Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/88 E. 2022/769 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/88
KARAR NO: 2022/769
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/358
KARAR NO: 2021/1120
DAVA TARİHİ: 25/05/2021
KARAR TARİHİ: 25/10/2021
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin ödeme güçlüğüne düştüğünü, şirketlere karşı başlatılmış olan icra takipleri, kambiyo senetleri, bunlara ilişkin haciz işlemleri ile ödeme sürelerine karşılık şirketlerin ödeme gücünün borçları vadesinde ödemeye uygun olmaması, buna ilaveten bilindiği üzere tüm dünyanın ve ülkemizin içerisinde bulunduğu Corona virüsüne bağlı mevcut olağanüstü şartlar sonucu oluşan ekonomik durgunluk ve hali hazırda devam eden ekonomik kriz dolayısıyla oluşan nakit döngüdeki problemlerden dolayı varlıkların ve tahsilatları ile ödemelerini yapamama noktasına geldiğini bu gidişatın devamı ile şirketlerce gerekli tedbirlerin alınmaması halinde şirketlerin mali durumunun kötüleşmesi ve edimlerini ifa edemez hale gelme tehlikesi bulunduğunu belirterek İİK 285 vd maddeleri gereğince konkordato taleplerinin kabul ile öncelikle müvekkili şirket lehine tensiben 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanunun 287. ve 294 maddeleri çerçevesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve ihtiyati tedbir kararlarının aynın devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Dava, İİK 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Davacı … A.Ş ile … Ticaret Ltd.Şti tarafından sunulan konkordato projesinde; “Borçlarının tamamını konkordatonun onanmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 55 ay içerisinde eşit taksitlerle ödeme teklifinde bulunarak” konkordatonun onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru anındaki rayiç değerlere göre davacı şirketin borca batık bulunduğu, sonradan yapılan işlemlerin borca batıklıktan çıkmaya yönelik olduğu ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, davacı … Limited Şirketinin 31.08.2021 tarihi itibariyle 134.826.251 TL borca batık olacağı görülmüştür. Davalı … Anonim Şirketi yönünden ; …Davacı şirketin geriye dönük olarak ticari defter kayıtlarına 348.796.610,17 TL nin alınmak suretiyle, 31.08.2021 tarihi itibariyle borçlu şirketin rayiç değerlere göre öz kaynaklarının ( + ) 331.074.528 TL olduğu, bu şekliyle borçlu şirketin borca batık durumda bulunmadığının bildirildiği, Davacı Avukatı Satılmış Şahin tarafından 27.09.2021 tarihli oturumda DAVADAN FERAGAT ettiğini bildirmiş, davacılar Avukatının vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Ancak davacı şirketlerden … Ticaret Ltd.Şti nin borca batık bulunması nedeniyle feragatin mümkün olmadığı belirlenmiştir.7101 sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İİK’nın 289/3.maddesinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verileceği, 292/1.maddesinde ise iflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse komiserin yazılı raporu üzerine mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Yasal düzenleme dikkate alındığında kesin mühlet verilebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşma imkanının bulunması gerekmektedir. Ancak eldeki dava bakımından geçici komiser heyeti tarafından sunulan rapor ve tüm dosya kapsamı, müdahillerin itirazları dikkate alındığında, davacı tarafça ileri sürülen konkordatonun başarıya ulaşma imkanının bulunmadığı gibi, davacının borca batık olduğu anlaşılmakla, 7101 sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İİK’nın 287/5 maddesi yollamasıyla 7101 sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İİK’nın 292. maddesinin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacağı hükmü gözetildiğinde davacı … Ticaret Ltd.Şti talebinin reddi ile iflasına karar vermek gerektiği, Diğer … A.