Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/711 E. 2022/665 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/711
KARAR NO: 2022/665
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/94
KARAR NO: 2022/104
KARAR TARİHİ: 07/02/2022
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Her üçü de aile şirketi olan davacı şirketlerin birbirleriyle ilişkileri bakımından grup şirket vasfında olduğunu, yine bu şirketlerin ortakları olmanın yanısıra kişisel kefaletleri dolayısıyla borçlardan sorumlu olan davacı aile bireylerinin de ekonomik olarak içine düştükleri ödeme güçlüğü olgusu karşısında şirketlerle bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, neredeyse davacıların tümünün kredi borçlarından ortaklaşa sorumlu olmalarının hem davacı tüzel kişiler hem de davacı gerçek kişiler bakımından ortak olan ana unsur olduğunu, davacı şirketlerin döviz krizi, bu krizden sonra kredi faizlerinin yükselmesi, daralan piyasa koşulları, ürün maliyetlerinin artması nedeniyle nakit akışının zayıfladığını ve finansal yapısının bozulduğunu belirterek, tüm davacılar yönünden 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince verilecek geçici ve kesin mühlet neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2020 tarihli 2019/136 E. 2020/548 K sayılı kararı ile; “1-Konkordato talep edenler; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla TASDİKİNE, 2-Konkordato talep eden şahıslar; davacı şahıs … (T.C….)’in, davacı şahıs … (T.C….)’in, davacı şahıs … (T.C….)’in konkordato taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE” karar verilmiştir. Karara karşı bir kısım alacaklılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 08/12/2021 tarihli 2021/1761 E. 2021/1276 K sayılı kararı ile; “mahkemece tasdik duruşması öncesi usulüne uygun olarak ilanların yapılmamış olması, mahkemece hükme esas alınan komiser heyeti raporunun eksik olması, denetime açık ve elverişli olamaması, Dairemizin geri çevirme kararı ardından düzenlenen raporda hataların bulunması, istinaf yoluna başvuran alacaklı … Ticaret A.Ş.’nin alacağı ilama dayalı olmasına rağmen nisaba dahil edilmemesi, … Bankası A.Ş.’nin nisapta dikkate alınmaması, .. Bankası A.Ş.’nin alacağı adi alacak olmasına rağmen rehinli alacak olarak işlem yapılması hatalı olup açıklanan nedenlerle sair istinaf itirazları şimdilik incelenmeksizin istinaf yoluna başvuran alacaklılar … A.Ş., … Bankası A.Ş., … bank A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … Ticaret A.Ş.’nin istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine” karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararının ardından dosya Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/2 E. sırasına kaydedilmiştir. Mahkemece 27/01/2022 tarihinde yapılan duruşmada, Dairemizin kaldırma kararı uyarınca gerekli incelemelerin yapılması için rapor alınmasına karar verilerek, duruşma 10/03/2022 günü saat 14:00 ertelenmesine karar verilmiştir. Mahkemece celse arası 28/01/2022 tarihinde oluşturulan “Tefrik Kararı” ile; davacı … vekili tarafından dosyaya sunulan 17/01/2022 tarihli dilekçe ile müvekkilinin … şirketinin azınlık hisse sahibi olduğu, davacı taraflar arasında çıkar çalışması bulunduğu, davacılardan …’in şirketin içini boşalttığı, … ve …’nin davalarının birlikte görülmesinin hem müvekkili hem de alacaklıların zararına neden olacağı belirtilerek tefrik kararı verilmesini talep ettiği, tefrik talebine ilişkin duruşmada sehven karar verilmediği, … yönünden eksiklikler bulunduğu, dosyaların birlikte görülmesini gerektirir zorunluluk olmadığı ayrıca uzayan süreç, tasdik sonrası ödeme planına göre taksit ödemesini bekleyen alacaklılar aleyhine işlememesi dikkate alınarak, …, …, …, …AŞ, …Ltd. Şti yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiş, tefrik kararı verilen davacılar yönünden dosya mahkemenin 2022/94 E. sırasına kaydedilmiştir. Mahkemece 2022/94 E. sayılı dosya üzerinden 28/01/2022 tarihinde oluşturulan tensip tutanağı ile; “1-Konkordato talebi hakkında karar verilmek üzere İİK’nun 304. maddesi gereğince duruşma açılmasına, duruşma gününün İİK’nun 288. maddesi uyarınca ilanına, ilana itiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır olabileceklerinin yazılmasına, …duruşmanın 07/02/2022 günü saat:14:15’te icrasına” karar verilmiştir. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/02/2022 tarihli 2022/94 E. 2022/104 K sayılı kararı ile; “…Somut olayda gerçek kişiye sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato tasdik kararı verilmesi, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte değildir. Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerini ve icra ve İflas Kanununun menfi tespit davası hakkındaki bölümlerini işlevsiz hale getireceği açıktır. Zira kanun koyucunun da, gerçek kişiler bakımından konkordato müessesine başvuruyu kabul etmesindeki amacın bu olmadığı açıktır. Bu anlamda davacının, İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan belgeleri dosyaya sunamadıkları, sunulan ön projede de konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlandığı, kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği, borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği anlaşılmakla Davacı gerçek kişiler …, …, … yönünden talebin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı şirketler yönünden ise tüm dosya kapsamına göre; davacı … Tic. Ltd. Şti.yönünden; borçlunun konkordatoya tabi borçları 607.359,08 TL olduğu, şirket 607.359,08 TL tutarındaki konkordatoya tabi adi borçları 2021 Yılı Aralık ayında tek seferde ödemeyi planladığı, şirketin iflası halinde nakte dönüşebileceği bir malı olmadığı için şirket sadece ciro hedefleri ile borcunu ödemeyi planladığı için bu şirket alacaklıları açısından olumsuz bir durum oluşturacak ve alacaklarına kavuşamayacakları, şirket sadece 1 yıl içerisinde yapacağı ciro ile borçlarının tamamını ödeyebileceği için proforma nakit akım tablosu hazırlanma gereği görülmediği, 2021 yılı proforma gelir tablosu incelendiğinde hedeflenen ciro 2019 yılının cirosundan bile daha düşük bir ciro ile istenilen sonuca vararak borçlar tasfiye edilebileceği, borçlu şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alınmış ve alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının (4) olduğu, konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş alacak miktarının 607.359,08 TL olduğu, 23 Temmuz 2020 tarihli toplantıda ve bilahare iltihak süresi içinde olumlu oy veren [1] adet alacaklının, alacak toplamı [604.175,48] TL olduğu, bu netice bakımından İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, borçlu şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİKm.206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar bulunmadığı, bu nedenle teminat gösterme sorumluluğunun bulunmadığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarifenin “B) İcra ve iflas harçları:” başlıklı bölümünün “II- İflas harçları:” başlıklı alt bölümünün (2) numaralı fıkrasının (b) bendi gereğince 607.359,08 TL’nin binde 2,27’si oranında 1.378,71 TL Konkordato tasdik harcının yatırıldığı, konkordatonu tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği, davacı … San. Ve Tic. A.Ş.yönünden; yaptırılan kıymet takdiri, buna ilişkin raporlar ve borçlunun ticari defterleri üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda şirketin rayiç değerlere göre 31.416.326,06 TL net aktifi olduğu, borçlunun konkordatoya tabi borçları 26.266.576,00 TL olduğu, şirketin hali hazırda tüm varlıkları üzerinde rehin ve ipoteklerin olduğu dikkate alındığında konkordatoya tabi alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkanlarının azalacağı, sadece %36 oranında alacaklarına kavuşabilecekleri ve iflas tasfiyesine kadar geçecek (3-5 yıl) süreleri de dikkate aldığımızda alacaklıların mağdur olacakları değerlendirildiği, buna karşılık projenin tasdik olması halinde ve projede belirtilen Nakit Akım Tablosu ve kaynaklarla borcun tamamını ödemesinin mümkün olabileceği, şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alınmış ve alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısı [143] olduğu, konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş borç miktarı [26.266.576,00] TL olduğu, 23 Temmuz 2020 tarihli toplantıda ve bilahare iltihak süresinde olumlu oy veren [72] adet alacaklının, alacak toplamı [21.482.677,56] TL olduğu, bu netice bakımından İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİK m.206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar bulunmadığı, bu nedenle teminat gösterme sorumluluğu mevcut olmadığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarifenin “B) İcra ve iflas harçları:” başlıklı bölümünün “II- İflas harçları:” başlıklı alt bölümünün (2) numaralı fıkrasının (b) bendi gereğince 26.266.576,00 TL’nin binde 2,27’si oranında 59.625,13 TL Konkordato tasdik harcının yatırıldığı, konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği nazara alınarak, mahkememizce şirketler yönünden konkordato projesinin tasdikine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı … Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı şahıslar ile davacı … Anonim Şirketi, … Ticaret Limited Şirketi ve … Paz. San. Ve Tic. A.