Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/1050 E. 2023/841 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1050
KARAR NO: 2023/841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/10/2019
ESAS NO: 2018/430
KARAR NO: 2019/925
DAVA: Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/05/2018
KARAR TARİHİ: 31/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete … sayılı poliçe (ek) ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalı … A.Ş ye ait inşaatta 31.12.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık(kablo) hasarı nedeni(27.02.2018 tarih … nolu muhaberat no ile müvekkil sigorta şirketinin davalı yana gönderdiği evrakta hasarın meydana gelmesinde güvenlik hizmet sözleşmesi gereği sorumluluğunun olmasından kaynaklı olması nedeni ile gönderilen evrak) ile müvekkil sigorta şirketi dava dışı sigortalısına 21.03.2018 tarihinde 20.015,29 tl tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil sigorta şirketi dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeni ile sigortalısının haklarına halef olduğunu,dava dışı sigortalı … A.Ş ye ait inşaatta 31.12.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık (kablo) hasarı nedeni ile başakşehir ilçe emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı ile davalı yan arasında yapılmış bulunan sözleşme mevcut olduğunu, iş bu sözleşmeye istinaden dava dışı sigortalıya ait iş yerinde güvenlik davalı yan tarafından sağlanmakta olduğunu, dava dışı sigortalıya ait inşaatta meydana gelen hırsızlık (kablo) nedeni ile müvekkil sigortaya yapılan başvuru neticesinde … nolu hasar dosyası kaydı açıldığını belirterek müvekkil sigorta şirketi dava dışı sigortalısına poliçeden kaynaklı tazminat bedelini ödediğinden dolayı TTK’ya göre sigortalısına halef olduğunu, 31.12.2017 tarihinde meydana gelen işyerinde meydana gelen hırsızlıktan (ek-ekpertiz raporu) dolayı ekspertiz raporu ile tespit edilen kusurun %100 sabit olması nedeniyle ve bu güne kadar da tarafınızca da müvekkil sigorta şirketine her hangi bir ödeme de yapılmadığından dolayı 20.015,00 TL rücu tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı şirket ile müvekkil şirket arasında iddia edildiği gibi herhangi bir güvenlik hizmeti sözleşmesi mevcut olmadığını, taraflar arasında danışmanlık ve gözetim hizmeti sözleşmesi bulunduğunu, ilgili sözleşmeye göre müvekkil şirketin üstlendiği hizmet danışmanlık ve gözetim hizmetidir. Müvekkil şirketin yükümlülükleri ve hizmetin kapsamı 05.08.2014 tarihli sözleşmede belirlenmiştir. Müvekkil şirket ilgili sözleşmenin 3-4-5. Maddelerinde belirtilen ve kendisinden beklenen çalışmayı tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirdiğini, müvekkil şirketin sözleşme ilişkisine karşı herhangi bir aykırı davranışı olmamakla birlikte herhangi bir ihmali de bulunmadığını, 22.01.2018 tarihli … numaralı Eksperlik raporu ve taraflar arasında yapılan yazışmalar incelendiğinde şantiye sahasının belirli bir bölümünde güvenlik zafiyetine yol açacak fiziki eksikliklerin bulunduğu açıkça görülecektir. Bu durum gerek şifahen gerekse yazılı olarak hırsızlık olayı yaşanmadan önce dava dışı sigortalı şirkete bildirilildiğini, şantiye sahasının güvenliği konusunda fiziki eksikliklerin giderilmesi tamamen dava dışı sigortalı şirkete ait olduğunu, müvekkil şirketin, üzerine düşen sorumluluğu gerek gözetim görevini yerine getirerek gerekse risk analiz raporları ile muhtemel