Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/141 E. 2023/567 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/141
KARAR NO: 2023/567
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2021
ESAS NO: 2014/213
KARAR NO: 2021/333
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/06/2014
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirkete Yangın Konut Paket Sigortası ile sigortalı bulunan ve …’ın maliki bulunduğu, … Evler …Blok D:… Küçükçekmece/İstanbul adresinde bulunan konutta, 04/05/2013 tarihinde dahili su hasarı meydana geldiğini, hasarın sigortalıya ait dairenin hobi bahçesindeki sulama sisteminin arıza yapması ile akan suların bahçe giderinin yetersiz kalarak burada biriken suların konuta sirayet etmesi sonucu zemin laminant kaplamalarının ve mobilyaların hasarlanması şeklinde ortaya çıktığını, davacı tarafından sigortalıya ait dairede yaptırılan ekspertiz raporunda söz konusu hasarın sigortalıya ait hobi bahçesinde kullanılmakta olan sulama sisteminde saat ayarını yapan TİMER cihazının saat ayarı kısmının arızalanması neticesinde kapanması gereken sistemin kapanmayıp 04/05/2013 tarihi gece saat 23:00 ile 05/05/2013 tarihi saat 05:00 sıralarına kadar bahçe içerisinde akması bu akış sırasında muhtemelen hortumun yarılması ile suyun sistemsiz olarak dağılması ve bahçe giderinin yetersiz kalarak bahçede biriken suların konut içerisine sirayet etmesi ile meydana geldiği tespitinin yapıldığını, ekspertiz raporunda, davalı şirketin kusurundan kaynaklanan toplam hasar miktarının 14.711,00TL olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen tutarın 11/07/2013 tarihinde 12.129,00TL, 26/03/2013 tarihinde 2.582,00TL olarak sigortalıya ödendiğini, hasara, davalı şirketin kusuru sebebiyet verdiğinden işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını beyanla, davanın kabulü ile, 14.711,00TLnin 12.129,00Tllik kısmı için ödeme tarihi olan 11/07/2013 tarihi 2.582,00TLlik kısmı için 26/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, ayrıca davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, davalı şirketin söz konusu hasarın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, arızanın TİMER cihazından kaynaklanmakta olup, davalı şirketin ne TİMER cihazını üreten, ne de montajını yapan şirket olmadığından davalı şirketin hasardan sorumlu tutulmasının olanaksız olduğunu, ayrıca dairenin malike her türlü alt yapı tesisat ve diğer kontrolleri yapıldıktan sonra teslim edildiğini, haksız fiil şartlarını oluşmadığını, davalının gerek pasif husumet yokluğu gerekse de uygulamada dairenin her türlü alt yapı tesisat ve diğer kontrollerinin yapılmasından sonra tesliminin gerçekleşmesi ve uyuşmazlık konusu dairede teslimden sonra tüm tasarrufların kat bahçesi, peyzaj ve malik tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle kusurlu bir fiili bulunmadığını, huzurdaki davada davalının haksız bir eylemi, davalıdan kaynaklanan bir zarar ve uygun illiyet bağı gibi haksız fiil şartları oluşmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Dava, davacının sigortalısına ait konutta meydana gelen hasar sonucu sigortalısına ödediği bedelin, hasara sebebiyet verdiği belirtilen davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davalı tarafça görev yönünden itiraz edilmişse de davanın taraflarının tacir olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır. Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketine yangın konut paket sigortası ile sigortalı bulunan ve …’ın maliki olduğu … Evler … Blok D:… Küçükçekmece/İstanbul adresinde bulunan konutta 04/05/2013 tarihinde su hasarı meydana geldiği, hasar nedeniyle ekspertiz raporu düzenlenerek 14.711,00TL hasar tutarının davacının sigortalısına ödendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından sigortalısına ödenen hasar tutarının, hasara sebebiyet verdiği belirtilen davalıdan rücuen tahsili noktasında toplandığı, dosyada mevut ekspertiz raporunun incelenmesinde, 04/05/2013 tarihinde sigortalı konutun hobi bahçesinde kullanılmakta olan sulama sisteminde saat ayarını yapan Timer cihazının saat ayarının kırmızının arızalanması neticesinde kapanması gereken sistemin kapanmayıp uzun süre bahçe içerisine akması, bu akış sırsında muhtemelen hortumun yarılması ile suyun istemsiz olarak dağılması ve bahçe giderinin yetersiz kalarak bahçede biriken suların konutun içerisine sirayet etmesi ile söz konusu hasarın meydana geldiğinin belirtildiği, mahkememizce hasarın timer cihazının arızası ve giderin uygun olmamasının birlikte gerçekleşmiş olması nedeniyle meydana geldiği, bu nedenle her iki sebebin de hasarda yarı yarıya etkili olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile 7.355,50TL’nin 6.064,50 TL’si yönünden 11/07/2013 tarihinden 1.291,00 TL’si yönünden ise 26/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmektedir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, konut sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacının, ödediği bedeli zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. 6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu sebeple, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da, görevli mahkeme, dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, dava dışı sigortalı … ile davacı arasında … Sigorta Poliçesi ile sigortalıya ait konutun sigortalandığı, 04/05/2013 tarihinde dairenin hobi bahçesinin sulama sisteminin arıza yapması sebebi ile biriken suların daireye sirayet etmesi sonucu zarar meydana geldiği, davacı tarafından sigortalısına ödenen miktarın davalıdan rücuen tazmininin talep edildiği, dava dışı sigortalı ile davalı arasında doğrudan hizmet veya alım satım gibi bir tüketici işlemi de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sigortacının sorumlu olduğunu iddia ettiği kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı gibi davacı şirket sigortalısı, tacir sıfatı taşımadığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte bulunmadığı, dolayısıyla 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı, tüketici işlemi de bulunmadığından; dava konusu uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Görevli mahkeme zikredilen sebeplerle Asliye Hukuk Mahkemesidir .Bu durumda davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemenin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1.c ve 115 maddeleri uyarınca davanın usulden reddi yerine yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle taraflar vekillerinin sair istinaf sebepleri şimdilik incelenmeksizin kararın 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılması dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemenin 2014/213 E. 2021/333 K. Sayılı 20/04/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Taraf vekillerinin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Yatırılan gider avansından kalan kısmın Taraf vekillerinin ilk derece mahkemesince iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/04/2023