Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1896 E. 2023/1518 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1896
KARAR NO: 2023/1518
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/127 Esas
KARAR NO: 2023/448
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile dava dışı sigortalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında … numaralı Ticari Risk Sigorta Poliçesi imzalandığını, sigortalı işyerinde … Tic. Ltd. Şti. tarafından Özel Güv. Hiz. Söz. kapsamında korunan … Sitesi’nde hırsızlık olayı meydana geldiğini, … ile davalı arasında 31/12/215 – 2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere özel güvenlik koruma hizmeti verilmesine ilişkin imzalanmış Güvenlik Koruma Hizmetleri Sözleşmesi bulunduğunu, 08/06/206 tarihinde sigortalı işyerinden kabloların çalındığını, hırsızlık olayı nedeniyle 08/02/2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalıya 34.435,02 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme ile müvekkili şirketin sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalının güvenlik zaafiyeti ve ihmal göstermiş olması nedeniyle işbu zarardan sorumlu olduğunu, alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı sonucu dosyanın Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine devam edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenle davanın kabulünü, itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatın hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; hırsızlık olayının yaşandığı üçüncü kişi … San. AŞ binasının bir cephesi güvenlik devriye ve kontorlü dışında kolluk güçlerinin sorumluluğunda olan E-5’e oldukça uzun bir cephesi bulunan ve site içerisi sayılan, sitenin üzerinde bulunduğ ve devriye atılması gereken ara yollardan site içerisi görülmeyecek şekilde yüksek duvarlı bir iş yeri olduğunu, … AŞ’nin işyeri içerisinde kendi güvenlik kulübesi olmasına rağmen güvenlik bulundurmayarak olaya sebebiyet verdiğini, hırsızlığın yapıldığı tarihin net olarak bilinmediğini, kabloların olmaması dolayısıyla hırsızlık olarak ifade edildiğini, mevcut mahalin kısmen boşaltıldığı ve elektriğin dahi olmadığını, müvekkili ile … arasında akdedilen sözleşmeye göre müvekkilinin görev alanının site içerisi sayılan, sitenin üzerinde bulunduğu ve devriye atılması gereken ara sokak ve cadde olduğunu, … AŞ’nin iç güvenliğinin müvekkiline ait olmadığını, iş yerinde jeneratör olmasına rağmen güvenlik kameralarının aktif edilmemesinin sigortalının kusuru olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KALDIRMA KARARI ÖNCESİ VE SONRASI KARARLARI İLE DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI:Mahkemece, ” … ile davalı … Ltd. Şti arasında akdedilen sözleşmenin 3. Maddesi ile davalı şirkete sadece sahada ve iki adet giriş kapısında güvenlik hizmeti sunma görevi yüklendiğinden ve denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile de davalının sunmuş olduğu güvenlik hizmeti bakımından kusuru olmadığı ve meydana gelen hasarın site içerisinde bulunan özel bir iş yeri içinde meydana geldiği ve bu sebeple davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin 08/02/2023 tarih 2020/1215 E. 2023/203 K. Sayılı ilamı ile ; “08/06/2016 günü sigortalı iş yerinin giriş katı ve bodrum katı arasında bulunan boşluk kısmından geçen elektrik kabloların çalınması suretiyle hırsızlık olayının gerçekleştiği, çalınan emtialar nedeniyle hasar bedeli olarak davacı … şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete 08/02/2017 tarihinde 34.435,02 TL ödeme yaptığı, sigortalı iş yerinin bulunduğu sanayi sitesinde güvenlik hizmeti veren davalı şirketin güvenlik ve gözetim hizmetini yerine getirmediği, hizmet sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, hırsızlık olayından sorumlu olduğu iddiası ile hasarın rücuen tahsili amacı ile iş bu davanın açıldığı,Dava dışı … Yönetimi ile davalı … Ltd. Şti arasında yapılan “Özel Güvenlik Koruma Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, meydana gelen hırsızlığın, davalı … Ltd. Şti görevlilerince görülme ve engellenmesinin mümkün olmadığı, görülme ve engellenebilmesi için görev alanının dışına çıkmalarının gerektiği ve özel mülk alanına girmeleri gerektiği, özel mülk alanlarının özel güvenlik görevlilerinin görev alanında olmadığı, gerekçesiyle davalının güvenlik hizmeti sunmak bakımından herhangi bir kusurunun olmadığı tespiti yapılmış ise de, taraflar arasında düzenlenen güvenlik hizmet sözleşmesininde, güvenlik hizmetinin, … Yönetimi uhdesindeki sınırları içerisindeki sahada ve 2 adet çıkış kapılarında ifa edileceği ve davalının devriye aracı bulundurarak göreve periyodik ihtiyaca göre 7/24 devriye atarak görev yapacağı kararlaştırmıştır. Olay gününe ait kamera kayıtları bulunmadığından, hırsızların site içerisine ne şekilde girdiği, hırsızlığın ne şekilde gerçekleştiği tespit edilememiş ise de davalı güvenlik şirketinin, sitenin sınırları içerisinde bulunan sahada devriye aracı bulundurarak periyodik ihtiyaca göre 7/24 devriye atacağı sözleşme ile kararlaştırıldığından, hırsızlığın meydana geldiği sigortalı iş yerinin sanayi sitesi sınırları içerisinde dahil olup olmadığı, davalının olay günü devriye aracı ile devriye atarak gözetim ve kontrol hizmetini sunup sunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiştir. O halde, sigortalı iş yerinin, sanayi sitesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığı site yönetimine sorularak gerekirse sanayi sitesinin krokisi getirtilerek, sigortalı iş yerinin sanayi sitesi sınırları içerisinde kaldığının tespiti halinde, mevcut bilirkişi heyetinden alınacak ek rapor ile davalının olay günü devriye aracı ile devriye atarak gözetim ve kontrol hizmetini sunup sunmadığı, güvenlik hizmetinin kaç kişi ile verildiği araştırılarak davalının hizmetin ifasında kusuru bulunup bulunmadığı, dava dışı sigortalı ya da site yönetiminin alması gereken tedbir ve önlemler olup olmadığı, hırsızlık olayında hangi tarafın ne şekilde önlem aldığı gözönüne alınarak tarafların kusur oranlarını belirlenerek oluşan kusur durumuna göre hüküm kurulması ” gerektiği gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiştir.Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda mahkemece ; ” önceki bilirkişi heyetinden alınan 27/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile; sigortalı iş yerinin … sitesinin içerisinde olduğu, sanayi sitesinin içerisine iki kapıdan girildiği, site içindeki bütün yolların kamu yolu olduğunu, bu nedenle siteye giriş çıkışta güvenlik kontrolü yapılmadığı, sanayi sitesinin yerleşim planı incelendiğinde sigortalı iş yerinin sanayi sitesi içerisinde olduğunu sabit olduğu, sigortalı iş yerine ait trafonun arızası nedeniyle … tarafından 08/04/2016 tarihinde sökülüp tamir edildikten sonra 08/06/2016 tarihinde geri getirildiği, dosya kapsamıyla hırsızlık olayının ne zaman meydana geldiğine dair kamera