Ş nin BORCA BATIK OLMADIĞI, davacı avukatı tarafından bu şirket hakkındaki davadan feragat edildiği, feragat kesin bir hükmün hukuki neticelerini hasıl eden bir taraf muamelesi bulunduğu, bu hususun tarafların ve mahkemenin kabulüne gerek olmadığı belirlendiğinden, bu şirket hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı … Ticaret Limited Şirketi vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Borca batık olmayan şirket hakkında somut gerekçeye dayanılmaksızın iflas kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu, dosyada bağımsız denetim raporu ile müvekkili şirketin aslında borca batık olmadığı tespit edilmiş iken müvekkili şirketin suni işlemler yaptığından bahisle iflasına karar verilmesinin açık bir şekilde görev aşımı olduğu, aralarında organik bağ bulunan diğer davacı şirkete kısım emtiayı satın almasının normal bir durum olup bu işlemde gerekçeli karardakinin aksine muvazaa aranamayacağı, yapılan işlemlerin komiserlerin denetimi ve gözetiminde onların bilgisi dahilinde olduğu, her ne kadar yerel mahkeme hükmüne esas komiser raporunda, kanuna aykırı işlemlerle satış gösterme girişiminde bulunulduğu iddia edilmiş olsa da böyle bir girişim bulunmadığı, yapılan satışın gerçek bir satış olup bu satışın geçersizliğine komiserlerin karar verme yetkisi olmadığı, yerel mahkeme tarafından atanan komiserlerce müvekkili şirketin emtiaları ile ilgili rayiç değerleme yapmak üzere bilirkişi Prof. Dr. Y. Müh. …’ün atandığı ancak bilirkişinin raporunda bir takım kalemleri hesabına dahil etmediği gibi, bir takım kalemlerle ilgili eksik hesaplama yaptığı söz konusu rapora taraflarınca itiraz edildiği, …’in bilançosunda mevcut yapılmakta olan yatırımlara ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığı, hem mahkemeye sundukları bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, hem de duruşma sırasında raporun rayiç değer tespitinde dikkate alınabilecek niteliğe haiz olmadığı, borca batıklık yönünden yeniden rayiç değer tespiti yapılması gerektiği, yapılmakta olan yatırımlar içerisinde yer alan Konya’daki tesisteki malların değerleriyle ilgili keşif yapılması gerektiği, müvekkili şirketin aslında borca batık olmadığı, komiserlerin ve bilirkişinin bazı hususları göz ardı ettiğinin izah edildiği, yerel mahkemenin borca batıklık yönünden rayiç değer tespiti yapılması gerektiğine karar verdiği ancak bu konuda dosyada atanan komiserlerden açıklama ve tespit talep ettiği, mahkemece atanan komiserler arasında teknik anlamda ehil bir bilirkişi bulunmadığı, keşif yapılmaksızın hatta müvekkili şirketin merkezine dahi teşrif etmeksizin, salt belgeler üzerinden kendi yorumlarını da ekleyerek borca batıklıkla ilgili sözde rayiç değer tespiti yapıldığı, açıklanan nedenlerle müvekkili şirket ile ilgili sağlıklı hüküm kurmaya elverişli bir borca batıklık hesabı yapılmadığı, müvekkili şirketin 84.000.000,00 TL vergi borcu ve 25.000.000,00 TL banka borcunu kapattığı, bu işlemlerin dahi mahkemenin hükmüne dayanak komiser raporunda suni, hileli, açıklamaya matuf olarak gösterildiği, kararda komiser raporlarına itiraz etmediklerinden bahsedilmiş ise de hem UYAP sisteminde, hem de fiziki olarak dosya içerisinde itiraz dilekçelerinin mevcut olduğu beyan edilerek, müvekkili … hakkında verilen kararın kaldırılmasını, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Talep, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato tasdik kararı verilmesi istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154.maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirketler iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince davacı şirketlerin muamele merkezinin bulunduğu Maltepe/İstanbul adresindeki asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi, 114/1.f bendi, 6098 sayılı TBK nun 504. maddesi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletnameler ile borçlu şirketler vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Davacılar tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine, mahkemece 