Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1233 E. 2023/1110 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1233
KARAR NO: 2023/1110
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS: 2022/806 (DERDEST)
ARA KARAR TARİHİ: 30/03/2023
DAVA: Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Kooperatifin ana sözleşmesi uyarınca amaç maddesi çerçevesinde iki ayrı mülkiyete tabi alanda faatiyet gösterebileceğini, bunlardan ilkinin konutların yer aldığı ferdi mülkiyete özgülenmiş parseller, diğerinin ise … Kooperatifi’nin devrettiği ödenmiş sermaye niteliğindeki Kooperatif mülkü parseller olduğunu, bu nedenle Kooperatif kararlarının 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na da uyumlu şekilde alınması gerektiğini, Anasözleşmenin 24 ve Kooperatifler Kanunu’nun 26.maddesinde “üç ay evvel ortak olmayanlar hariç her ortak genel kurula katılma hakkında sahiptir” hükmünün yer aldığını, …’in ise genel kurulun yapıldığı Ekim ayında devir yoluyla ortak olduğunu, buna rağmen hazirun cetvelinde ismine yer verildiğini, genel kurul toplantısına katılım ve oy hakkı olmadığı halde divan başkanı olarak görevlendirildiğini, genel kurul toplantısının başlangıcında divan seçimi için oluşan hazirun sayısı ile toplantının sonunda alınan hazirun sayısının örtüşmediğini, bir çok ortağın toplantının başında sıra beklemek zorunda kaldığını ve sıra bekleyen ortaklar olduğu halde toplantıya başlandığını, divan heyeti 152 kabul oyuna karşılık 137 ret oyu ile seçilmesine rağmen sıra bekleyen 22 ortağın beklenilmediğini, bu 22 ortağın ret oyu vermesi halinde oylama sonucunun değişeceğini, Toplantıda gündeme bağlılık ilkesine uyulmadığını, sitenin ihtiyaçlarını kapsayan ve toplantı gündeminin en önemli maddelerinden biri olan 5 no.lu gündem maddesinde belirtilen ihtiyaçların her birinin ayrı konulardan ve bu konulara bağlı taleplerden oluştuğunu, bu maddede planlanan inşaat işlerinin yapılacağı parsellerin müvekkilleri ve diğer kooperatif ortaklarının ferdi mülkiyetinin bulunduğu alan içerisinde yer aldığını, inşaat kalemleri için ihale açılması, fiyat toplanması gibi süreçlerin yönetim kurulu tarafından gerçekleştirilmediğini, çağrı mektubunda bu hususlara ilişkin bilgiye yer verilmediğini, 5 no.lu maddede yer alan her bir inşat kaleminin ayrı ayrı görüşülmesi gerektiğini, zira ortakların bazı inşaat kalemlerini kabul edecekken bazılarını reddedebileceğini, ancak genel bir şekilde hızlıca oylama yapılarak 126 ret oyuna karşılık 185 oyla kabul edildiğini, söz konusu karara konu parsellere yönelik kat maliklerinin onayı gerektiğinden kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılması planlanan inşaat işlerine ilişkin ayrıntılı açıklama yapılmadığını, fiyat belirlenmediğini, KK 46.maddesine aykırı olarak gündemde olmamasına rağmen müteahhit firmaya sunum yaptırıldığını, 7.gündem maddesinin görüşülmesi sırasında önerge verildiğini, önergenin KK 46.maddesine aykırı olarak oylama yapılmadan ve tartışılmadan sadece okunmak suretiyle oylama yapılarak kabul edildiğini, sunulan önergenin toplantı gündem maddesini değiştirdiğini, çağrı mektubundaki “kat karşılığı inşaat sözleşmesi” ifadesinin önergede içeriğini değiştirilerek “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” olarak yer aldığını ve sözleşme tipinin değiştirildiğini, önergede “imzalanacak sözleşmenin yüklenici ile en az %50 oran üzerinden yapılması” şeklinde