Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/222 E. 2023/374 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/222
KARAR NO: 2023/374
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS: 2021/373
KARAR: 2022/526
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
DAVA: Tazminat (İşveren Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … Sigorta A.Ş arasında metal eşya sanayi makine imalatı hususunda 03/02/2014 başlangıç 03/02/2015 bitiş tarihli işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiğini bu poliçe gereğince davalıya ödenmesi gereken toplam 11.440,89 TL primin ödendiğini, müvekkili şirketin Bakü/Azerbeycan adresinde üstlendiği bir işte çalışan … isimli işçinin iş kazası geçirerek öldüğünü, ölen işçi …’ın mirasçıları tarafından müvekkili şirket aleyhine Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2015/511 Esas sayılı dava dosyasında maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, bu davada müvekkili şirketin %70 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, bu dava üzerine sigorta şirketine ihbar yapıldığını ancak davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açılmadığını ve mirasçılara herhangi bir ödemede yapılmadığını, gerek söz konusu iş kazasının ülke sınırları dışında meydana gelmesi, gerekse meydana gelen olayın hukuksal boyutu olarak yabancılık unsuru taşıması ve cezai olarak kazanın meydana geldiği ülkenin yasalarına tabi olması sebebiyle ölen işçinin mirasçılarının daha fazla mağdur olmaması için Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2015/511 Esas sayılı dava dosyasında açılan dava üzerine müvekkili şirket tarafından ölen işçilerin mirasçıları ile uzlaşma yoluna giderek 25/03/2015 tarihli protokol düzenlendiğini, bu protokolde ölenin mirasçılarına 175.000,00 TL maddi ve 275.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi hususunun kararlaştırıldığını ve bu paranın ölen işçilerin mirasçılarına ödendiğini şirkete yapılan sigorta poliçesinin maddi ve manevi zararları kapsadığını ve davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğini ancak bu ödemeyi yapmadığını, bu nedenle 450.000,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Marmara Bölge Müdürlüğü Kocaeli’de değil Bursa’da olduğu için davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, hem işveren sorumluluk sigortası genel şartları hemde poliçedeki özel şart gereği dava konusu olay ve istemlerin teminat dışı olduğunu, poliçenin sadece … ve taşeron … şirketi için belli koşullarda teminat sağladığını fakat Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2015/511 E. sayılı dosyasından verilen gerekçeli karar incelendiğinde; ölenin poliçede taşeron olarak gösterilen … Ltd Şti ‘nin işçisi olmadığının ve aynı şekilde poliçede taşeron olarak gösterilen şirketin olayın oluşumunda hiçbir kusurunun olmadığının görüldüğünü, yine taşeron şirketin sadece Türkiye’deki çalışanları için teminat sağlandığını, yurt dışında çalışanlar için herhangi bir teminat bulunmadığını, olayın 5510 sayılı kanunun 13 maddesi anlamında iş kazası olup olmadığının bilinmediğini, olay iş kazası niteliğinde değil ise müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığını, davacı tarafın sigorta sözleşmesinden doğan ihbar külfeti dahil hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı şirketin müteveffanın yakınları ile sulh olurken müvekkili şirketin onayını almadığını ve sulh konusunda bir bildirimde bulunmadığını, davacı şirketin ölenin yakınlarına sulhen ödediği iddia edilen tutarın müvekkili şirket yönünden hiçbir bağlayıcılığının bulunmadığını, sulh ile ödenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının gerçek zararın çok üzerinde olduğunu, işveren sorumluluk sigortası genel şartlarının 8.maddesinde belirtilen sigortalının yükümlülüklerini yerine getirdiğinin ispat edilmesi gerektiğini, kasten