28/05/2021 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş, geçici komiser olarak İcra ve İflas Hukukçusu …, Mali Müşavirler … ve … atanmış, 27/08/2021 tarihli duruşmada geçici mühlet süresinin 28/08/2021 tarihinden itibaren 1 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.Davacılar vekili 20/09/2021 tarihli dilekçesi ile her iki şirket yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davacılar vekili 27/09/2021 tarihli duruşmada da her iki şirket yönünden davadan feragat beyanını tekrarlamış ise de, mahkemece davacı şirketlerin borca batık olup olmadıklarının tespiti açısından komiser heyetinden ek rapor alınmasına, geçici mühlet süresinin 28/09/2021 tarihinden itibaren 1 ay süre ile uzatılmasına karar verilerek duruşma 25/10/2021tarihine bırakılmıştır. 25/10/2021 tarihinde yapılan duruşmada ise davacı … Anonim Şirketi’nin konkordatonun tasdikine yönelik davasının şirketin borca batık olmaması ve davadan feragat edilmesi göz önüne alınarak reddine, davacı … Limited Şirketi’nin konkordatonun tasdikine yönelik davasının reddi ile şirketin iflasına karar verilmiştir. Karara karşı … Limited Şirketi yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. … Limited Şirketi’nin konkordato ön projesinde; … Tic. Ltd. Şti.’nin akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiği, şirketin 2021 yılında 4,5 aylık süreçte 1.440.563.528,00 TL net satış yaptığı, (-) 53.068.087,00 TL zarar ettiği, şirketin 12/05/2021 bilanço tarihi itibariyle kaydi değerler üzerinden (+) 192.044.177,00 TL ile borca batık olmadığı, rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre ise (-) 66.547.509,00 TL borca batık olduğu, 12/06/2021 tarihi itibariyle şirketin kısa ve uzun vadeli 517.293.518,00 TL borcu bulunduğu, şirketin borç ödeme kaynaklarının kasa ve banka mevcudu 4.847.019,00 TL, alınan çek tahsilatı 95.278.293,00 TL, alıcılardan tahsilat 139.224.419,00 TL, alacak senetleri tahsilatı 2.074.995,00 TL, diğer ticari alacaklar tahsili 10.523.880,00 TL, verilen sipariş avansları 12.461.416,00 TL, diğer dönen varlık tahsili 797.334,00 TL, tesis makine cihaz satışı 25.000.000,00 TL, yatırım malzemesi satışı 30.000.000,00 TL, marka satışı (2.marka) 10.000.000,00 TL, bayilik devir gelirleri (150 bayilik) 75.000.000,00 TL, proje döneminde elde edilecek karlar (2021 yılı 7,5 aylık dönem 13.712.500,00 TL, 2022 yılı 23.209.340,00 TL, 2023 yılı 31.794.555,00 TL, 2024 yılı 36.940.478,00 TL, 2025 yılı 41.981.213,00 TL) 147.538.086,00 TL olmak üzere toplam kaynağın 552.845.442,00 TL olduğu ve borç miktarı 517.293.518,00 TL olduğu için borçların ödenmesinden sonra kalacak miktarın 35.551.924,00 TL olacağı, şirketin iflası durumunda 12/06/2021 tarihli bilançoda yer alan 709,337.695,00 TL kaydi değerdeki aktif varlıkların rayiç değerinin 117.507.019,00 TL olarak hesaplandığı, bu durumda şirket varlıklarının borçları karşılama oranının % 23 olduğu ancak konkordato tasdik talebinin kabul edilmesi halinde şirketin borçlarının kararın kesinleşmesinden itibaren 55 ayda eşit taksitler halinde ödenmesinin planlandığı belirtilmiştir.Makine Mühendisi Prof. Dr. Y. Müh. … tarafından düzenlenen 15/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … Limited Şirketinin sahip olduğu tesis, makine ve cihazlar, taşıtlar ve demirbaşların 31/05/2021 tarihli mizan ve bilanço kayıtlarına göre inceleme ve değerlendirilmesi yapılarak rayiç değer hesabına göre ticari mallar 55.508,00 TL (kaydi 302.396,00 TL), tesis makine ve cihazlar 45.528.250,16 TL (kaydi 75.298.396,55 TL), taşıtlar 800.000,00 TL (kaydi 369.146,21 TL), demirbaşlar 827.925,87 TL (kaydi 1.251.351,19 TL) hesap edilmiştir. Geçici komiser heyeti tarafından sunulan 20/08/2021 tarihli raporda davacı … Limited Şirketi yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmede; -Şirketin rayiç değerlere göre (-) 175.280.491 borca batık olduğu, 01/01/2021-30/06/2021 dönemine