düzenleme mevcut ise de oranlamanın neye ilişkin olduğunun belli olmadığını, ayrıca önergenin Bakanlık temsilcileri tarafından Ticaret İl Müdürlüğüne teslim edilmediğini, gündeme bağlı kalınmadan alınan kararların iptalinin gerektiğini, Genel Kurul Toplantısından sonra 22/11/2022 tarihinde dilekçe ekinde sunulan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi taslağının kooperatif ortaklarının yer aldığı ortak whatsapp bilgilendirme hattı üzerinden paylaşıldığını, yayınlanan bu sözleşmenin toplantıda alınan hukuka aykırı kararlar kapsamında yürütmenin devam ettiğini göstermekte olduğunu, sözleşmenin 5.maddesinde birden çok parselde yapılacak işlemlere yer verildiğini ancak hangi parselde ne işlemi yapılacağının açık açık belirtilmediğini, yapılacak inşaat işlerinin hangi parsellerde yapılacağının dahi bildirilememesinin tüm bu işlemlerin hukuka aykırı olduğunun kanıtı olduğunu, sözleşmede belirtilen tüm parsellerde yapılacak tasarruf işlemleri için onay alınması gerekirken hukuka aykırı kararlar akabinde onaysız işlemlere devam edildiğini, yapılacak işlemler tanımlı olarak çağrı mektubunda yer almamasına rağmen hazırlanan sözleşmede döküm olarak sıralandığını, sözleşmenin toplantıda konuşulmadığı gibi tutanakta da yer almadığını, gerek kanun ve kooperatif ana sözleşmesine gerekse diğer tüm mevzuat hükümlerine aykırı olarak yapıldığı açık olan genel kurul toplantısı neticesinde alınan kararların esas olarak da hukuka aykırı ve müvekkillerinin haklarını açıkça ihlal eder nitelikte olduğunu, müvekkillerin kooperatif ortaklığından doğan ve korunması gereken hukuki yararının hiçe sayıldığını, dilekçe ekinde sunulan sözleşmenin inşaat işlerinin başladığını gösterdiğini, mülkiyet hakkının dokunulmazlığı alenen ihlal edilmiş olup müvekillerine ait haklara halel gelmesine engel olunması adına ihtiyati tedbir kararı verilesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, yargılama süresince müvekkillerinin maliki olduğu parseller üzerinde yapılması planlanan inşaat işlerinin yürütülmesi ticari ve maddi anlamda telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağından ihtiyati tedbir kararı verilerek iptali talep edilen karar öncesindeki haliyle korunmasını, yürütmenin durdurulmasını, hukuka aykırı bir şekilde alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü içermektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 449. maddesi ise; “Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” hükmünü haiz olup, Mahkememizce yönetim kurulu üyelerinin dinlenmesi için, Mahkememizin 14/12/2022 tarihli ara kararı ile yönetim kurulu üyelerine 30/03/2023 tarihli duruşmada dinlenmesi için davetiye gönderildiği, Mahkememizin 30/03/2023 tarihli celsesinde; “..Davalı kooperatif yönetim kurulunun ihtaratlı davetiyeye rağmen duruşmaya katılmadığı ancak üyelerden birinin Ankara’da ikamet ettiği belirtildiğinden ilgili yönetim kurulu üyesinin kooperatif adına değil, mahkememizce yönetim kurulu üyesi sıfatıyla dinlenmesine karar verilmiş olması sebebiyle, ilgili yönetim kurulu üyesine tebligatın yapılması sonrasında bizzat kendisinin dinlenmesinin Ankara mahkemelerinde yapılması talebinde bulunabileceği halde kooperatif vekili tarafından sunulan talebin bizzat ilgiliyi temsil etmemesi sebebiyle reddine, Diğer yönetim kurulu üyesi …’in mazeret bildirmişse de davanın tarafı olmadığı, genel kurulu kararının uygulanmasının geri bırakılmasına ilişkin talebe ilişkin yazılı beyanda bulunabileeceği de göz önünde bulundurularak mazeret bildirmesine ilişkin talebin reddine..” