Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1688 E. 2023/1375 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1688
KARAR NO: 2023/1375
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/174
KARAR NO: 2023/718
DAVA TARİHİ: 16/01/2017
KARAR TARİHİ: 18/07/2023
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 04/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiği “… Mah. … Sok. No: … Seyrantepe/İstanbul” adresindeki işyerinin müvekkili sigorta şirketi tarafından 03/06/2015-2016 vade tarihli, … Numaralı Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 17/04/2016 tarihinde sigortalı işyerinde davalının sorumlu olduğu elektrik dağıtım hizmetlerindeki kalitesizlik ve akım dengesizlikleri sonucu toprak altı kablolarda meydana gelen arıza nedeniyle yangın hadisesi yaşandığını ve sonucunda sigortalı değerler üzerinde zarar meydana geldiğini, hasarın ihbarı üzerine … sayılı Hasar Dosyası açılarak hasarın meydana geliş nedeni ve miktarının tespiti için bağımsız ve konusunun uzmanı eksper tayin edildiğini, eksper raporu ile poliçe kapsamında olduğu belirlenen 299.492,45-TL hasar tazminatının 24/06/2016 tarihinde sigortalı hesabına ödendiğini, bu ödeme ile TTK.’nın 1472. maddesi gereği müvekkil şirketin sigortalının halefi olduğunu ayrıca dava konusu yangın hasarından kaynaklanan tüm alacak ve talep haklarının ödenen sigorta tazminatı tutarında devir ve temlik alındığını, davalının kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmemesi nedeniyle dava konusu yüksek voltaj dalgalanması sonucu çıkan yangından kaynaklı hasardan sorumlu olduğunu, davalıya yapılan müracaatlardan bir sonuç alınamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 299.492,00 TL tazminat bedelinin 24/06/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen alacaklar zamanaşımına uğradığını, gerek davacı taraf gerekse dava dışı sigortalının zararın tazmini için müvekkili şirkete süresi içerisinde müracaat etmediğini, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının davacı şirket tarafından ispatı gerektiğini, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklanmadığını, müvekkil şirketin arıza yönetim sistemi kayıtları incelendiğinde söz konusu tarihte ilgili adres ve çevresini etkileyen hiçbir arıza kaydı olmadığının tespit edildiğini, yalnızca davaya konu yerde meydana gelen yangına müdahale edilebilmesi için itfaiyenin talebi doğrultusunda ilgili adresi besleyen elektrik tesisinin enerjisiz bırakıldığını, meydana gelen hasarda dava dışı sigortalının kusurunun ve illiyet bağını kesen nedenlerin bulunup bulunmadığı ve müvekkil şirketin hasardan sorumlu tutulup tutulamayacağının, dava dışı sigortalının tesisatının da yerinde incelenerek şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğini belirterek, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN VE DAİREMİZİN KARARLARI İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2019 tarihli 2017/50 E. 2019/807 K. sayılı kararı ile “davalı şirketin bir sorumluluğu bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 22/02/2023 tarihli 2017/50 E. 2019/807 K sayılı kararı ile; “…Hasar dosyası kapsamında yer alan uzman raporu, ekspertiz raporu ve mahkemece alınan ilk bilirkişi heyet raporunda davalı …’ın sorumluluğuna işaret edilmiş, mahkemece hükme esas alınan 2.heyet raporunda ise …’ın sorumlu olmadığı görüşüne yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulundan, Elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği gibi mevzuat hükümleri incelenerek, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında yer alan raporlar değerlendirilerek, yangının hangi nedenle çıktığına ilişkin çelişkileri giderecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, ikinci