Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2023/10 E. 2023/196 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/10
KARAR NO: 2023/196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/143
KARAR NO: 2018/1039
DAVA TARİHİ: 06/02/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2018
DAVA: Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 08/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … nolu Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti’ne ait işyerini 11/08/2015-11/08/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortaladığını, 10/07/2016 tarihinde davacının sigortalısının kiracı olarak faaliyet gösterdiği binanın komşu parselinde bulunan … isimli eğlence mekanında meydana gelen yangın ve patlama sonucu sigortalının faaliyet gösterdiği binaya yangının sirayet ettiğini, sigortalı işyeri ve içindeki ürünlerin hasara uğradığını, … isimli eğlence mekanını davalı … Yat. San ve Tic. A.Ş’ye ait olduğunu ve bu işyerinin de davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, davacının sigortalısına ait işyerinde eksper incelemesi yapıldığını ve eksper raporuna göre toplam 729.355,00 TL hasar tespit edildiğini, bu hasarın tamamının davacı tarafından dava dışı sigortalı şirkete ödendiğini; anılan ödeme ile davacı şirketin TTK.m.1472 uyarınca sigortalısının dava ve telef haklarına halef olduğunu, ödenen tazminat bedelinin tahsili için davalı sigorta şirketi ile yapılan yazışmalardan olumlu neticede alınamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 729.355,00 TL rücuen tazminat alacağının (300.000,00 TL için ödeme tarihi olan 25/08/2016 tarihinde, 350.000,00 TL için ödeme tarihi olan 04/11/2016 tarihinde ve 79.355,00 TL için ödeme tarihi olan 07/11/2016 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi açısından teminat limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yangının meydana geldiği işletmenin kiracısı olan davalı … A.Ş’nin işletmecisi olduğu iş yerinin, davalı şirket tarafından … sayılı Yangın Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, diğer davalının sigortalı iş yerinde 30/07/2016 tarihinde yangın hadisesinin meydana geldiğini, bu durumun davalı şirkete 31/07/2016 tarihinde ihbar edilmesi üzerine 217234 nolu hasar dosyasının açıldığını, yangın hasarı sebebiyle davalı şirket nezdinde poliçe genel ve özel şartları uyarınca yapılması zorunlu araştırmalar, ekspertiz incelemesi ve hasar tasfiye işlemleri sürecinde “sigortalı iş yerinin sigortalılarca kasten yakıldığı” yönünde yapılan ihbar üzerine davalı şirketçe İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/161379 soruşturma numaralı dosyası üzerinden şikayette bulunulduğunu ve yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/37 Esasında kayıtlı davanın açıldığını, yapılan yargılama sonucunda sanıklar hakkında beraat kararı verildiğini ancak kararla ilgili istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, bu husustaki sürecin tamamlanmasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek üzere davalı sigorta şirketinin mezkul poliçede yer alan 100.000,00 TL limitle sınırlı mali mesuliyet teminatı kapsamında ve “her bir yangın, yıldırım veya infilak hasarında 10.000,00 TL’den az olmamak üzere ödenecek hasarın %10 oranında muafiyet uygulanacağı” poliçe özel şartı uyarınca ayrıca zarara uğrayan 3.kişi sayısına göre ve sigortalı diğer davalı şirketin sorumluluğunun doğması halinde davalı şirketçe tanzim edilmiş sigorta poliçesi şartları ve limitler doğrultusunda sorumluluğunun dikkate alınması gerektiğini, davalı şirketin temerrütü söz konusu bulunmadığından faiz talebinin reddi ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Dava; sigortalısına hasar ödemesi yapan davacının rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bilirkişiler …, … ve … tarafından