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin beyanlarını sunmaları için verilen sürenin tamamlanmasından sonra yapılan değerlendirmede; Genel kurul kararlarının uygulanmasının dava konusu 30/10/2022 tarihli genel kurul kararlarının geri bırakılmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararının, dosya kapsamı ve kararların alınış şekli ile dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurullarının aldığı kararların geniş kitleleri ilgilendirmekte olup, bu kararların geciktirmesinin kooperatif yönünden katlanması imkansız zararlara sebebiyet verebileceği anlaşılmakla; 6100 sayılı TTK’nın 449 ve 6100 sayılı HMK’nın 389.ve devamı maddeleri gereğince koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece Yönetim Kurulu üyelerine beyanda bulunmaları için süre verilmeyerek yalnızca duruşmada dinlenilmelerine karar verildiğini, 30/03/2023 tarihli duruşmada buna ilişkin itirazlarına ve beyanda bulunma taleplerine rağmen söz hakkı dahi verilmediğini, TTK 449.maddesinde yer alan düzenlemeye aykırı ve eksik incelemeyle karar verildiğini, Genel Kurul Toplantısından sonra, 22/11/2022 tarihinde … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde gerçekleşmesi planlanan inşa işlerine ilişkin Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi taslağının Kooperatif ortaklarının yer aldığı Ortak Whatsapp Bilgilendirme Hattı üzerinden Kooperatif ortaklarıyla paylaşıldığını, yayınlanan bu sözleşme ile toplantıda alınan hukuka aykırı kararlar kapsamında yürütmenin devam ettiğini, Sözleşmenin 5. maddesinde birden çok parselde yapılacak işlemlere yer verilmiş ise de hangi parselde ne işlem yapılacağının açık olmadığını, toplantılarda Yönetim Kurulu tarafından usul ve esasa aykırı kararlar alınmaya devam edildiğini, tasarruf işlemleri için her parsel kapsamında ayrı ayrı onay alınması gerekirken hukuka aykırı kararlar akabinde onaysız işlemlerin sürdürüldüğünü, yapılacak işlemler tanımlı olarak Çağrı Mektubunda yer almamasına rağmen hazırlanan Sözleşmede döküm olarak yapılacak işlemlerin sıralandığını, sözleşmenin toplantıda konuşulmadığını ve tutanakta yer almadığını, Dava konusu toplantı akabinde 12/02/2023 tarihli ve 02/04/2023 tarihli Kooperatif Genel Kurul Toplantılarında da işbu taşınmaz üzerinde gerçekleştirilmesi planlanan inşa işlerine ilişkin hukuka aykırı kararlar alındığını ve bu toplantılarda alınan kararların iptali talepli açılan davaların da halen derdest olduğunu,Davalı tarafından imzalanan Sözleşmeler ile … yönetimi tarafından anlaşılacak inşaat firmasına müvekkillerinin mülkiyet hakkının olduğu taşınmazlarda villa verileceği ve inşaat firmasının bir nevi …’in ortağı haline geleceğini, taşınmazlar üzerinde bedelsiz terklerin söz konusu olduğunu ve bu durumun kabul edilebilir olmadığını, Kooperatifler Kanununun genel kurulun devredemeyeceği yetkileri arasında yer alan gayrimenkul alım satımına ilişkin 42/6 hükmüne rağmen Yönetim Kurulu tarafından belirsizliklerle dolu sözleşmeler imzalandığını, alınan kararların ve sözleşmelerin müvekkillerinin Kooperatif ortaklığından doğan haklarına, mallarına, kişilik haklarına zarar verecek mahiyette olduğunu, Dava konusu inşaat işlerinin gerçekleştirilmek istendiği … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde gerçekleşmesi planlanan inşaat işlerine ilişkin ilgili bölgede imar izni olmaması ve bu hususta Danıştay kararının beklenmesi durumlarına rağmen Kooperatif yönetimi tarafından acele bir şekilde işbu konuya ilişkin işlemlere devam edildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE Dava, 30/10/2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça dava açılırken ihtiyati tedbir talep edilmiş olup, mahkemece tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmakla, ihtilaf iptali talep edilen maddelere ilişkin ihtiyati tedbir koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır. Çağrı mektubunda ilan edilen gündem maddeleri; 5. Gündem maddesi “Site ihtiyaçlarının görüşülüp karar altına alınması *Kanalizasyon şebekesinin yenilenerek ev bağlantılarının yapılması, *Temiz su şebekesi, arıtma suyu şebekesinin yeniden yapımı ve ev bağlantılarının yapılması, *Yağmur suyu için gider şebekesi yapılması, *Su temini için harcanan bedelin tahsili için (elektrik/jeneratör ve giderleri) evlere kartlı su sayaçları takılması, *Temiz su için kuyu açılması veya ters ozmoz yöntemi ile denizden arıtılarak su elde edilmesi için tapulu parsellerimizden birine tesis kurulması, *Su depolarımızdan birinin parsel sınırlarımız dışında kalmış olması ve depolarımızın yeterli olmaması sebebiyle toplamda 2000 tondan az olmamak kaydıyla temiz su depoları yapılması, *Mevcut depolarımızın arıtma suyu için kullanılması, *Elektrik tellerinin ve internet hatlarının yer altına alınması ve bu hatlar kullanılarak siteye kameralı güvenlik sistemi kurulması, imar yollarıyla tapulu parsellerimizin kesiştiği noktalara, bariyer, plaka okuma sistemi vb. güvenlik tedbirlerinin alınması, *Güvenlik ile konutlar arasında iletişim sağlamak üzere elektronik sistem kurulması,*Sitemizde kullanılan tüm yolların beton veya asfalt ile kaplanması, *Sosyal tesislerimizin arıtma tesisimizin ve sokak aydınlatmalarının elektriğinin güneş enerjisi ile sağlanması, *Site çevresinin duvar ve/veya tel örgü içine alınması,*Kat maliklerine rahatsızlık vermeyecek şekilde bağımsız bölümlerden uzak olan ortak alanlara cep şeklinde otoparklar yapılması,*Site ana girişimizin … ada … parsel ve … ada … parsel üzerindeki mevcut yol kullanılarak sağlanması, bu bölgeye nizamiye, lobi ve ve idari bina yapılması,*… parselde atıl durumda olan eskimiş havuzun yenilenmesi ve bu havuzun yanına … … ve/veya … parsellerinin bir kısmına cafe tarzında küçük bir sosyal tesis yapılması,*Basketbol sahasının yenilenmesi yanına futbol için halı saha yapılması,*… ve … sayılı parsellerin (sahil havuz bölgesi) peyzajının yapılarak güneşlenme, denize girme alanı olarak düzenlenmesi. Market olarak kullanılan binanın tadil edilerek restoran/cafe haline getirilmesi. Gerekli görülen yerlere wc, soyunma kabini, duş gibi binaların yapılması, nizamiyenin yanına yenisi yapılacağından yıpranmış, ekonomik ömrünü tamamlamış idari binamızın kaldırılması. *Sosyal tesisimizin çok amaçlı (cafe-restoran-oyun salonu vb) şekilde kullanılabilmesi için tadil edilmesi, *Sitemizde teknik ve sosyal tesis olarak kullanılan binalarımızın, depolarımızın bakım ve onarımlarının yapılması. Sahile yakın bir yerde şezlong, şemsiye vb eşyalarımızı depolamak için depo yapılması, *Eski marketin olduğu yere veya tapulu arsalarımızdan birinin üzerine toplam 15 adet taşınır-sökülebilir veya sabit özellikte