tehlikeleri dava dışı sigortalı şirkete bildirerek tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini belirterek davanın esas yönünden ve husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Dava; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık kapsamında yapılan inceleme ve yargılama aşamasında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalının şantiye alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde tüm kusurun davalı şirketine ait olduğu ileri sürülmüş ise de; dosya arasında mevcut bilgi ve belgeler, tahkikat dosyası, bilirkişilerin tespitleri ve tüm dosya kapsamından; sigortalı şantiye alanının çok geniş bir alana yayıldığı, alanın giriş çıkış kontrollerinin yapıldığı noktada yalnızca bir güvenlik mobosunun bulunduğu, yer itibarı ile inşaat alanının güvenliğinin tam olarak sağlanamayacağı, binanın çevresinin çitlerle çevrili olduğu, ancak çitlerin yetersiz olup içeriye girebilme olanağının bulunduğu, yeterli güvenlik kamerasının olmadığı tespit edilmiş olup belirlenen bu olgular tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı alanın, sözleşme kapsamında güvenliğinin tam olarak sözleşme şartlarında (danışmanlık ve gözetim hizmeti ile sınırlı tutulan sözleşme gereğince) sağlanmasının mümkün olamayacağı, bu durumu sözleşmeyi imzalayan tacir olan tarafların bilmesinin gerekeceği, şantiye alanın çevresindeki risklerle ilgili yeterli bilgilendirme ve aydınlatmanın davalı tarafça sağlanmadığı, ilave personel yahut ilave önlemler konusunda sigortalı şirkete herhangi bir talebin iletilmediği hususları da gözönüne alındığında, hırsızlık olayının meydana gelmesinde her iki tarafında kusurlu oldukları, davalıya atfedilebilecek kusurun %30, dava dışı sigortalıya atfedilebilecek kusurun ise %70 olduğu kanaatine varılmış olup davacının sigortalısına ödediği 20.015-TL’den kusur oranlaması yapıldıktan sonra hesaplanan 6.004,50-TL tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca Yargıtay’ın istikrar kazanan içtihatlarında belirtildiği üzere (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/469 esas, 2019/3505 karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17840 esas, 2019/7750 karar sayılı kararı) rücuen alacak talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden rücuen tazminat/alacak davalarında ödeme tarihinden itibaren (21/03/2018) faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ”Yerel mahkemeye sunmuş olduğumuz deliller ve taraflar arasında yapılan yazışmalar incelendiğinde müvekkil şirketin birçok kez sıkıntılı alanlar için personel istihdam edilmesi hususunda uyarılar yaptığı açıkça görülecektir. Ayrıca fiziki ve çevresel eksiklikler neticesinde ne gibi sorunlar doğabileceği ve ne gibi önlemler alınabileceği hususunda birçok kez uyarılarda bulunulmuştur. Ancak dava dışı sigortalı şirket tarafından bu hususlar dikkate alınmamıştır. Çok geniş bir alana yayılmış olan şantiye için alınan güvenlik önlemleri yok denecek kadar azdır. Dava dışı sigortalı şirketin gözetiminde bulunan kamera sistemi dahi çalışmamaktadır. Nitekim dava dışı sigortalı şirketle aralarında imzalanan danışmanlık ve gözetim hizmeti sözleşmesinde üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmiş olup, yaşanan hırsızlık olayında herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Yapılan tüm uyarılara rağmen dava dışı sigortalı şirket tarafından hiçbir önlem alınmaması sonucunda yaşanan hadise meydana gelmiştir. Dolayısıyla yerel mahkeme tarafından müvekkil şirket aleyhine %30 kusur tespiti yerinde olmayıp, bozmayı gerektirir.