Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1621
KARAR NO: 2023/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/282
ARA KARAR TARİHİ: 09/05/2023
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 24/04/2023
KARAR TARİHİ: 04/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 28.04.2022 tarihinde … İnşaat San. Tic. Ltd. Şti’ye ait ancak …’ın kullandığı … Plakalı araçla müvekkilinin işlettiği … Giriş … Gişesinde kusurlu şekilde geçiş yapmak suretiyle optik perdeye ve LPR kameraya fiziksel bir hasar verdiğini, hasar kontrolü için beklemeksizin yola devam ettiğini ve kaza tespit tutanağı ile kayıt altına alınan işbu eylem neticesinde haksız fiil sorumluluğu doğduğunu, mevzubahis haksız fiil sonucunda hukuki ve cezai tüm başvuru ve şikâyet hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirket tarafından yapılan masraflara yönelik olarak borçlular aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü nezdindeki … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olup davalı yanın haksız ve mesnetsiz itirazı neticesinde takibin durduğunu ve huzurdaki davanın ikame edildiğini, dosyaya sunulan deliller çerçevesinde yaklaşık ispat kuralı yerine getirildiğinden, kazaya konu davalıya ait başta … plakalı araç olmak üzere, diğer taşınır, taşınmaz ve banka hesapları üzerine; takdiren teminatsız, aksi kanaatte olunması durumunda ise uygun görülecek bir miktar teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep ettiği görülmekle,
İHTİYATİ HACİZ KARARI İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/05/2023 tarihli ara kararı ile; Dava, haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır (Emsal: Yargıtay 4. HD – 2012/11633 Esas, 2012/18356 Karar). Buna göre, haksız fiil tarihi itibarıyla davacının alacağı muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haczin talep edildiği davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Öte yandan, 2004 sayılı İİK. 257. maddesinde de ”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda, açıklanan nedenlerle ve hakkaniyet ilkesi gereği ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru değildir. (Emsal: Yargıtay 4. HD – 2013/7068 Esas, 2013/9275 Karar). Somut olay ve yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile aracın yapılan entegrasyon sorgusunda davalıya ait olduğu anlaşılmakla … plakalı aracın üzerine gerek İİK 257. madde uyarınca dava bedeli üzerinden hesaplanacak %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ DİLEKÇESİ Davalı vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; ”Mahkemenizce müvekkilin aracının üzerine koyulmuş olan ihtiyati haciz kararı müvekkil şirketin ihalelere girmesini engelleyen, ileride telafisi imkansız maddi zararlara yol açan ve müvekkilin ticari itibarını zedeleyen bir durumdur. Müvekkilin araçları, ticari işlerinde kullandığı, ticari iş yaptığı araçlar olduğundan, Mahkemenizin verdiği ihtiyati haciz kararı tedbir mahiyetinden çıkan bir karardır. Bugün bir adet TIR çekicisinin güncel fiyatı on milyonlarca Türk Liraları ile ölçülmekte olup, ihtiyati haczine karar verilen TIR’ın değeri dava değerinin çok çok üzerindedir. Bu durum taşkın haciz durumunu ortaya çıkmaktadır.” beyan ederek ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZIN DEĞERLENDİRİLMESİ KARARI Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi nedeniyle, mahkemece itiraz 18/07/2023 tarihinde duruşmalı olarak değerlendirilerek reddine karar verilmiş, 24/07/2023 tarihli gerekçeli ara karar oluşturularak; ihtiyati haciz kararındaki gerekçe ile dosyada mevcut delillere göre itirazının İİK.m.265’te sayılan sınırlı sebeplerden olmadığı anlaşıldığından ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze itiraz dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat davası ile birlikte istenen ve kabul edilen ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince yukarıda gösterilen gerekçelerle … plakalı aracın üzerine İİK 257. madde uyarınca dava bedeli üzerinden hesaplanacak %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacze karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Alacak haksız eylem iddiasına dayandığında TBK.’nun 117/2 maddesi gereğince daha önce temerrüde düşürülmemiş olsa bile dava açılmış olmakla temerrüt ve muacceliyet koşulu oluşacaktır. Ancak İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1.maddesinde; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir. Somut olayda; 28/04/2022 tarihinde davalıya ait aracın davacının işletiği gişedeki optik perdeye ve kameraya zarar verdiğine dair davalı şirketin sürücüsünün ismi ve imzası bulunan bir tutanak yada kolluk kuvvetlerine tutulmuş bir kaza raporu mevcut değildir. Hasarın davalı şirket çalışanının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının ve zararın miktarının yargılama sonucu belirlenecek olması nedeniyle bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. Maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/282 E. sayılı ve 09/05/2023 tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi uyarınca KALDIRILMASINA ve DAİREMİZCE YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, 2-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK 258 vd. Maddeleri uyarınca REDDİNE, 3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan, başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 738,00 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine, 4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/10/2023