Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/22 E. 2023/566 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/22
KARAR NO: 2023/566
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2022
ESAS NO: 2022/19
KARAR NO: 2022/656
DAVA: İstirdat
DAVA TARİHİ: 30/06/2021
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa …’un 24.08.2017 tarihinde araç satın aldığını, aracın bi kısım bedeli için 71.843,36 TL tutarında taşıt kredisi kullandığını, müteveffanın tüketici–araç kredisini kullanırken davalı şirketten tüketici kredisine bağlı olarak Kredi Koruma Plus Sigortası, Kasko ve GAP Sigortası yaptırdığını ve bu sigortalara ilişkin primleri eksiksiz şekilde ödediğini, müteveffanın 09.11.2018 tarihinde “Beyin kanaması/inme” sonucu Türkmenistan’ın Aşkabat ilinde hayatını kaybettiğini, müteveffanın varisleri olan müvekkillerinin, davalı şirkete ve şirketin yönlendirmesi sonucu sigorta firmasına hayat sigortası poliçesi gereği tüketici kredisinin kapanması için başvurduğunu, davalı şirket ve sigorta firmasının bu talebi haksız olarak reddettiğini, müvekkillerinin icra tehdidi altında ve araç üzerindeki rehin sebebi ile bakiye kredi tutarını 23.07.2019 tarihinde kredi borcunun tamamını … A.Ş. ne ödeyerek kapattıklarını beyanla müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, müvekkilleri tarafından davalı şirkete ödenen 62.054,00 TL nin ödeme günlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte mirasçılara miras hisseleri oranında geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından poliçe kapsamında Tehlikeli Hastalıklar Teminatı dahilinde yapılan hasar değerlendirmesinde müteveffanın hasarın meydana geldiği sırada Türkmenistan’da çalışıyor olması nedeniyle poliçede yer alan “profesyonel ve ücretli bir faaliyet ile iştigal etmeme” şartına aykırı davrandığının tespit edildiğini, müteveffanın tehlikeli hastalık hasarının ilk olarak ortaya çıktığı 04.11.2018 tarihinde Türkmenistan’da “Acayip-Kuruluş” adlı özel işletmede çalışmakta olduğunu, bu doğrultuda müvekkili şirket tarafından poliçede bahsi geçen Tehlikeli Hastalık teminatına hak kazanma koşulu gerçekleşmediğinden mirasçıların taleplerinin reddedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece: “Davalı ile davacıların murisi arasında akdedilen kredi koruma sigortasının, poliçe akdedildikten sonra ortaya çıkmak şartı ile tehlikeli hastalıkları teminat altına aldığı, vefatın tehlikeli hastalık olarak sayılan beyin kanaması/inme sonucunda meydana geldiği, davalı tarafça sigortalının profesyonel ve ücretli bir faaliyet ile iştigal etmeme şartını ihlal ettiğinden zararın teminat kapsamında olmayacağı savunulmuş ise de, anılan şartın bilgi formunda yer aldığı, poliçe metni içeriğinde yazılı olmadığı, davalının müteveffa …’a bilgilendirme formunu imzalattığına dair somut bir delilinin bulunmadığı, davacılarca kredi ve sigorta poliçesine esas… plakalı araç üzerinde daini mürtehinlik hakkı sahibi … A.Ş nin muvafakatinin alındığı ve ayrıca kredi asıl borçlusunun vefatından sonra kalan bakiye kredi borcunun davacılarca ödenerek kapatıldığı anlaşılmakla; davacıların zararının poliçe teminatı kapsamında kaldığı kanaatine varılmış, davacıların davasının kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, poliçeye ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığını, bu kabul görmez ise de; istirdat davasına ilişkin hak düşürücü sürenin dolduğunu, murisin bilgilendirildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, Kredi Koruma Plus Grup Sigortası Katılım Sertifikası kapsamında ödenmesi gereken murisin kredi borcunun davacılar tarafından ödenmek zorunda kalınması neticesinde açılan istirdat davasıdır. Sigortalı muris …’un, tüketici kredisi kullandığı, sigortalı murisin kullandığı krediler nedeniyle, davalı tarafından 24/08/2017 tarihinden itibaren 48 ay süreli uzun süreli kredi hayat sigorta poliçeleri düzenlendiği, … A.Ş’nin dain mürtehin olarak poliçede yer aldığı anlaşılmıştır. Sigortalının 09/112018 tarihinde vefatı nedeniyle davalı sigorta şirketine yapılan başvuru reddedildiğinden, sigortalının yasal mirasçıları tarafından icra tehdidi altında ve araç üzerindeki rehin sebebi ile bakiye kredi tutarının ödendiği iddiası ile işbu istirdat davası açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde düzenlenmiş, 3. maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, tüketici işlemi ise; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73/1 bendinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 73/4 bendinde tüketici mahkemelerinde görülecek davalarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Altıncı Kısmında yer alan basit yargılama usulüne göre yürütüleceği belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine işaret edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, murisin kullandığı krediler tüketici kredisi ve bu krediler nedeniyle düzenlenen hayat sigortası poliçeleri tüketici işlemi olduğu için görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Açıklanan nedenlerler; İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nin görevsizlik kararı doğru olmadığı gibi, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince kendisini görevli sayarak işin esasına ilişkin karar verilmesi de doğru değildir. Mahkemece HMK’nın 114/1.c, 115/2. maddesi uyarınca davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemenin 2022/19 E. 2022/656 K. sayılı 18/10/2022 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE,3-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/04/2023