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği zarar bedelinin, zarardan sorumlu olduğunu iddia ettiği güvenlik şirketi olan davalıdan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi ile sigorta ettiren dava dışı … İnşaat, … Mühendislik, … İnş. Adi Ortaklığı arasında, dava dışı sigortalı … A.Ş ye ait İstanbul Başakşehir … 2. Etap arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı projesi için 22/06/2017-31/12/2018 tarihlerini kapsayan İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Sigorta konusu şantiye tesislerinin bedeli 1.400.000,00TL, İnşaat işlerinin bedeli 221.260.246,67TL olarak belirlenmiştir. Poliçenin 2. sayfasında muafiyetler başlığı altında; ”poliçe, işveren (idare) … A.şnin yazılı onayı ve bilgisi olmadan değiştirilemez ve iptal edilemez. Rizikonun gerçekleşmesi halinde sigorta şirketinin hakları saklı kalmak kaydıyla tazminat tutarı … A.şnin yazılı onayı ile sigorta ettirene ödenir”. Poliçenin 11. Sayfasında özel şartlar başlığı altındaki 9. Maddesinde; ”hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün; Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek, -Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek – Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak, -öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde meydana gelecek hasarlar teminat altına alınmıştır- Açıkta bulunan muhteviyat için 24 saat bekçi bulundurulması ve etrafının kifayet edecek halde kapatılmış/çevrelenmiş olması önşarttır” hükümleri yer almaktadır. Dava konusu hırsızlık olayı 31/12/2017 tarihinde meydana gelmiş ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 21/03/2018 tarihinde toplam 20.015,29 TL ödeme yapılmıştır.Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dava görevli mahkemede açılmış olup, davacı tarafından sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi sunulmuştur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu hırsızlık olayından kaynaklanan zarardan, sigortalı şirket ile danışmanlık ve gözetim sözleşmesi akdeden davalı şirketin sorumlu olup olmadığı, zararın meydana gelmesinde tarafların kusur durumu ve zarar miktarı noktalarında toplanmaktadır.Dava dışı sigortalı … A.Ş’nin hasar bedelinin sigorta ettiren adi ortaklığa ödenmesine muvafakat ettiğinde dair 13/02/2018 tarihli yazı, delil olarak sunulmuştur.Dava dışı sigorta ettiren adi ortaklık ile davalı arasında imzalanan Danışmanlık ve Gözetim Hizmeti Sözleşmesinin ilgili maddeleri şu şekildedir; 2- Sözleşmenin konusu: Yüklenici’nin, Başakşehir/İstanbul. adresinde bulunan … 2.etap arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi satış ofisi ve şantiye alanı danışmanlık ve gözetim hizmetlerinin danışman Personelleri ile danışmanlık çevre gözetme hizmeti vermesi işidir. Ayrıca işveren’in sabotaja, hırsızlığa, soyguna yağmaya,yıkıma, yangına, çalışanlarının işten karşı korunması, işveren dahilindeki can, mal, alcı, edevat, ekipmanın güvenliği ve korunması, işveren giriş ve çıkışlarında araç, insan, maİzeme ve her türlü faaliyetin kontrolü, ile ilgili tüm kayıtların tutulması ve muhafazası, işveren dahilinde meydana gelecek her türlü haksız fiilin önlenmesi, işveren ‘in güvenliği ve huzuru için gerekli olan her türlü önlemin alınması, güvenlik ile itgili her türlü faaliyet ve güvenliği tehdit eden veya zedeleyen her türlü vak’a ve olgunun, suç teşkil eden adli olayların, İŞVEREN *’e, adli ve idari birimlere, kolluk kuvvetlerinc bildirilmesidir. 