Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1094 E. 2023/1133 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1094
KARAR NO: 2023/1133
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/868
KARAR NO: 2023/52
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
DAVA: Konkordato Tasdiki
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 vd. maddeleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Konkordatonun tasdiki talepli işbu davada gider avansının depo edilmesinin dava şartı olarak düzenlendiği, verilen kesin süre içinde davacı tarafından konkordato gider avansının depo edilmemiş olduğu anlaşılmakla nedeniyle HMK 114/2 ve 115/2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, malvarlıklarının güncel rayiç değerlerine göre borca batık durumda olduğu tespit edilen borçlu şirketin iflasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Müvekkil şirket hakkında her ne kadar kesin mühlet verilmiş bu mühlet içinde borçlarını ödeme imkanı sunulmuş gibi gözükse de sürecin müvekkili için sağlıklı yürütülememesinden dolayı ( komiser heyeti değişmesi, sürecin yavaşlaması, müvekkilin beyanına göre bu sebeple bir kısım müşteriler müvekkil şirketle çalışmaktan vazgeçmesi v.s ) konkordato kesin mühletinin ve tüm tedbirlerin kaldırılmasına dair verilen kararın hukuka aykırılık teşkil etiğini, mahkemece, 2 haftalık kesin süre içinde konkordato gider avansının depo edilmesi aksi halde usulden reddolunacağı ve borca batıklık halinde ise iflasa karar vereceğini ihtar edildiğini, ancak müvekkil … ve …’un 02/02/2023 tarihli duruşmada, üçüncü şahıslar tarafından finansman sağlanamaması neticesinde gider avansını karşılanamadığını, işlerin ve sözleşmelerini yine finansman kaynaklı gecikmeler nedeniyle yerine getiremediğini beyan ettiğini, davacı hakkında verilmiş olan iflas kararı da hukuka aykırı olduğunu, iflas kararı vermek için doğrudan iflas sebeplerinden birinin varlığına ihtiyaç duyulduğunu, konkordato sürecenin tasdik edilememesi kanaatimizce hukuka aykırı olduğundan dolayı aynı şekilde bu sebeple iflas kararının verilmesi hukuka aykırı olduğunu, Dosyaya atanan konkordato komiseri …’nın sağlık nedeniyle komiserlik görevinin icrasına devam edemeyecek duruma gelmesi nedeniyle komiser heyetinde değişikliğe gidildiğini, dosyaya yeni komiser heyeti olarak Prof…, Yeminli Mali Müşavir … ve Mali Müşavir … atandığını, konkordato komiserinin diğer görevlerinin yanı sıra asli görevi projenin tamamlanmasına katkıda bulunmak ve borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek olduğunu, müvekkil projenin başlangıcında ön gördüğü şekilde faaliyetlerine devam ettiğini, kısım kısım borca batıklıktan çıkmaya başladığını, ilk atanan komiserler projenin takibini yaptığını, ve süreç iyi ilerlerken, yeni atanan komiserlerin de proje hakkında bilgi alması ve devam eden süreçte konuya hakim olmasına kadar geçen sürede ciddi zaman kaybı olduğunu, gecikmelerinin sonucu olarak projenin planı bozulduğunu, bunun sonucu olarak müvekkil büyük mağduriyetler yaşadığını ve nihayetinde hakkında iflas kararı verildiğini, yıllardır emek verip sermayelerini harcadıkları şirketleri takipsizlikten dolayı iflas kararı verilmesi ve şirket mallarının satışı açık arttırma usulü yapılan satışlarda piyasa rayiçlerinin çok altna satılacağından alacaklılar içinde mağduriyet doğuracağını, normal şartlar altında yurt dışına ithalat ve ihracat yapan ülke ekonomisine katkı yapan yerli ve milli şirketimizin verilen iflas kararının iptali gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74 maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nun 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunlu olup sunulan vekaletname ile borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği, davacı şirket lehine 29/12/2021 tarihli ara karar ile 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, 29/03/2022 tarihinden itibaren geçici mühletin 2 ay süreyle uzatılmasına, 26/05/2022 tarihli celsede bir yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiği, Konkordato Komiser Heyeti’nin 14/11/2022 tarihli aylık raporundaki görüş ve kanaati üzerine mahkemece duruşma günü belirlenerek Konkordato komiser heyetince sunulan 14.11.2022 tarihli aylık raporunun davacı vekiline tebliğine, İİK. 292/son maddesi uyarınca duruşmada dinlenmek üzere borçlu şirkete, borçlu şirket yetkilisine ve davacı vekiline duruşma gün ve saatini bildirir davetiye çıkarılmasına ve komiser heyetinden rapor tarihi itibariyle güncel rayiç değerlere göre davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı konusunda rapor tanzim edilmesine karar verildiği görülmüştür. İİK 292/son maddesi uyarınca duruşmada dinlenmek üzere borçlu şirket yetkilileri … ile …’a şerhli davetiyenin usule uygun olarak tebliğ edildiği ve 05/01/2023 tarihli duruşmada davacı şirket yetkilileri ile komiser heyetinin beyanlarının alındığı ve dosyada yeterli konkordato gider avansı bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekiline 3 aylık komiser ücreti 90.000.00 TL, posta ve ilan masrafları 10.