Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1657 E. 2023/1314 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1657
KARAR NO: 2023/1314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 07/07/2023
ESAS NO: 2023/436
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; ”Davacı müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 01/07/2022, 01/06/2021, 02/01/2020 tarihli hizmet sözleşmeleri imzalanmıştır. Bu sözleşmeler ile davacı müvekkil, alt işveren olarak davalı şirkete personel temin etme görevini üstlenmiş, davalı şirket de bunun karşılığında personel ücret, SGK ve sair giderleri ile davacı müvekkilin hakedişi kapsayan bir ücret ödemeyi üstlenmiştir.İş bu 01/07/2022 tarihli ve 1 yıllık süreli son sözleşme, davalı şirket tarafından Ankara … Noterliğinden keşide edilen 03/03/2023 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile; 03/03/2023 tarihi itibariyle feshedilmiş ve 01/07/2022 tarihli sözleşmenin 6/h maddesi kapsamında eksik ve ayıplı ifa nedeniyle müvekkil şirketin düzenlediği faturalara iade faturalarının düzenlendiği ve bu fatura bedellerinin ödenmeyeceği belirtilmiştir.Davalı tarafın keşide ettiği 03/03/2023 tarihli ihtarnamede de açık olduğu üzere, davalı tarafın da hizmetin verilmediğine ve/veya fatura bedellerinin eksik veya yanlış olduğuna dair bir itirazı bulunmamaktadır. Davalı taraf yalnızca davacı müvekkile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından denetime gelinmesi nedeniyle hizmetin ayıplı olduğunu iddia ederek fatura bedellerini ödemediğini belirtmiştir. Her ne kadar davalı taraf 03/03/2023 tarihli ihtarı ile müvekkil şirketin; mevzuattan ve sözleşmelerden kaynaklı asli yükümlülüklerini yerine getirmediğini, personellere ait işe giriş bildirgelerini tarafına iletmediğini, puantaj kayıtlarını usulüne uygun ve eksiksiz şekilde tutmadığını, sosyal güvenlik kurumunun gerçekleştirdiği denetimde talep ettiği puantaj kayıtlarını tarafına ya da sosyal güvenlik kurumuna teslim etmediğini iddia etmişse de, iş bu kayıtlar davalı tarafından davacı müvekkilden talep dahi edilmediğinden bu yöndeki davalı iddialarını kabul etmemekteyiz. Kaldı ki hiçbir kabulü içermemek kaydı ile, taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde görülmektedir ki; bu iddialar gerçek olsaydı dahi, hiçbir şekilde davalı tarafa verilmiş hizmetin fatura bedellerini ödememe hakkı vermemekteydi. Belirtmek isteriz ki; sözleşmenin 6/h maddesi açıkça ‘İşverenin SGK ve/veya diğer kurumlara ödeme yapmak durumunda kalması halinde, bundan doğan zarar ilk talep ilk talep halinde … Organizasyon tarafından derhal karşılanacaktır. Aksi taktirde, işverenin … Organizasyon’un hakediş tutarları üzerinde ödemeleri durdurma veya mahsup etme yetkisi bulunmaktadır’ şeklindedir. Maddeden de açıkça anlaşılacağı üzere; davalı tarafından müvekkil şirketin hakediş ödemelerinin durdurulması veya mahsup edilmesi için, öncelikle davalı tarafından SGK ve/veya diğer kurumlara ödeme yapmak zorunda kalınması ve ikinci olarak da bu nedenle doğan zararın talep edilmesine rağmen … Organizasyon tarafından davalıya ödenmemesi gerekmektedir. Fakat hali hazırda … Organizasyon’un yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davalı tarafından SGK ve/veya diğer kuruluşlara yapılan bir ödeme bulunmamaktadır. Buna ek olarak; henüz davalı tarafa herhangi bir kuruluştan iletilmiş ödeme yapılması yönünde bir talep, bir ödeme emri dahi bulunmamaktadır. Davalı tarafın banka hesapları ile taşınır ve taşınmazları üzerinde sayın mahkemece uygun görülecek bir teminat karşılığı ihtiyati haciz talebimiz bulunmaktadır. stanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, Davalı taraf aleyhine icra takibine konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini” talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “Davacı tarafça, davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında; alacağın muaccel olduğu ileri sürülerek borçlunun banka hesapları, mevcut tüm taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması yönünde karar verilmesi istenilmiş ise de; İncelenen dava ve davaya dayanak İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyası içeriğinden; Davacı tarafça, davalı hakkında faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliği ve yasal 7 günlük sürede davalı tarafça borca ve takibe itiraz edilerek takibin durduğu ve bunun üzerine itirazın hükümden düşürülmesi amacı ile davacı tarafça eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Bu durumda alacağın varlığı ve miktarı ile muacceliyetinin yargılamayı gerektirdiği, dolayısı ile İİK.’