3- Tarafların yükümlülükleri: 3.1 Yüklenicinin yükümlülükleri a. Yüklenici, danışmanlık ve çevre Gözetim hizmetinde; Tamamı nitelikli Personellerini eksiksiz şekilde hazır bulunduracaktır. b. YÜKLENİCİ, İŞVEREN’i her türlü kötü niyetli eylemden korumak amacıyla, caydırıcı unsur oluşturmak üzere vücut ve akıl sağlığı yerinde, vücut sakatlığı ve özrü olmayan, yasaca atfedilmiş olsa bile zimmet , ihtilas , irtikap, rüşvet, hırsızlık her türlü kaçakçılık , dolandırıcılık ,ırza geçme ve hileli iflas gibi yüz kızarlıcı suçlardan sabıkası bulunmayan personeli çalıştıracaktır. e. Danışmanlık ve Gözelim Personeli Mali Mesuliyet sigortası kapsamında sigortalı hizmet verecek olup, bu konu ile ilgili bütün yükümlülükler YÜKLENİCİ ‘ye ait olacaktır. 7-Özel hususlar: j-Maddi değeri yüksek her türlü malzemenin korunması için (depolanamayacak durumda ise) danışmanlık firmasının göstereceği noktaya bırakılmak zorundadır. Bu mümkün değil ise malzemenin bırakıldığı yer hakkında mutlaka bilgi verilmeli ve tutanakla teslim edilmelidir, aksi durumda sorumluluk malzemenin ait olduğu firmaya ait olacaktır. m-Şantiye sahasının dış emniyet tedbirlerinin alınması işverene ait olup, fiziki tedbirlerin eksikliğinden oluşabilecek kaçak işçi girişi, hırsızlik teşebbüsü gibi olaylardan danışmanlık firmasının zaaf olabilecek bölgeleri yazılı olarak iş verenc bildirccektir bununla ilgili işveren her hangi bir tedbir almaz ise sorumluluk işverene aittir.n- İnce işler salhasında bina içlerine yada benzer yerlere döşenen kablo yada benzeri malzemenin korunması için güvenlik firmasınca yapılacak korunma amaçlı her türlü teklif yazılı olarak iletildiği takdirde bu tekliflerin değerlendirilmemesi sonucu ilgili mahallerde oluşacak zarar ve ziyandan güvenlik firmasının görevli personeli yok isc sorumluluk imalatı yapan firmaya aittir. 9-İşin yapılması: (danışmanlık ve çevre gözetim hizmeti) a-İŞVEREN’in dahilinde kontrol ve çevre korumasının sağlanması, rahat ve güvenli bir ortam oluşturarak huzurun yaşatılmasıdır. Doğabilecek olumsuzluklar ve kölü niyetli eylemler bertaraf edilecek, konu ve olaylar bir rapor halinde İŞVERENe bildirilecektir. b-Görev alanına karşı dışarıdan gelebilecek hırsızlık, sabotaj, soygun, yangın, yıkma, zorla işten alıkoyma vb. her türlü tehdit, tehlike ve tecavüze karşı korunmak amacıyla işveren tarafından düzenlenecek plan ve program kabul edildiği taktirde bu plan ve programda ön görülen önlemlere rağmen söz konusu tehdit, tehlike tecavüzler bertaraf edilmiyorsa İŞVEREN ‘e durum bildirilecek ve en seri haberleşme vasıtası ile kolluk kuvvetlerine suç duyurusu yapılacaktır. d- Genel Kolluk Kuvvetleri gelinceye kadar mümkünse şüpheliler tutulur, kaçması engellenir ve her türlü delil, delile zarar verilmeyecek şekilde muhafaza edilir. e-YÜKLENİCİ bu projede görev yapan güvenlik personeline ayda 2 (iki) defadan az olmamak şartı ile eğitim verecek, en az haftada 1 (bir) defa gece ve 1 (bir) defa gündüz olmak üzere Projeyi denetleyecek, verilen eğitim ve yapılan denetimlerle ilgili tutulan kayıtları İŞVEREN ‘e ve idare amirliğine verecektir, f- YÜKLENİCİ, İŞVEREN’ e 1 adet Tur kontrol cihazı kuracak olup, sistemde hizmet müddetince meydana gelebilecek arıza, kayıp, hasar vb. bedelleri YÜKLENİCİ kendisi karşılayacaktır. g-YÜKLENİCİ, İŞVEREN ‘in belirleyeceği periyotta İŞVEREN içinde devriye hizmetleri yürütecek (devriye personeli istihdam edilmiş isc) yapılan çalışmaları günlük İŞVEREN ‘e haftalık her Pazartesi günü idare amirliğine raporlayacaktır.” Ekspertiz raporunda;”Öncelikle şantiye çevre gezisi yapılmış, yol tarafına bakan kısımların tel çit ile, konut kısmına bakan kısımların yüksek betonarme duvar ile çevrili olduğu görülmüştür. Şantiye içerisinde iki adet bekçi mobosu mevcut olup olay zamanında 1 adet olduğu beyan edilmiştir. Mobo kabinlerde … güvenlik firmasının elemanı olduğu ve defter kayıtlarının mevcut olduğu görülmüştür. Sn. … sahaya geçici olarak kullanılan kapı olan kısımdaki ip halatların kesilerek girildiğini beyan etmiştir. Yerinde yapılan incelemede telçitlerin tamamen kaynakla kapatılarak körlendiği görülmüştür. … Elektrik şantiye depo kapısı incelendiğinde sac trapez levhalar ve profil demirden imal olduğu kapı üzerinde deformasyon olduğu, asma kilit kısmının darbe ile kırıldığı ve yeni kilit yeri yapıldığı anlaşılmıştır.Depo içerisi incelendiğinde imalat ile ilgili kuvvetli akım ve zayıf akım kablo makaraları, panolar, armatürler ve el aletleri olduğu görülmüştür. Sonrasında saha çalışması yapılmış; talep listesindeki kablo kesit ve çapları (Ek-2) Hakediş (Ek-7) ve Keşif listesinden (Ek-8) kontrol edilmiş sonrasında sahada yapılan imalatlar ve çalındığı beyan edilen kablolamaların yapılacağı alanlar gezilmiş ilgili kabloların bu bölümlere ait olabileceği kanaati oluşmuştur. Ekspertiz sonrası Ofis çalışması yapılmış; İlgili kablo fatura ve sevk irsaliyelerinden (Ek-3) metraj ve uzunlukları talep listesi (Ek-2) ile karşılaştırılmıştır. Sonrasında keşif özetinden (Ek-8) kontrol edilmiş ve değerlendirilmiştir. Kablo toplam metrajı üzerinden saha incelemesi ve mesleki tecrübemiz ışığında %10 tenzilat yapılmış, tazminat miktarı kısmında detaylandırılmıştır.
Yukarıdaki ilgili detaylar dikkate alındığında toplam malzeme tutarı olan 32.735,60 TL’nin hasar miktarında dikkate alınabileceği kanaati oluşmuş saha ekspertizi esnasında tarafımızda oluşan kanaat sonucu %10 tenzil tazminat miktarı kısmında değerlendirilmiştir. Çalındığı beyan edilen malzemelerin sovtaj değeri olmadığı düşünülmektedir 29.12.2017 tarihi TCMB USD satış kuru 3.7787TL/USD’dir. Kamera görüntülerinde depo önüne araç bir kez geldiği için tek muafiyet tenzil edilmiştir. Ekspertiz esnasında yapılan imalat, yapılması planlanan imalat ve talep metrajları karşılaştırılmış, saha ve mesleki deneyimlerimiz dahilinde talep miktarından (metraj ve uzunluk) %10 tenzil edilmiş, sigortalı ve yetkili acentesine izahı yapılmıştır. Teminat kapsamındaki tazminat tutarı 20.015,29 TLdir. Resmi tutanaklar (Ek-4), ekspertiz incelemesi, Kamera Kayıtları (Ek-11) kontrol edildiğinde şantiyeye telçit iplerinin kesilerek girilmiş olabileceği, Depo kapısının darbe ile açılmış olabileceği kanaati oluşmuştur. Sigortalının all risk poliçesinde teminatı olduğu görülmüştür. Depo incelenmesinde Kloz 107 poliçe özel şartlarını sağladığı anlaşılmıştır. Rücu İmkanı rapor içeriğinde izah edilmiştir.” şeklinde tespit ve değerlendirme yapılmıştır. Güvenlik uzmanı, sigorta uzmanı ve makina mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda;” Dava Dışı … A.