heyet raporunun hükme esas alınması hatalıdır… Açıklanan nedenlerle mahkemece, elektrik mühendisi, makine mühendisi ve yangın konusunda uzman bir bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile mahkemece alınan heyet raporları, itfaiye raporu, hasar dosyası kapsamında yer alan yangın uzmanının düzenlediği rapor, ekspertiz raporundaki tespitler tartışılarak, dava konusu yangının çıkış nedeni ve tarafların sorumluluklarına ilişkin ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli kesin kanaat bildirir heyet raporu alınarak karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına…” karar verilmiştir. İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2023 tarihli 2023/174 E. 2023/718 K. sayılı kararı ile; “… Davaya konu olayda davacı … Sigorta A.Ş. (yeni ismiyle … Sigorta A.Ş.), dava dışı … Tic. Ltd. Şti. maliki olduğu kıymetleri … poliçe numarası ile 03/06/2015 – 03/06/2016 vade tarihleri arasında Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalayan şirket olduğu, Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre sigortalı işyerinde 17/04/2016 tarihinde meydana gelen hasar ilgili poliçe vadesi içerisinde gerçekleşmiş olduğu, Davaya konu hasar sebebiyle davacı … Sigorta A.Ş. (yeni ismiyle … Sigorta A.Ş.)’nin dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne 24/06/2016 tarihinde 299.492,45 TL tutarında tazminat ödemesi yaptığı, alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre Otomatların veya termik manyetik açıcıların nizami olmayışı nedeniyle kısa devre anında devrenin açılmayarak kabloların aşırı ısınarak ark oluşmuş kabloların izolelerini eritmiş ve çıkan alevler yangını başlatması nedeniyle Davalı … A.Ş. nin kusurunun olmadığı belirlenmekle dava dışı sigortalının % 100 kusurlu olması nedeniyle davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu tazminat ödemesinin davalı kurumdan rücuen tahsilinin talep edilemeyeceği…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda üzerinden durulan çeşitli ihtimallerin yanında, dosya içeriğindeki yangın raporu ve hasar ekspertiz raporu ile desteklenen tespitlere yer verilmemesinin bilirkişi raporunu objektif ve güvenilir olmaktan uzaklaştırdığını, yangın raporundaki tespitlere hiçbir şekilde itibar edilmediğini ve değerlendirmeye alınmadığını, tamamen yüzeysel bir değerlendirme yapılarak …’ın yükümlülüklerinin göz ardı edildiğini, yangının çıkmasına kısa devrenin sebebiyet verdiğini, yerel mahkemece eldeki mevcut hukuki delil niteliğinde olan eksper raporuna itibar edilmenesinin hatalı olduğunu, keşif yapılmadan eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, davalı şirket tehlike sorumluluğu kapsamında kusursuz sorumluğu bulunduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyeri için 03/06/2015-2016 tarihlerini kapsayan İşyeri Sigorta Poliçesi düzenlenmiş, dava konusu hasar 17/04/2016 tarihinde meydana gelmiş ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 24/06/2016 tarihinde 299.492,45 TL ödeme yapılmıştır. Poliçede makine 1.192.000,00 TL, emtia hasarı 175.000,00 TL, demirbaş 115.000,00 TL olarak teminat altına alınmıştır. İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığı Beşiktaş Bölge Grup Amirliği tarafından düzenlenen 20/04/2016 tarihli yangın raporunda özetle; bodrum üzeri 4 katlı binanın bodrum katında faaliyet gösteren … Tic. Ltd. Şti.’ne ait girişe göre sağ tarafta bulunan baskı makinesine, baskı makinesine ait motora ve kurutma motoruna giden kablolarda herhangi bir sebeple ark yapması sonucu kablo izolelerini tutuşturması neticesinde yangın olayının başladığı, gelişerek yakınındaki kurutma motoruna, baskı makinesine ve işyeri dahiline yayıldığı