Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1596 E. 2023/1215 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1596
KARAR NO: 2023/1215
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2023
ESAS NO: 2023/279
KARAR NO: 2023/570
DAVA: Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)
DAVA TARİHİ: 16/02/2022
KARAR TARİH: 13/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı tarafından sunulan 16/02/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan satış vadinde bulunan … A.Ş.’den İstanbul … Noterliğinin 19/09/2016 tarih ve … yevmiye no’lu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesi ile tapuda İstanbul, Esenyurt Yeşilkent, … ada, … parselde innovia IV inşaat projesindeki … Blok … No’lu dairenin satımı konusunda anlaştığını, fakat sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi ve getirilme imkanınında bulunmaması nedeni ile taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedellerin iadesi için Bakırköy 1.Tüketici Mahkemesi’nin 2018/816 Esas nolu dosyası ile açılan davada verilen kararın Bakırköy … İcra Dairesi tarafından 07/11/2019 tarihinde … Esas numarası ile icraya konulduğunu, icra emrinin kendilerine tebliğ edilmesine rağmen davalı şirketin ödemede bulunmadığını, davalı şirketin herhangi bir ödemede bulunmaması üzerine haciz talepleri üzerine haciz işlemleri başlatılmış ancak sürdürülen haciz işlemlerinden bir sonucun elde edilemediğini, müvekkilinin işsiz olduğunu, hiçbir gelir ve desteğe sahip olmadığını, müvekkilinin yargılama masraflarını karşılayacak durumu olmadığını, bu nedenle müvekkilinin yararına adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun alacaklının, borçlunun doğrudan iflasını talep edebileceği hallerin düzenlendiği 177.maddesinin 4.fıkrasında “ilama dayanan alacağın icra emriyle talep edilmiş olmasına rağmen ödenmemiş olması” durumunun yer aldığını, bu bağlamda müvekkillinin alacağının ilama dayanması, icra emriyle talep edilmiş olması ve borçlu şirket tarafından ödeme yapılmamış olması sebebi ile İİK m.177/4’e dayanarak borçlu şirketin iflasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından iflas yolu ile yapılan bir icra takibi bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirket aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile haciz yolu ile icra takibi başlattığını ve icra emrini şirkete değil vekile e-tebligat yolu ile tebliğ ettiğini, haciz yolu ile başlatılan takip dışında müvekkili şirkete iflas yolu ile başlatılan bir takibin de bulunmadığını, somut olayda davacının borçluya tebliğ ettirdiği iflas istemli takip veya ödeme emrinin mevcut olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket aciz halinde olmadığından ve ödemelerini daimi şekilde tatil etmediğinden, sabit iş yerleri olduğundan ve ticari faaliyetleri devam ediyor olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacı yanca sunulacak delillere karşı ek delil ve karşı delil sunma hakları ile fazlaya dair her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla- davacı yana delilerinin tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesini, aksi halde delil sunmaktan vazgeçmiş sayılmasının kabul edilmesini, Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP)’nda yapılan açıklama, bağımsız Denetim Raporları, Faaliyet Raporları, Gayrimenkul değerleme raporları, Ticaret Sicil Gazetesi, Projeler, Tapu Kayıtları ile birlikte müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında müvekkilin faaliyetlerine devam ettiğinin belirlenmesi ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğini ve davanın reddi gerektiğinden her halükarda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin: 07/04/2022 tarihli 2022/165 esas 2022/377 karar sayılı kararı ile; Dava, İİK’nın 177/4. madde hükümlerine dayalı alacaklının açtığı iflas istemine ilişkindir.2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 160 ncı maddesi hükmü “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. (Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.”şeklinde olup buna göre alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masrafları Mahkeme’nin ihtarı ile yatırmak zorundadır. İflas isteyen alacaklı İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartı olup iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir.(Yüksek Yargıtay 23 ncü Hukuk Dairesi’nin 14/04/2016 gün ve 2015/1364 esas,2016/2405 kararı sayılı ilamı) Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili her ne kadar davalı şirketin İİK’nın 177/4 ncü maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davacının Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın, iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Dairemizin 01/03/2023 tarihli 2022/946 E 2023/313K. sayılı kararı ile; İlk derece mahkemelerince verilen adli yardıma dair kararlar HMK’nin 337.maddesinde yer alan “itiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.” hükmü gereğince istinaf denetimine tabi değil ise de usul yönünden inceleme yapılmış olup, somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere davacının adli yardım talebi yönünden verilen kararın yasal düzenlemeye uygun olarak oluşturulmadığı, karara karşı itiraz yasa yolunun doğru olarak işletilmediği anlaşılmakla, bu durumda adli yardım talebinin