müştereken düzenlenen 09/03/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; ilgili mahalde bahse konu yerde inceleme yapan … Sigorta Ekspertiz firmasının meydana gelen hasar için yangın tarihi olan 10/07/2016 tarihi itibariyle kümülâtif hasar bedeli olarak (elektronik medikal malzemenin bakım onarım giderlerinin KDV’si hariç olarak) belirlendiği; (650.339,39 + 67.250,00=) 717.589,39 TL’lik tutarın serbest piyasa koşullarında kadr-i maruf değer taşıdığını; medikal malzemelerin piyasa fiyatına uygun olduğunu ve davacının derdest davaya konu ettiği rücuen tazminat alacağını halefiyet ilkesinden istifade ederek davalılardan işbu davaya konu ettiği miktar üzerinden, davalı sigorta şirketi açısından teminat limiti ile sınırlı olacak şekilde 739.355,00 TL olarak talep edebileceği; talebin haklılığına hükmedilmesi ve davanın kabul edilmesi halinde ise davacının bu alacağına (300.000,00 TL yönünden 25/08/2016 tarihinden 350.000,00 TL için 04/11/2016 ve 79.355,00 TL için de 07/11/2016 tarihinden itibaren, taraflar tacir olduğundan) miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere 3095 SK.Md.2/2’ye göre avans faiz işletebileceği” yönünde görüş bildirildiği; görülmüştür. Davalı işyerinde meydana gelen yangının kasten çıkarıldığı iddiasıyla açılan davaya ilişkin İstanbul Anadolu 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/37 esas sayılı dosyası sureti dosyamız arasına alınmış, beraat hükmünün kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkememizce davacı ve davalı sigorta şirketlerinden ilgili poliçe ve hasar dosyası celp edilerek incelenmiştir.Davalı sigorta şirketine düzenlenen yangın ticari paket sigorta poliçesinin tetkikinde yangın mali sorumluluk teminatının 100.000,00 TL tutarlı olarak öngörüldüğü görülmüştür. Poliçenin son sayfasında ise “herbir yangın, yıldırım veya infilak hasarında 10.000,00 TL’den az olmamak üzere ödenecek hasarın %10’u oranında muafiyet uygulanacaktır” şeklinde bir muafiyet kaydı olduğu görülmüştür. Bu muafiyet kaydı itibariyle davalı sigortanın sorumluluk tutarı 100.000,00 TL’nin %10’u muafiyeti ile 90.000,000 TL kadar olacaktır. Belirlenen bu sorumluluk tutarı gözetilerek; davalı sigorta vekilince 03/09/2018 tarihli dilekçe ekinde Mahkememize sunulan ve davamıza konu yangın sebebiyle davalı sigortaya yöneltilen 14 başvuru ve tazminat talep edilen toplam tutar üzerinden yapılan garame hesabı ve bu oranın davaya konu rücu talebine oranlanmasıyla Mahkememizce davalı sigortaya yöneltilebilecek tazminat tutarı (90.000,00/1.856.385,90=0,0484812 xhasar tutarı=) 35.360,07 TL olarak hesaplanmış; ne var ki mahkememizce alınan 09/03/2018 tarihli raporda davalı sigortadan rücuen tazmini talep edilebilecek tutar 29.047,02 TL olarak belirlenmiş, davacı vekilince de 22/03/2018 tarihli dilekçesi ile mübrez bilirkişi raporundaki tespitler esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş, bilirkişi heyetince belirlenen tutar benimsenmiş olmakla davalı sigorta şirketinin 29.047,02 TL’sinden sorumlu olması gerektiği kanaatiyle hüküm kurulmuştur. Mahkememizce alınan heyet raporunda, davacı sigorta tarafından dava dışı sigortalısına yapılan ödemenin değerlendirilmesine, kadri maruf bulunduğuna ilişkin tespitine iştirak olunmuş bu yönüyle rapor hükme esas alınmış, garame hesabı ve muafiyete ilişkin tespitine iştirak olunmamış, garame hesabında yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere hesap mahkememizce, davalı sigorta tarafından bildirilen tutar üzerinden yapılmış, davacı vekilinin, rapora yönelik talep ve beyan dilekçesi dikkate alınmıştır.” gerekçesiyle,”1-Davanın kabulü ile, Davalı … Sigorta A.