Ş- … İnşaat- … İnşaat Adi Ortaklığı; Şantiye’nin varlıklarının korunması ve çalışanlarının can ve mal güvenliklerinin sağlanması amacıyla, 5188 sayılı kanuna uygun olarak kurulmuş ve yasal izinlerini almış bir özel güvenlik şirketinden hizmet satın almadığı, şantiyenin çevre fiziki yapısı ile ilgili alınması gereken tedbirler (tel çitlerin yetersiz oluşu, kontrolsüz araç ve yaya girişi, yetersiz kamera sayısı ve kameraların özellikle canlı takip edilmesi vs.) ile ilgili Risk teşkil eden ve alınması gereken tedbirleri almadığı, şantiyenin güvenliğini yeterli sayıda personel ile sağlamadığı, şantiye alanında risk teşkil eden faktörleri ve alınmış olan tedbirler ile ilgili denetim yapmadığı, Mallarının korunmasında basiretli bir tüccar gibi davranmadığı yönü ile şantiye alanında meydan gelen hırsızlık olayında taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere %70 ORANINDA KUSURLU olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı … Rek. ve Örg. San. Tic. Ltd. Sti. sözleşmeye dayalı olarak işverene ait şantiye alanının korunması amacıyla Danışma ve Gözetim görevini eksik personel ile yapmayı taahhüt ettiği, işveren ile özel güvenlik hizmeti içeriği faşıyan sözleşme yaptığı, şantiye alanı ile ilgili eksik personel ile yapılan görevin risk teşkil cttiği yönü ile hırsızlık olayı öncesinde Personel sayısının artırılması ile ilgili talebinin olmadığı, şantiyenin çevre fiziki yapısı ile ilgili atınması gereken tedbirler ile ilgili Risk Analizi Raporu düzenleyerek İşverene sunmadığı, bünyesinde Özel Güvenlik firması olmasına rağmen güvenlik hizmeti vermeyerek Danışmanlık ve Gözetim hizmeti verdiği, yapılan sözleşmedeki görevi ile ilgili olarak personellerinin kusuruyla dava dışi işveren’in bir. kısım mallarının çalınmasına sebebiyet verdiğinden dolayı taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere % 30 ORANINDA KUSURLU OLDUĞU kanaatine varılmıştır. Davacı sigorta şirketinin Hırsızlık sigortası Poliçesi Genel Şartları kapsamında verilen teminat uyarınca sigortalısına ödediği toplam 20.015,00 TI tazminatın kusur oranına isabet eden 6.004,50 TL raporda yer alan ayrıntılı değerlendirmeler uyarınca 27.02.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birliktte DAVALIDAN TALEP EDEBİLECEĞİ ”mütalaa olunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş olup davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dosyada yer alan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; hırsızlık olayının meydana geldiği 31/12/2017 tarihinde davacı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen poliçenin yürürlükte olduğu, davalının sözleşmeye dayalı olarak işverene ait şantiye alanının korunması yönünde gerekli özeni göstermediği, şantiye alanının gözetim ve korunmasını üstlendiği ancak gözetim gereği şantiyenin risk teşkil eden yönlerini tespit ederek işverene bildirerek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamadığı, yapılan sözleşmedeki görevi ile ilgili olarak personelinin kusuruyla dava dışı işverenin bir kısım mallarının çalınmasına sebebiyet verdiğinin ve %30 oranında kusurlu olduğunun bilirkişi heyet raporu ile tespit edildiği, davacı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen poliçede hırsızlıktan kaynaklanan zararın teminat kapsamına alındığı mahkemece davalının kusur oranına tekabül eden hasar bedelinin tazminine karar verildiği nazara alındığında, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 102,54 TL’nin mahsubu ile bakiye 77,36 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.31/05/2023