belirtilmiştir. Hasar dosyası kapsamında yer alan uzman raporu ve ekspertiz raporu incelendiğinde; 1-Yangın uzmanı … tarafından düzenlenen raporda; -Yangın olayının meydana geldiği yerde, girişe göre sağda pencere altında … marka baskı makinesi, motoru ve kurutma motorunun yakınında bulunan elektrik panosundan beslendiği, yanma hasarının elektrik panosu ile makine arasında bulunan kablolarda görüldüğü, buradan makineye sıçrayarak makinenin ön kısmında ağır hasara neden olduğu, makine içerisinde bulunan 80 lt yağın pompadan akması sonucunda zeminde yanması nedeniyle makine ön kısmının ağır hasara uğradığı, ayrıca makine içerisinde boya incelticisi olarak bulunan 20-30 lt (izopropilalkol) IPA’nın yangını artırdığı ve makine hasarının bu nedenle fazlalaştığı, -Makineyi besleyen elektrik panosunda herhangi bir kısa devre görülmediği, harici yanmaya maruz kaldığı, elektrik panosundan baskı makinesi alt motoruna giden elektrik kablosunda hasar meydana geldiği, kabloların tamamıyla çıplak halde olduğu, kablo iletken bakır tellerde kısa devre meydana geldiği ve bu kısa devre yapan noktalarda bakır tellerin koptuğu, baskı makinesini besleyen elektrik hattının yerden geçerek motora irtibatlandığı, aynı gün … tarafından dışarıda toprak altı kabloda hasar meydana geldiği ve çalışma yapıldığı, … arıza kaydının 21:18, sigortalıya … güvenlik sisteminden ihbarın 21:38 ve 21:42 olduğu, arıza ile işyerinde meydana gelen yangının fark edilmesi arasında 20 dakikalık bir zaman dilimi bulunduğu, yangının … arızası ile eş zamanlı başlayıp, bu süre zarfında olgunlaşma devresini tamamladığının düşünüldüğü, seyredilen kamera görüntülerinde de elektrik kısa devresinin aralıklarla ve uzun süreye bağlı meydana geldiği, daha sonra makine bünyesinde bulunan 80 lt yağ ve 20-30 lt alkolün tutuşmasıyla yangının parlayarak büyümüş olduğu, -Tali elektrik panosundan çıkan ve … marka baskı makinesi motoruna elektrik enerjisi taşıyan kablonun pano çıkışında, zeminden geçen kısmında 2 noktada kısa devre/ark meydana geldiği, elektrik arkının … yeraltı hattında oluşan arıza/kısa devre nedeniyle aşırı akım gelmesi sonucunda meydana geldiği yönünde görüş bildirilmiştir. 2-Ekspertiz raporunda; Yangın raporu ve teknik mütalaaya istinaden yangının tali elektrik panosundan baskı makinesine ait motora giden kablolarda meydana gelen kısa devre sebebiyle çıktığı kanaatine varıldığı, demirbaş sigorta değeri 323.647,76 TL, sigorta bedeli 115.000,00 TL olup %64,46 eksik sigorta olduğu, makine sigorta değeri 5.490.686,93 TL, sigorta bedeli 1.192.000,00 TL olup %64,81 eksik sigorta olduğu, emtia yönünden eksik sigorta olmadığı, makine 826.199,62 TL, demirbaş 4.383,23 TL, dekorasyon 5.750,00 TL, emtia 1.445,00 TL olmak üzere toplam 837.777.85 TL zarar bedelinden 538.285,40 TL eksik sigorta tenzili sonucu 299.492,45 TL hasar bedeli hesaplandığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporları; 1-Bilirkişiler Makine Mühendisi Prof.Dr. …, Elektrik Mühendisi …, Hesap Uzmanı … tarafından düzenlenen 08/06/2018 tarihli 1. heyet raporunda; Sigortalı işyerinde aşırı akım rölesinin bulunmadığı, ancak bu tür işletmelerde aşırı akım rölesinin kullanılması gerektiği, dava konusu yangın olayının başlamasında davalı …’ın hatlarında meydana gelen kısa devre ve oluşan yüksek akımın %25 oranında etkili olduğu, bu nedenle davalının %25 oranında kusurlu olduğu; sigortalı işyerinde aşırı akım rölesinin olmamasının ise yangının başlayıp gelişmesinde %75 oranında etkili olduğu bu nedenle sigortalı işyerinin %75 oranında kusurlu olduğu, sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin piyasa rayicine uygun olup, davalının %25 kusur oranına göre bu bedelin %25’ine isabet eden 74.873,11 TL’den sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Aynı heyetten alınan 24/07/2018 tarihli ek raporda ise kök rapordaki tespitler yinelenmiştir. 