Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/815 E. 2022/718 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/815
KARAR NO: 2022/718
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/266 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 19/04/2022
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi ile; 3996 Sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nun işletme hakkı sahibi; davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan tüzel kişi olduğunu, davalının maliki bulunduğu …, …, …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçların ücret ödemeksizin yaptığı köprü ve otoyol geçişini gösteren ihlalli geçiş yaptığını, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkili şirket alacağı Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edilmiş ve yasal süresi içinde borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, davalı tarafça Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, müvekkil şirket alacağını ve ferilerini karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 19/04/2022 tarihli ara kararı ile “… ihtiyati tedbir/haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan, yaklaşık ispatın varlığının yeterli olduğu hallerde verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Buna göre somut olayda, dava dilekçesi ile sunulan ve dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden talebin haklılığını ortaya koyacak yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı, tensip tutanağı ile istenilen bilgi ve belgelerin dosyamız arasına alınmasının ve taraflarca sunulacak delillerin değerlendirilmesinin ardından tarafların kusur durumları ve davacının talep edebileceği bir alacak miktarı bulunup bulunmadığının belirlenebileceği, henüz alacak iddiasının ihtilaflı olduğu, alacağın bu haliyle muaccel olduğundan söz edilemeyeceği, davalının İİK’nun 257/2. maddesinde bentler halinde belirlenen davranışlar içerisine girdiği yönünde dosyamıza herhangi bir delil de sunulmamış olduğu anlaşıldığından bu aşamada verilecek ihtiyati haciz kararının ölçülü olmayacağı değerlendirilerek davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ”karar verilmiştir. Verilen ara karara karşı davacı vekilince yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuş olup, istinaf nedenleri olarak: davalının icra takibine yönelik itirazının haksız olduğu, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleştiği ileri sürmüştür. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir (İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. Somut olayda, davalı şirkete ait aracın, davacının işlettiği otoyolda ihlalli geçi yaptığı iddiası ile ihlalli geçiş ücretinin tazmini talep edilmiştir. Taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacının alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarı belirlenmeden, davalının ödeme anlaşması bulunan banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar dair karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 220,70 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 80,70 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/06/2022