Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1207 E. 2023/1359 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1207
KARAR NO: 2023/1359
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/273
KARAR NO: 2023/39
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DOSYA
BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2015/182 ESAS
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 04/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı … Dış Tic. Ltd. Şit. ‘nin işyeri sigorta poliçesi davacı … Sigorta tarafından sigortalandığı, 09.01.2013 günü saat 23.00 sularında sigortalı işyerinin bulunduğu binan zemin katındaki … isimli işyerinde yangın çıktığı, İs ve dumanlar, aydınlatma ve asansör boşluğundan sigortalı işyerine sirayet ederek sigortalı işyerinde dekorasyon ve emtialarda hasar oluşmasına sebebiyet verdiği, ekspertiz raporu ile belirlenmiş olan 38.803,50 TL sigorta tazminatı olarak davacı tarafından 21,02.2013 tarihinde sigortalı olan şirkete ödendiği ve iş bu tazminat bedelinin 21.02.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi, yargılama ve avukatlık giderlerinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/182 E. sayılı dava dilekçesinde özetle; Hasarın … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. kiracı olduğu tşyerindeki elektrik tesisatından kaynaklı olduğunu ve bundan kiraya veren bina maliklerinin sorumlu olduğunu savunduğu, davacı tarafından davalı bina malikleri olan … ve … aleyhlerine aynı alacak için Bakırköy icra Müdürlüğü … sayılı dosyasıyla (tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla) icra takibi açıldığı ve 38.803,50 TL otan sigorta tazminat tutarının yangın günü olan 09.01.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi, yargılama ve avukatlık giderlerinin davalılara yüklenmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP Asıl davada davalı vekili 21/10/2015 tarihli cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, dava konusu edilen hasarın binanın elektrik tesisatından çıkan yangından kaynaklandığı bu nedenle müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacının talep ettiği ve tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, tespit raporlarının fahiş fiyatlarla oluşturulduğunu, faiz talebinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 4. AHM’nin 2015/182 E. sayılı dosyasında davalılar vekili 16/10/2015 tarihli cevap dilekçesinde; Dosyaların birleştirilmesini kabul etmediklerini dosyanın taraflarının farklı olduğunu, 01/02/2013 tarihli ekspertiz raporunda hasarın oluş şeklinin … isimli iş yerinde meşrubat ve yazar kasanın kablo bağlantılarında izolelerin tutuşması sonucunda elektrik tesisatında oluşan alevli yangın nedeni ile oluştuğunun açık olduğunu, hasardan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunun açık olduğunu, davanın tarafı olmadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Sigorta poliçesi ile teminat altına alınan rizikonun oluştuğu, davacının sigortalısına hasar tazminatı ödemekle sigortalısının haklarına halef olduğu, yangının sigortalı iş yeri ile aynı binada bulunan esas dava davalısı … Hiz. San ve Tic Ltd Şti nin işlettiği … isimli iş yerindeki meşrubat dolabı ile yazar kasaların elektrik kablolarında başlayarak yayıldığı, yangının oluşmasında anılan elektrikli aletlerin gevşek bağlantı bağlanmasının ve tesisat kapasitesinin üzerinde güç tüketiminin etkili olduğu, bu nedenle esas dava davalısı … San ve Tic Ltd Şti nin sorumlu olduğu, bina maliklerinin ise daire içindeki tesisattan ve tesisattan kaynaklanan sorunlardan sorumlu olmadıkları gibi davacının sigortalısının zararından da sorumlu tutulamayacakları kanaatine varılmakla, 1-Birleşen (Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/182 Esas sayılı) dosyada davacının davasının REDDİNE, 2-Asıl davada davacının davasının KISMEN KABULÜNE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazın iptaline, takibin 19.401,75 TL asıl alacak, 975,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.377,68 TL alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranını geçmemek üzere yasal faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Alacak yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; bina malikinin sorumluluğunu kusursuz sorumluluğu olduğu, dolayısıyla bileşen dava dosyasında davalıların dava konusu zarardan sorumluluğunun bulunduğu, asıl dava dosyasında da alacağın tamamının kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalılardan 6102 Sayılı TTK’nin 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından 38.803,50 TL asıl alacak ve 2.219,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.023,27 TL alacağın tahsili istemiyle 11 /10/2013 tarihinde başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri davalıya 25/10/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince 28/10/2013 tarihinde itiraz dilekçesi sunulmuş ve asıl dava yasal süre içerisinde açılmıştır. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından 38.803,50 TL asıl alacak ve 4.391,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.391,71 TL alacağın tahsili istemiyle 16/05/2014 tarihinde başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri davalıya 03/06/2014 ve 09/06/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalılarca 05/06/2014 tarihinde itiraz dilekçesi sunulmuş ve birleşen dava yasal süre içerisinde açılmıştır. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nin “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Asıl dava dosyasında, dava dışı … Şirketi’nin davacı sigorta şirketinin sigortalandığı, 9.1.2013 tarihinde sigortalı iş yerinin bulunduğu binanın zemin katındaki … isimli işyerinde yangın çıktığı, ekspertiz raporu ile belirlenen 38.803,50 TL sigortası tazminatı bedelinin 21.02.2013 tarihinde sigorta şirketi ödendiği, alacak tahsil edilemediğinden davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı ancak işbu takibe haksız olarak itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Birleşen (İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/182 E.) dava dosyasında, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, iş bu dava dosyasında davalıların yangın çıkan marketin bulunduğu yerin bina malikleri olduğu, bina malikleri olması sebebiyle takip ve dava konusu zarardan TBK 69 maddesi uyarınca kusursuz sorumlulukları olduğu, davaların kendi kiracıları olan …Limited Şirketi ile birlikte borçtan sorumlu olduğu belirtilerek tahsilde tekerrür oluşturmak kaydı ile icra takibi başlatıldığı ve davalıların takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 20.04.2015 tarihinde verilen karar ile iş bu dava dosyasının İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/305 Esas sayılı dosyasıyla HMK 166. maddesi uyarınca birleştirilmesine dair karar verildiği, iş bu kararın 06.07.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinden davalıların sorumlu tutulup tutulamayacağı ve hangi oranda sorumluluklarının bulunduğu noktasında toplanmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca düzenlenen yangın raporunda; söndürme sonrası yapılan inceleme ve araştırmada 4 katlı betonarme iş merkezine giriş katında bulunan … dahilinde bulunan, meşrubat dolabı ve yazar kasaların elektrik kapsamının kablo bağlantı yerlerinde meydana gelen ark sonucu oluşan şeralelerin kablo izolelerinin tutuşturulmasıyla yanma olayının meydana geldiği, meşrubat dolabına ve yanında bulunan yazar kasalara sirayet ile yangının geliştiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Düzenlenen ekspertiz raporunda; sigortalının işhanının 1. katında kiracı olarak faaliyet gösterdiği, yapılan incelemede 9.1.2013 günü saat 23:00 sularında sigortalı iş yerinin bulunduğu binanın zemin katındaki … unvanını işyerinde elektrik tesisatında oluşan yazar kasada oluşan yangın sonucu is ve dumanların aydınlatma ve asansör boşluğundan sigortalı işyerine sirayet ederek iş konusu ile ticari emtialarda kirlenmelere neden olduğu, yangının çıkış sebebinin itfaiye raporuna göre netlik kazanacağı tespit edilmiştir. Dosyada mübrez işyeri paket sigorta poliçesinin incelenmesinde; … Mahallesi … Caddesi … iş merkezi No … kat birde faaliyet gösteren dava dışı sigortalının iş yerinin 28.06.2012-2013 tarihleri arasında davacı sigorta şirketine sigortalandığı ve bu haliyle dava konusu hasarın poliçe dönemi içinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davaya konu taşınmazın 1/2 hisse ile birleşen dava dosyasındaki davalılar … ile … adına tescil edildiği, Bayrampaşa Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünce gönderilen İstanbul ili Bayrampaşa ilçesi … mahallesi … ada … parsel nolu … bağımsız bölümden ibaret kart ittifakı taşınmazın tüm bağımsız bölümlerine ait son durumlarını gösterir tapu kaydında belirtilmiştir. 