Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/751 E. 2022/1197 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/751
KARAR NO: 2022/1197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/62
KARAR NO: 2022/56
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete … numaralı Site/Apartman Ortak Alan Sigorta Poliçesi ile sigortalı … Site Yönetimi’nin “… Mah. … Sk. … … Sitesi, No:… Eyüp, İstanbul” adresinde bulunan binada, elektriksel nedenlere bağlı bir grup hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle hazırlanan Ekspertiz Raporu kapsamında tespit edilen zararın giderimi için sigortalıya toplam 49.352,54 TL tazminat ödendiğini, zararın sebebine ilişkin yapılan değerlendirmede elektrik tesisatındaki hatadan kaynaklandığının anlaşıldığını, karşı tarafa karşı rücu başvurusunda bulunma zorunluluğunun doğduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 49.352,54 TL sigorta tazminatının sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…davacının sigortalısının … Site Yönetimi olduğu ve tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalıların kusuru yahut kusursuz sorumluluğundan doğan zarardan kaynaklandığı, eldeki davanın TTK’nun 4. maddesinin “a-f” bentleri arasında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanan nispi ticari dava da olmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … A.Ş. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava kabul edildiğinden, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı isere’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava, “Site/Apartman Ortak Alan Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalı … Site Yönetimi’nin “… Mah. … Sk. … Sitesi, No:… Eyüp, İstanbul” adresinde bulunan binada, elektrik tesisatından kaynaklı olarak oluşan hasar nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin, 6102 Sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmini istemine ilişkindir. Ekpertiz raporunda; sitede elektrik hasarlarının nötr barasında meydana gelen hasar itibariyle oluştuğu, nötr kablosunun topraklama çubuğundan ayrılmasında, elektrik tesisat işlerini üstlenen ve topraklama hattının kurulumunu yapan firmanın kusur ve eksikliğinin söz konusu olabileceği ve hasarın ilgili firmaya rücu edilebileceği, elektrik işlerini yapan firmanın sitenin inşaatını yapan … İnşaat firmasının taşeronu olan … San. Tic. A.Ş olduğu belirtilmiştir. Dava, rücu talebine dayanmakta olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecek ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. Mahkemece, uyuşmazlık yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Somut olayda; elektrik sisteminden kaynaklı olarak sigortalı sitenin akıllı ev sistemi, klima sistemi, elektrik panoları ve asansör kartlarında hasar oluştuğu iddia edilmiştir. Ekspertiz raporunda sitenin inşaatını davalı … İnşaat şirketinin yaptığı, elektrik işlerini ise bu şirket taşeronu olan davalı… San. Tic. A.Ş.’nin yaptığı belirtilmiştir. Buna göre, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki, davalı yapı malikinin haksız fiil hükümleri ile TBK’nın 69. maddesi uyarınca sorumluluğuna dayanmaktadır. O halde, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı gibi davacı şirket sigortalısı tacir sıfatı taşımadığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte bulunmadığı, dolayısıyla 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı… A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı … Konut A.Ş. tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının ve 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/10/2022