ifa olunan olayların teminat dışında bulunduğundan olayın meydana geldiği ülkede cinayet nedeni ile soruşturma başlatıldığı yönünde bir iddianın mevcut olması nedeniyle bu hususun değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, davanın kabulü anlamıma gelmemek üzere SGK ödemelerinin tenzili gerektiğini, davacı şirketin ödeme yaptığını iddia ettiği kişilerin müteveffadan sürekli ve eylemli olarak destek gördüklerini ispat etmeleri gerektiğini, zararını meydana gelmesinde zarar görenin kusuru ve katkısı var ise zarardan indirim yapılması gerektiğini beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2018 tarihli 2017/159 E. 2018/221 K. sayılı kararı ile; “…taraflar arasında işveren mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, dava dışı muris …’ın şirket şantiyesinde meydana gelen kaza vefat ettiği, muris …’ın mirasçıları tarafından Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2015/511 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve murisin %10 kusurlu olduğu bilirkişi raporu ile belirlendiği, İş Mahkemesin’deki dosyada tarafların sulh olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğu ve dosyanın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, her ne kadar davalı sigorta şirketi iş kazasının poliçe teminatı dışında kaldığını iddia etmiş ise de, poliçenin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında meydana gelen kazaları da teminat kapsamına aldığı, davacı şirkete karşı SGK tarafından açılmış bir rücu davası bulunmadığı, açılsa bile bu durumun iş bu davada değerlendirilmeyeceği” gerekçesiyle; “1-Davacının davasının kabulüne, Davacı tarafından ölen işçinin hak sahiplerine ödenen 450.000,00 TL tazminattan 20.000,00 TL sinin ödeme tarihi olan 20.02.2015 tarihinden itibaren, 130.000,00 TL sinin ödeme tarihi olan 05.05.2015 tarihinden itibaren, 150.000,00 TL sinin ödeme tarihi olan 05.12.2015 tarihinden itibaren ve 150.000,00 TL sinin ödeme tarihi olan 05.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş den alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI Dairemizin 30/06/2021 tarihli 2020/344 E. 2021/706 K. sayılı ilamıyla; “…Mahkemece hasar dosyası ve poliçe celp edilmemiş ve davalı tarafça dosyaya ibraz edilmemiştir. Davacı şirket tarafından dosyaya örneği sunulan poliçenin okunabilen kısımlarına göre işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi 03/02/2014-2015 tarihleri arasında geçerlidir. Mahkemece, iş mahkemesi dosyası kapsamında düzenlenen kusur raporu hükme esas alınmış ise de; iş mahkemesi dosyasında alınan raporun tebliğ edilmemiş olması ve iş mahkemesince esasa ilişkin bir karar verilmemiş olması da dikkate alındığında, tarafların kusur oranlarının kesinleştiğinden bahsetmek mümkün değildir ve tebliğ edilmeyen/itiraz imkanı tanınmayan kusur raporunun hükme esas alınması ise hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetindedir. Ayrıca, tarafların anlaşması sonucu ödenen manevi tazminat miktarı yönünden mahkeme gerekçeli kararında herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması 6100 sayılı HMK’nun 297.maddesi hükmüne aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, hasar dosyası ve poliçe getirtilerek, kusur tespiti yönünden ve poliçe kapsamı da değerlendirilmek suretiyle tazminat hesabı yönünden rapor alınması, davacının sulhen ödemiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin ayrı ayrı değerlendirme yapılarak 6100 sayılı HMK’nun 297.maddesine uygun gerekçeli karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına…” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Dosya kusur tespiti yönünden ve poliçe kapsamı da değerlendirilmek suretiyle tazminat hesabı yönünden ve davacının sulhen ödemiş olduğu maddi tazminat miktarlarına ilişkin değerlendirme yapılarak rapor düzenlenmesi için hesap uzmanı ve inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiler “işveren … Tic. Ltd. Şti’nin %70 oranında kusurlu olduğunu, alt işveren … Tic. Ltd. Şti’nin %10 oranında kusurlu olduğunu, taşeron … Şirketinin %10 oranında kusurlu olduğunu, işçi …’ın hayatını kaybettiği olayda %10 oranında kusurlu olduğunu, olayın … Tic. Ltd. Şti ile … Sigorta arasında yapılan 29/01/2014 tarih … no ile işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında olacağını, maddi tazminat hesaplaması yönünden hesaplanan toplam tazminat tutarının 190.051,91 TL olduğu, SGK tarafından bağlanan gelirlerin ilk PSD tutarının mahsup edildiğinde karşılanmayan zarar tutarının 77.882,19 TL olduğu” hususunda rapor düzenlediği, raporun taraflara tebliğ edildiği görüldü. Dava, işveren mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamada; taraflar arasında işveren mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, dava dışı muris …’ın şirket şantiyesinde meydana gelen kaza vefat ettiği, muris …’ın mirasçıları tarafından Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2015/511 Esas sayılı dosyası ile açılan davada tarafların sulh olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğu ve dosyanın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,her ne kadar davalı sigorta şirketi iş kazasının poliçe teminatı dışında kaldığını iddia etmiş ise de, poliçenin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında meydana gelen kazaları da teminat kapsamına aldığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda … Tic. Ltd. Şti’nin %70 oranında kusurlu olduğu, alt işveren … Tic. Ltd. Şti’nin %10, taşeron … Şirketinin %10, işçi …’ın hayatını kaybettiği olayda %10 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği ve SGK tarafından bağlanan gelirlerin ilk PSD tutarının mahsup edildiğinde karşılanmayan zarar tutarının 77.882,19 TL olduğunun belirtildiği, 04.08.2022 tarihli raporunusul ve yasaya uygun olarak hazırlanması ve denetime elverişli olması nedeniyle mahkememizce hükme esas alınmış, davacı şirketin maddi tazminat yönünden ödeme yaparken SGK tarafından bağlanan gelir ve PSD değerini değerlendirerek ödeme yapması gerektiği bu sebeple davacı şirkete karşı SGK tarafından açılmış bir rücu davası bulunmasa bile mahsup edilmesi gereken bir meblağı ödediğinde bu duruma katlanması gereken tarafın davacı olması gerektiği, bu sebeple maddi tazminat yönünden davalıdan 77.882,19 TL talep edebileceği, manevi tazminat yönünden ise kazadaki kusur oranı, mirasçıların yaşadığı acı gözönüne alındığında ödenen manevi tazminatın fahiş miktarda olmadığı ve poliçe limitini aşmadığı…” gerekçesiyle, “Davanın kısmen kabulü ile 352.882,19 TL’nin 20.000,00 TL’sinin ödeme tarihi olan 20/02/2015, 57.882,19 TL’sine 05/05/2015, 150.000,00 TL’sine ödeme tarihi olan 05/12/2015, 125.000,00 TL’ye de 05/07/2016 tarih itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinde sadece sigortalı … ile taşeron … şirketi için belli koşullarla teminat sağlandığını, poliçenin 3.sayfasında da taşeron şirket olarak yalnızca … şirketinin gösterildiğini, dava dışı müteveffanın kaza tarihinde gerek sigortalı … gerekse poliçede taşeron olarak gösterilen … şirketinin çalışanı olmadığını, İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına (…işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kanununa tabi işçiler veya bunların hak sahipleri…) göre de müteveffanın poliçe kapsamında olmadığını, poliçede riziko adresinin ”… Üzeri … Cad. No:… Merkez/Kocaeli” olarak belirtildiğini, kaza ise Azerbaycan’da meydana geldiğinden teminat kapsamında olmadığını, Yerel Mahkemece poliçe kapsamında T.C. Dışı İş Kazaları Teminatı bulunması sebebiyle ilgili taleplerin teminat dahilinde olduğuna ilişkin hüküm kurulmuş ise de poliçede Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında meydana gelen kazalar yönünden teminatın yalnızca