Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/809 E. 2022/668 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/809
KARAR NO: 2022/668
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/146 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 17/03/2022
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletmesi Müvekkili Şirket tarafından yürütülmekte olduğunu, davalı … Ticaret Limited Şirketi’ne ait …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … plakalı araçlar ile Eylül 2020- Nisan 2021 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine Müvekkili Şirketçe; Davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretlerinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 09.11.2021 tarihinde icra takibi başlattığını, davalı’ya ödeme emri 03.12.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı itiraz etmiş, ilgili İcra Müdürlüğünce de söz konusu itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazları kötüniyetle yapılmış olduğunu, ücretli otoyolları kullanan davalı OGS/HGS hesabını müsait tutmayarak müvekkili Şirket’in sağladığı hizmetin karşılığında ücret ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ayrıca müvekkili şirketçe, davalı-Borçlu Şirkete ait plakalara tanımlı OGS/HGS hesabına ilişkin provizyon sorgusu kontrolü yapılmış ve geçişlere ilişkin provizyon sorgusunun “İptal Ürün / Ürün Sisteme Tanımlı Değil” sonucu ile döndüğü anlaşıldığını, hesabı müsait olmayan ve geçişe ilişkin banka provizyon sorgusu olumsuz dönen davalının HGS/OGS geçiş ücreti çekilemediğini, müvekkili Şirket ihlalli geçiş ücreti tahakkuk ettirmiş ve cezai yaptırım uyguladığını, müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalı şirkete ait araçların borca yetecek kısmının kaydına ihtiyati haciz konulması gerektiğini, müvekkil Şirket’in takip tarihi itibariyle 199.683,06-TL alacağı bulunmakta olduğunu, davalı Şirkete ait …, …, …, …, …, …, …, …,…, … ve … plakalı araçlardan güncel borca yetecek kısmının ihtiyaten haczedilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 17/03/2022 tarihli ara kararı ile “…Dosya içeriği ve sunulan deliller kapsamında: İhtiyati hacze konu alacağın, icra takibine konu edildiği, itiraz üzerine işbu davanın açıldığı, alacağın çekişmeli olduğu, alacağın varlığı ve miktarının işbu davada yapılacak yargılama ile ortaya çıkacak olduğu, bu kapsamdaki alacağın varlığı ve miktarının yargılama gerektirmesi nedeniyle, şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine” gerekçesi ile ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiştir. Verilen ara karara karşı davacı vekilince yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuş olup, istinaf nedenleri olarak: dava konusu olayda ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu, görülen dava neticesinde alınacak ilamı etkisiz hale getirmek için mal varlığı değerlerinin elden çıkarılması yoluna gidileceği belirtilmiştir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. Somut olayda, davalı şirkete ait aracın, davacının işlettiği otoyolda ihlalli geçi yaptığı iddiası ile ihlalli geçiş ücretinin tazmini talep edilmiştir. Taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacının alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarı belirlenmeden, davalının ödeme anlaşması bulunan banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar dair karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 220,70 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 80,70 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/06/2022