personel lojmanı yapımı, *Vadi bölgesinin ıslah edilerek temizlenmesi, *Site içinde yangın için gerekli tertibatların alınması, uygun yerlere hidrantların yapılması, *1 adet 8 tonluk çöp kamyonu (…, …, … veya … marka), 100 adet çöp konteyneri, 1 adet 8 tonluk damperli kamyon (…, …, … veya … marka), … sistem özellikli yol süpürme aracı alınması, * 1 adet camlı van araç (…, …, … veya … marka), 1 adet çift kabinli pikap (…, …, …, … marka) olmak üzere 2 adet araç alınması, *Personellerimiz için 3 adet scooter (… veya … marka .. cc’lik m.otosiklet) alınması 7. Gündem maddesi “Kooperatifimize ait olan … Mh. … ada … parsel sayılı taşınmazın, 5. Maddede sayılan site ihtiyaçlarının giderilmesi için anasözleşmemizin 23. Maddesinin 9. Bendi gereğince kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile değerlendirilmesinin görüşülüp karar altına alınması, Bu maddenin kabul edilmesi halinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin,a) hangi firma ile yapılacağının,b) oranının,c) süresinin,d) alınacak teminatın cinsi ve miktarının,e) gündemin 5.maddesinde sayılan site ihtiyaçlarının müteahhit tarafından giderilmesi karşılığında müteahhide kaç adet bağımsız bölüm verileceğinin, f) hangi koşulların gerçekleşmesi halinde, hangi zamanda, kaç bağımsız bölümün tapu devrinin müteahhide yapılacağının görüşülüp karar altına alınması bu konuda yönetim kuruluna yetki verilmesi” şeklindedir. Davalı kooperatifin 30/10/2022 tarihli genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde; ortaklar listesine kayıtlı 389 ortaktan, 134 ortağın asaleten ve 177 ortağın vekaleten katılımı ile toplam 311 ortağın toplantıda hazır olduğu belirtilmiştir. Yapılan toplantı neticesinde; Madde 5; “Divan başkanı toplantı gündeminin 5. maddesini okumuş ve kooperatif ihtiyaçlarırın görüşülmesi konusunu gündeme açmıştır. Öncelikle Yönetim Kuruluna kooperatif ihtiyaçlarının açıklanması için söz vermiştir.” denildiği, çeşitli ortakların söz alarak görüşlerini ve itirazlarını beyan ettikleri, yapılan oylama neticesinde “gündemin 5. maddesinde belirtilen ihtiyaçların kooperatif ihtiyacı olup olmadığı konusu oylanmış ve 185 kabul oyu ve 126 ret oyu ile oy çokluğu ile 5. Maddede yazılı ihtiyaçların kooperatif ihtiyacı olduğu kabul edilmiştir.” şeklinde karar verildiği anlaşılmış ayrıca bilgilendirme amaçlı olarak kat karşılığı inşaat teklifi veren firmalardan birisinin temsilcilerinin genel kurula katılarak sunum yaptığı tutanağa geçmiştir. Madde 7; “7. madde görüşülmeye açılarak altyapı inşaatı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ve kooperatif ihtiyaçlarının kabulü konusu görüşmeye açıldı.” denilerek, maddenin görüşülmesi sırasında yine bir kısım ortakların söz alarak görüş ve itirazlarını beyan ettikleri, “7. madde üzerindeki konuşmalar bittikten sonra bu madde ile ilgili daha önceden 43 kişinin imzası ile verilen önerge divan başkanı tarafından okunmuştur 7. Maddesine ilişkin 43 kişinin imzası ile verdiği önerge (EK 1) oylamaya sunulmuş, 176 kabul oyuna karşılık 120 ret oyu ile oy çoğunluğu ile kabul edilmiştir.” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. 