görüntüsü, görgü tanığı olmadığı, bu nedenle bilirkişi heyeti olarak nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere hırsızlık olayının gerçekleştiğinin dosya kapsamıyla sabit olmadığı ve ancak mahkeme tarafından hırsızlık olayının sabit görülmesi halinde hırsızlık olayının trafonun bozuk olduğu dönemde enerjinin jeneratörle sağlanmış olması nedeniyle gerekli aydınlatmanın olmadığı ve gerekli koruma önlemlerinin alınmadığı bir ortamda gerçekleşmiş olması ihtimaline binaen sigortalının %40 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … Toplu Yapı Yönetiminin %60 oranında kusurlu olduğu ve ancak davalı … Ltd.Şti.’nin herhangi bir hizmet kusuru olmadığı, davacı … şirketi tarafında 08/02/2017 tarihinde sigortalıya 34.435,02 TL ödeme yapılmış olması dikkate alındığında bu hasar bedelinin %40’ndan sigortalının sorumlusu olması karşısında 20.661,02 TL’nin dava dışı … Yönetiminden talep edilebileceği yönündeki bilirkişi raporu doğrultusunda davacının hırsızlık olayı nedeniyle meydana geldiği iddia olunan zarardan dolayı davalı güvenlik şirketine atfı mümkün bir kusur olduğunu ispat edememiş olduğu ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Dava dışı sigortalının iş yeri … Yönetimi içinde yer aldığını, davalı, sözleşmesel sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmediğini ve bu husus mahkemece yeterince incelenmeden, birebir aynı şekilde alınan rapor doğrultusunda karar verildiğini, dava dışı sigortalı her ne kadar tel örgü, duvar kullanmışsa da bu koruyucular dahi hırsızlar tarafından tahrip edilerek hırsızlık eylemi gerçekleştirilmiş olup davalı eğer sözleşme gereği sitedeki hırsızlık vb. olayları engellemek, caydırıcı önlemleri almak için gerekli tüm özen ve ihtimamı göstermiş olsa idi, dava konusu hırsızlık olayının olmayacağı aşikâr olduğunu, zira elektriklerin kesik olması ve sair hususlar davalının hizmetini eksiksiz yapmasına engel teşkil etmediğini, tacir olan davalı tarafça akdedilen sözleşmede, devriye hizmeti verileceği ve devriye aracı bulundurulacağı yönünde hüküm mevcut olduğunu, ayrıca giriş çıkış kapılarında güvenlik görevlisi bulunacağı, hırsızlığa karşı önlem alınacağı, güvenlik hizmeti verileceği taahhüt edildiğini, raporda kabul edildiği üzere ise davalı olay günü devriye aracı ile devriye atarak gözetim ve kontrol hizmeti sunmadığını, güvenlik hizmetini sağlamamadığını, giriş ve çıkış kapılarında güvenlik hizmeti vermediğini, tüm bunlara rağmen davalı tarafa kusur yüklenmemiş olmasının kabulü mümkün olmadığını, düzenlenen rapor ve buna dayanarak verilen mahkeme kararı, istinaf mahkemesinin kararına açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, sigortalanan iş yerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmini amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacı … şirketi ile dava dışı sigortalı … San ve Tic. A.Ş. arasında başlangıç tarihi 31/07/2015, bitiş tarihi 31/07/2016 olan ticari risk sigorta poliçesi düzenlendiği, hırsızlık vakıasının da 900.000,00 TL tutarında teminat kapsamına alındığı, poliçe özel şartlarına göre, bina kapıları, dahili elektrik panoları, panjurlar, çevre ve istinat duvarları, elektrik, telefon ve telekomünikasyon düzenleri sigorta bedeli ve teminata dahil edildiği, 08/06/2016 tarihinde sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle sigortalıya yapılan 34.435,02 TL ödemenin, hırsızlığın meydana geldiği yerde güvenlik hizmeti vermekle yükümlü davalı kusurlu iddiasıyla rücuen tazmini amacıyla başlatılan takibe davalının itirazı üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında, sigorta poliçesi ve içeriği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, meydana gelen hasardan davalının sorumlu olup olmadığıdır.Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 08/06/2016 tarihli olay yeri inceleme raporunda, bahse konu olay yerinin, belirtilen adreste bulunan binanın, etrafı tel örgü ile çevrili binanın giriş katı ve bodrum katı arasında bulunan boşluk kısmından geçen elektrik kablo yerlerinde meydana gelmiş olduğu, kablo uç kısım tel yerlerinin elektrik bandı ile sarılı olduğu, bu zemin yere trafo tarafından ve bahçeye bakan güneybatı yönündeki zemin yan duvarındaki delikten geçisin olduğu, bu zemin alanın tozlu olduğu belirtilmek suretiyle 08/04/2016 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği görülmüştür.Dosyaya ibraz edilen, eksper Mak. Müh. … tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda, sigortalı iş yerinde yapılan incelemede, binanın giriş katı ile bodrum katı arasında bulunan boşluktan geçen enerji besleme kablolarını kontrol ettiğinde, 500-600 m civarında besleme kablosunun yerinde olmadığı, uç kısımlarının açık olduğu, durumun Polis Merkezi Amirliği’ne bildirildiği, sigortalı işyerinde özel güvenlik ve koruma, güvenlik kamerası bulunmakta ve tesisin etrafında güvenlik amaçlı tel örgüler (Şu anda duvar) mevcut olduğu, güvenlik kamerasının elektriğin kesik olması ve olay yerini gösteren kameranın bulunmaması nedeniyle görüntüler temin edilemediği, meydana gelen hasar bedelinin 34.435,02 TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir.Dava dışı … Yönetimi ile davalı … Ltd. Şti arasında yapılan “Özel Güvenlik Koruma Hizmetleri Sözleşmesi” incelendiğinde; sözleşme konusunun, 5188 sayılı Kanun dahilinde güvenlik hizmeti sunmak, genel kolluk görev sahasına girmeksizin bulundukları yer çevresinde koruma ve kollama hizmeti vermek ve güvenlik konusunda gerekle tedbirleri almak ve güvenliği ilgilendiren konularda firmaya bildirmek olarak tanımlandığı (m.2), bu hizmetin sunulacağı yerin … Sitesi Toplu Yönetimi uhdesindeki sınırları içerisindeki sahada ve 2 adet çıkış kapılarında ifa edileceği, ancak bu hizmeti verecek olan personelin ofis veya binalarda çalıştırılamayacak olduğu (m.3), …, özel şartlarda belirtilen personel sayısı ile hizmet vereceği (m. 3.7) siteye giriş ve çıkışların kontrolü sınırlandırılması kayıt ve kontrol hizmetleri, … Özel Güvenlik ve müşterinin ortak olarak belirleyeceği esaslar dahilinde yürütüleceği, hazırlanacak olan hizmet kitapçığı ile kayıt altına alınacağı, devriye aracı bulundurularak göreve periyodik ihtiyaca göre 7/24 devriye atarak görev yapacağı (m. 3.8) , tarafların sorumluluğuda, … … Ltd. Şti herhangi bir şekilde denetim ve gözetim görevine girmeyen durumlarda üçüncü şahısın verdiği zararlardan sorumlu olmayacağı, (m.8.2). … Ltd. Şti sözleşme kapsamındaki hizmetlerin ifasındaki gecikmeden doğan sorumluluğun kusuru oranında karşılamakla yükümlü olacağı (m.8.3) şeklinde tanımlandığı görülmektedir. Dairemizin kaldırma kararından hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 27/03/2023 tarihli ek raporunda özetle; ” Sigortalı iş yerinde yapılan yerinde inceleme esnasında, işyerinin ön ve yan cephesinin duvar üzeri demir ferforje ile çevrili olduğu, arka kısmının işyerine ait otopark olarak ve atıl malzemelerin