Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1403 E. 2023/1167 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1403
KARAR NO: 2023/1167
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/153 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 18/04/2023
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 19/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket tarafından “Endüstriyel Paket Yangın Poliçesi” ile sigorta teminatı altına alınmış olan ve dava dışı sigortalı … bank Anonim Şirketi’ne ait Genel Müdürlük binasında … Grubu elektrik panosunda 24.01.2021 tarihinde meydana gelen yangın sonucu oluşan hasar nedeniyle sigortalısına 11.11.2021 tarihinde 67.648,77 USD ödeme yapıldığını, davalılardan … A.Ş.’nin yangının meydana geldiği sistemin periyodik bakımlarını yapan, diğer davalı … A.Ş’nin sistemin kurucusu olduğunu, davalıların meydana gelen hasardan kusurlu ve kusursuz sorumluluğu bulunduğunu belirterek davalıya ait menkul, gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemenin 18/04/2023 tarihli ara kararı ile ” … ihtiyati tedbir talebi yönünden davanın tazminat davası olduğu, ihtiyati tedbir kararının davaya konu uyuşmazlık hakkında verilebileceği, HMK 389 ve devamı maddelerindeki ihtiyati tedbir şartları oluşmadığı, ihtiyati haciz talebi yönünden ise davaya konu edilen yangının meydana gelmesinde davalıların kusurlu olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, kusurun davalılara ait olduğu hususunun henüz ispatlanmış kabul edilemeyeceği, davacı tarafça sunulan kusur / hasar tespiti yönünden alınan ekspertiz raporunun yaklaşık ispat açısından yeterli olmadığı ” gerekçesiyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu istinaf dilekçesinde; dosyaya sunulan delillerle yaklaşık ispat koşulu sağlandığını, işbu davanın karar aşamasına kadar geçecek süre zarfında, davalıların üzerine kayıtlı malvarlığını 3. şahıslara devir ve temlik etmesi veya başkaca bir tasarrufta bulunması halinde, müvekkilin alacağının tahsilinin imkansız kalacağını bu nedenle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yasal koşulların oluştuğunu ileri sürmüştür. Dava, sigortalanan iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin, 6102 Sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmini amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 6100 Sayılı HMK’nun 389. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Tedbir kararının verilebilmesi için 6100 Sayılı HMK’unu 390. maddesi uyarınca “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacı, alacağını teminat altına almak için davalılar adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Öncelikle, tedbir talep edilen davalıların mal varlığı uyuşmazlığın konusu değildir. Uyuşmazlık konusu olmayan mal, hak ve alacaklar üzerine de ihtiyati tedbir konulaması mümkün değildir. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 T. 2023/18723 E.-2014/1804 K.) Somut olayda, davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalısının iş yerindeki elektrik panosundan kaynaklı meydana gelen yangında, sistemin periyodik bakımlarını yapan davalılardan … A.Ş.’nin TBK 49. Maddesi uyarınca haksız fiil hükümleri uyarınca, sistemin kurucusu olan, diğer davalı … San. ve Tic. A.Ş’nin TBK 69. Maddesi kapsamında kusursuz sorumlu olduğu iddia olunarak sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini ve davalılar hakkında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. O halde davalıların oluşan zarardan sorumlu olabilmesi için sistemin kurucusu yönünden yangının, elektrik panosunun üretimindeki ayıbından yahut yapımındaki bozukluklardan, diğer davalı yönünden periyodik bakımındaki eksikliklerden meydan gelmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla hasarın yani yangının, elektrik panosunun yapımından veya bakımındaki eksiklikten yada kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve zararın miktarı yargılama sonucu belirlenecek olması nedeniyle bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. Maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan 6100 sayılı HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi gereğince REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/07/2023