reddedilerek kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden, davacı tarafça iflas avansının kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi kararı hak arama özgürlüğüne ve hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Açıklanan nedenlerle davacının adli yardım talebinin öncelikle esas mahkemesince incelenerek adli yardım talebinin değerlendirilmesi, talebin reddi halinde karara karşı yasal düzenlemeye uygun olarak itiraz prosedürü işletilmek suretiyle, itiraz merciinin kararı kesinleştikten sonra sair işlemlerin yapılması gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir Mahkemece adli yardım talebi reddedilerek 08/06/2023 tarihli 2023/279 esas 2023/570 karar sayılı kararı ile; ”Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili her ne kadar davalı şirketin İİK’nın 177/4 ncü maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davacının Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın, iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ”Eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olarak verilmiştir.Müvekkilin asgari ücret seviyesinde geliri olup başkaca bir geliri yoksulluk yoksulluk sınırı altında geliri olması sebebiyle adli yardım talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup iflas avansını yatırmaya maddi gücü olmayan ve davalıdan alacağını tahsil etme gayreti içinde olan davacının hak arama özgürlüğü ile adil yargılanma hakkı kısıtlanmıştır, duruşma zaptında davalı lehine bir avukatlık ücreti takdir edildiğine dair kısa karar bulunmamasına karşın gerekçeli kararda çeliyki olarak davalı lehine avukatlık ücretine taktir edilmesi yasaya aykırıdır.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, 2004 sayılı İİK 177.maddesi gereğince açılan ilama dayalı alacağın icra emriyle istenilmesine rağmen ödenmemesi sebebiyle açılan iflas davasıdır. İİK 177.maddesinde; ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse, alacaklı tarafından iflasa tabi borçlunun iflasının istenebileceği düzenlenmiştir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esaslı icra dosyasında; davacı tarafından davalı şirket aleyhine 26/10/2019 tarihinde 150.503,17 TL alacak için ilamlı takip yapılmış, icra emri borçlu şirkete tebliğ edilmiş, borçlu tarafından ödeme yapılmamıştır Mahkemece ilk kararda, davacı vekilinin süresi içerisinde iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. İlgili karar yukarıdan belirtilen gerekçe ile dairemizce kaldırılmıştır. Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece 24/03/2023 tarihli tensip zaptı ile ”2-Davacı vekilinin,duruşmada yinelediği adli yardım talebinin reddi ile bu konuda gerekçeli heyet ara kararı yazılmasına, 3-İİK.nun 160 maddesi uyarınca iflas isteyen davacıların tarafça ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masrafları nedeniyle 25.000,00 TL iflas avansını Mahkeme veznesine depo etmesi için adli yardımın reddine ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık kesin süre verilmesine,kesin süre içinde iflas avansının yatırılmaması halinde davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine karar verileceği hususunun davacı vekiline meşruhatlı davetiye ile ihtar edilmesine, ” karar verilmiş, tensip zaptı 03/04/2023 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiştir. Mahkemece adli yardım talebinin reddine dair gerekçeli ara karar yazılmıştır. 6100 sayılı HMK 334/1 maddesinde “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler” ve HMK 336/2 maddesinde “Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır” hükmü yer almakta olup, somut olayda, davacı vekili, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmamış, adli yardım talebinin reddine dair ara karara itiraz etmiştir. İtiraz Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/99 Değişik iş sayılı kararı ile reddedilmiş ve adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir. Diğer taraftan mahkemece İİK’nın 160. maddesi uyarınca iflas avansının yatırılması için verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça iflas avansı yatırılmamıştır. İİK’nın 181.maddesi yollamasıyla somut olay yönünden uygulanması gereken İİK’nın 160.maddesinde “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.” düzenlemesi yer almaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 114/1.maddesinde dava şartları sayılmış ve 114/2 maddesinde ise “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. İİK’nın 160.maddesi gereğince iflas isteyen alacaklı gerekli masrafları mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartıdır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 03/03/2020 tarihli 2016/6781 E. 2020/1455 K. sayılı ilamı). HMK’nın 115/2. maddesinde ise mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edildiği takdirde giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafa iflas avansını yatırması için verilen kesin süre içerisinde avansın yatırılmadığı anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan davanın reddine ve davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 738,00 TL başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nun 361/1. fıkrası ve 2004 sayılı İİK’nın 181.maddesi yollaması ile İİK’nın 164. maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi 13/09/2023