Ş 29.047,02 TL’sinden sorumlu olmak üzere; 300.000,00 TL’nin 25/08/2016 tarihinden, 350.000,00 TL’nin 04/11/2016 tarihinden ve 79.355,00 TL’nin 07/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…” karar verilmiş, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden davalının sorumluluk miktarı dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin poliçe ile sorumluluk tutarının azami 90.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirkete sözkonusu yangın hasarı nedeni ile başvuruda bulunan yada dava açan üçüncü şahısların hasar taleplerinin kesinleşmesi, yargıya başvuranlar bakımından yargı kararı ile zarar miktarlarının belirlenmesi halinde sigorta teminatının 3. şahıs zararlarına karşılık garamaten paylaştırılması gerektiğini, bu bağlamda müvekkil şirkete başvuran (dava-dava dışı talep) şirket/kişilerin talep ve yargılama sonuçlarının beklenmesi gerektiğini, 19/12/2018 tarihi itibariyle halihazırda müvekkili şirkete başvuruda bulunan davacı dahil 14 kişi/şirket bulunduğunu ve toplam talep edilen rücu turarının 90.000,00 TL’lik teminata karşın 2.186.726,30 TL olduğunu, müvekkili yönünden temerrüt oluşmadığını, kararda hüküm altına alınan alacak tutarları bağlamında birden fazla faiz başlangıç tarihi yer almakta olup, müvekkili şirket açısından faiz başlangıç tarihinin kararda duraksamaya yer vermeyecek ve icra edilebilecek şekilde belirlenmediğini, müvekkil şirketin tazminat limiti 90.000,00 TL olduğu için vekalet ücreti ve yargılama giderinin de tazminat limitlerini aşmamak kaydı ile teminat tutarının toplam tazminat tutarına oranı dahilinde belirlenmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasına, diğer davaların bekletici mesele yapılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporunda, davalı sigorta şirketinden talep edilen tazminat miktarının 2.510.945,64 TL olarak belirtildiğini ve bu rakama göre proporsiyon oranı tespit edilerek garame hesabı yapılıp davalı sigorta şirketinin tazminat miktarının tespit edildiğini ancak davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, talep edilen tazminat miktarının bilirkişi raporunda belirlenen 2.510.945,64 TL olmadığını, aksine daha düşük bir meblağ olan 2.186.726,30 TL olduğunu açıkça ikrar ettiğinden yeniden proporsiyon oranı belirlenerek garame hesabı yapılması durumunda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun daha yüksek olacağını beyan ederek, yeniden proporsiyon hesabı yapılmak suretiyle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarın tespit edilerek kararın düzeltilmesini talep etmiş, Dairemizin geri çevirme kararına istinaden istinaf başvurma ve karar harcını yatırmıştır. Yine Dairemizin geri çevirme kararına istinaden davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş olmasına rağmen herhangi bir beyan sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, sorumlu olduğunu iddia ettiği davalılardan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti. arasında 11/08/2015-2016 tarihlerini kapsayan, Kobi Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiği, poliçede yer alan teminatların emtia 20.000,00 TL, makine teçhizat 500.000,00 TL, demirbaş 75.100,00 TL, dekorasyon 588.000,00 TL, iş durması 10.000,00 TL, alternatif işyeri masrafları 100.000,00 TL olduğu, dava konusu yangının 30/07/2016 tarihinde meydana geldiği, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 25/08/2016 tarihinde 300.000,00 TL, 04/11/2016 tarihinde 350.000,00 TL, 07/11/2016 tarihinde 79.355,00 TL olmak üzere toplam 729.355,00 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamında yer alan poliçe ve ödeme kayıtlarının tetkiki ile tespit edilmiştir. Dava, rücu talebine dayanmakta olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmakla, dava görevli mahkemede açılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile, davalı … Sigorta A.Ş. 29.047,02 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla 729.355,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. İstinaf istemine konu ihtilaf, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarının tespiti noktasındadır.İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadıköy Bölge Grup Amirliğinin düzenlemiş olduğu yangın raporunda; 30/07/2015 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle söndürme işlemine müteakip yapılan inceleme neticesinde, yangının … Şirketine ait gece kulübünün asma kat mutfak bölümünde başladığı, hızlı bir şekilde ilerleyerek bitişikte bulunan diğer bölümlere ve binalara sirayet ettiği, yangının başlangıç bölümü tamamen yandığı için yangını çıkaracak bulguya rastlanmadığı, bu nedenle yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği belirtilmiştir. Ayrıca raporda, davacı şirket sigortalısı … Tic. Ltd. Şti.’nin dış cephe izolasyon malzemelerinin tamamen, çatısının ise kısmen yandığı, içerisinde bulunan muhtelif sayıda ve çeşitte tıbbi cihazın kısmen hararetten kavrulmak, binanın tamamen islenmek ve kısmen ıslanmak suretiyle zarar gördüğü belirtilmiştir. Ekspertiz raporunda; olayın itfaiye raporunda ifade edildiği gibi … Şirketine ait gece kulübünde başlayarak sigortalı işyerine sirayet ettiği açıklanmış, dekorasyon hasarının 418.000,00 TL, makine hasarının 175.250,00 TL, demirbaş hasarının 44.339,39 TL, emtia hasarının poliçe limit ile sınırlı 20.000,00 TL, iş durması hasarının 10.000,00 TL, alternatif işyeri hasarının 50.000,00 TL olmak üzere toplam 717.589,39 TL hasar hesap edilmiş, bu bedelden 67.250,00 TL’nin KDV eklenerek en uygun teklifi veren Hizmet Group firmasına makineleri temizleme devreye alma bedeli olarak ödenebileceği, bakiye 650.339,39 TL’nin ise sigortalıya ödenebileceği belirtilmiştir. Ödeme belgeleri incelendiğinde 67.250,00 TL + 12.105 TL KDV = 79.355,00 TL’nin … firmasına 07/11/2016 tarihinde ödendiği, sigortalıya ise 25/08/2016 tarihinde 300.000,00 TL ve 04/11/2016 tarihinde 350.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece makine mühendisi …, sigorta uzmanı … ve tıbbi malzeme uzmanı …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda; ekspertiz raporunda tespit edilen hasar miktarlarının kadri maruf olduğu, davalı sigorta şirketinin, diğer davalı … yararına tanzim ettiği … sayılı, 17/06/2016-2017 vadeli Yangın Ticari Paket Sigorta Poliçesinde “Yangın Mali Sorumluluk Klozu” ile 100.000,00 TL teminat bedeli üzerinden (malik ve kiracının komşuluk teminatını da yani toplamda 100.000,00 TL’sına kadar …’nun somut olayda … karşısında üzerine düşebilecek mesuliyeti de kapsayacak şekilde) sağlanan sigorta güvencesi bulunduğu, bu poliçenin son sayfasında “her bir yangın, yıldırım, infilak hasarında 10.000,00 TL’den az olmamak üzere ödenecek hasarın %10’u oranında muafiyet uygulanacaktır” özel şartı yer almakta ise de, davalı sigortacı ile sigortalısı konumundaki diğer davalı arasında kararlaştırılmış olan bu şartın üçüncü kişiler (yani … ve dolayısıyla da onun halefi olan davacı) için bağlayıcı olmayacağı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından garame hesabı yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de aynı olaya ilişkin başka davalara yönelik bir bilgi sunulmadığı ancak davalının görevlendirdiği bağımsız eksperin düzenlediği 10/10/2016 tarih … sayılı rapor içeriğine göre davalı sigorta şirketine somut olay nedeniyle davacının derdest davaya konu ettiği rücu talebi de dahil olmak üzere toplamda 18 adet rücu talebi yönlendirildiği ve muallak talep toplamının 2.510.945,64 TL’ye baliğ olduğu, miktarlar netleşmediği için eksperin somut olay yüzünden mağdur olanların talep edebilecekleri miktarları garame hesabı ile ayrı ayrı belirlemediği, fakat Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19/01/2015 tarihli 2014/6680 E. 2015/461 K sayılı ilamında; “…Somut olayda, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan işyerinin