konulduğu yer olarak kullanıldığı, çevresinin tel örgülerle çevrili olup, binanın arka kısmının Ambarlı Otoyolu olduğu, hırsızlık olayından sonra iş yerinin arka kısmına denk gelen otoyolun kısa bir mesafesinin iptal edilip hafif kavis verilerek yön değiştirilmiş olduğu, otoyolun daha öncesinde işyerine sıfır konumda paralel olarak ilerlediği iş yeri yetkililerince beyan edilmiş olup, yerinde inceleme esnasında iptal edilen yolun eski hali görülerek fotoğraflandığı, trafonun sigortalı iş yerinin arka bahçesinde olduğu, mülkiyetinin sigortalıya ait olduğu, … sitesinin yaklaşık 400 dönüm arazi üzerine kurulu olduğu, sanayi sitesinde 350 adet müstakil iş yerlerinin olduğu, bu iş yerlerinin büyük bir kısmının farklı firmalardan alınan güvenlik hizmeti veya bekçi statüsünde görevliler tarafından korunduğu, sigortalı iş yerinin ön kısmının duvar üzeri demir ferforje ile çevrili olduğu, iş yerinin açık otoparkına araç giriş çıkışlarının girişte bulunan güvenlik mobosu olarak kullanılan yerdeki elektronik sistemden demir sürgülü kapının açılması ve kapanması suretiyle sigortalı işyerine gelen araçların giriş çıkışlarına müsaade edildiği ancak Ambarlı karayolu tarafına bakan kısmının karayoluna sıfır konumda tel çitler ile çevrili olduğu yerinde inceleme esnasındaki tespitlerden ve dosya kapsamının incelenmesinden anlaşıldığı, … Sitesinin kamuya açık (2) adet araç kapısının olduğu, her (2) kapının girişlerinde birer güvenlik görevlisinin olduğu ancak girişte bariyerlerin olmadığı, herhangi bir güvenlik uygulamasının yapılmadığı, araç ve yaya girişlerinin serbest olduğu, sigortalı iş yerine gelen araçların ve ziyaretçilerin de bu kapıyı kullanarak sigortalı iş yeri önüne geldikleri, tüm yaya girişlerin iş yeri ön kısmındaki personel kapısından yapıldığı ancak nakliye amaçlı gelen araçların iş yeri personeli kontrolünde açılan açık otopark demir sürgülü kapısından girmek suretiyle iş yerinin arka bahçe alanına geçtiği yerinde inceleme esnasında görülmüş olup, bu alana araçların geçebilmesi için demir kapının açık kalması gerektiği veya görevlinin kontrolünde açılıp kapatılması gerektiği, dolayısıyla çalındığı iddia edilen 500-600 metre uzunluğundaki kalın akım kablolarının araç ile taşınması gerektiği değerlendirilerek, aracın sigortalı iş yeri bahçesine kapıdan girmesi veya Ambarlı karayoluna park ederek kabloların bu alana çıkarılması suretiyle naklinin gerçekleşebileceği değerlendirildiği, İddia edilen hırsızlık olayının (2) aylık süre içerisinde hangi gün meydana geldiği bilinmemekle birlikte, olay ile ilgili kamera görüntüleri de olmadığı, kabloların metrajı dikkate alındığında 500-600 metre kablolun kesilmeden götürülebilmesi için iş yeri içerisinden çıkarılırken duvarda ve tel çitler üzerinde sürtünme ve sürtünmeden dolayı kablo artıklarının olması gerekir, olay yeri inceleme raporunda sürtünme ile ilgili tespitler yapılmadığı, kabloların çıkarıldığı (duvardaki kırılan yer) alanın (2) aylık süre içerisinde iş yeri çalışanlarınca görülmemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirildiği, hırsızlık olayının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda heyetimiz kesin kanaat getirilemediği, mahkemece hırsızlık olayının gerçekleştiği kanaati hasıl olacak ise; çalındığı iddia edilen kabloların iş yerinin ön personel kapısından ziyade açık otopark demir sürgülü kapıdan veya ambarlı karayolu tel çitlerinden çıkarılarak kamyon-kamyonet türü araca