2-Bilirkişiler Elektrik Elektronik Mühendisi …, Makine Yüksek Mühendisi Prof.Dr. …, Sigorta Uzmanı … tarafından düzenlenen 09/04/2019 tarihli 2. heyet raporunda; -… Hukuk Direktörlüğünce, davacı sigorta şirketine gönderilen 23/08/2016 tarihli yazıda “Arıza Yönetim Sistemi kayıtlarımız incelendiğinde söz konusu tarihte ilgili adres ve çevresini etkileyen hiçbir arızamız olmadığı tespit edilmiş, yalnızca yangına müdahale edilebilmesi için itfaiyenin talebi doğrultusunda ilgili adresi besleyen elektrik tesisinin enerjisiz bırakıldığı antaşılmıştır. Ayrıca söz konusu adresi besleyen Transformatör’e ait OSOS kayıtları incelendiğinde; gün içerisinde gerilim seviyesinin Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği Madde 23’de belirtilen sınır değerleri aşmadığı (fazlar arası 400 V ; faz nötr arası 230 V değerinin en fazla + %10 – % 15 değerleri aralığında değişmelidir) tespit edilmiştir.” şeklinde açıklamaya yer verildiği, -Ekspertiz raporu ve yangın uzmanı … tarafından düzenlenen raporda bahse konu adreste … yetkililerince yer altı veya yer üstü kablo onarım çalışması yapıldığına ilişkin delil niteliği taşıyabilecek, arızanın varlığına işaret niteliği taşıyacak herhangi bir bulguya ilişkin delil sunulmadığı, … Hukuk Direktörlüğünce davacı sigorta şirketine gönderilen 23/08/2016 tarihli yazı içeriğiyle de arızanın varlığının reddedildiği, -Davacı sigorta şirketine sunulan bilirkişi raporlarında davalı … sorumluluğunda bulunan bölgede meydana gelen kısa devre – arıza nedeniyle, sigortalı iş yerinde girişe göre sağ tarafta bulunan baskı makinesine, baskı makinesine ait motora ve kurutma motoruna giden kablolarda herhangi bir sebeple ark yapması sonucu kablo izolelerini tutuşturması neticesinde yangın olayının başladığı iddia edilmekte ise de; yangının başlangıç yeri olarak belirtilen bölgenin davalı … sorumluluğunda olmayıp sigortalı şirkete ait yapı bina giriş noktasından (kofra) sonra baskı makinesini besleyen kablo olduğu, baskı makinesinin kumanda/kontrol ve koruma yükümlülüğünün sigortalı şirkete ait olduğu, -Sigortalı işyerinin bulunduğu cadde ve sokak dahilinde başka abonelere ait elektrikli cihazlarda zarar/hasar meydana geldiğine ilişkin belge bulunmadığı, biran için sigortalı şirket kofrasından önce … sorumluluğunda bulunan bölgede arıza meydana geldiği kabul edilse de sigortalı işyerinde kısa devre akımı oluşmayacağı, arızadan önceki davalı … sorumluluğunda bulunan bölgedeki koruma emtialarını (bıçaklı sigorta, Termiş magnetik şalter vb.) etkileyen bir kısa devre akımı ortaya çıkacağı, -… sorumluluğunda bulunan bölgede kablo arızasının meydana gelmesi ancak sigortalı işyerini besleyen kablonun nötrünün kopması, nötr kopmasına bağlı olarak trafonun Y (yıldız) noktasının kayması veya kopan nötre fazlardan birisinin teması sonucu gerilim yükselmesi meydana gelebileceği, ancak ihtimal verilen gerilim yükselmesinin yangın olayının meydana geldiği kabloda kısa devre yaratmayacağı, sigortalı iş yerinde gerilim yükselmesi nedeniyle bu hatlardan beslenen cihazlar yüksek gerilime maruz kalacağından hasara yol açacağı, bu durumun ise davacı sigorta şirketine sunulan bilirkişi raporundaki tespitlere ters düştüğü, -Arıza kaynaklı oluşabilecek nötr hattının kopması alçak gerilim şebekesinin yıldız noktasının kaymasına neden olacağından ve nötr hattı kopan alıcılar yıldız bağlı yükü oluşturacaklarından, yıldızın en düşük dirençli kolundaki gerilimin yüksek olacağı, o koldaki alıcıların (motorlar-diğer tüm alçak gerilim alıcıları kartlar v.b.) yüksek voltaja maruz kalarak