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği, diğer yandan İİK.’nın 257/2.maddesindeki koşulların varlığına ilişkin herhangi bir kanıt sunulmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ”somut olayda karşı taraf aleyhine rehinle temin edilmemiş ve muaccel olan, faturadan kaynaklı bir alacağımız bulunmaktadır. Davalı tarafın göndermiş olduğu 03/03/2023 tarihli ihtarnamede de açık olduğu üzere davalı tarafın, davacı müvekkil tarafından hizmetin verilmediği, fatura bedellerinin içeriğinin yanlış olduğu yönünde bir iddiası bulunmamaktadır. Aksine hizmetin verildiğini, verilen hizmet nedeniyle işçilerin mağdur olmaması için Şubat 2023 fatura bedelinde bulunan yalnızca işçi maaş ödemelerini yaptığını açıkça kabul etmiştir. Yine davalı taraf, yalnızca davacı müvekkile yapılan SGK denetimi nedeniyle ödemeleri yapmadığını ve yalnızca bu nedenle faturaları iade ettiğini kendisi açıkça kabul etmiştir. Dava konusu sözleşmenin sayın mahkemenizce incelenmesi ile davalı tarafın herhangi bir zararı oluşmadan mahsup yetkisi olmadığı da ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla kanun maddesi gereğince ihtiyati haciz şartları hasıl olmuş olup, yaklaşık ispat şartını da sağlamış bulunmaktayız. Bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabında haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 t. 2023/18723-2014/1804) Somut olayda, davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün yerine getirildiğini, ancak davalının SGK nın başlatığı soruşturmayı gerekçe göstererek alacağın tamamını ödemeyerek iade faturası düzenlediğini ileri sürmektedir. Davalı şirket tarafından Ankara … Noterliğinden keşide edilen 03/03/2023 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname içeriğinde davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin eksik ve yanlış olduğuna dair ibare yoktur. Davalının fesih ve iade faturası düzenleme gerekçelerinden biri, davacı hakkında Sgk’nın denetim başlatmasıdır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6/h maddesine göre davalı işverenin hakediş tutarları üzerinden ödemeleri durdurma veya mahsup etme yetkisi, işverenin davalının SGK ve/veya diğer kurumlara ödeme yapmak durumunda kalması halinde söz konusu olacaktır. Somut olayda bu aşamada davalının Sgk’ya davacıdan kaynaklanan bir durumdan dolayı ödeme yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilerek yaklaşık ispat koşulu ve İİK’nın 257.madde ön görülen koşulların oluştuğu kanaati ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince % 15 teminat karşılığı ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/436 E. sayılı ve 07/07/2023 tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi uyarınca KALDIRILMASINA ve DAİREMİZCE YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, 2-Davacı şirketin İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN İİK’nın 257. maddesi uyarınca KABULÜ ile 1.139.853,62 TL ‘nin % 15’i oranında hesap edilen 170.978,043 TL teminat tutarı, davacı tarafça nakit olarak yatırıldığında yada kesin ve süresiz nitelikteki banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, 1.139.853,62 TL alacakla sınırlı olmak kaydıyla davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 3-Teminat alınmasına ilişkin işlemlerin İlk Derce Mahkemesince yerine getirilmesine ve kararın ilgili icra dairesince infazının sağlanmasına,4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ve istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına,5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin, İlk Derece Mahkemesince esasa ilişkin verilecek kararda dikkate alınmasına,6-Dosya dairemize UYAP sistemi üzerinden elektronik olarak gönderilmekle; dairemiz kararının ilk derece mahkemesine UYAP sistemi üzerinden gönderilmesine, fiziki olarak gönderilmesine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/09/2023