Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/729 E. 2022/637 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/729
KARAR NO: 2022/637
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/457 Esas
KARAR NO: 2022/62 Karar
KARAR TARİHİ: 31/01/2022
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı arasında hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket tarafından bu sözleşmede belirlenen hizmetlerin yapılmasının taahhüt edildiğini ve sözleşme gereği şirket edimlerini yerine getirdiğini, Genel Sağlık Sigortası Kanununda malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılandığı hususunun belirtildiğini, buna karşılık davalı kurumca müvekkilinin çalışanlarının prim ödemelerinin müvekkilinin hakedişinden kesilerek ödendiğini ancak bu 5 puanlık kesintinin prim ödemelerine yansıtılmadığını, müvekkilinin hakedişlerinin tam olarak ödenmemesinin yasal olmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 89.662,29 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilemsini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında akdedilen 29/12/2011 tarihli temizlik hizmeti sözleşmesi gereğince, davacı şirketin müvekkili şirketin mağazalarındaki temizlik görevi yapacak işçileri istihdam etmekte olduğunu ve bu işçilerin sigorta primleri ile yasal giderlerinin sözleşmede belirlenen hakedişle birlikte davacı şirkete ödendiğini, hazinenin yapmış olduğu %5’lik kesinti de yapılarak davacıya ödemelerin yapıldığını, müvekkili şirketin bu kesintinin yapılarak ödemelerin yeniden düzenlenmesi hususunda davacı şirket ile 01/03/2012 tarihinde karşılıklı olarak bir ek protokol imzalandığını, davacının bu protokolden haberi yokmuş gibi bu davayı açmış olmasının anlaşılamadığını, bu nedenlerle davacının haksız çıkar sağlamaya yönelik mesnetsiz iddialarının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ” davacı ile davalı arasında 29/11/2011 tarihli temizlik hizmeti sözleşmesi ve 01/03/2013 tarihli ek protokol imzalanmış ve davacı sözleşmede belirlenmiş hizmet bedelleri üzerinden fatura düzenlemiş, davalı şirkette fatura bedellerini ödemiştir. Davacı şirketin 5510 sayılı kanunun 81. Maddesi ile düzenlenen 5 puanlık avantajı kullandığından personel çalıştırma maliyetleri azalmış, bunun üzerine davacı şirket ile davalı şirket 01/03/2012 tarihinde ek protokol imzalamışlar ve bu protokol ile davacının davalıya yaptığı hizmet işlerinden dolayı düzenleyeceği fatura bedelleri yeniden belirlenmiş ve bu tarihten itibaren davacı şirket yeni bedeller üzerinden davalı şirkete fatura düzenlemiş, davalı şirket de fatura bedellerini ödemiştir. Taraflar arasında sözleşmenin süresinin 1 ocak 2012 tarihinden 31 aralık 2012 tarihinde kadar olduğu ve ek protokolünün de 23/12/2011 tarihinden imzalandığı ve mali yönden yapılan incelemede tarafların ticari defter ve belgelerine göre 31/12/2013 tarihi itibariyle davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davalıdan alacağı bulunmadığı davalı şirketin dava sebebi olarak gösterilen 5510 sayılı kanunun 81. maddesine göre kesinti yapmadığı, davacı şirketin kesinti yapıldığını iddia ettiği dava konusu olan 89.662,29 TL nin davacının ve davalının ticari defter kayıtlarında yer almadığı, 31/12/2013 tarihi itibariyle davalı şirketin ticari defter kayıtlarında davacı şirkete borcu bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 09/06/2021 tarihli kararı ile “…01/03/2012 tarihli ek protokol incelendiğinde mevcut sözleşmeye göre belirlenen temizlik hizmet maliyeti 1 Mart 2012 tarihi itibariyle yeniden revize edildiği, söz konusu lokasyon ve aylık hizmet bedellerinin ekli maliyet tablosunda yer aldığı belirtilmiş ancak hizmet maliyetlerinin hangi sebeple revize edildiği açıklanmamıştır. Diğer bir ifade ile revize edilen yeni maliyetlerin 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinden kaynaklanan desteği de kapsadığı konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Kaldı ki davacı, sözleşmenin başlangıcından itibaren 5 puanlık hazine teşvikinden yararlanmaya hak kazanmasına rağmen ek protokol ile sözleşmede belirlenen hizmet maliyetleri sözleşmenin başından değil ek protokolün imzalandığı 1 Mart 2012 tarihi itibariyle yeniden revize edilmiştir. Bu itibarla ek protokol ile düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan hizmet maliyelerinin yeniden revize edilmesi, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinden kaynaklanmış olabileceği gibi başka gerekçelerden dolayı da hizmet maliyeti revize edilmiş olabilir. Bu nedenle davalının iddia etiği ve hükme esas alınan raporda ifade edilen yenilen hizmet maliyetlerin, davacının % 5lik hazine yardımını da kapsadığının ispat külfeti davalı taraf ait olup davalı bu iddiasını ispata elverişli yasal delillerle ispatlayamamıştır. O halde mahkemece, bilirkişiden alınacak ek rapor ile sigorta prim tahakkukları incelenmek suretiyle davacının davalıdan talep edebileceği miktar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında mahkemece “…, Kaldırma ilamı doğrultusunda mahkememizce