Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1214 E. 2023/1017 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1214
KARAR NO: 2023/1017
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/183 (derdest)
ARA KARAR TARİHİ: 12/04/2023
DAVA: Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif adına kayıtlı, İstanbul, Ataşehir, … … ada … parselde kayıtlı bulunan … tipi … Kat … numara bağımsız bölümün davacı adına kayıt ve tesciline bunun mümkün olmaması halinde ise, bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle rayici karşılığı şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve yargılama sonuçlanıncaya kadar bağımsız bölümün başkalarına devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 04.03.2020 tarihli ara karar ile ”… Davacı vekilince dava harcı esas değerinin %15’i 1.500,00-TL nakit teminatın mahkemeler veznesine yatırıldığı taktirde ve taşınmazın davalı kooperatif … adına kayıtlı ise İstanbul ili Ataşehir ilçesi, … mahallesi, … ada … parselde kayıtlı bulunan … tipi … Kat … numara bağımsız bölüm taşınmazının 3. Kişilere devir ve tescilinin önlenmesi için HMK 389. Madde gereğince İhtiyati Tedbir Konulmasına,” dair karar verilmiştir.SMMM ve gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından düzenlenen 22.05.2021 tarihli heyet raporunda, uyuşmazlığa konu 105 numaralı bağımsız bölümün inceleme tarihi (20.11.2020) itibariyle değerinin 1.000.000,00 TL tespit edildiği belirtilmiş ve davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesinde 1.000.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği belirtilmiştir. Davalı vekili 24.01.2023 tarihli dilekçesinde özetle; Mahkemece her ne kadar İstanbul ili Ataşehir ilçesi, … mahallesi, … ada … parselde kayıtlı bulunan … tipi … Kat … numara bağımsız bölüm taşınmazının 3. kişilere devir ve tescilinin önlenmesi için HMK 389. madde gereğince İhtiyati Tedbir Konulmasına dair karar verilmiş ise de, 15.09.2012 tarihinde kooperatifin ferdileşmeye geçme sürecinde noter huzurunda çekilen kuralar ile uyuşmazlığa konu dairenin bir başka kooperatif üyesi adına belirlendiğini , ancak bu üyenin halen tapuda kendine düşen dairenin tescil ve teslim işlemini yapmadığını, şu an için kooperatifin gerçekte maliki olduğu daire/taşınmaz olmadığını, bu sebeple, bilirkişi raporunda belirtilen tutar kadar kesin ve süresiz banka teminat mektubunu mahkemeye ibraz etmeleri halinde daire üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 12.04.2023 tarihli ara karar ile ”… Davanın konusu tedbirin kaldırılması istenilen taşınmaz olup, davacının asıl talebinin bu taşınmaza yönelik tapunun iptali ve adına tescili şeklindedir. Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararından sonra, ihtiyati tedbir durum ve koşullarını değiştiren bir durumun söz konusu olmadığı, davacının öncelikli talebi üyeliğine isabet eden taşınmazın kendisine devri olduğundan, ihtiyati tedbirin kaldırılması halinde, müvekkilinin hakkını elde etmesinin imkansız hale geleceği, davanın konusununda direk taşınmazın mülkiyetine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak davalı tarafın ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ” dair karar verilmiştir.Davalı vekili tarafından mahkemenin 12.04.2023 tarihli ara kararına yönelik sunulan istinaf dilekçesinde özetle; tedbire konu taşınmazın başka bir kooperatif ortağına kur’a çekiminde tahsis edildiğini, ancak üyenin ferdileşme aşamasında tapusunu almasının geciktiğini, ayrıca davacının davaya konu hissesini devrettiğini, davacının ortaklığının devrine dair yönetim kurulu kararının geçerli olarak durduğunu, bu sebeple davada kendisine daire tahsisini gerektirecek üyeliğin kalmadığını ve uyuşmazlığa konu 105 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ihtiyati tedbirin dosyada bilirkişi raporuyla belirlenen değer kadar ”kesin ve süresiz banka teminat mektubu” üzerinde devam ettirilmesi şeklinde değiştirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Uyuşmazlığa ilişkin kanunun amir hükümleri incelendiğinde;6100 sayılı HMK’nin 341. maddesi, “(1) (Değişik:22/7/2020-7251/34 md.) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:a) Nihai kararlar.b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.(2) Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. (5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.” hükümlerini içermektedir. 6100 sayılı HMK’nin 395. Maddesi’nde ise, aleyhine tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişinin , mahkemece kabul edilecek teminatı göstermesi halinde mahkemenin duruma göre , tedbirin değiştirilmesini veya kaldırılmasına karar verebileceği , itiraza ilişkin ise , HMK nun 394’üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrasının kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir. Dosya kapsamı ve yukarıdaki yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; davalı taraf 22.05.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yer alan tutar nispetinde kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkemeye ibraz edilmesi halinde uyuşmazlığa konu bağımsız bölüm üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edilmiş ise de; mahkemece 12.04.2023 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir kararının özüne ilişkin olmadığı, 6100 sayılı HMK’nin 341. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararların sınırlı olarak sayıldığı ve yorum ile genişletilemeyeceği, iş bu karar yönünden istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı nazara alınarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352/1-ç bendi uyarınca reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 352/1-ç maddesi gereğince REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/06/2023