7.maddede ifade edilen önerge ise; “Aşağıda imzası bulunan ortaklar olarak gündemimizin 7 Maddesinde yer alan hususların aşağıdaki şekilde oylamaya sunulmasını arz ederiz. a) … Mh, … ada … Parsel sayılı taşınmazın “ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ” ile değerlendirilmesi,b) İmzalanacak sözleşmenin yüklenici ile en az %50 oran üzerinden yapılması,c) Projenin konut + ticari alan olarak planlanması, projede en az 350 m2 olmak şartıyla ticari alan yapılması ve bu ticari alanın kooperatifimize ait olması, gündemin 5. Maddesinde yer alan hususların giderilmesi/yapılması karşılığında en az 1 konutun kooperatife bırakılması kalan bağımsız bölümlerin yükleniciye verilmesi,d) Sözleşmenin hem arsaya yapılacak inşaatlar hem de site içinde yapılacak altyapı ve üst yapı inşaatları için 2 yıl süreli olması (mücbir sebepler hariç),e) Müteahhit firmadan en az 10.000.000,00-TL’lik (onmilyontl) teminat mektubu alınması, f) Altyapı İnşaatımızın 2 etap halinde yapılması, ilk etap bitmeden yükleniciye tapu devri verilmemesi, ilk etabın tamamlanmasından sonra yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümlerin 1/2 sinin tapusunun verilmesi, akabinde 2.etabın tamamlanması, tüm bağımsız bölümlerin iskan ruhsatının alınması, madde 5 deki iş ve işlemlerin, kooperatif mülkiyetine verilecek ticari alan ve konutların sözleşme hükümlerine uygun yapılıp bitirilip tesliminden sonra kalan bağımısız bölümlerin tapusunun yükleniciye verilmesi ve teminatının serbest bırakılması,g) Yüklenicinin sözleşmeye ve ilgili şartnamelere uygun davranıp davranmadığının kontrolü için kontrolör/müşavir bir firma ile çalışılması ve/veya proje boyunca bu maksatla İnşaat Mühendisi istihdam edilmesi, h) Ortak veya ortaklarımızın eşleri olan, Sn … (Mühendis – 319 nolu ortak eşi), Sn … (Mühendis -… nolu ortak), Sn B… (Proje Uygulama Firması Sahibi – … nolu artak eşi), Sn … (Avukat – 224 Nolu ortak eşi), Sn … (Avukat – 318 nolu ortak), Sn …’dan (Müteahhit – 335 nolu ortak) ve Yönetim Kurulu üyelerimizden oluşan bir «Proje Yönetim Kurulu» (PYK) oluşturulmasına, * Bu kurulun yukarıda belirtilen hususları içeren teklifleri açık teklif usulü ile yüklenicilerden toplamaya,* Bu teklifleri Yönetim Kurulu ile birlikte değerlendirerek (6 üye + 3 YK Üyesi taplam 9 Üye) enaz 2/3 çoğunluk kararı ile hangi teklifin kabul edileceğine karar vermeleri, * Teklifin kabulünden sonra yukarıda sayılan temel koşulları içeren, seçilen yüklenici ile arsa payı karşılığı yapılacak inşaat sözleşmesinin, üyelere site bilgilendirme whatsapp grubundan ve de … web sitesinde sadece ortakların erişimine açık yayınlanarak, bir hafta süreyle ilan edilmesi, * Bir haftalık ilan süresi içinde sözleşmeye ortaklardan gelecek yazılı önerilerin Proje Yönetim Kurulunda görüşülerek gerekirse değişikliklerle sözleşmeye son şeklinin verilmesi, * PYK’da en az 2/3 çoğunlukla onaylanacak sözleşmenin, YK tarafından imzalanması, bu konuda gerekli olacak tüm iş ve işlemlerin YK tarafından yerine getirilmesi, *Projenin gerçekleşme süresi boyunca PYK tarafından sözleşmesine uygun yürütülmesi için yetkilendirilmelerine” şeklinde olup, önergeyi veren ortaklar tarafından imzalanmıştır. Toplantı tutanağının sonunda “EKLER” kısmında “1) Madde 7 ye ilişkin kabul edilen önerge metni, 2) 37 adet Muhalefet şerhi” olduğu yazılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Mutlak butlan (kesin hükümsüzlük) hali ise işlemin, başta Kooperatif Kanunu, Ticaret Kanunu ile ilgili kanunların emredici hükümlerine aykırı olmasıdır. Genel kurul kararlarının yokluğu, bunda hukuki yararı bulunan herkes tarafından ve bir süreye bağlı olmaksızın ileri sürülebilir. Bir genel kurul kararı şekil ve usul açısından geçerli olmakla birlikte, konusu bakımından TBK m. 27.maddesi uyarınca emredici hukuk kurallarına yahut ahlak ve adaba aykırı veya imkansız ise sonucu yine yokluktur. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın “Kararın yürütülmesinin geri bırakılması” başlıklı 449. maddesi; “(1) Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” hükmünü, “Kararın etkisi” başlıklı 450 maddesi; “(1) Genel kurul kararının iptaline veya butlanına ilişkin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder. Yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorundadır.” hükmünü içermektedir. TTK’nın 449. maddesinde yer alan “genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına” ilişkin düzenleme, dava açıldıktan ve yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra verilebilen özel bir ihtiyati tedbirdir. İhtiyati tedbire ilişkin genel hükümler HMK’nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. Yargıtay uygulamalarında genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin tedbir talebi yönünden uygulanacak prosedür ve kanun yolu bakımından HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlere tabi olacağı kabul edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”, HMK 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl yargılamadan ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini, keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir (m. 390/3). Yani, ispatı gereken hususların tam olarak değil; kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir… yaklaşık ispat ispatsızlık veya sadece talepte bulunanın beyanlarıyla yetinileceği anlamına gelmemektedir. Talep eden, ispat ölçüsü düşürülmüş olsa dahi, bir ispat faaliyetinde bulunmak, bu çerçevede delillere dayanmak ve tam olmasa da iddia ettiği hususların gerçekliğini kuvvetle muhtemel olduğunu gösterecek şekilde ispat etmek durumundadır. Şu halde, ispat ölçüsünün düşürülmesi, tedbirin koşullarının, özellikle tedbire esas olan hakkın hüküm altına alınabilmesi için maddi hukuk kurallarında öngörülen koşul vakıaların bir kısmının incelenmeyeceği ya da üstün körü inceleneceği anlamına gelmemektedir. Zira ispat ölçüsü, incelemenin kapsamına değil, hakimdeki usuli kanaatin derecesine ilişkindir… Şüphesiz, talep eden bir ispat faaliyetinde bulunmuşsa bunu tam ispat seviyesinde aramamak gerekir; fakat tamamen ispatsız veya delile dayanmayan bir faaliyet de afaki tehlike olgusuna dayanılarak yeterli kabul edilemez (Pekcanıtez Usul, Prof. Dr.Hakan Pekcanıtez, Prof.Dr. Muhammet Özekes, Doç.Dr.Hülya Taş Korkmaz, Doç.Dr.Mine Akkan, Cilt.III, s.2476, 2477). Somut olayda, mahkemece, 6102 sayılı TTK’nın 449. maddesi uyarınca iptal talebine konu genel kurul toplantısının gündem maddelerinin yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin davacıların talebi hakkında, kooperatif yönetim kurulu üyelerine tebligat çıkartılmış ise de duruşmaya katılmadıkları gibi beyan dilekçesi sunmadıkları ayrıca mahkemece genel kurul kararının yürütmesinin geri bırakılmasına değil tedbir isteminin reddi yönünde karar verildiği, yukarıda yer verilen gündem maddeleri, alınan kararların içeriği ve nisabı itibariyle 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği anlaşılmakla davacıların tedbir talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacılara ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/07/2023