bilirkişi ek raporu aldırıldığı, davacı taraf ile davalı taraf arasındaki sözleşmeye göre, yapılan temizlik hizmetinin bedelinin, davacı tarafından davalı şirkete fatura edildiği, davacı şirketin düzenlemiş olduğu tüm faturaların bedellerinin herhangi bir kesinti yapılmadan davalı tarafından ödendiği, somut olayda kesinti yapıldığının iddia edilebilmesi için davacı tarafın düzenlendiği fatura bedellerinin bir kısmının davalı tarafından ödenmemiş olması gerektiği, ancak ticari defterlerin, faturaların ve banka ödeme makbuzlarının incelenmesinden, davacının fatura bedellerinin hiçbir kesinti yapılmadan ödenmiş olduğu, davacı tarafın 5 puanlık avantaj kadar fatura bedellerinde indirime gittiği ve bu avantaj kadar eksik fatura düzenlediği, somut olayda, davacı tarafın 5 puanlık avantajından dolayı davalıya indirim uygulayarak fatura düzenlediği, düzenlediği fatura bedellerini tahsil ettiği ve daha sonra bu indirimden vazgeçerek bunları talep ettiği, davalı tarafın kendisine keşide edilen tüm fatura bedellerini ödediği, Bilirkişi marifetiyle tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan incelemede herhangi bir borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığı, her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacı tarafın, davalıda çalıştırılan personeline ilişkin tahakkuk eden Sosyal Sigorta primlerinden 5510 sayılı Kanun kapsamında %5 indirim yapıldığı, indirim tutarının toplam 95.301,41-TL’nin davacı tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu’na ödenmediği, bu tutarın davacı tarafından 679 Diğer Olağan Gelir ve Karlar (679.01.003 – Yardımcı Hesabı) hesabına kaydedildiği, davalı tarafa fatura edilmediği, davacı tarafın 5510 sayılı kanun kapsamında indirim hakkından faydalandığı, davacının 5510 sayılı Kanun kapsamında davalı tarafta çalıştırdığı personele ilişkin %5 prim indiriminden faydalanmış olduğu, Sosyal Sigortalar Kurumu’na bu tutarlar kadar eksik ödeme yapmış olduğu, bu tutarları ticari defterlerine gelir olarak kaydettiği, dolayısıyla davalı taraftan herhangi bir alacağının olmadığı, davalı tarafından davacının hakedişlerinden kesinti yapılmadığı ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ihtilafa konu olan husus teşvik indiriminden müvekkilin doğrudan faydalanıp faydalanmadığı olup bilirkişinin, SGK kayıtlarının incelenmesi neticesinde bu teşvikten yararlanan tarafın müvekkil şirket olduğunu belirtildiğini, müvekkil şirket %5 teşvik indirimden yararlanarak 2012 yılı için ödemesi gereken SGK primini % 5 düşük ödediğini ancak buna mukabil davalı şirket de müvekkilin ödemekten kurtulduğu bu % 5’lik kısım kadar sözleşmede ödemesi gereken bedelden indirim yaptırarak hak ediş düzenlettirdiğini, yani müvekkilin sağ cebine giren %5’lik kazanç, sol cebinden davalı şirket lehine çıktığını, davalı tarafça eksik ödeme yapıldığı ve faturaların buna göre düzenlettirildiği için defterlerinden faturalara uygun tutulduğunu, yoksa müvekkilinin indirimlerden vazgeçmediğini, davalı şirketin bu indirim tutarını her ay hak edişlerden kendisi doğrudan kestiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dairemizin kaldırma kararında ve Yargıtay emsal kararlarında ifade edildiği gibi, yüklenicinin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi nedeniyle devletin ona sağladığı bu katkının, sözleşmenin diğer tarafına geçirilmesi anlamına gelen kesinti haksız olup, yüklenicisine iadesi gerektiği bu sebeple 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinin davacı işverene tanınmış bir hak olduğu belirtilmiştir. Nitekim taraflar arasında bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece aldırılan ek rapordan anlaşıldığı üzere, davacının, 5510 sayılı Kanun kapsamında davalı tarafta çalıştırdığı personele ilişkin % 5 lik indirimden faydalandığı, kanun kapsamındaki % 5’lik indirim tutarı olan 95.301,41 TL kadar Sosyal Sigortalar Kurumu’na eksik ödeme yaptığı, bu tutarları ticari defterlerine gelir olarak kaydettiği anlaşılmıştır. Ancak davacı tarafça düzenlenen hak edişlerde davalı tarafça herhangi bir kesinti yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafa sağlanan bu avantaj nedeniyle davacı tarafça herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan hak ediş bedellerinde revizyona gidildiği, bu avantaj kadar davacı tarafça faturalarda indirim yapıldığı, bu nedenle ne davacının ne de davalının ticari defterlerinde herhangi bir borç veya alacak bakiyesi bulunmadığı anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere somut olayda, söz konusu hak ediş bedellerinde, teşvikten kaynaklanan bir kesintinin söz konusu olmadığı, davacıya sağlanan bu avantaj nedeniyle hak ediş bedellerinde revizyona gidilerek bir indirim yapıldığı, bu duruma davacı tarafça itiraz edilmediği gibi bilakis kabul edilerek revize edilen birim bedeline göre hizmetlerin bizzat davacı tarafça fatura edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından harç konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 5- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2022