Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/894 E. 2022/739 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/894
KARAR NO: 2022/739
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/322 Esas
KARAR NO: 2022/146
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait araçların ihlalli geçisi nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibi nedeniyle gönderilen ödeme emrinin davalıya 31/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 05/04/2017 tarihinde borca ve ferilerine kısmi itirazda bulunulduğunu belirtmiş, dava dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itrazın iptali ile icra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere 3.519,85 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş 172,31 TL faiz, 31,02 TL KDV olmak üzere toplam 3.723,17 TL miktar üzerinden devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili loijistik şirketi, davacı kaynaklı uyuşmazlık zamanında geçiş ücreti edimini eksiksiz olarak yerine getirmeye hazır olduğunu, müvekkili şirketin tasarruf imkanı bulunmayan nedenlerden dolayı oluşan ve geçiş ücretinin 4 katı kadar talep edilen ceza ile ferilerinin mesuliyeti müvekkili davalı şirkete ait olmadığını, davalı taraf, teknik sebeplerle tahsil edilemeyen geçiş ücretini ödemeye hazır olduğunu, olayın gerçekleştiği zamanda da ödemeye hazır olduğunu, davaya konu olan ücret, kimi zamanlarda davacı tarafın sistemsel hatalarından kaynaklı ödenemediğini, geçişler esnasında müvekkili şirket bünyesinde bulunan tırların plakaları, davacı tarafın sistemi tarafından otomatik olarak okunamadığını, bu sebeple geçişler manuel olarak gerçekleştiğini, manuel geçiş sırasında şoförlere 15 gün içerisinde ödeme şartlı fiş verildiğini, zamanında ödenmek istenen elden alınan fişlere karşı davacının Garipçe’de bulununan şubesinde sistemsel hatalar ileri sürdüklerini, hatanın giderilmesiyle beraber ödemenin kabul edilebileceğinin söylendiğini, zamanında borcunu ödeme amacıyla davacı şirketin şubesine giden davalı şirket yetkilileri sistemsel hata bahane gösterilerek geri çevrildiğini, kendilerine hatanın giderildiği haber verilmeden ve de 15 günlük ödeme süresi geçmesi sebebiyle kötü niyetle kara listeye eklendiğini, kendilerine hukuka aykırı, haksız şekilde geçiş ücretinin 4 katı kadar ceza kesilmiş ve faiz işletildiğini, davaya konu olan ücret, çekicinin plakasından davacı taraf kaynaklı tahsil okunamadığını, geçiş ücreti çekicinin kendisi yerine çekmiş olduğu dorseden tahsil edilmeye çalışıldığını, dorsenin plakasından HGS/OGS ücretinin tahsilinin mümkün olmadığını, dorseler motorsuz taşıt niteliğinde olduğundan otoyollarda geçiş ücreti dorseye değil onu taşıyan çekiciye yazıldığını, dorselerin onu çeken çekicilerinden farklı plakaya sahip olmasının başlıca pratik nedeni, olası bir çekici bozulması durumunda bozulan çekici yerine başka bir çekici dorseyi teslim alarak lojistik faaliyetine devam edebilmesi sebepli olduğunu, müvekkili şirket lojistik sektöründe faaliyet gösterdiğini, işinin gereği bünyesindeki çekicilerin HGS/OGS hesaplarında düzenli olarak geçiş ücretlerini ödeyebilecek miktarda para bulunduğunu bu durumun tespitinni PTT’den talep edilecek HGS/OGS kayıtlarıyla mümkün olduğunu, davacı taraf, uğradığını iddia ettiği zararı TMK Madde 6.Hükmü uyarınca ispatla mükellef olduğunu, geçiş ücretinin, kamera kayıtları ve plaka okuma sistemindeki kayıtlar vasıtasıyla, çekiciden tahsil edilmeye çalışılmasına rağmen davalı ve banka/PTT arasındaki ilişki sebepleriyle tahsil edilemediğini, davacı tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, davacının tek taraflı olarak beyan edilen ve hiçbir delile dayanmayan iddialarını kabul etmediklerini, haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, …Her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesinde ve bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; çekici ve römorklara ayrı ayrı araç gibi görüp iki ayrı plakadan da geçiş ücreti tahsil edilmeye çalışıldığını, çekici plakayı görmesi gereken plaka okuma cihazlarının yalnız römork plakalarını okumasından dolayı hata oluştuğunu ileri sürmüşse de bu hususun bilirkişi raporunda değerlendirildiği, geçiş kayıtlarını gösterir listenin incelenmesi ile Römorktan tahsil edilen veya römorkun plakasına uygulanan geçiş ücretinin mükerrer olarak çekiciye uygulanmadığı tespit edildiğinden davalı vekilinin bu yöndeki itirazına itibar edilmediği, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, her ne kadar takip toplamda 9.472,44 TL üzerinden başlatılmışsa da davanın 3.519,85 TL asıl alacak, 172,31 TL işlemiş faiz, KDV 31,02 TL üzerinden başlatıldığı, raporda hesaplanan bedellere mahkememizce itibar edildiği, davacının talebiyle bağlı kalmak üzere davanın kabulü ile takibe yönelik itirazların 3.519,85 TL asıl alacak, 172,31 TL işlemiş faiz, 31,02 TL KDV olmak üzere toplam 3.723,17 TL üzerinden iptali ile söz konusu alacak likit olduğundan hükmedilen tutar üzerinden takdiren % 20 oranında inkar tazminatının kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava otoyol geçiş ücretinden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının otoyol ihlalli geçiş ücretinden kaynaklanan geçiş ücreti ve para cezası 8.955,15 TL, işlemiş faiz 438,38 TL, KDV 78,91 TL olmak üzere toplam 9.472,44 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, “ Parasal sınırların artırılması “ üst başlığı ile, ek madde 1’de, 200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması süreti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı ifade edilmiştir. İstinafa konu ilk derece mahkemesi kararının, davalı tarafından istinaf edilen kısmı, dava değeri olan ve mahkemece kabul edilen 3.723,17 TL olduğu, HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca dava değeri bakımından karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırı 8.000,00 TL olduğundan davalının istinaf talep hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu durumda, davalı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/322 E. 2022/146 K. sayılı 24/02/2022 tarihli kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan başvuru harcının Hazineye irat kaydına, karar harcının istemi halinde davalıya iadesine, 3-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/06/2022