ait gelir tablosu incelendiğinde net satışları 1.611.328.416,56 TL olup (-) 39.092.873,66 TL zarar ettiği, önceki rapordaki tespitlere ek olarak Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabının dökümü ile alt ve yardımcı hesapları incelendiğinde burada yer alan tutarın tesis, terminal ve bayi ekipmanlarından oluştuğu, yapılan incelemeler sonucunda bu varlıkların satılabilir varlıklar olmadığı, konkordato ön projesinde ve makul güvence raporunda yer alan rayiç değerlere göre bilançoda da Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabının tutarı 70.000.000,00 TL (kaydi değerlere göre 313.182.421,00 TL) olarak gösterildiği, şirketin 30/06/2021 itibariyle varlık toplamının 2020 yılına göre arttığı görülmekle birlikte bu artışın en önemli nedeninin Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabındaki artıştan kaynaklandığı, şirketin tüm gayrimenkullerini ve taşıtlarının büyük bir bölümünü 2021 yılı içerisinde satmış olduğu tespit edilmekle, satışların borç (yabancı kaynak) azalışına neden olmadığı, komiser heyetince şirket yetkililerinden varlık satışından sağlanan kaynakların ne için kullanıldığına ilişkin detaylı bilgi istenmesine rağmen bu konuda herhangi bir bilgi sunulmadığı, şirketin alacaklıların teminatını teşkil eden varlıkları bu şekilde elden çıkarıp, hemen ardından borç ödemeden aciz ve borca batıklık gerekçeleriyle konkordato talep ederek borçlarını konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesinden sonra 55 ay içinde ödenmeyi teklif etmesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı, bu durumdaki bir işletmenin konkordatodan faydalanamayacağının değerlendirildiği, şirketin rayiç değerler bilançosuna göre borca batık olduğu ve bu nedenle iflasına karar verilmesi gerekeceği, ayrıca yapılan açıklamaların İİK m. 292 f.1.c bendi kapsamında “borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla harcket ettiğinin anlaşılması” kapsamında değerlendirilmesi halinde bunun da doğrudan doğruya iflas sebebi teşkil ettiği, bu nedenle konkordato ön projesinin gerçekleştirilebilir olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapmaya gerek duyulmadığı, şirketin konkordato başvurusunda esas aldığı 12/05/2021 tarihli bilançoda yer alan banka kredileri hesabı toplamının 30/06/2021 tarihine kadar 62.337.496,71 TL azaldığı, banka kredilerindeki bu azalışın birinci nedeninin şirketin eski ortağı ve banka kredilerine kefalet vermiş olan …’ün Haziran ayı içerisinde …’in … bankası’ndan olan 30.436.954,80 TL tutarındaki kredi borcunu kapatmasından kaynaklandığı, banka kredisi kapandıktan sonra … Bankası yerine …’ün alacaklı durumuna geçtiği, ardından şirketten alacağını …’e borcu olan …’e temlik ettiği, bu şekilde …’ün …’ten alacağı ile …’ün …’e borcunun birbirinden mahsup edildiği, söz konusu işlemler için Komiser Heyetinden alınan bir onayın bulunmadığı, banka kredilerindeki azalışın ikinci nedeninin …’in …’tan kullandığı 28.826.838,49 TL tutarındaki kredinin de benzer bir işlemle kapatılacağı bilgisi ile şirketin söz konusu banka kredisini ödenmiş olarak kayıtlardan çıkarması olduğu ancak …’a herhangi bir ödeme gerçekleşmediği, bu bakımdan 30/06/2021 tarihi itibariyle şirketin bilançosunda banka kredilerinin olduğundan düşük gözüktüğü, kayıtların düzeltilmesi konusunda Heyetin şirket yetkililerine bilgilendirme yaptığı ifade edilmiştir. Mahkemece geçici komiser heyetinden davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı yönünde rapor alınmıştır. Komiser heyetinin 21/10/2021 tarihli raporunda davacı … Limited Şirketi yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmede; -Davacı şirketin 30/06/2021 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre özkaynak tutarının (-)175.280.491 TL olduğu ve bu bakımdan borca batık durumda olduğunun önceki raporda tespit edildiğini, bu kez Mahkeme’nin 27/09/2021 tarihli kararı uyarınca borçlu şirketin 31/08/2021 