Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1127 E. 2023/1139 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1127
KARAR NO: 2023/1139
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/223 Esas
KARAR NO: 2023/303
KARAR TARİHİ: 03/04/2023
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin işlettiği, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nda davalı borçlu …’a ait … plakalı araç ile 14.07.2021-26.08.2021 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, buna dayanarak başlatılan takibe davalı yanın haksız itirazı sebebi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı usulünce yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “…davalının 2015 yılından sonrası için vergi kaydının bulunmadığı, tacir-esnaf ayrımı için Bakarlar Kurulu’nun belirlediği gelir, kar ve zarar durumunun saptanması amacı ile Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabı ile davalının bu ayrımın tespitine yarar gelir durumunun bulunmadığı, davalının 2015 yılı ve sonrası için kendi nam ve hesabına gelir getirici faaliyetinin bulunmadığı anlaşılmış olup ayrıca Ticaret ve Sanayi Odası’ndan gelen yazı cevabı ile de davalının gerçek kişi işletme kaydı ile oda kaydının bulunmadığı, gelen bu yazı cevapları ile davalının tacir sıfatının bulunmadığı net bir şekilde saptanmış olup, haricindeki yazı cevaplarının( Esnaf ve Sanatkarlar Odası) beklenilmesine de bu durumda gerek kalmadığı ayrıca uyap sorgusunda dava konusu aracın kullanım cinsinin gayrı ticari olduğunun da yazılı olduğu, bu durumda gerek davalının tacir olmaması gerekse de aracın ticari olmaması sebebi ile mahkememizin görevsiz olduğu, davalının, davacının işletiminde olan yerden geçtiği, geçiş ile birlikte esas itibari ile taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulduğu, davalının da iş bu sözleşme ilişkisinde tüketici konumunda bulunduğu, aynı konuya ilişkin verilen yüksek mahkeme kararlarında da görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunun yazılı olduğu ” gerekçesiyle açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen reddine, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemelerinin olduğunun tespitine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ihlalli geçiş yapan davalıya ait aracın ticari amaçla üretildiğini, tır, kamyon, çekici, römork vb. akla gelen her türlü ticari amaçla üretilmiş araçların, Yargıtay ve istinaf mahkemelerince “ticari işletme” olarak sayıldığını, ayrıca esnaf odası cevabı beklenmeksizin hüküm kurulduğunu, esnaf faaliyeti olup olmadığı, işin hacmi itibariyle ticari muhasebeyi gerektirip gerektirmediği, ticari faaliyet boyutuna erişip erişmediği değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde kurulan hükmün bozulması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava otoyol geçiş ücretinden kaynaklı davalıya ait aracın ihlalli geçişlerine ilişkin geçiş ücreti ve ceza tutarı ile ferilerin tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine toplam 552,92 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile ek madde 1’de, 200., 201., 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması sureti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı ifade edilmiştir. İstinafa konu uyuşmazlıkta dava değeri, takip tutarı olan 552,92 TL olduğu anlaşılmıştır. HMK’nin 341/2 maddesi uyarınca dava değeri bakımından karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırı 17.830,00 TL olduğundan tarafların istinaf talep hakkı bulunmamaktadır. 6100 sayılı hukuk mahkemeleri kanunun 346 maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusuyla ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyalarıyla ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince, istinaf mahkemesince karar verilir. Bu durumda, davacı vekilinin kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinden istemi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılaması için taraflarca yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/07/2023