Ş, tarafından açılan ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/2 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan konkordato davasının 27/01/2022 tarihli duruşmasında yeni duruşma tarihinin 10/03/2022 olarak belirlendiğini, Mahkemece duruşmada tefrik talebi ile ilgili sehven karar verilmediği belirtilerek 28/01/2022 tarihli tefrik kararı ile …, …, …, … Anonim Şirketi, … Ticaret Limited Şirketi’nin dosyadan tefrik edildiğini, tefrik kararının tüm davacılara tebliğine karar verilmiş ise de müvekkili bankaya tefrik kararının tebliğ olunmadığını, bu nedenle konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, konkordato süreci boyunca alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiğini, komiser tarafından tespit edilen borç ile müvekkil banka hesapları incelendiğinde tespit edilen borç arasında fahiş fark bulunduğunu ve alacaklarının nisaba eksik dahil edildiğini, müvekkilinin söz konusu alacaklarını davacılardan tahsil edememiş olması nedeniyle önemli bir mağduriyet içerisinde bulunduğunu, konkordato hükümleri ile borçların proje kapsamında tekrardan yapılandırılması ve borçluların ticari hayatlarına devam edebilmesi amaçlanmışken davacıların/borçlu şirketlerin bu amaç doğrultusunda hareket etmediğini, kötü niyetli olarak söz konusu kanun hükümlerinden faydalanmak istediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334). İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır. (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.) Mahkemenin davacı şahıslar yönünden istemin reddine, davacı şirketler yönünden konkordato projesinin tasdikine dair verilen ilk karar yukarıda özetlendiği gibi eksik inceleme nedeniyle Dairemiz kararıyla kaldırılmıştır. Kaldırma kararının ardından dosya mahkemenin 2022/2 E. sırasına kaydedilmiş, 27/01/2022 tarihinde yapılan duruşmadan sonra 28/01/2022 tarihinde işbu dosyanın davacıları yönünden tefrik kararı verilmiştir. Tefrik kararı uyarınca yeniden tensip zaptı düzenlenerek 07/02/2022 tarihi duruşma günü olarak belirlenmiştir. Duruşma günü Basın İlan Kurumu İlan Portalında 02/02/2022 tarihinde ilan edilmiştir. Dosya kapsamında duruşma gününün Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğine dair ilan metni dosya kapsamında bulunmadığından, Dairemizce “www…gov.tr” adresinde yapılan sorgulamada 02/02/2022 tarihinde ilanın yapıldığı tespit edilmiş, ilan metni dosya kapsamına alınmış olup ilanların usulüne uygun yapıldığı tespit edilmiştir. Mahkemece 07/02/2022 tarihinde yapılan duruşmada ise yukarıda özetlendiği şekilde davacı şahıslar yönünden tasdik isteminin reddine, davacı şirketler yönünden konkordato projesinin tasdikine karar verilmiştir. Karara karşı … AŞ vekili tarafından 01/03/2022 tarihli dilekçe ile istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf yoluna başvuran alacaklının, istinaf başvurularının süresinde olup olmadığına ilişkin inceleme; 15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemesi ile itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. …, Doç. Dr. … Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. İİK 304. maddesinin birinci fıkrasında, konkordatoya itiraz eden alacaklılar, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla duruşmada hazır bulunabilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” ( Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522 ) Konkordato tasdik kararına ilişkin ilan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 10/02/2022 tarihinde, Basın İlan Kurumu İlan Portalında ise 11/02/2022 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda alacaklılar, son ilan tarihi olan 11/02/2022 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurabileceklerdir. İstinaf başvurusu için son gün 21/02/2022 tarihidir. Alacaklı… AŞ vekili ise yasal süre geçtikten sonra 01/03/2022 tarihinde istinaf yoluna başvurmuştur. Süresinden sonra yapılan istinaf istemleri hakkında, HMK’nın 346/1. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince karar verileceği gibi, aynı Kanunun 352/1.c madde hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebileceği düzenlenmiştir. Alacaklı… AŞ’nin istinaf başvurusu süresinde olmadığından, istinaf isteminin HMK’nın 352/1.c maddesi uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/94 E. 2022/104 K. sayılı, 07/02/2022 tarihli kararına karşı alacaklı … AŞ’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1.c maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Alacaklı… AŞ tarafından yatırılan 220,70 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3- Alacaklı … AŞ tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılaması için yapılan giderlerin alacaklı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın alacaklıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/06/2022