tarihli son kaydi değer bilançosu üzerinden rayiç değer bilançosu düzenlendiği, şirketin rayiç değerlere göre; 429.741.644,00 TL dönen varlıklar + 47.197.256,00 TL duran varlıklar olmak üzere varlıklar toplamı 476.938.901,00 TL, borçlar toplamının 459.014.151,000 TL olduğu ve bu durumda özkaynak toplamının (+) 17.924.749,00 TL hesap edildiği ve borca batık durumda olmadığı, -Davacı şirketin 30/06/2021 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre (-)175.280.491 TL olarak hesaplanan özkaynak tutarının 31/08/2021 tarihinde (+) 17.924.749,00 TL hesaplanmasınını nedenlerinin; a-Kendisi de konkordato ilan eden grup şirketi …’e 31/08/2021 tarihinde KDV dahil 23.600.000,00 TL tutarında bir adet marka Satış Faturası ve KDV dahil 123.900.000,00 TL tutarında bir adet muhtelif malzeme satış faturası düzenlendiği, satışa konu markanın nihai raporda yer alan rayiç değer bilançosunda 0 TL olarak gösterilen “Haklar” hesabından yapıldığı, satışa konu muhtelif malzemenin nihai raporda yer alan rayiç değer bilançosunda 0 TL olarak gösterilen “Yapılmakta Olan Yatırımlar” hesabından yapıldığı, b-Özet olarak, nihai rapora esas olan 30/06/2021 tarihli rayiç değer bilançosunda “sıfır” olarak sunulan Haklar ve Yapılmakta Olan Yatırımlar hesaplarında takip edilen varlıkların 31/08/2021 tarihinde …’e satıldığı ve bu satışlardan …’ın alacağı doğduğu, …’ın alacağının “127. Diğer Ticari Alacaklar” hesabında takip edildiği, rayiç değer bilançosunda Diğer Ticari Alacakların kaydi değeri olan 154.347.706,00 TL’nin rayiç değer bilançosuna taşındığı, sonuç olarak söz konusu iki satışın rayiç değer bilançosunun borca batıklık tutarını KDV hariç satış tutarı olan 125.000.000,00 TL kadar azalttığı, c- … Ltd. Şti.’ye 31/08/2021 tartihinde KDV dahil 5.251.000,00 TL tutarında bir adet muhtelif malzeme satış faturası düzenlendiği, satışa konu muhtelif malzemenin de nihai raporda yer alan rayiç değer bilançosunda 0 TL olarak gösterilen “Yapılmakta Olan Yatırımlar” hesabından yapıldığı, bunun karşılığında …’den alınan sipariş avansları hesabının aynı tutarda azaltıldığı, sonuç olarak, söz konusu satışın rayiç değer bilançosunun borca batıklık tutarını KDV hariç satış tutarı olan 4.450.000,00 TL kadar azalttığı, ç-Şirket ortağı tarafından Vergi Dairesi’ne …’in borcuna karşılık 86.500.167,55 TL ödeme yapıldığı ve 19/08/2021 tarihinde ödenen bu tutarın ortağa geri ödenmeyerek sermaye ilave edilmesine karar verildiği, sonuç olarak, söz konusu ödemenin borca batıklık tutarını 86.500.167,55 TL azalttığı, d-Yukarıda ifade edilen üç hususun …’in borca batık durumdan çıkmasını sağladığı, diğer farkların şirketin olağan faaliyetlerinden kaynaklanan farklar olup borca batıklık durumuna etkilerinin cüzi olduğu, yukarıda belirtilen işlemlerin muvazaalı olduğuna karar verilmesi durumunda ise şirket yine borca batık duruma düşeceği, – “Yapılmakta Olan Yatırımlar” hesabında yer alan muhtelif malzemelerin 31/08/2021 tarihinde satıldığı, bu bakımdan söz konusu hesapta rayiç değer bilançosunda -önceden mevcutsa bile- dikkate alınacak bir varlık kalmadığı, tüm bu nedenlerle, stokların ve maddi duran varlıkların rayiç değerlerinde heyetçe atanan bilirkişi tarafından tespit edilen değerlerin dikkate alındığı, -… şirketine ait 31/08/2021 tarihli kaydi bilançosunda, şirketin diğer konkordato talep eden grup şirketi … şirketine (125.900.000,00 TL) ve dava dışı … A.