yüklenerek götürülebileceği değerlendirildiği, Olay Yeri İnceleme raporunda; „‟…bahçeye bakan güney batı yönündeki zemin yan duvarındaki delikten geçişin olduğu” şeklinde belirtilmiş olup, delik olarak belirtilen kısmın elektrik panoları kısmına denk geldiği, bu alanın iddia edilen hırsızlık olayından sonra tuğla ile kısmen örülmüş olduğu yerinde inceleme esnasında görüldüğü, olay yeri inceleme raporunda sigortalı iş yerinin arka bahçe kısmında yani Ambarlı karayoluna çıkış alanında tel çitlerin kesik, eğilmiş veya parçalanmış olduğuna dair herhangi bir tespit yapılmadığı, yukarıda açıklandığı üzere, hırsızlık olayının kabulü halinde, çalınan kabloların demir sürgülü kapının (Elektrikli sistem ile butona basılmak suretiyle açılıp kapanıyor) açılması suretiyle veya Ambarlı karayolu tarafından çıkarılmış olabileceği, sürgülü demir kapının kontrolünün dava dışı sigortalının kontrolünde olduğu değerlendirilildiği, iddia edilen hırsızlık olayının Ambarlı karayolu tarafından sigortalı iş yerinin arka bahçesine girilmek suretiyle götürüldüğü değerlendirildiğinde ise, sigortalı iş yerinin ön ve yan kısımlarının … sitesi içerisinde ön ve yan cephelerinin duvar üzeri ferforje demir ile çevrili olduğu yerinde inceleme esnasında görüldüğü, iddia edilen hırsızlık olayı ile ilgili olarak şüpheli şahısların sanayi sitesinin ortak alanlarına siteye ait kapılardan, site çevresindeki tel örgülerden girildiğine dair ve sigortalı iş yerinden çalındığı iddia edilen kabloların sanayi içerisinden dışarıya çıkarıldığına dair kamera görüntülerinin ve olayı görenlerin olmadığı dosya kapsamının incelenmesinden anlaşılmış olup, kabloların sigortalı iş yeri bahçesinden Ambarlı karayoluna çıkarıldığı değerlendirildiğinde ise bu alanın sigortalı iş yerine ait kameralar ile takip edildiği ancak kamera görüntülerinin olmadığı, eksper raporunda da belirtildiği üzere Ambarlı karayolu alnındaki tel örgülerin bulunduğu alanın sigortalı tarafından duvar ile örüldüğü ve duvar işçiliği ile ilgili faturasının dosya kapsamında olduğu, dolayısıyla bu alanın sigortalı iş yerinin sorumluluğunda olduğunun değerlendirildiği, Ambarlı karayolu bölgesinin özel güvenlik görevlilerinin görev alanı olmadığı, sitede devriye hizmetinin sözleşme kapsamında araç ile sanayi sitesinin ortak alanlarının kontrol edilmesi yönüyle sağlandığı belirtilmiş ise de, sitede güvenlik hizmetinin başladığı 31.12.2015 tarihinde yapılan Risk Analizinde Sanayi Sitesinde personellerin A ve B kapılarında görevli oldukları, devriye hizmeti verilemediği, devriye hizmeti verilmesi için Site Yönetimine önerilerde bulunulduğu, Sanayi Sitesinin her (2) kapısında görev yapan özel güvenlik görevlilerinin sigortalı iş yerine uzak oluşundan dolayı Ambarlı karayolu tarafında bakan bahçesini görme imkanlarının olmadığı yerinde yapılan inceleme esnasında görüldüğü, Sözleşme kapsamına göre her bir vardiyada toplamda (3) özel güvenlik görevlisi görevli olacağı, her bir vardiyada yalnızca bulunan (3) personelden (1) personelin diğer personellerin insani ihtiyaçlarının sağlanmasındaki değişim görevini yerine getirebileceğinin yanı sıra, devriye hizmetini de sağlayacağının belirtilmesi halinde, (1) personelin 400 dönüm arazi üzerine kurulu Sanayi Sitesinin devriye hizmetini sağlaması mümkün olmadığı, devriye hizmetinin araç ile sağlandığı değerlendirildiğinde ise, devriye hizmetinin (1) kişi ile tarafından sağlanması görevlinin can güvenliği açısından