sebebiyet verdiği yangında pek çok iş yeri zarar görmüş, diğer iş yerleri tarafından aynı yangınla ilgili başka mahkemelerde bir çok dava açılmış bulunmasına göre, davalı sigortacının olayda zarar görenlere karşı sorumlu olduğu teminat limitinin garame hesabı ile zarar görenlere paylaştırılması, davalı sigorta şirketinin davacıya garameten ödemekle yükümlü olduğu tutarın hüküm altına alınması gerekirken bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklinde hüküm tesis edildiğinden, davacının derdest davaya konu ettiği 729.355,00 TL’lik rücu talebi yönünden davalı sigortacının davacı karşısında sorumluluğunun (sigortalısının tazminat bağlamında üzerine düşen 729.355,00 TL mesuliyetinden bağımsız olarak) düzenlediği poliçede 100.000,00 TL limitle sağladığı teminatın, H217243 sayılı raporda dökümü olan muallak 2.510.945,64 TL’lik rücu talebi içindeki payına göre ve (100.000 TL toplam limit / 2.510.945,64 TL kümülatif talep) 0,039825633 proporsiyon oranıyla yapılan garame hesabıyla (729.355,00 TL hasar bedeli x 0,039825633) 29.047,02 TL olarak saptanabileceğini yönünde görüş bildirilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince, ödeme yapan sigorta şirketinin halefiyet ilkesine dayalı olarak ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi isteyebilmesi mümkün olup, davalı vekilinin temerrüt oluşmadığına dair itirazları yerinde değildir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/07/2013 tarihli 2012/15367 E. 2013/14592 K. sayılı ilamında ifade edildiği üzere; Garemeten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılması öngörülmektedir. Zarar görenlerin birden fazla olması halinde, bunlar arasında eşitlik esasını dikkate alan bu ilkenin, zarar sigortası olan ihtiyari mali mesuliyet sigortalarında da dikkate alınması gerekmektedir. Birden fazla kişi zarar görmüşse sigortacı, poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağından zarar gören üçüncü kişiler oranlama yoluyla (garameten-oranlı eşit paylaştırma esasına göre) tazminat isteyebileceklerdir. Sigortacının sorumluluğu aynı olaydan zarar gören tüm kişilere karşı ise de sigortacının başkaca tazminat istemlerinin olabileceği bilinmeksizin zarar görenlerden birine veya bir kaçına kendilerine düşecek orandan fazla ödemede bulunması ancak iyiniyete dayanıyorsa, sigortacı yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılacaktır. Sigortacının yaptığı ödemelerde iyi niyetli olmadığının anlaşılması hallerinde, sigortacının yaptığı ödemeye rağmen, aynı olaydan zarar gören üçüncü kişilere karşı sorumluluğu devam edecektir.Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde; yangın hasarı nedeniyle başvuruda bulunan yada dava açan üçüncü şahısların hasar taleplerinin kesinleşmesi, yargıya başvuranlar bakımından yargı kararı ile zarar miktarlarının belirlenmesi halinde sigorta teminatının 3. şahıs zararlarına karşılık garamaten paylaştırılması gerektiğini, bu nedenle müvekkili şirkete başvuran (dava-dava dışı talep) şirket/kişilerin talep ve yargılama sonuçlarının beklenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, yukarıdaki emsal ilamda da belirtildiği gibi bu durumda yöneltilen talepler kapsamında garameten paylaştırma yapılması gerekmektedir. Zira davacının talep ettiği gibi her bir tazminat talepli davanın diğeri yönünden bekletici mesele yapılması söz konusu değildir.