Ş’ye (5.251.000,00 TL) muhtelif malzeme adı altında 31/08/2021 tarihinde yaklaşık 130.000.000 TL satış gösterdiği, bu satışlarların stok satışı niteliğinde değil, İlK m. 297 anlamında işletme tesisatı kapsamındaki satışlar olduğu, bu satışın rayiç değer bilançosunda değeri “0” olarak görünen “Yapılmakta Olan Yatırımlar” hesabından yapıldığı, satışlardan bir para girişi olmadığı, alacak kaydedilmesi veya borca mahsup suretiyle işlem yapıldığı, heyetin daha önce yaptırdığı 15/08/2021 tarihli teknik bilirkişi incelemesinde Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabında bir varlık tespit edilemediği, davacı vekilinin 15/09/2021 tarihli dilekçesinde (s, 6, 7) ise bu hesabın gerçek değerinin 70.000.000,00 TL olduğunu ve makul güvence raporunda da bunun esas alındığı bildirildiği, -Davacı şirketin, 15/09/2021 tarihinde gerçek değerinin 70.000.000,00 TL olduğunu beyan ettiği, komiser heyeti raporunda ise rayiç değeri tespit edilemeyen bu hesaptan yaklaşık 130.000.000,00 TL’lik satış gösterdiği, şirketin tüm iş ve işlemlerinin komiser heyeti onayına bağlı olmasına ve İİK m. 297 hükmüne göre işletmenin devamlı tesisatının devri Mahkemenin iznine bağlı olmasına rağmen, komiser heyetine ve mahkemeye bilgi vermeden bu devir işlemlerini yaptığı, bu işlemlerin kaydi bilançonun 14/10/2021 tarihinde e-postayla heyete gönderilmesi üzerine görüldüğü, ayrıca bilançoya göre 31/08/2021 tarihinde Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabında mevcut olduğu bildirilen varlıkların muhtelif malzeme olarak satılmış olmasına rağmen, şirketler vekilinin 15/09/2021 tarihli dilekçesinde böyle bir satıştan hiç bahsetmeden, hesapla ilgili açıklamalar yaparak değerinin 70.000.000,00 TL olduğunu bildirdiği, yine Ağustos ayında vakıf olduğu bilirkişi raporuna 12/10/2021 tarihinde, itiraz ederek Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabı konusunda yeniden bilirkişi incelemesi talep ettiği yani daha önce varlık mevcut olsa dahi bilançoya göre 31/08/2021 tarihinde zaten komiser ve mahkeme izni de olmadan satılıp boşalmış görünen hesap bakımından bu satıştan yaklaşık 45 gün sonra 12/10/2021 tarihinde bilirkişi incelemesi istendiği, bu durumun ise açık biçimde, gerçek bir satışında olmadığına, şirketin salt bilançosunda borca batık görünmemek için geriye dönük suni ve gerçek duruma uygun olmayan işlemlere giriştiğine, dürüstlük kuralına aykırı işlemlerin yapıldığına işaret ettiği açıklanan nedenlerle de söz konusu işlemlerin rayiç değer bilançosunda dikkate alınamayacağının değerlendirildiği, -Şirketin bilirkişi incelemesine karşı marka değerinin varlığına yönelik bir itiraz ileri sürmediği, 31/08/2021 tarihli bilançoya göre bilançoda “0” olarak görünen haklar hesabından İİK m. 297 kapsamına mahkeme izni de olmadan 20.000.000,00 TL bir değer üzerinden marka hakkını diğer konkordato borçlusu grup şirketi … şirketine satış gösterdiği, marka devri konusunda ne bir değer tespiti ne komiser izni ne de Mahkemeden bir devir talebi olmadığından, bu işlemin de yukarıda açıklandığı gibi rayiç değerler bilançosunda dikkate alınamayacağının değerlendirildiği, -Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmemesinin, borca batıklık bakımından İİK m. 298 m aksine yedi günlük bir süreye bağlı olmayabileceği değerlendirilse dahi gerçek duruma uygun olmayan, çelişkili (bilançoda komiser onayı ve mahkeme izni olmadan 31/08/2021’de salış gösterildikten sonra aynı hesaptaki varlıklar hakkında 12/10/2021 tarihinde kıymet takdiri talebinde bulunulması) ve dürüstlük kuralıyla bağdaşmayan bir talep olarak değerlendirildiği, şirketin borca batıklık tespitinden gerçek duruma uygun olmayan ve kanuna aykırı işlemlerle kurtulmaya çalıştığı, dosya kapsamında varlıklar yönünden çelişkili beyanlar sunduğu, şirketin bu işlemlerinin, mühlet öncesinde başlayan alacaklılara zarar verme kastının süreç içinde devam ettiği yönünde değerlendirmeye müsait olduğu, ayrıca sözü edilen işlemlerin alacaklılara zarar verme kastı yanında, komiser heyeti talimatlarına aykırılığı itibariyle de yine İİK m. 292 c bendi kapsamında değerlendirmeye uygun göründüğü, şirket borca batık durumda olduğu, mahkemece komiser heyetinin alacaklılara zarar verme kastının varlığına ilişkin tespit ve kanaatinin esas alınması halinde, şirketin borca batık olup olmamasının ve konkordato talebinden feragatinin İİK m. 292 kapsamında sonuca etki etmeyeceği, zira maddede alacaklılara