Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/924 E. 2022/851 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/924
KARAR NO: 2022/851
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/1091 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 18/04/2022
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde, davalı kooperatif adına kayıtlı İstanbul, Avcılar, … parselde kayıtlı … Blok … Kat D:… adresindeki bağımsız bölüme isabet eden üyeliği, müvekkilinin önceki kooperatif ortağı …’den devir aldığını ve bu şekilde kooperatif ortağı olduğunu, müvekkilinin bu güne kadar davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirdiğini, hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkile tahsis edilen taşınmaza ilişkin olarak, iskan izni alınarak kat mülkiyetine geçildiğini, ancak yapı kullanma izni bulunan ve müvekkilin yıllardır ikamet ettiği dava konusu taşınmazda davalı kooperatifçe bugüne kadar ferdileştirme işlemi yapılmadığını ve taşınmazın tapusu müvekkil adına tescil edilmediğini, davalı kooperatif, ortaklara tahsis edilmiş konutları kentsel dönüşüm sürecine sokarak, ortakların bu süreçte oy hakkını ve kazanılmış haklarını ortadan kaldırmaya çalıştığını, binalar hakkında müvekkilden habersiz riskli yapı kararları alınarak müvekkilin itiraz hakkını dahi kullanmasına imkan tanınmadığını, ekte sunulan Genel Kurul kararlarından da görüleceği üzere bu doğrultuda hukuka aykırı kararlar alındığını, söz konusu kararların iptali için Bakırköy 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/705 E. ve Bakırköy 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1010 E. Sayılı dosyasından açılan davaların derdest olduğunu, Bakırköy 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/445 Esas sayılı dosyasından görülmekte olan aynı konudaki davada mahkemece yıkım kararının ve yapılacak inşaatın tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle öncelikle dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir ve TMK m.1010 gereğince davalı şerhi konulmasına, davalı kooperatifin müvekkile tahsis edilen daire yönünden binanın yıkılarak kentsel dönüşüme sokulmasına dair yıkım ve inşaatının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, tapuda İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … parselde kayıtlı … Blok D:… adresindeki bağımsız bölümün tapu kaydının tüm takyidatlardan ari şekilde müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 18/04/2022 tarihli ara kararı ile; ” Mahkememizin 07/03/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir konusunda %100 teminat ile, dava konusu İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … parselde kayıtlı … Blok D:… bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olması halinde dava değeri üzerinden şimdilik ( taşınmaz üzerine bilirkişi marifeti ile belirlenecek değer üzerinden daha sonra yeniden hesaplama yapmak kaydı ile) %100 teminat (50.000,00-TL) yatırıldığı takdirde İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … parselde kayıtlı … Blok D:… bağımsız bölümün 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilidiği ancak ihtiyati tedbirin uygulanması yönünde teminatın yatırılmadığı, HMK 393/1 uyarınca ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış olduğunun tespitine, konusuz kalan itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dava konusu İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … parselde kayıtlı … Blok D:… bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olması halinde dava değeri üzerinden şimdilik ( taşınmaz üzerine bilirkişi marifeti ile belirlenecek değer üzerinden daha sonra yeniden hesaplama yapmak kaydı ile) %100 teminat (50.000,00-TL) yatırıldığı takdirde İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … parselde kayıtlı … Blok D:… bağımsız bölüm üzerinde davalıdır şerhi konulmasına ” karar verilmiştir. Davacı ve davalı vekili tarafından verilen karar istinaf edilmiş olup davacı vekili istinaf nedeni olarak; TMK m.1010 uyarınca verilen davalıdır şerhinin belirlenen teminat yatırıldığı takdirde tapu siciline müzekkere yazılması şeklindeki arakarar ilgili yasa maddesinin ruhuna aykırı bir karar olup tasarruf yetkisini kısıtlamayan bu şerh kararının teminatsız olarak verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf nedeni olarak; kooperatif binalarının çoğunluğunda yer alan imar mevzuatına aykırılıklar sebebiyle iskan alınamadığını, İmar Kanununa eklenen geçici madde 16 hükmünden yararlanılarak, imar barışına müracaat edilerek, kooperatif bağımsız bölümleri