-Mahkemece, davaya konu yangın sebebiyle davalı sigorta şirketine yöneltilen 14 başvurunun toplam 1.856.385,90 TL olduğu, sigorta şirketinin % 10 muafiyet nedeniyle 90.000,00 TL sorumluluğu bulunduğu, bu durumda proporsiyon oranının 90.000,00 / 1.856.385,90 = 0,0484812 olarak hesaplandığı, davacı yönünden hasar bedeli 729.355,00 TL olduğundan, hasar bedelinin proporsiyon oranı ile çarpılması suretiyle yapılan garame hesabında, işbu dosya yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 729.355,00 TL X 0,0484812 = 35.360,07 TL olarak hesaplandığı, fakat 09/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketinden talep edilebilecek tutarın 29.047,02 TL olarak belirlenmiş olması ve davacı vekilince mübrez bilirkişi raporundaki tespitler esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi talep edildiğinden, bu tutar benimsenerek davalı sigorta şirketinin hasar bedelinin 29.047,02 TL’sinden sorumlu olması yönünde hüküm tesis edilmiştir.-Mahkemenin hükme esas aldığı 09/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketine toplam 2.510.945,64 TL’lik rücu talebinde bulunulduğu, toplam limit 100.000,00 TL olduğu için, 100.000,00 TL toplam limit / 2.510.945,64 TL kümülatif talep = 0,039825633 proporsiyon oranı hesaplanarak, davacı yönünden 729.355,00 TL hasar bedeli X 0,039825633= 29.047,02 TL davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu bedel hesap edildiği anlaşılmıştır.-Davalı sigorta şirketi vekili ise istinaf dilekçesinde; toplam tazminat talebinin 2.186.726,30 TL ve % 10 muafiyetle teminat limitinin 90.000,00 TL olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmektedir. Davalı vekilinin istinaf isteminde yer alan beyan ve kabulü uyarınca; 90.000,00 TL limit / 2.186.726,30 TL toplam talep = 0,041157414 proporsiyon oranı ile hesaplama yapıldığında 729.355,00 TL hasar bedeli X 0,041157414 = 30.018,36 TL’den sorumlu olması gerektiği hesaplanmış olmakla, Davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki talep ve beyanı, davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf dilekçesindeki talepleri nazara alınarak, taraf vekillerinin istinaf istemlerinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 30.018,36 TL yönünden sorumlu olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir. İlk derece mahkemesine kararına karşı, davalı … Yatırımları San. ve Tic. A.Ş. tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı için, kararda bu davalı yönünden önceki hüküm aynen korunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca AYRI AYRI KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/143 Esas 2018/1039 Karar sayılı ve 12/12/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİS EDİLMESİNE, a-Davanın KABULÜ ile, 729.355,00 TL’nin 300.000,00 TL’sinin 25/08/2016 tarihinden, 350.000,00 TL’sinin 04/11/2016 tarihinden ve 79.355,00 TL’sinin 07/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile (Davalı … Sigorta A.Ş. 30.018,36 TL ile sınırlı olmak ve 25/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 3-İlk derece mahkemesi kararı yönünden; a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 49.822,24 TL karar ve ilam harcından 12.455,57 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 37.366,67 TL karar harcının davalı sigorta şirketi 2.050,55 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,b-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 43.124,20 TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi 9.200,00 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,c-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 12.455,57 TL peşin harç toplamı: 12.486,97 TL ile 6.318,30 TL yargılama gideri olmak üzere toplam: 18.805,27 TL’nin davalı sigorta şirketi 773,97 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,ç-Davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,d-Yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi yönünden;a-Taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, c-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan 372,03 TL’den mahsubu ile bakiye 192,13 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine, ç-İstinaf yargılama giderlerinin, taraflar üzerinde bırakılmasına, d-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.08/02/2023