Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/911 E. 2022/1092 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/911
KARAR NO: 2022/1092
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/172 Esas
KARAR NO: 2021/1296
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından davalı şirkete verilen forklift kiralama, nakliye bedeli istinaden fatura düzenlendiğini, taraflar arasında düzenli olarak mal ve hizmet verildiği, bu nedenle cari hesap olarak çalışıldığını, müvekkili tarafından düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava açılmadan önce usulüne uygun olarak arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacıdan muhtelif zamanlarda forklift ve nakliye hizmeti aldığını, müvekkilinin almış olduğu bütün hizmetlerin karşılığı bedellerin tamamının ödendiğini, müvekkilinin karşı yana borcunun bulunmadığını, davacı tarafından verilmeyen hizmete dair fatura kesilmiş olması durumunun muhtemel olduğunu, davacının verdiği hizmeti ispat etmesi gerektiğini savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …Tarafların ilgili yıllara ait ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gününde ticari defter kayıtlarının sunulmaması halinde HMK md. 220/3 uyarınca ibrazdan kaçınılmış sayılacağı hususu duruşmada hazır olan davalı vekiline ihtar edilmesine rağmen davalı tarafından ticari defter kayıtları ibraz edilmediği gibi, yerinde inceleme talep edilmesine rağmen defter kayıtları bilirkişi incelemesine sunulmadığı, bu durumda davalı ticari defter kayıtlarını ibrazdan kaçındığından, HMK md. 222/3 uyarınca, davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtları kendisi lehine delil olarak kabul edilerek incelenen davacı kayıtlarına göre davacı tarafından toplamda 11 adet 34.447,39 TL bedelli fatura düzenlendiği, karşılığında ise davalıdan 18.500,00 TL ödeme alındığı, davacının 15.947,39 TL alacaklı olduğu tespit edildiği gerekçesiyle ” davanın kısmen kabulü ile sabit olan 15.947,38 TL alacağın, takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak yasal faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemin reddine, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davacı yanın kötüniyeti sabit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; faturaya itiraz etmeyen taraf, bu hususların dışında faturada belirtilen hizmetten yararlandığını ya da işin yapıldığını da kabul etmiş sayılmayacağını, zira, hizmetin görüldüğünü ispat etmek faturayı düzenleyen davacı tarafa düştüğünü, davalının ticari defter ibraz edememesi davacıya ticari defterlerinin kendisi lehine delil teşkil etmesini sağlasa da yine de bu durum faturaya konu hizmeti müvekkile teslim edip etmediği noktasında davacının ispat yükünden kurtulduğu anlamına gelmediğini, yargıtay kararlarında da diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde yalnızca defterleri incelenen tarafın kanuna uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların tek başına ispata yeterli olmadığı, bu durumda defter kayıtlarının mal/hizmet teslimini gösteren irsaliye gibi dayanak belgelerle doğrulanması gerektiği belirtildiğini, bu nedenle davacı tarafça bu noktadaki ispat yükümlülüğü yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kira alacağı ile kiralananın nakliye bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. Tarafların istinaf sebeplerinin incelenmesinden, taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce, davada HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni nedeniyle re’sen dikkate alınması gereken usule ilişkin aykırılıkların mevcut olup olmadığının tespiti gereklidir. Usule ilişkin aykırılıklar konusunda da öncelikli olarak ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken husus ise, mahkemenin görevli olup olmadığı sorunudur. Zira görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi, taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.Somut olayda, davacı kiraya veren, taraflar arasındaki forklift kiralama sözleşmesine göre ödenmesi gereken kira bedeli ile nakliye bedelinin tahsili için düzenlenen faturaya dayanarak, davalı hakkında başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklandığından 10.03.2021 tarihinde açılan davada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Nitekim emsal Yargıtay kararlarında, forklift kiralama sözleşmesine göre ödenmesi gereken kira bedeli ile nakliye bedelinin tahsili istemli taleplerin kira ilişkisinden kaynaklandığı ve Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu ifade edilmiştir. ( Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 15/01/2015 tarih 2014/5218 E. 2015/344 K., Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/03/2017 tarih 2017/1870 E. 2017/2782 K. Sayılı ilamları) Bu itibarla mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle mahkemece, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddesi uyarınca davanın, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin HMK 353/1.a.3 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı taarfın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/172 Esas, 2021/1296 Karar, 02/12/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 2-HMK’nın 114/1-c maddesindeki görev dava şartı yokluğundan HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca görevsizlik (davanın usulden reddi) kararı verilerek dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi kararı verilmek üzere mahkemesine İADESİNE, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı tarafça peşin yatırılan karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine, 5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362-1-c maddesi uyarınca oy birliğiyle ve kesin olmak üzere karar verildi.05/10/2022