1.1.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile … mahallesi … Caddesi …, …, … nolu iş yerine ait yerlerin bağımsız bölümlerin depo niteliğinde kullanılacağı birleşen dosya davalıları ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen yazılı sözleşmede belirtilmiştir. Bilirkişi heyetince (tekstil müh, kimya yüksek müh, sigorta hukukçusu, mali müşavir ve mimar) düzenlenen raporda; dava konusu yangının 9.1.2013 günü saat 23:00 Civarında sigortalı işyerinin bulunduğu binanın zemin katındaki … unvanını iş yerindeki elektrik tesisatından kaynaklandığı, asansör ve aydınlatma boşluğundan yayılarak yangının genişlediği ve sigortalı işyerinde hasara yol açtığı, yangında zarar gören emtialara ait alış faturalarına ait ticari kayıtların dava dışı sigortanın ticari defterlerinde yer aldığı, davalı işleten ile davalı mülk sahiplerinin dava konusu zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen 38.803,50 TL sigorta tazminat bedelinin aslı ve birleşen dosya davalarından sigorta tazmin bedelinin ödendiği 21.2.2013 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tazmin edilmesini uygun olduğu tespitinde bulunulmuştur. Bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda, davalı işletenin söz konusu yangın olayında işyerinde yanıcı yangın önleyici ve koruyucu tedbirleri tam olarak almadığı için oluşan hasardan %50 oranında kusurlu ve sorumlu olduğu, birleşen dava dosyasındaki davalı maliklerin bina elektrik tesisatıyla ilgili gerekli bakım ve iyileştirme işlemlerinin zamanında yapılmaması, ihmal, bakım ve denetim eksikliğinden dolayı müteselsilen %50 oranında sorumlu olduğu ve buna göre 38.803,50 TL hasar bedeli, 1.951,86 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 40.755,36 TL’nin davacı sigorta şirketine ödenmesi gerektiği ve işbu hasar bedelinin %50’si olan 20.377,68 TL’nin davalı … Şirketi tarafından yine %50’si olan 20.377,68 TL’nin davalı müşterek malikler tarafından ödenmesi gerektiği görüş ve tespiti yapılmıştır. Dairemizce 2021/1909 E. 2022/32 K. sayılı kaldırma ilamından sonra dosya Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/273 Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur. Yangın Uzmanı-elektrik Mühendisi … ve Elektrik – Elektronik Mühendisi … tarafından düzenlenen heyet raporunda; taraflar arasında yangının … isimli işyerinde çıktığı konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, asıl uyuşmazlığın, elektriksel kaynaklı olarak çıktığı itfaiye raporuyla da tespit edilen yangının, çıkmasına sebep olan elektriksel uygunsuzluklar konusunda davalıların sorumluluk durumunun belirlenmesi noktasında toplandığının kesin olarak anlaşıldığı, dava konusu yangının çıkış sebebinin anlaşılabilmesi için hemen yangından sonra henüz deliller ortada iken yapılan inceleme ve değerlendirmelerin büyük önem taşıdığını, bu sebeple, olaya ilişkin bir inceleme ve gözlem imkânı da olmadığı için, yangının çıkış sebebine ilişkin değerlendirmeler, deliller üzerinde yapılan inceleme ve gözlemlere dayanan itfaiye yangın raporu üzerinden yapıldığını, dava konusu yangının … isimli işyerinde bulunan meşrubat dolapları, yazar kasaların elektrik kablolarının aynı hat üzerinden aynı elektrik kablosu ile tesisata bağlı olması ve/veya tesisata gevşek şekilde bağlanmış olması sebebiyle üzerinden taşıma kapasitesinden fazla akım geçen elektrik kablosunun ısınması sonucunda bağlantı yerinde ark oluşması ile başlamış olabileceği tespitinin yangının çıkış sebebine ilişkin bilimsel ve doğru bir tesit olduğu, bu açıdan itfaiye yangın raporunda verilen görüşün, elektriksel yangın sebeplerinden gevşek bağlantı ve/veya tesisat kapasitenin ve tanımlanan gücün üzerinde güç tüketimi şekillerine uyduğunun kesin olarak anlaşıldığı, bina elektrik girişinden daire içerisindeki prizlere kadar olan elektrik iletiminin elektrik tesisatı olarak değerlendirilebileceği ve bağlantıların fennin ve ilmin gerektirdiği şekilde yapılması sorumluluğun daire sahibinde, priz sonrasındaki bağlantılardan ise kullanıcıların sorumlu olarak değerlendirilebileceği, elektrik tesisatında yangına karşı sigorta, kaçak akım rölesi vb. düzeneklerle koruma sağlanması gerektiği, ancak ne ölçüde koruma sağlanırsa sağlansın priz sonrasında elektrik cihazların bağlantısının yapılmasında bilim ve fennin gerektirdiği usullere uyulmaması halinde, ana tesisat üzerinde sağlanan koruma düzeneklerinin etkinliğinin sınırlı olacağı ve elektrikli cihazların usulüne uygun olmayan şekilde elektrik tesisatına bağlanmasının sorumluluk durumu açısından belirleyici olması gerektiği, dava konusu olayda da yangının çıkışına kablo bağlantılarının sebep olduğu itfaiye yangın raporuyla tespit edilen meşrubat dolapları ve yazar kasalar davalı … şirketine bağlı … tarafından elektrik tesisatına bağlandığı anlaşıldığına göre, davalı … tarafının usulüne uygun şekilde elektrik kablo bağlantıları yapılmayan kendi sorumluluğundaki elektrikli cihazlardan kaynaklanan yangından tamamen sorumlu olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu tespitlerin ışığında, asıl davada davalı … tarafının tam olarak kusurlu olarak değerlendirilmesi gerektiği, birleşen dava davalıları … ve …na ise dava konusu yangının çıkış sebebine ilişkin verilen itfaiye yangın raporu, buna ilişkin yapılan teknik değerlendirmeler sonucunda kusur yüklenmesi için elde herhangi bir kanıt olmadığı yönünde görüş ve kanaate varıldığı belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair karar verilmiş olup davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür (818 sayılı BK. m58). Bina malikinin sorumluluğu, bir bina ya da yapı inşa eserinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden “olağan sebep sorumluluğu”dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15). Kusursuz sorumlulukta, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Aksine kusursuz sorumlu olan davalının, olayla zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Uygun illiyet bağı ancak, üç halde kesilir. Bunlar mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusurudur. Somut olay değerlendirildiğinde; asıl dava dosyası yönünden davanın kısmen kabulüne, birleşen dava dosyası yönünden ise davanın reddine dair karar verilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu ile 04.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda davalıya atfedilen kusur durumu yönünden çelişki bulunmaktadır. Nitekim, 04.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu yangın olayında, bina elektrik tesisatı ile ilgili gerekli bakım ve iyileştirme işlemlerinin zamanında yapamamasından, ihmal, bakım ve denetim eksikliğinden dolayı meydana gelen hasardan dolayı davalı müşterek malikler …’nun ve …’nun müteselsilen %50 oranında sorumlu oldukları yönüne tespitte bulunulmuştur. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda ise, birleşen dosya davalıları yönünden atfedilecek bir kusur bulunmadığı belirtilmiştir. Bu yönüyle öncelikle çelişkiye mahal bırakılmayacak ve denetime elverişli şekilde düzenlenecek bilirkişi raporuyla birleşen dosya davalıların kusur durum ve oranının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, daha önce rapor düzenlemiş bilirkişiler dışında yeni bilirkişi heyeti oluşturularak rapor tanzim etmesi sağlanmalıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl dava dosyası yönünden davanın kısmen kabulüne dair karar verildiği belirtilmiş ise de; iş bu dava dosyası yönünden mahkemece belirlenen kusur oranı ve tazminat miktarının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde gerekçeli kararda tartışılması gerekmektedir. Gerekçeli kararın içeriğinde bu husus tartışılmamış ve gerekçelendirilmemiştir. Bu yönüyle davacı tarafın istinaf sebebinin yerinde olduğuna karar vermek gerekmiştir. İş bu nedenle, yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2022/273 Esas, 2023/39 Karar sayılı ve 24/01/2023 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine iadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/10/2023