ancak kayıt altına alınabildiğini, kooperatifte düzenli olarak yapılan Genel Kurul Toplantılarında, bugüne kadar ferdileştirme kararı hiç alınmadığını, mahkemenin tapu kaydı üzerine koyacağı şerh, tüm kooperatif üyelerini etkilediğini ve davacının da ortağı bulunduğu kooperatif tüzel kişiliğinin karar almasını engellediğini, dava konusu taşınmaz hakkında T.C. Avcılar Belediye Başkanlığı’nın kesinleşmiş yıkım kararı mevcut olduğunu, T.C Çevre, Şehircilik ve İklim Değişiliği Bakanlığı’nın Avcılar Belediye Başkanlığına yazmış olduğu yazıda “riskli yapı tespitinin kanuna uygun olduğuna kesin olarak karar” verildiğine dair kararı üzerine kooperatif, 31/10/2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapılarak, bu toplantıda oy çokluğu ile kentsel dönüşüm kararı alındığını, kararın iptalini talep eden bir kısım üyeler olup davaların derdest olduğunu, kooperatifin olağanüstü karar almasını gerektiren idari yaptırımlar karşısında, davacı yan, üyesi bulunduğu kooperatifin diğer üyelerinin iradesine, eş deyişle, oy çokluğuna karşı alınan kararı beğenmeyerek tamamen asılsız iddialarla huzurdaki davayı ikame ederek ve ihtiyati tedbir kararı aldırarak dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüme girmesini engellemeye çalıştığını belirterek mahkemece verilen davalıdır şerhinin kaldırılmasını, aksi halde daha yüksek oranda teminata hükmedilmesini talep etmiştir.Somut olayda; davacı, davalı kooperatifin, ortaklara tahsis edilen dairelerin yıkılarak kentsel dönüşüme sokulmasına dair yıkım ve inşaatının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını ve taşınmaz üzerinde davalıdır şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece öncelikle, taşınmazın 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiş ancak teminat yatırılmadığından, HMK 393/1 uyarınca tedbirin kendiliğinden kalkmış olduğunun tespiti ile konusuz kalan itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşınmaz üzerinde teminat mukabilinde davalıdır şerhi konulmasına karar verilmiştir.Davalı, genel kurulda alınan kentsel dönüşüm kararının engeller mahiyetteki taşınmaz hakkında verilen “Davalıdır” şerhinin kaldırılması talep etmiş ise de; taşınmaz üzerine konulacak “davalıdır şerhi” davalının tasarruf yetkisini kısıtlayacak, davalının mülkiyetten doğan haklarını kullanmasını engelleyecek nitelikte olmadığı, davacının ileride davasında haklı çıkması halinde, haklarını üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesine imkan sağlayan bir şerh olduğu görülmüştür. Bilakis kentsel dönüşüm kararının alındığı genel kurul kararının iptali için açıldığı bildirilen iptal davalarında, kararın yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin verilecek tedbir kararı ile davalının bu yöndeki tasarruf hakkı kısıtlanacağından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir. HMK 392. Maddesinde, talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, teminat alınmamasına da karar verilebileceği düzenlemiştir. O halde taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhi konulması ile malikin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi kısıtlanmayacağından tedbirin niteliği göz önüne alındığında mahkemece davacıdan teminat alınması hukuka uygun bulunmamıştır.Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince reddine, davacı vekilinin teminata ilişkin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, uyuşmazlık konusu olan hususlar ve dosyadaki mevcut belgelere göre teminatsız dava konusu taşınmazı üzerine “davalıdır şerhi” konulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince REDDİNE,2-Davacı vekilinin teminata ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1091 Esas sayılı dosyasında verilen 18/04/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve YENİDEN KARAR VERİLMESİNE,3-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile,-Dava konusu İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … parselde kayıtlı … Blok D:… bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olması halinde, bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine davalıdır şerhi konulmasına, bu hususta Avcılar Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, 4-Taraflarca yapılan istinaf başvurma harçlarının ayrı ayrı hazineye irat kaydına, karar harcının davacının istemi halinde iadesine, 5-Davalı vekili tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının hazineye irat kaydına,6-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.2 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/07/2022