Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/996 E. 2023/92 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/996
KARAR NO: 2023/92
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2022
ESAS NO: 2017/83
KARAR NO: 2022/369
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/01/2017
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı müvekkili ile davalı vakıf arasında imzalanan 29.04.2013 tarihli Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi uyarınca, İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi Beylikdüzü … mahallesinde bulunan … ada ve … parselde kayıtlı arsa üzerine yapılacak inşaata ilişkin projelerin incelenmesi ve denetlenmesi hususunda anlaşıldığını, sözleşme konusu inşaatın, bir süre sonra yüklenici ile davalı arasındaki sorun ve problemlerden dolayı durdurulduğumu ve daha sonra davalı ile yüklenici arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, buna ilişkin bilgi ve belgelerin işbu dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, işbu buşsusun sabit olduğunun delillerinin incelenmesinde açıkça görüleceğini, müvekkilin işbu dava konusu inşaatın durdurulmasını hiçbir kusur ve hatasının bulunmadığını, ancak, buna rağmen davalı tarafından Büyükçekmece … Noterliğinden … yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarnamede; sözleşmeyi davacının sözleşme uyarınca rutin yapılması gerekenleri yapmaması ve sözlü ve yazılı taleplere hiçbir şekilde cevap vermediği gerekçesi ile feshettiğini bildirdiğini, sözleşmenin müvekkilinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle feshedildiği hususunun hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle davalı tarafa Beyoğlu … Noterliğinden keşide edilen … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi, aksi halde davacı müvekkilinin sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zararın tahsili amacı ile hukuki yollara başvurulacağı açıkça bildirilmesine rağmen, davalı tarafından söz konusu ihtamameye cevap verilmediği gibi, hiçbir şekilde ödeme de yapılmadığını, anılan nedenlerle işbu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğunu belirterek; davalı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi sebebi ile müvekkilinin uğradığı zararın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP Davalı tarafça davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Dava, yapı denetim sözleşmesinin haksız fesihinden kaynaklanan zararların tahsili istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde 29/09/2021 tarihli raporun hükme ve denetime elverişli olduğu, davalı vakfın müteahhit firma … İnşaat ile arasındaki inşaat sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle işbu davanın tarafları arasındaki yapı denetim sözleşmesinin de feshinin haklı bir nedene dayandığı, taraflara arasındaki sözleşmede fesih halinde cezai şart kararlaştırılmadığı, inşaat seviye tespitine göre belirlenen bedellerin ödendiği, farazi olarak işin tamamının yapılması halinde ödenmesi gereken bedele hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı, buna ilişkin sözleşme hükmü bulunmadığı, sözleşme serbestisi ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri de dikkate alınarak davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasında düzenlenen yapı denetim sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı zararların tazmini talebine ilişkindir. Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinden, taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce, davada HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni nedeniyle re’sen dikkate alınması gereken usule ilişkin aykırılıkların mevcut olup olmadığının tespiti gereklidir. Usule ilişkin aykırılıklar konusunda da öncelikli olarak ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken husus ise, mahkemenin görevli olup olmadığı sorunudur. Zira görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi, taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir. 6100 sayılı HMK’nun 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve istinaf incelemesi aşamasında re’sen incelenir. TTK m 16/2’ye göre Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuk hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzelkişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar. ETTK M. 18 de Tüzel kişi tacirlere ilişkin düzenlemede vakıflara yer verilmediği halde, yeni TTK M. 16’da tüzel kişi tacirler arasında vakıfların da sayıldığı görülmektedir. Buna göre, ideal amacını gerçekleştirmek için ticari işletme işleten vakıfların de tacir sayılacağı hükme bağlanmıştır. Örneğin ,sinemayı sevenler vakfının amacını gerçekleştirmek için açtığı restoranda kullanılmak amacıyla et ve sebze alımı konusunda (…) … Ltd. Şirketiyle yaptığı satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık ticari dava sayılır. Gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar bir ticari işletmeyi ister doğrudan doğruya ister dolayısıyla işletmeleri halinde tacir sayılmazlar .örneğin sinemayı sevenler vakfı gelirinin yarısını yükseköğrenim gören öğrencilere burs olarak veriyorsa, restoran işi işletseler dahi tacir sayılmazlar ve tacir sayılmadıkları için bu vakfın hukuki işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ticari dava sayılmaz (İlker Koçyiğit, Doç. Dr. Levent Börü, Ticari Dava, Adalet Yayınevi, s: 77) ”… Somut olayda davacı, davalı ile aralarında davalıya ait hastanenin tadilat ve yapım işini konu alan sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmesine rağmen davalının bedeli ödemediğini ileri sürerek bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlık konusu edilen iş, davalı iş sahibine ait bir taşınmaz için yapılmış olup, davalı tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyle bir ilgisi de bulunmamaktadır. Diğer taraftan, eser sözleşmelerinden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. O halde, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne aittir.” (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9631 E. 2015/10002 K sayılı ilam) Bir davanın Ticaret Mahkemesi’nde görülebilmesi için TTK 4 maddesinde sayılan mutlak ticari dava türlerinden olması, ya her iki tarafın tacir olması ve davaya konu uyuşmazlığın da ticari işletmeleriyle ilgili bulunması şeklindeki nispi ticari dava niteliğinde ya da özel yasalardan kaynaklanan ve açıkça ticaret mahkemelerinin görevli kılınmış olmaları gerekir. Davaya konu somut olayda, davalı vakıf ve davacı şirket arasında düzenlenen yapı denetim sözleşmesi ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu açıktır. Bu durum karşısında, iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK’nin 114-115 maddesi uyarınca davanın usulden reddine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından; davacı istinaf talebinin esasa dair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve HMK’nin 353/1.a.3. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemenin 2017/83 E. 2022/369 K. sayılı 05/04/2022 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/01/2023