sigortalı … şirketinin sigortalı çalışanları için geçerli olduğunu, poliçede taşeron olarak yer alan … şirketinin ise sadece Türkiye’deki çalışanları için teminat sağlandığını, taşeron şirketin yurtdışındaki çalışanları için poliçede herhangi bir teminat bulunmadığını, İşveren Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nda da T.C. sınırları dışında meydana gelen iş kazalarının aksine sözleşme yoksa teminat dışında olduğunun açıkça ifade edildiğini, taşeron firmanın yurtdışındaki çalışanları için herhangi bir teminat bulunmaması ayrıca müteveffanın poliçede taşeron olarak gösterilen firmanın çalışanı dahi olmaması nedeniyle taleplerin reddi gerektiğini, Poliçe kapsamında faaliyet konusu ”metal eşya, sanayi, makina imalatı” olarak belirtilmekle, mezkur kaza dava dışı müteveffanın montaj işi yaptığı esnada vinçte bulunan demir çelik malzemesinin üstüne düşmesi neticesinde meydana geldiğinden poliçede koruma altına alınan faaliyet konusu ile kazanın uyuşmadığını,Kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı şirket tarafından müteveffa yakınlarına ödendiği iddia edilen 175.000,00 TL maddi ve 275.000,00 TL manevi tazminat tutarları gerçek zarar miktarının çok üstünde olup SGK tarafından bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısmının tenzili ile 55.879,51 TL olarak hesaplanmasına karşın davacı yanın maddi tazminat olarak yaptığı 175.000,00 TL ödemenin tamamından müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava, işveren mali sorumluluk sigortası poliçesinden kaynaklanmaktadır. Davacı şirket, meydana gelen iş kazası nedeniyle hak sahiplerine ödediği 175.000,00 TL maddi ve 275.000,00 TL manevi tazminatın, sigorta poliçesi gereğince, davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmektedir.İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 1.maddesinde; “Bu poliçe, işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene terettüp edecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kanununa tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri ile yine aynı Kurum tarafından işverene karşı iş kazalarından dolayı ikame edilecek rücu davaları sonunda ödenecek tazminat miktarlarını, poliçede yazılı meblağlara kadar temin eder. Sigorta poliçesinde Sosyal Sigortalar Kanununun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri teminat kapsamında kabul edilmiştir…” şeklindedir.Kaldırma kararının ardından davacı tarafça poliçe ibraz edilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından, davacı şirketin sigortalı olarak yer aldığı, 03/02/2014-2015 tarihleri arasında geçerli “İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” düzenlenmiştir. Poliçede “… Yolu Üzeri … Sapağı Cad. No:… Merkez/Kocaeli” riziko adresi olarak gösterilmiştir. Faaliyet konusu “metal eşya sanayi, makine imalatı”, faaliyet konusu açıklaması “metal ve eşya sanayi”, personel sayısı “210”, yıllık brüt işçilik ücretleri “1.425.000,00 TL”, olay başı limit “558.640,00 TL”, yıllık azami limit “1.675.950,00 TL” olarak belirtilmiştir. Poliçede; “Teminat kapsamı; Bu poliçe ile işverene, sigortalı işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucu, hukuki sorumlulukları nedeniyle intikal ettirilecek olan ve hizmet akdi ile bağlı, Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi işçiler ile hak sahipleri tarafından talep edilecek ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri için ve aynı Kurum tarafından iş kazaları sonucu işverene karşı ikame edilecek rücu davaları için ödenecek tazminatları, işveren mali sorumluluk sigortası genel şartları çerçevesinde yukarıda yazılı meblağlara kadar temin eder.T.C. dışı iş kazaları teminatı; Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında meydana gelen iş kazaları, poliçe limitleri ile temin edilmiştir.Manevi tazminat teminatı; manevi tazminat talepleri olay başı ve vade