Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/983 E. 2022/820 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/983
KARAR NO: 2022/820
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/274 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 24/03/2022
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi ile, İİK madde 308/b gereğince; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/146 E. sayılı dosya nezdinde çekişmeli hale gelen müvekkil şirketinin alacağının fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 70.633,50-TL olarak kabul edilmesine ve konkordato tasdik şartları uyarınca ödenmesine, davalı borçlu şirketin İİK. m. 257 uyarınca borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının teminat istenmeksizin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemenin 24/03/2022 tarihli ara kararı ile alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat şartının sağlanmadığı ve yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacaklı borçlarının konkordato kapsamında çekişmeli hale gelen kısmı için İİK 308-b maddeye dayalı alacak davasıdır.Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır.İİK 257 maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258 maddesinde ise “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme gereğince ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.Somut olayda; davacı, davalı şirkete, danışmanlık ve belgelendirme konulu iki ayrı hizmet sunduğunu, buna karşılık 15/11/2019 tarihli 5.100 Euro ve 2.400 Euro bedelli 2 fatura düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından belgelendirme ve danışmanlık hizmetinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, bu durum dosyaya sunulan email yazışmalarında açık olarak görülmekte olup tanık beyanlarıyla da ayrıca ispatlanacağını ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Talep eden dilekçesinde sözleşme, faturalara, bir takım e-mail yazışmalarına dayanmıştır. Tarafların sözleşmeden doğan edimlerini yerini getirip getirmediği ve alacak miktarının tespiti hususunda ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden yaklaşık ispat koşulu ve İİK’nın 257.madde ön görülen koşullar oluşmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin talebinin reddine ilişkin kararı yerindedir.Açıklanan nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/06/2022