da mümkün olmayacağı, görevlinin devriye hizmetini araç ile sağlayabileceği değerlendirildiğinde ise, görevlinin sigortalı iş yerinin yalnızca ön kısmını kontrol edebileceği, şüphelilerin hırsızlık olayını gerçekleştirdikleri alanı görebilmesi için özellikle otopark demir kapısı üzerinden atlayarak sigortalı iş yerinin bahçesine girmesi gerektiği, …. San. Tic. Ltd. şirketi tarafından, iddia edilen hırsızlık olayından önce (sanayi sitesinde güvenlik hizmeti verilmeye başlandığı gün) 31.12.2015 tarihinde Sitenin teknik ve fiziki yönden Risk teşkil eden unsurlarının Risk Analizi Raporu kapsamında yapıldığı, raporda; sitede bulunan fabrikaların istinat duvarı ile ayrılmış komşu sınırları istinat duvarlar ile belirlendiği, yıkık çatlak ve tamamen çökmek üzere olan bölgelerin risk teşkil ettiği, sızmalara karşı engellik vasfı taşımadığı, caydırıcı olmadığı, uygun özelliklere sahip çevre tel engelinin tesis edilmesi gerektiği, Nokta ve Devriye Hizmetleri başlığı altında belirtilen mevcut durumda; „‟Güvenlik noktası olarak Ana giriş A kapısı ve B Ambarlı giriş çıkış noktası kullanılmaktadır. Tesiste devriye hizmeti ifa edilmemektedir. Devriye hizmetlerinin kontrolü için 24 noktalı bir ‘’Akıllı Kalem Tur Sistemi’’ mevcut ancak devriye hizmetleri yerine getirilmediğinden sistem kullanılmamaktadır. Ana kapıdan giriş yapan personel ve araçların tesis içinde kontrol ve denetimi sağlayacak güvenlik personeli mevcut değildir.’’ şeklinde raporlandığı, sözleşmenin 3.8. maddesinde ‟Devriye aracı bulundurularak göreve periyodik ihtiyaca göre 7/24 devriye alarak görev yapacaktır.‟ şeklinde belirtilmiş olsa da sözleşmenin başlangıç tarihinde sanayi sitesinde devriye hizmeti verilmediği belirtilmiş ve öneri olarak devriye tur kontrol noktalarının oluşturulması ve devriye hizmeti verilmesine dair Sanayi Sitesi Yönetimine önerilerde bulunulduğu bu nedenle Sözleşme kapsamında her ne kadar devriye aracı bulundurulacağı belirtilmiş ise de, sözleşme ile aynı tarihli Risk Analizi Raporunda devriye hizmetinin yapılmadığı, yapılması gerektiği, devriye tur kontrol noktalarında devriye tur kalemleri ile noktaların kontrol edilmesi gerektiğine dair önerilerde bulunulduğu, Sonuç olarak, davacının sigortalısı yönünden, iş yerinin bahçesine girilmesinin önlenmesi yönünde teknik ve fiziki yönden gerekli tedbirleri almadığı yönüyle takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere %40 oranında kusurlu olduğu, Dava dışı … Yapı Yönetimi yönünden: Sanayi Sitesinin güvenliğinin 5188 sayılı yasa kapsamında sağlanması yönünde, teknik ve fiziki yönden yeterli sayıda personel ile devriye hizmeti, devriye kontrol noktalarının oluşturulması, site ortak alanları ve çevresinin kameralar ile Cctv den takip edilmesi önlemeye ve yakalamaya yönelik tedbirleri almadığı, … Güvenlik tarafından hazırlanan risk analiz raporunda belirtilen önerileri dikkate almadığı yönüyle takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere % 60 oranında kusurlu olduğu,Davalı … Tic. Ltd. Şti yönünden; Sanayi sitesinin belirlediği personel sayısı ve teknik imkanlarla sanayi sitesinin kapılarında hizmet verdiği, sitede risk oluşturan unsurları (Personel sayısı, devriye hizmeti, teknik ve fiziki yönden) site yönetimine Risk Analizi Raporu altında hizmet vermeye başladığı gün Sanayi Sitesi Yönetimine sunduğu, gerekli tedbirlerin alınması yönünde önerilerde bulunduğu, çalındığı iddia edilen kabloların iş yerinin zemin katı