süresince toplam 279.320,00 TL limit ile teminata dahil edilmiş olup hasar anında sigortacının sorumluluğu her halükarda azami kişi başı bedeni limiti ile kombine verilmiş olup, bu limiti aşamaz.Müteahhit taşeron teminatı; müteahhit ve/veya tali müteahhit ve/veya taşeronlar ve diğer adı geçenler (yönetici ve/veya ortakları, temsilcileri) faaliyetleri dolayısıyla sorumlu oldukları takdirde (ilgili firma çalışanlarının poliçede belirtilen toplam çalışan sayısı ve yıllık brüt işçilik ücretlerine dahil edilmiş olmaları kaydı ile) sigortalı olarak kabul edilecek olup hasar anında sigortacının sorumluluğu her halükarda azami kişi başı bedeni limiti ile kombine verilmiştir ve bu limiti aşamaz.” İşveren mali sorumluluk özel şartları; “…3. Bordroya kayıtlı olmayan personel/personeller işveren mali mesuliyet sigortası genel şartları gereğince işbu poliçeye konu teşkil etmez.İşbu poliçe ile, yukarıda belirtilen riziko adresinde çalışmakta olan kişilerin mesleki faaliyetleri sırasında oluşabilecek iş kazaları sonucu işverene karşı ileri sürülebilecek olan hukuki sorumluluğu poliçe limitleri dahilinde temin etmektedir.” Açıklama kısmında ise; İşçilik ücretlerine dahil olması kaydıyla sigortalıya ait işyerlerinde çalışan müteahhitler ve/veya taşeronların sigortalı adına yürüttükleri faaliyetleri esnasında meydana gelebilecek kazalar sonucu sigortalıya yöneltilebilecek hukuki sorumluluklar teminata dahildir. İşveren Mali Mesuliyet Teminatı …Çalışanları ve Taşeron Firma Çalışanlarının Tüm Türkiye’de Gösterdikleri Faaliyetleri Sırasında Oluşabilecek Kazalar Sonucu Sigortalıya Yöneltilebilecek Hukuki Sorumlulukları İhtiva Eder. – … Tic. Ltd. Şti. – … İnş. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.” şeklindedir. İstinaf dilekçesi ekinde ise davalı tarafça poliçe ibraz edilmiş olup her iki poliçede farklılıklar mevcuttur; Davalı tarafça sunulan poliçede olay başı limit “200.000,00 TL”, yıllık azami limit “600.000,00 TL” olarak belirtilmiştir. Yine poliçede yer alan diğer farklılıklar aşağıdaki gibidir;Manevi tazminat teminatı; manevi tazminat talepleri olay başı ve vade süresince toplam 100.000,00 EUR limit ile teminata dahil edilmiş olup hasar anında sigortacının sorumluluğu her halükarda azami kişi başı bedeni limiti ile kombine verilmiş olup, bu limiti aşamaz.Müteahhit taşeron teminatı; Müteahhit ve taşeron talepleri olay başı ve vade süresince toplam 100.000,00 EUR limit ile teminata dahil edilmiş olup hasar anında sigortacının sorumluluğu her halükarda azami kişi başı bedeni limiti ile kombine verilmiş olup, bu limiti aşamaz. Sigortalının tali müteahhitler ve/veya taşeronlarının sigortalı adına ve sigortalıyla olan sözleşmeleri çerçevesinde yürüttükleri faaliyetleri esnasında bordrolarına kayıtlı çalışanlarının uğrayacağı iş kazaları neticesinde işbu poliçedeki sigortalıya bir tazminat talebi gelmesi (ilgili tali müteahhit ve taşeronların poliçede belirtilen toplam çalışan sayısı ve yıllık brüt işçilik ücretlerine dahil edilmiş olmaları kaydı ile) teminata dahil edilmiştir, hasar anında sigortacının sorumluluğu her halükarda azami kişi başı bedeni limiti ile sınırlı verilmiştir ve bu limiti aşamaz. Kaza tarihinde sigortalının tali müteahhit ve/veya taşeronları dahil bildirdiği kişi sayısı ve ödemeler yekününde eksiklik olması durumunda eksik sigorta hükümleri uygulanacaktır.” şeklindedir. Her iki tarafça sunulan poliçeler arasında çelişki bulunduğundan, mahkemece öncelikle çelişkinin giderilmesi, taraflar arasında düzenlenen poliçenin hangi poliçe olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2015/511 Esas sayılı dosyasında; … mirasçıları tarafından, … Tic. Ltd. Şti. aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açılmıştır. Dosya kapsamında yer alan SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı inceleme raporunda; işçi …’ın dava dışı … Kaplama-…’ın çalışanı olduğu, … Kaplama-… ile … Tic. Ltd. Şti arasında 22/11/2014 tarihinde “… İnşaat Taşeronluk Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşmede … Kaplama-…’ın taşeron (alt yüklenici), … İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin yüklenici olarak adlandırıldığı, sözleme konusu işin; Ana yüklenici firması … (davacı), işvereni Azeri firma olan, Azerbaycan Bine adresindeki lojistik depo inşaatı şantiyesinin sandviç panel çatı ve cephe kaplama işleri kapsamındaki her türlü montaj-işçilik işlerinin, taşeron firma tarafından eksiksiz olarak belirtilen süreçlerde yapılması ve tamamlanması olarak belirtildiği, …’ın sözleşme konusu iş kapsamında çalışırken 30/01/2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu raporda olayın iş kazası olduğu, vafat eden işçi …’ın %10, … Cephe Kaplama-…’ın %10, … İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin %30, davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin %50 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir. İş mahkemesi dosyasında … Tic. Ltd. Şti., davanın … Sigorta AŞ’ye ihbarını talep etmiş, ihbar dilekçesi 15/02/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davanın ihbarı üzerine … Sigorta AŞ tarafından beyan dilekçesi sunulmuştur. Bu dosya kapsamında inşaat yüksek mühendisi bilirkişiden alınan kusur raporunda …’ın %10, … Kaplama-…’ın %10, … İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin %10, davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin %70 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir. Ancak bilirkişi raporu karar celsesinde geldiği için taraflara ve ihbar olunan şirkete tebliğ edilmemiş, 175.000,00 TL maddi, 275.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi hususunda sulh olmaları nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, temyiz edilmediğinden 26/11/2016 tarihinde kesinleşmiştir. …’ın vefat ettiği inşaatın işvereni Azeri firma, ana yüklenicisi … Tic. Ltd. Şti., alt yüklenicisi … Tic. Ltd. Şti, taşeron firma ise … Kaplama-…tır. Kaldırma kararından önce Mahkemece hesap bilirkişisinden alınan raporda özetle; vefat eden işçi …’ın %10 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak hak sahipleri olan eşi … için 130.261,83 TL, kızı … için 12.192,95 TL, kızı … için 19.165,59 TL ve oğlu … için 15.112,75 TL olmak üzere toplam 176.733,12 TL tazminat hesap edildiği, SGK tarafından ilk peşin sermaye değerli 120.853,61 TL ödeme yapıldığından bu miktarın tenzili ile kalan maddi zarar toplamının 55.879,51 TL olduğu belirtilmiştir.Kaldırma kararının ardından mahkemece kusur ve hesap uzmanı bilirkişi heyetinden alınan raporda; …’ın %10, … Kaplama-…’ın %10, … İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin %10, davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin %70 oranında kusurlu oldukları, SGK tarafından bağlanan peşin değerli gelir mahsup edildiğinde karşılanmayan maddi zarar tutarının 77.882,19 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu rapordaki hesaplama hükme esas alınmış ise de aynı kusur oranı ve SGK tarafından yapılan ilk peşin sermaye değerli gelirin tenzili neticesinde düzenlenen her iki rapor arasında çelişki bulunduğu açıktır. Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden maddi tazminat yönünden 77.882,19 TL’nin esas alınması hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece taraflar arasında düzenlenen poliçenin açıklığa kavuşturulması, raporlar arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi için sigorta uzmanı ve hesap uzmanı yeni bir bilirkişi heyetinden poliçe hükümlerinin ve davalı itirazlarının değerlendirildiği hükme elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/373 E. 2022/526 K. sayılı 09/11/2022 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davalı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2023