zarar verme kastının tespitinin re’sen dikkate alınacak bir doğrudan doğruya iflas sebebi olarak düzenlendiği ifade edilmiştir. İİK’nın 286/1.a maddesinde “borçlunun talebiyle birlikte borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren ön proje ibraz etmesi” gerektiği ifade edilmiştir. Konkordatonun amacı borçluyu borçlarından ve eğer iflas şartlarını taşıyorsa muhtemel bir iflastan kurtarmak, alacaklıların da belirli bir vadede ve/veya indirimle alacaklarını tahsil etmelerini sağlamaktır. Bu yapılırken özellikle alacaklıların sürece dahil edilmesi, alacaklıların, komiserin ve mahkemenin katılımı ile nihai projenin oluşturulması ve konkordatonun başarıya ulaşması için iş birliğine gidilmesi gerekir. Projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ve kayıtlarla uygun olup olmadığının değerlendirilebilmesi yönünden, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için mali kaynağın nasıl sağlanacağı net bir şekilde açıklanmalıdır. Borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve ödemelerini yapabilmesi ile konkordato amacına ulaşacaktır.İİK 287.maddesinde, borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin “konkordatonun başarı şansı” kavramı altında ifade edilmiştir. İİK 289. maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Kanunun kesin mühlet kararı verebilmesi için “konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması” ifadesinden maksat, borçlunun mali durumunun konkordato talep anından daha iyi bir durumda olması, dolayısıyla teklif edilen konkordatonun tasdik edilebileceği hususunda mahkemece kanaat oluşmasıdır (Konkordato ve İflas – Mahmut Coşkun, 2. Baskı, sayfa 87). Borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku – Av. Sümer Altay, 1.Cilt, sayfa 112). İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir.İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından kesin mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır (Yeni Konkordato Hukuku, Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, 2. Baskı, sayfa 187).İİK’nın 287/5 maddesinde “291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.”, İİK’nun 292.maddesinde; “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:a)Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.b)Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.c)Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.d)Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.” hükümleri yer almaktadır. Davacı vekili tarafından konkordato isteminden feragat edildiği bildirilmiştir. İİK’nın 292/1.d bendi gereğince konkordato isteminden feragat halinde şirketin borca batık olduğu tespit edilirse re’sen iflas kararı verilecektir.Mahkemece bu hüküm doğrultusunda şirketin borca batık durumda olup olmadığı yönünde komiser heyetinden rapor alınarak, davacı şirketin borca batık durumda olduğu gerekçesiyle iflasına karar verilmiş ise de “Yapılmakta Olan Yatırımlar” hesabında ve davacı şirketin sahip olduğu markalar yönünden dosya kapsamında bir değer tespiti yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu değerler yönünden inceleme yapılmamış olması nedeniyle davacı şirketin borca batıklığını etkileyip etkilemediği mevcut dosya kapsamı itibariyle tespit edilememektedir. Açıklanan hususlarda konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak, güncel duruma göre davacı şirketin borca batık olup olmadığının kati surette tespit edilmesi ve davacı vekili tarafından sunulan itirazlar da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, eksik incelemeye dayalı olarak verilen hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı … Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/358 E. 2021/1120 K. Sayılı 25/10/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davanın mahiyeti itibariyle istinaf yargılama giderlerinin davacı … Limited Şirketi üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2022