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL konkordato gider avansını depo etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, konkordato gider avansının depo edilmemesi halinde konkordatonun tasdiki talebinin dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddedilebileceği ve borca batık durumda olması halinde davacı şirketin iflasına karar verilebileceğinin huzurda bulunan davacı vekili ile davacı şirket yetkililerine ihtar edilmesine rağmen süresinde konkordato gider avansının depo edilmediği anlaşılmıştır. Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. Maddesi “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).c)Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 7101 Sayılı Kanun ile değişik İİK 285/4.fıkrasında, konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecbur olduğu, bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 114 üncü ve 115 inci maddeleri kıyasen uygulanacağı, Konkordato Gider Avansı Tarifesinin 3. Maddesine göre talep eden, bu tarifede gösterilen gider avansını konkordato talebinde bulunurken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, konkordato gider avansının her türlü tebligat ve posta ücretleri bilirkişi ve konkordato komiser ücreti, ilan ücreti, iflas giderleri ile dosyanın bölge adliye mahkemesi ve yargıtaya gidiş dönüş ücretleri gibi giderleri kapsayacağı düzenlenmiştir.Madde 292-( Değişik :28/2/2018-7101/20 md):“İflasa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi halinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına re’sen karar verir. a)Borçlunun malvarlığının korunması için İflasın açılması gerekiyorsa, b)Konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılıyorsa, c)Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa, d)Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse,İflasa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) vd (c) bendlerindeki hallerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir. Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder, diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. ” hükmünü içermektedir. İİK 305. maddede belirtilen tasdik şartları gerçekleşmemesi nedeniyle konkordato talebinin reddine karar verilmesi durumunda İİK 308. maddesinde düzenlenen iflas şartının değerlendirilmesi gerekir.Konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflası başlıklı 308. maddesi ” Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288. madde uyarınca ilan edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin bulunması halinde mahkeme, borçlunun iflasına karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Doğrudan doğruya iflas sebepleri ise İİK 177 ila 179. maddelerde ( İİK m. 179 atfıyla TTK 377 m.) düzenlenmiştir. İİK 179. maddesine göre, ” Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır.” Borca batıklığın tespiti için TTK’nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK’nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Mahkemece, konkordato talep eden borçlu şirketin tüm malvarlıklarının (stoklar, demirbaşlar ve araçların) rayiç değerlerinin tespiti için, teknik bilirkişilerden alınan rapor sonrasında Konkordato komiser heyetince sunulan 26/01/2023 tarihli konkordato komiser heyeti aylık raporunda özetle; dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile borçlu şirketin 30.11.2022 tarihli defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davacı şirketin; 2 haftalık kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı, Heyetimize sunulan mali verilere göre son Temmuz ayından sonra satış olmadığı, 2022 yılında 163.512.930,00 TL’lik satış hedefi bulunmasına karşın 25.871.091,62 TL’lik satış yapıldığı, gerçekleşme oranının % 16 olduğu, 21.451.652,74 TL tutarındaki alacakların tahsil edilemediği ve hukuki takibe geçilmediği, müşteriler hesabından ortaklar cari hesabına yapılan 1.675.000,00 TL tutarındaki virman kaydıyla ilgili heyetimize bilgi/belge sunulmadığı, kaydı oluşturma nedeninin heyetimizce anlaşılamadığı, 10.154.387,56 TL tutarındaki şüpheli alacaklarla ilgili heyetimize bilgi verilmediği, Temmuz ayından sonra herhangi bir ödeme yapılmadığı, 2022 yılında yapılması gereken 3.000.000 TL’lik sermaye artışının yapılmadığı, şirketin 30.11.2022 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen esaslar dikkate alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre hesap yapıldığında özvarlığının (-) 8.435.648,77 TL olduğu, dolayısıyla davacı şirketin 30.11.2022 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre hesaplanan bilançosunda borca batık durumda olduğu, heyetimize sunulan mali verilere göre vergi ve SGK borçlarıyla diğer zorunlu giderlerinin ödenmediği, konkordato komiser heyetimizin görev süresi dikkate alındığında son 3 aylık komiser ücretlerinin de ödenmediği yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir. Mahkeme gerekçesinde ifade edildiği üzere konkordatonun tasdiki talepli işbu davada gider avansının depo edilmesinin dava şartı olarak düzenlendiği, verilen kesin süre içinde davacı tarafından konkordato gider avansının depo edilmemiş olduğu anlaşılmakla HMK 114/2 ve 115/2 maddesi gereği konkordato tasdiki talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde ve borçlu şirketin güncel rayiç değerlere ve TTK 376/3. maddesinde belirtilen esaslar dikkate alınmak suretiyle düzenlenen güncel bilançoya göre (-) 8.435.648,77 TL borca batık durumda olduğu tespit edilmekle borçlu şirketin iflasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, ö2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi 12/07/2023