ile bodrum katı arasından Ambarlı karayolu cephesinden çıkarıldığı duvarın kırıldığı alanı … Güvenlik görevlilerinin görmesi için sigortalı iş yerinin araç giriş kapısı olarak kullanılan sürgülü demir kapısı üzerinden atlayarak iş yeri bahçesine girmeleri gerektiğinden veya Ambarlı karayolu polis bölgesine çıkmaları gerektiği, bu yönü ile Sanayi Sitesinin kendilerine sunmuş olduğu teknik ve fiziki imkanlarla iddia edilen hırsızlık olayını önleme imkanlarının mümkün olmadığı / olmayacağı, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere hizmet kusurunun olmadığı” kanaatine varılmıştır. Somut olay incelendiğinde; iddia edilen hırsızlık olayının 2 aylık süre içerisinde hangi gün meydana geldiği bilinmemekle birlikte olay ilgili kamera görüntüleri ve görgü tanıkları olmaması nedeniyle hırsızlığın ne şekilde gerçekleştiği tam olarak tespit edilememiştir. Olay yeri inceleme raporu ve hükme esas alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere çalınan kabloların, sigortalı iş yeri bahçesinden geçilmek suretiyle Ambarlı karayoluna çıkarılması durumunda, davalının, dava dışı site yönetimi ile yapmış olduğu güvenlik sözleşmesi kapsamında hırsızlık olayını önleme imkanı olup olmadığının dolayısıyla davalının güvenlik hizmetini gereği gibi yerine getirip getirmediği, diğer bir ifade ile hırsızlığın meydana geliş şekline göre davalı tarafça, sözleşmede kararlaştırılan devriye hizmetinin verilmesi durumunda hırsızlığın engellenmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ifade edildiği … sitesinin yaklaşık 400 dönüm arazi üzerine kurulu olduğu, sanayi sitesinde 350 adet müstakil iş yerlerinin olduğu, bu iş yerlerinin büyük bir kısmının farklı firmalardan alınan güvenlik hizmeti veya bekçi statüsünde görevliler tarafından korunduğu, sigortalı iş yerinin ön kısmının duvar üzeri demir ferforje ile çevrili olduğu, iş yerinin açık otoparkına araç giriş çıkışlarının girişte bulunan güvenlik mobosu olarak kullanılan yerdeki elektronik sistemden demir sürgülü kapının açılması ve kapanması suretiyle sigortalı işyerine gelen araçların giriş çıkışlarına müsaade edildiği ancak Ambarlı karayolu tarafına bakan kısmının karayoluna sıfır konumda tel çitler ile çevrili olduğu yerinde inceleme esnasındaki tespitlerden anlaşılmış olup olay günü davalı tarafından devriye hizmeti verilmediği, davalı tarafından tutulan risk analiz raporu ile sabittir. Söz konusu sözleşmede, devriye hizmetinin, sanayi sitesinin kaplandığı alan gözetilerek devriye aracı ile sağlanacağı kararlaştırılmıştır. Oysa sigortalı iş yerinin ön kısmının duvar üzeri demir ferforje ile çevrili olduğu, iş yerinin açık otoparkına araç giriş çıkışlarının elektronik sistemden demir sürgülü kapı ile sağlandığı dosya kapsamı ile görüldüğünden sigortalı iş yerinin bulunduğu çevrede devriye aracı ile devriye hizmetinin verilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. O halde, devriye aracı ile devriye hizmeti verilmiş olsa bile sigortalı iş yerinin yalnızca ön kısmının kontrol edilebileceği, bu durumda hırsızlığın fark edilmesinin mümkün gözükmediği ve müdahale etme imkanın bulunmadığı, ancak otopark demir kapısı üzerinden atlanarak sigortalı işyerinin bahçesine girilmek suretiyle yaya olarak devriye yapılması durumda müdahale imkanı bulunsa da, sözleşeme de devriye hizmetin yaya olarak yapılacağı kararlaştırılmadığından, davalının herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/10/2023