Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1052
KARAR NO: 2023/995
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/694 Esas
KARAR NO: 2022/932
DAVA: Alacak (İflastan Sonra Doğan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 16/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava hukuku niteliği itibari ile; davacı ile müflis şirket arasında yapılan sözleşme kapsamında iflas tarihinden sonra müflis şirket çalışanına ödenen tazminatı müflis şirket iflas masasında tazminine ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece, Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; (iflas tasfiyesinden sonra bakiye kalırsa) 4.505,56 TL’nin 04.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı müflis şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş olup, işbu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile, ek madde 1’de, 200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması süreti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı ifade edilmiştir. İstinafa konu ilk derece mahkemesi kararının, davacı tarafından istinaf edilen kısmı, dava değeri olan 4.505,56 TL olduğu, HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca dava değeri bakımından karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırı 8.000,00 TL olduğundan davacının istinaf talep hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 6100 sayılı hukuk mahkemeleri kanunun 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusuyla ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyalarıyla ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince, istinaf mahkemesince karar verilir.Bu durumda, davacı vekili tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinden istemi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılaması için taraflarca yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/06/2023