davacı şirket kaşesi basılarak imzalanmıştır. Mahkemece her ne kadar, alacaklı … A.Ş. tarafından tedbir kararına itiraz dilekçesinde sunulan protokol esas alınarak, taraflar arasındaki sözleşmenin tedbir kararından önce sona erdirildiği gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davacı vekili tarafından bu karara karşı sunulan itiraz dilekçesinde, ibraz edilen protokolde yer alan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ifade edilmiş ayrıca bu hususta alınan kriminal rapor ibraz edilmiştir. İstanbul Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı Grafoloji Ve Sahtecilik Uzmanı … tarafından düzenlenen 02/02/2023 tarihli raporda; mukayese konusu imza asılları ile incelemeye konu belge fotokopisi (aslı mevcut olmadığından) karşılaştırıldığında, inceleme konusu “10/09/2018 Tarihli Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimi Hizmet Alım Sözleşmesine İlişkin Fesih Ve İbra Protokolü” başlıklı belge ön yüzleri üzerinde tetkik amaçlı imza incelemesine tabi tutulan … Hiz. A.Ş.’ne atfen atılı imzaların …’e ait tüm mevcut asıl olan mukayese belgelerindeki imzalara kıyasla farklılık olduğu, grafolojik tanı unsurlarından tersim tarzı, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu yönünden de saptanan farklılıklar nedeniyle imzanın … eli ürünü olmadığı, inceleme konusu imzaların …’ün samimi imzalarından faydalanılarak taklit yöntemi ile atılmış olduğu kanaatine varıldığı ifade edilmiştir.Davacı şirketin kaynakları nazara alındığında, … A.Ş. ile akdedilen hizmet sözleşmesinin devam etmesi konkordatonun başarıya ulaşması için elzem olduğundan, mahkeme kararına esas teşkil eden protokol üzerinde yer alan imzanın, davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının kesin olarak tespit ettirilmesi amacıyla imza incelemesi yaptırılması ve konkordato sürecinin devam etmesinin temini bakımından bu aşamada tedbirlerin aynen uygulanması, yaptırılacak imza incelemesi sonucunda tedbire yönelik alacaklı itirazlarının değerlendirilmesi gerekirken, alacaklı … A.Ş. tarafından sunulan ve davacı tarafça inkar edilen protokol uyarınca yaklaşık ispat sağlandığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi alacaklı … Anonim Şirketi tarafından sunulan protokole karşı davacı beyanı alınmaksızın tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde olduğundan usul yönünden de doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/44 E. 23/01/2023 tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılması için mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2023