hasar görebileceği, kabloda kısa devre yaratmayacağı, -Sigortalı işyerinde yangına sebebiyet veren kabloda oluşan kısa devrenin tali pano içerisine takılacak kaçak akım koruma röleleri ile önüne geçilebileceği, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği hükümlerine göre bu koruma unsurunun sigortalı bakımından zorunluluk arzettiği, -Makine öncesindeki tali pano dahiline konumlandırılacak gerilim koruma röleleri/parafudr ile davalı … kaynaklı oluşabilecek gerilim yükselmeklerinin sigortalı işyerindeki elektrikli cihazlara sirayetinin önlenebileceği, davalı …’a kusur atfedilebilecek yeter delil bulunmadığı, hasar onarım bedellerinin ise olay tarihi itibariyle rayiç piyasa değerine uygun olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. 3-Kaldırma kararından sonra bilirkişiler Elektrik Mühendisi …, Makine Yüksek Mühendisi …, Sigorta Uzmanı Doç.Dr. … tarafından düzenlenen 22/05/2023 tarihli 3.heyet raporunda; -İtfaiye Daire Başkanlığı’nın yangın esnasında yaptığı somut tespitlere katıldıklarını, yangın uzmanı … tarafından düzenlenen raporda elektrik arkının … yeraltı hattında oluşan arıza/kısa devre nedeniyle aşırı akım gelmesi sonucunda meydana geldiği ifade edilmiş ise de yangının çıktığı noktadan önce … yer altı kablolarında çıkan kısa devrenin ileriyi etkilemeyeceği, diğer bir ifadeyle sigortalının elektrik iç tesisatında kısa devre veya aşırı akım oluşturmayacağı ve yangın çıkmasına neden olmayacağı, yine aynı tespitlerin 1.heyet raporu yönünden de geçerli olduğu, 2.heyet raporunda yer alan tespit ve değerlendirmelere ise aynen katıldıkları, -Yangının olduğu tarihte davalı … A.Ş.’nin elektrik şebekesinde sigortalının adresini ve çevresini etkileyen hiçbir kablo arızası olmadığı, yalnız yangına müdahale edilebilmesi için itfaiyenin talebi doğrultusunda davalı şirket tarafından elektriğin kesildiği, sigortalının işyerini besleyen Transformatörün gerilim değerleri Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği 23.Maddesinde belirtilen fazlar arası 400 V, Faz-Nötr 230 V nominal değerlerinin + %10; – % 15 tolerans aralığında kaldığı, yangının başlangıç yerinin sigortalı şirkete ait elektrik iç tesisatında kaldığı, işletme ve bakım yükümlülüğünün sigortalı şirkete ait olduğu, sigortalı işyerinin bulunduğu cadde ve sokakta başka abonelere ait elektrikli cihazlarda zarar meydana gelmediği, davalı şirket sorumluluğunda bulunan dağıtım şebekesinde kısa devre arızası meydana gelmesi halinde bile sigortalı işyerinde elektrik arızası oluşmayacağı, kabloda oluşan kısa devrenin kaçak akım röleleri ve kısa devre ve aşırı akıma karşı sigortaların nizami olmadığı ve yangını önleyemediği, kaldı ki yangının çıktığı noktadan önce davalı şirketin yer altı kablolarında çıkan kısa devrenin ileriyi etkilemeyeceği, sigortalının koruma sisteminin yani aşırı akım ve kısa devreye karşı koruma yapan sigortaların, W-Otomatların veya termik manyetik açıcıların nizami olmayışı nedeniyle kısa devre anında devrenin açılmadığı ve kabloların aşırı ısınarak ark oluştuğu, kabloların izolelerini erittiği ve çıkan alevlerin yangını başlattığı, bu nedenlerle davalı … A.Ş.’nin kusuru olmadığı, olay nedeniyle sigortalının sorumlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 69. (Mülga 818 sayılı B.K’nun 58) maddesi uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bina veya yapı eserlerinden doğan sorumluluğun doğması için; kişinin bina veya sair inşa eserinin maliki olması ve zararın bina veya sair inşa eserinin yapımındaki bozukluk veya bakımındaki bir noksanlıktan meydana gelmesi gerekir. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, TBK’nın 69. maddesindeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bir bina veya yapı eserini malikinin TBK’nın 69. maddesine göre sorumlu tutulabilmesi için zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğu ispatlanmalıdır. Buradaki ispat yükü zarar görene düşer. Bununla birlikte zararla, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği arasında uygun illiyet bağının bulunması yani zararın yapımdaki bozukluktan veya bakımdaki eksiklikten dolayı meydana gelmiş olması gerekmektedir. Bu sorumlulukta zarar gören zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğunu ispatlamakla yükümlü ise de yapı malikinin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zira TBK’nın 69. maddesine dayalı sorumluluk, kusursuz sorumluluk halidir. Bu nedenle yapı maliki ise, kusurun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması, üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması şartlarından birini gerçekleşmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24/02/2016 tarih 2014/11-289 E. 2016/163 K. sayılı ilamında illiyet bağının varlığı ve kesilmesi “…İlliyet bağı; mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle kesilebilir. Mülga BK’nun 58. maddesi kapsamında sorumluluğun doğabilmesi için illiyet bağının kesilmemiş olması gerekir. Doktrindeki kabul edilen görüşe göre illiyet bağının kesilmesi olasılığı dar yorumlanmalıdır. Her üç neden açısından da, illiyet bağının kesildiği iddiası, sorumlu kişiler tarafından açıkça ispatlanmadıkça kabul edilmemelidir. Bu bakımdan sorumluluktan kurtulmak oldukça zorlaştırılmıştır (Erten Ali, Türk Borçlar Hukukuna Göre Bina ve İnşa Eseri Sahiplerinin Sorumluluğu, BK.58, Ankara 2000, s.230; Baş Ece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Açısından Bina ve Yapı Eserlerinden Doğan Sorumluluk, XII Levha Yayınları, s.113; Deschenaux Henri, Tercier Pierre, Sorumluluk Hukuku, Çeviren Salim Özdemir, Ankara 1983, s.37). İlliyet bağını kesen hallerden birinin varlığı veya zarara yapım bozukluğu veya bakım eksikliği dışında ve bunların bir katkısı olmaksızın mücbir sebepten üçüncü bir kişinin kusurundan kaynaklanan başka bir kazanın sebep olduğu kanıtlanmadığı takdirde ispat yükü yerine getirilmiş sayılır…” şeklinde açıklanmıştır. Kaldırma kararının ardından mahkemece uzman bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmış olup söz konusu raporda hem hasar dosyası kapsamında yangın uzmanından alınan rapor hem de yargılama aşamasında alınan bilirkişi heyet raporları ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Dosya kapsamında alınan raporlar incelendiğinde 2.heyet raporunda ve 3.heyet raporunda gerek olayın oluş şekli gerekse tarafların sorumlu olup olmadığı hususunda gerekçeli ve yeterli inceleme yapıldığı, her iki raporun da aynı doğrultuda olduğu, raporun hükme elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Söz konusu tarihte … A.Ş.’nin elektrik şebekesinde sigortalının adresini ve çevresini etkileyen hiçbir kablo arızası olmadığı, sigortalı işyerinin bulunduğu cadde ve sokakta başka abonelerde zarar meydana gelmediği, sigortalının koruma sistemi yani aşırı akım ve kısa devreye karşı koruma yapan sigortaların, W-Otomatların veya termik manyetik açıcıların nizami olmayışı nedeniyle kısa devre anında devre açılmadığı ve kabloların aşırı ısınarak ark oluştuğu, kabloların izoleleri erittiği ve çıkan alevler sonucu yangının başladığı, yangının başlangıç yeri sigortalı şirkete ait elektrik iç tesisatında kaldığı için davalı şirket yönünden illiyet bağının bulunmadığı tespit edilmekle davanın reddi kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcının, davacı tarafından yatırılan 5.115,00 TL’den mahsubu ile bakiye 4.845,15 TL harcın istemi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/10/2023